Nilüfer 23 Nisan Mahallesi'nde, iddiaya göre iki grup trafikte yol verme yüzünden tartışmaya başladı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya döndü ve taraflar birbirine sopayla saldırmaya başladı. Dakikalarca birbirlerine vurdukları halde hızını alamayan şahıslardan biri üzerindeki silahı çıkarıp, kurup yanındaki arkadaşına verdi. Bu kişi de silahı kavga ettiği 26 yaşındaki Özkan Hoşgün'e doğrultup ateş etti.
“SEBEP YOKKEN HAKARET ETTİ”
Kalbinden yaralandığı öğrenilen Hoşgün kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olaydan sonra silahı ateşleyen A.T. arkadaşı K.M. yakalandı. F.Ç. ise firar etti. Çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan sanıklar hakkında kasten adam öldürmek suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılamalarına başlanan 2'si tutuklu birisi firar sanıklar ilk kez hâkim karşısına çıktı. Olay günü yaşananları anlatan sanıklar Özkan Hoşgün ve arkadaşlarının kendilerine hiçbir sebep yokken hakaret ettiklerini daha sonra araçtan inerek kendilerini darp ettiklerini, maktul Hoşgün'ün olay esnasında elindeki ucunda çivi bulunan beyzbol sopası ile kendilerine vurduklarını iddia etti.
“BEYZBOL SOPASI İLE KAFAMA VURDU”
Çevredeki vatandaşların kameralarına da yansıyan cinayette silahı arkadaşından alarak ateşleyen A.T. olay anını anlattı. Daha önceki emniyet ve savcılık ifadelerinde susma hakkını kullanan katil zanlısı sanık ilk savunmasında, "O gün hastaneye gittik. Hastane kapalıydı biz de evlere dağılacaktık. K.M. ile arabaya bineceğimiz sırada beyaz bir araba geldi, yanımıza yanaşıp camı açtı. Biz de adres soracaklarını sanıp camımızı indirdik. Arabanın içinde bulunan Rahmetli Özkan Hoşgün birden K.’ye küfür etti. Sonra rahmetli aşağı indi elinde beyzbol sopası vardı sopanın ucunda demir vardı. Sonra arabadan arkadaşları indi. Birinin elinde bira şişesi vardı. Ben indim sonra, ben inerken K. rahmetliyi uyardı 'Bırak sopayı öyle konuşalım' dedi. Ben de '3 kişi misiniz' dedim. Rahmetli de bana 'sana ne' deyip beyzbol sopası ile kafama vurdu. Kavga büyüyordu bir arbede oluştu. Kavga ilerledikçe ben darbe almaya başladım. Küfür ve tehdit savuruyordu, gözü dönmüştü. Bana 'seni öldürürüm, erkekliğini alacağım' şeklinde küfür etti. Bilincimi kaybetmek üzereydim aldığım darbelerden dolayı sonra arkadaşlarına 'arabadan silahı getirin' diye bağırdı. Sonra K.’ye doğru yöneldi ve vurmaya çalıştı. K. geri geri gitti bu da K.’yi tehdit etti. Sonra bana doğru yöneldi. Elinde sopa vardı. Kendimi daha fazla savunamayacaktım bana vurmaya çalıştı ben ani bir hareketle kendisini yere düşürdüm. O yerdeyken de vurmaya devam ettim sopayı alacaktım ama başaramadım. Sonra elimden kaçtı ben de o sırada K.’den silahı aldım o esnada K. bana 'ne yapıyorsun yapma' dedi. Benim ne yapacağımı muhtemelen bilmiyordu K., ben korkutmak için aldım silahı. Gözü dönmüştü ben kendimi daha fazla savunamayacaktım, yere doğru ateş ettim. Yeter artık gidin dedim ama rahmetli üzerime gelmeye devam ediyordu. Daha sonra bilincimi kaybetmek üzereydim. Gözlerimi açtığımda rahmetli yerde yatıyordu, amacım korkutmaktı hedef gözetlemedim. Kendimi korumak için ateş ettim olay nedeniyle üzgünüm böyle olsun istemezdim" dedi. Diğer tutuklu sanık K.M. de benzer ifadeler kullanarak olayın kasten olmadığını ağır tahrik içerisinde ve bilinçsizce yanlışlıkla meydana geldiğini söyledi. Mahkeme 2 tutuklu sanığın tutukluluğunun devamına karar verirken, duruşma tanıkların dinlenmesi ve eksik evrakların tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi. (İHA)
