Dün Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın çocukluk yıllarını aktarmıştık sizlere...Şimdi günün sorusunu yöneltiyoruz Aktaş'a, "Çocukken ileride bu kentin yönetici olacağınızı hiç hayal ettiniz mi?"

Hayır, sadece şöyle bir hatıram var. Belediyeyle direk bir alakam olmadığı gibi ailemin de alakası yok. Babamlar 4 erkek kardeş ve 4 kardeşim toplamda 19 çocuğu var. Ben de yaş olarak 13. sıradayım. İlginç bir şey daha söyleyeyim bu 19 çocuk içerisinde orta 2’den ileri gidip okuyan tek benim. Babamın tek erkek çocuk olmam ve üniversite okumam hasebiyle önemserlerdi ama böyle bir hayalim yoktu. Sadece 2000 yılında Çilek Mobilya’da çalışırken Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman yasaklı cezaevinden yeni çıkmış. Şirket toplantısında gelecekte özel hayatımızda kendimizi nerede gördüğümüzü sorduklarında dedim ki; ‘Burası bir aile şirketi ben bu şirketin genel müdürü olmak istiyorum. Özeldeki hedefim de Recep Tayyip Erdoğan bir gün parti kurarsa onun partisinden İnegöl’e belediye başkanı olmak isterim’ dedim. Muzaffer Bey şaşırdı; ‘Bildiğin bir şey mi var tüyo mu aldın?’ dedi. Bir partiyle bağım yoktu sadece vatandaş olarak gidip oy vermiştim. 31 yaşında parti yöneticisi oldum.

O zamanlar Bursa’nın değiştirmek istediğiniz bir yeri var mıydı? Nasıl bir Bursa vardı?

Bursa’ya küçük yaşlardan beri geliyorduk ama çok sık değil. 12 yaşımda bir okul gezisiyle gelmiştik. Çok farklıydı. Çok iyi olmayan bir minibüsle İnegöl’den Bursa’ya geldik. Ahmet Vefik Paşa’da bir tiyatroya katılmıştık okulla beraber gelmiştik. Benim için kesinlikle 'Yeşil Bursa' kavramı çok önemli. Her ne kadar Bursa biraz grileşmiş olsa da. Ne kadar güzel bir şehirde yaşıyoruz, acaba parklar var mıdır gibi bir hayalim oldu. İnegöl’de yaşadığımız için ablalarım burada zaman zaman gidip geliyoruz. 80’lerden sonra çok hızlı ama plansız büyümeye başladı.1982 senesinde yıkılan Atatürk Stadında ilk Bursaspor maçını izledim. İyi bir Bursaspor taraftarıyım. Hiç unutmuyorum ilk golü Sedat 3 rakip takım 2 gol alttı ve 2-1 yenildik. Bir saat ağladım. Mahalledeki ağabeylerle gelmiştik o kadar üzüldüm ki tam bir saat ağladım. Sonra çok maçlara gelme imkanımız oldu tabii ki. Üniversiteyi Bursa’da okuma hayalim vardı. 9 tercih yaptım 8’i Bursa’ydı. Bir tanesi Eskişehir’di ve ben Eskişehir’i kazandım ama 2. sınıfta yatay geçiş yaptım. Bursa hayalime yine kavuştum. Görükle’ye gidiş imkânları bugün gibi değildi. Ulaşım problemi bir bitse diyordum. Emirsultan’da 4 arkadaş kalıyorduk. Emirsultan tarafını çok severim. Üniversiteye gitmek için Emirsultan’dan otobüse binip eski Santralgaraj  bugünkü Kent Meydanı’na giderdik oradan da Görükle’ye. İnegöl’den geliyorsanız daha bir çile zaten. Şimdi ise bir metro marifetiyle bir uçtan bir uca gidebiliyorsunuz. Yeni yapacağımız yatırımlarla daha da iyi olacak. Ama nereden bilebilirim ki bir gün ben bu şehrin ulaşımından da sorumlu olacağım. Ulaşım üniversite yıllarında çok canımı yakardı.

2018’i de ‘Ulaşım Yılı’ ilan ettiniz zaten. Az bilinen özel ilgi alanlarınız var mı?

Kışın kar yağdığı zaman ailece gider karlarda yuvarlanırdık. Özel bir hobimizdi açıkçası. Çok sık pikniğe giderdik. Ben 14 buçuk senedir, ailemin yaptığı pikniğe sonradan katılıp yarım saat bir saat görünmüşümdür sadece. 14 buçuk yıldır en büyük hobin her akşam Bursa sokaklarını kendi arabamla gezmek. Akşam şu bölgeyi gezeceğim derim. Ne var ne yok 11-12 civarı o bölgeyi gezerim. Şoför koruma filan almıyorum. O bölgede eksikler aksaklıklar neler? Gözüme neler çarpıyor? Ertesi gün İlçe belediye başkanına iletirim. Yıldırım, Nilüfer, Osmangazi’de gezebiliyorum. Dış ilçeler akşam vakti olmuyor maalesef. Çocuklarıma elbette zaman ayırmaya çalışıyorum. Ben ihmal eden bir baba olarak annelerden ve babalardan çocuklarını ihmal etmemelerini rica ediyorum.

Annenizden sıkça bahsediyorsunuz. Annenizin size verdiği nasihatler nelerdi?

Allah rahmet eylesin. Babam, Allah razı olsun, bizi aç ve açıkta bırakmadı ama Biz babamızı çok küçük yaşta kaybettiğimiz için. Ben şöyle bir şey de itiraf edeyim Rahmetli kayınpederim, Bursa’nın şampiyonluğunun ertesi günü benimde doğum günümde vefat etti. Uzun bir tedaviden sonra kaybettim. Kayınpederime uzun süre ‘Baba’ diyemedim. Çünkü ben baba kelimesine alışkın değilim. Çocukken çıkmaz arada oturuyorduk mahallede arkadaşlarım,‘Baba! Baba!’ diye koşarlardı çok ağırıma giderdi. Köşeye çekilip ağladığımı bilirim. Erkek çocukları anneye daha düşkün olur. İlk kahramanlarımız onlardır çünkü. Annem ilkokula bile gitmemiş ve bana oku oğlum iyi insan ol, ahlaklı insan ol. Çok hayır hasenat yap insanlara yardım et diyordu. 86 yaşında vefat etti. Keşke sağ olsaydı.

Teşekkürler Sayın Başkan benimi içinde okuyucular için de farklı bir röportaj oldu.

Ulaşım altyapı turizm Bursa’yı tarihi konuşurken biraz çocukluk yıllarımıza gittik. Farklı ve güzel sohbet oldu.