Erdal ŞİMŞEK-Mehmet ÇETİNKAYA

Cumhuriyet Halk Partisi eski Bursa Milletvekili Kemal Demirel, nam-ı diğer çuf çuf Kemal, 21 yıldır tren için verdiği serüveni ‘agazete’ ailesine anlatarak, projenin verilen tarihte bitmesi için herkesin çabalaması gerekliliğine vurgu yaptı. 1997’den bu yana Bursa’da ve Türkiye’de demiryolunun kullanılması için büyük çaba sarf eden Kemal Demirel, 2012’de temeli atılan projenin yakın takipçisi. Kara tren sevdasına nasıl kapıldığını anlatarak sözlerine başlayan eski Milletvekili Kemal Demirel, bu projeden herkesin yarar sağlayacağını açıklayarak, “Bir gün yerel bir gazetenin ‘Müjde Bursa’ya tren geliyor’ diye attığı manşet ilgi mi çekti. Bunun üzerine gitmeye karar verdim. Bütçelere baktım bu projeyle ilgili ödenek olmadığını gördüm. Projenin ismi var ancak arkasında ödenek yok. Bir siyasetçi olarak konuyu gündeme getirmeye karar verdim. Ülke ekonomisine en fazla katkı koyan iki ilden biri olan Bursa’ya böyle bir projenin yapılması gerekiyordu. Böyle bir ilin asla trenden mahrum edilmesi kabul edilemeyeceği gibi birde var olan tren elinden alınmıştı. 19 Ocak 1997’de Harmancık tren istasyonunda bu işin takipçisi olacağıma dair açıklama yaparak yola çıktım. İmza kampanyasına başladık ve bunun sonucunda 100 binlere yakın imza topladık. Bunları yaparken de herkesi bu işin içine soktum çünkü herkes var olursa işin gerçekleşme şansı daha yüksek olur. Bazı insanlar benim bu işin peşini bırakacağımı söyledi ancak öyle olmadığını gördüler. Bursa’ya trenin gelmesi halinde herkes yararlanacak” şeklinde konuştu.

SAVAŞTAN DAHA ÇOK CAN YİTİRDİK KAZALARDA

Bireysel olarak başlattığı mücadeleyi topluma yaydığını kaydeden Kemal Demirel, trafik kazalarının önüne geçilmesi içinde demiryolunun zorunlu olduğunu dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu proje ile Bursa Türkiye’ye, Türkiye Bursa’ya taşınacak. Sanayi kentinin en önemli girdilerinden bir tanesi nakliyedir. Bu toplumda herkes bu işin içinde olsun diye çok uğraş verdim. Bireysel mücadelemi toplumsal bir noktaya taşıdım. İnandığınız bir davanın tek başına da olsa sonuna kadar mücadelesini verirsiniz. Hayal kırıklıklarımda oldu tabi ama korkmadan, bıkmadan, yorulmadan peşinde koştum. Yaşadığım en acı olaylardan biri Konya karayolunun Karapınar ilçesi yakınlarında meydana gelen ve 48 yolcunun ölümüne neden olan kaza oldu. İlk orada basın toplantısı yaparak trafik kazalarına karşı önlem alınmasını isteyen siyasi bendim. Tren projesinin bir başka amacıda tam olarak buydu, trafik terörüne son vermek. 4 ulaşım modu var bunlardan biri bile göz ardı edildiğinde, oradan artan yük diğerlerine biniyor. Kurtuluş Savaşı’nda verdiğimizden şehitlerimizden daha çok kaybını trafik kazalarında vermişiz. Yılda 10 bine yakın insan kazalarda hayatını kaybetmiş. Bunlara şahit olduktan sonra projenin üstüne daha hırslı gittim. Çünkü bir acıyı yüreğinizde hissettiğinizde ona çözüm ararsınız.”

Her kesim destekledi

Yaptığı çalışmaların hem iktidar kanadından hem de muhalefet kanadından destek gördüğünü savunan Kemal Demirel, herkesimden istediği desteği de bulduğunu sözlerine ekleyerek, “Bursa’ya ve Türkiye’ye demiryolu istiyoruz kampanyası için, 40 il, 22 ilçe dolaştım, 310 km yol yürüdüm, 88 000 km yol katettim bunları yaptığım süre zarfı içerisinde birçok farklı siyasi vasıf taşıyordum. Bununla da Bursa’da, Türkiye’de ve Dünya siyasi tarihinde bir ilk oldum. Milletvekili olarak Bandırma’dan Bursa’ya yürüdüm. Projeyle ilgili adım atıldıktan sonrada istediğimiz hızda ilerlemedi, eğer bizim istediğimiz gibi ilerleselerdi Bursalılar o trene binmiş olurlardı. Otobüs firmalarının buna destek vermediğine dair iddialar çıktı ancak ben otobüs firmalarıyla görüştüm ve mücadelemde desteklediler. 2012’deki temel atma törenine Ulaştırma Bakanı tarafından davet edildim. Yaptığım çalışmalara iktidarıyla muhalefetiyle herkes destekledi ve kabul etti” ifadelerinde bulundu.

