Eskişehir´de aktarlık yapan Koray Hüseyin Özkılıç, kalp ve damar rahatsızlığının kanserden bile daha ciddi bir hastalık olduğunu söyledi. Kalp ve damar rahatsızlıklarının, şehir hayatının getirdiği beslenme şeklinden dolayı oluştuğunu belirten Özkılıç, "Doğu´da doğal beslenme devam ettiriliyor ama şehirlerde bu böyle değil.

Kışın aldığın domateste, yazın aldığın domatesteki gibi likopen yok mesela. O ürünlerden vitamin beklenemez. Sera ürünü olunca sadece damak tadınızı tatmin ediyor. Vücuda verecek bir şeyi yok. Bu da damar sertleşmesine sebep oluyor. Bunları fast food ürünleri de bunu tamamladı diyebiliriz.

Yemek alışkanlıklarımız değiştikçe, pizza yada hamburger gibi hazır ürünlerin tüketimi arttıkça, kalp hastalıkları güldür güldür geliyor. Marketten alınan hazır yoğurtların da bir katkısı yok.

Annemizin evde yaptığı yoğurt on kat daha iyi. Doğallıktan kaçınca da hastalıklar baş gösteriyor. Bugün kanserle, kalp hastalıkları arasında bir oran kurarsak 1´e 5 diyebiliriz.

Yani kanserden 10 hasta ölüyorsa, 50 tane de kalp hastalıklarından ölen insan var. Bunun üzerine çok fazla düşülmediği için, vatandaşlar hastanelere koşuyor" dedi.

"ALIŞ SİRKESİ BİR YIL DAMITILARAK BEKLETİLDİKTEN SONRA ŞİŞELENİYOR"

Alıç sirkesinin kalp hastalıklarını engellemede 1 numaralı ürün olduğunu aktaran Özkılıç, fiyatların da uygun olduğunu açıkladı. Bir su bardağına, bir fincan kadar alıç sirkesi katılarak içildiğini ifade eden Özkılıç, "Alıç sirkesinin farklı kullanımları da var.

Müşterilerimize anlatıyoruz. Kolesterolü vücuttan atıyor, kalp ve damarları temizliyor. Düzenli uyku ve hayat sürmeye de yardımcı oluyor. Vatandaşlar bol bol alıç, alıç yaprağı ve alıç sirkesi tüketsinler.

Alıç yaprağının 100 gramı 5 lira, alıçın kilosu 10 lira ve alıç sirkesi 15 lira. Bu ürünler bol miktarda bulunuyor. Kolayca ulaşılabilir. Alıç sirkesi biraz farklı, bir yıl damıtarak bekletildikten sonra şişeleniyor" şeklinde konuştu.