HEM YOLCU HEMDE YÜK TAŞINMALI

Bursa’nın yıllardır hasretle beklediği treninin bitiş tarihinin 2019 olduğunu da bildiren Kemal Demirel, “Bana 2016 ‘da biteceğine dair tarih verdiler ancak olmadı şimdi 2019 yılına tarih verildi. Ve elimde resmi bir belge var. Ben biteceğine inanıyorum ve verildiği tarihte bitmesi içinde elimden gelen her şeyi yapacağım. Balat’tan terminale doğru çok yoğun bir çalışma var. Dağ kesiminde de tünel yapımı tüm hızıyla devam ediyor ray döşemeleri kalmış. Bu projeye önemli bir bütçe ayrıldı. İktidarında bu projenin bir an önce bitirilmesi gerektiğini ve önemsediklerine dair bilgiler aldım. Bursa’ya bu tren geldiğinde Bursa bir başka olacak. Sanayi açısından bakıldığında hem maliyeti hem de nakliyeyi ucuzlatacak. Hızlı tren projesini sadece yolcu taşımak için yapacaklardı ben açıklama yaptım öyle bir şey olursa kıyameti koparırım diye. Bursa sonuçta sanayi kenti bu trenin yük taşıma kapasitesi olması lazım. Ayrıca bu trenin ikinci ayağı olarak da Bandırma’ya ulaştırılması gerekiyor” açıklamalarında bulundu.  

EN BAĞIMSIZ ULAŞIM ARACI

Yapılacak tren projesi ile dışa bağımlılığın azalacağını da ekleyen Kemal Demire, en bağımsız ulaşım aracının tren olduğu vurgusu yaparak konuşmasına şöyle devam etti: “Trenle seyahat ederken önünde engel olmadığı için o yol sadece trene ait olduğu için gidilecek yere çok daha kısa sürede vararak zamandan tasarruf ediyorsunuz. Ben demiryolunun Türkiye’nin her yerinde olmasını istiyorum çünkü dışa bağımlılığı azaltabilecek bir proje. Elektrik enerjisi ile hareket ettiklerinde herhangi bir olumsuzlukta da bu trenleri çalıştırarak hizmet vermeye devam edebilirsiniz. Bir petrol krizinde Bursa hiçbir şey yapamaz. En bağımsız ulaşım aracı tren. 1950’den sonra demiryollarından karayollarına döndürülmemizin sebebi tam olarak dışa bağımlı hale getirilmek içindi. İlk tren hattı 1856 İzmir ile Aydın arasında yapıldı. Bu demiryolunu dış güçler yaptıkları için projeleri hep tahıl ve maden yataklarına göre yapmışlar. Yani bizim istek ve taleplerimize değil, kendi ihtiyaçlarını daha rahat karşılamak için bir yol belirlemişler. Şu anda Türkiye’nin her ili demir ağlarla örülmeli.”

Sadece Bursa için çalışmadım

Kendisinin sadece Bursa menfaatleri doğrultusunda hareket etmediğini bunun tam tersine ihtiyaç duyulan her yerde var olduğunu da kaydeden Kemal Demirel şöyle konuştu: “Ben sadece Bursa Milletvekiliymişim gibi davranmadım. Gidip Muş’ta oturma eylemi yaptım, Bingöl’de basın açıklaması, Gaziantep’te yürüyüş yaptım. Mağdur gördüğüm illerin hepsinin sorunlarına çözüm aramak için halkın yanında oldum. Bursa’ya istediğim her projede şunu düşündüm Bursa kazanırsa zaten Türkiye kazanır. Biz Bursa için mücadele ederken sadece hemşericilik yapmıyoruz Türkiye’nin de kazanacağını bildiğimizden bu ısrarımız. Kütahya’nın CHP’den milletvekili yoktu oraya giderek sıkıntıları dile getiriyordum insanlar beni Kütahyalı sanıyorlardı.”

YEREL YÖNETİMLERE SICAĞIM

Yerel yönetimlerle ilgili gelebilecek herhangi bir teklife sıcak baktığını da söyleyen Kemal Demirel, verilen görevi layıkıyla yerine getireceğini de vurgulayarak “Bana verilecek olan görevi layıkıyla yerine getireceğimden hiçbir şüphem yok. Nerede görev verilir bilmiyorum ama o bulunduğum yerde öyle işler yaparım ki dünyada isim yapar ve insanlar bu şehri görmek için özel olarak gelirler. Dünya şehri olmalı. 44 yıldır siyasetteyim. Ayrıca şehirlerin bir anayasası olmalı. Her gelen Belediye Başkanı o anlayışa göre yönetimini şekillendirmeli” değerlendirmelerinde bulundu.  

KÖYE DÖNÜŞ BAŞLASIN

Köy okullarının tekrar açılması gerektiğini de dile getiren Kemal Demirel, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Köy okulları tekrardan açılmalı ve çocuklar kendi okullarında eğitim görebilmeli. Köyler boşaltılmak için değil tekrar yaşam alanı olsun diye çaba harcanmalı. Taşımalı eğitime karşı olan veli kendiside o köyden göç ediyor çünkü. Köy terk edilince üretim düşüyor biz Kanada’dan mercimek alıyoruz. Eskiden mercimeği satmak için yer arıyorduk. Çünkü köyler artık bomboş. Köylerden taşımalı eğitimle çocuklarını gönderen velilerde sıkıntıda. Çünkü çoğu köy yolu tehlikeli. Ayrıca köyde öğretmenlerin bulunması sosyal anlamda o köye katkı sağlıyor. Köy okullarının tekrar açılarak köye dönüşü özendirecek projeler üretilmeli.”