Çifte cinayet, Nisan ayında Bursa’nın merkez Yıldırım ilçesi Zümrütevler Mahallesi'nde meydana geldi. Mahalle sakinleri, 4 katlı apartmanın giriş katından gelen çığlık sesleri üzerine polisi aradı. Adrese gelen polis, kapısı açık olan daireye girdiği sırada bir kişi pencereden atlayarak, kaçtı. Polis, evde el ve ayakları domuz bağı ile bağlanmış, ağzı ve burnu koli bandıyla bantlanmış kadın cesedi buldu. Yapılan detaylı aramada ise üzeri parke parçaları, halı ve valiz gibi eşyalar ile kapatılmış, yine el ve ayakları domuz bağı ile bağlanmış, ağzı bantlı ikinci kadın cesedi bulundu. Kadınların Suriye uyruklu Hayat Meşail ve annesi Sabah Meşail olduğu belirlendi. Görgü tanıklarının ifadelerinden anne- kızın katil zanlılarının Hayat Meşail'in eşi A.H. ve arkadaşı K.J. olduğu ortaya çıktı.

Bursa’da görevli polis memuru kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti Bursa’da görevli polis memuru kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti

Şüphelilerden K.J., olay yerine yakın bir bölgede, Suriye'ye kaçacağı belirlenen A.H. ise Adana’da yakalandı. Üzerinden eşi Hayat Meşail'e ait 12 bin 400 TL ile 5 bin TL değerindeki altınlar çıkan A.H. ve arkadaşı, tutuklanarak cezaevine gönderildi. 2 şüpheli hakkında 'kasten adam öldürmek' suçundan 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.

'3 GÜN İZİN İSTEDİ'

İki tutuklu sanık hakkında açılan davanın görülmesine Bursa 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Funda Mine Akdoğan ile tutuklu sanıklar A.H. ve K.J. katıldı.

Duruşmada çiftin oğlu M. tanık olarak dinlendi. Cinayetleri görmediğini belirten çocuk, anne babası arasında herhangi bir kavga ya da tartışmaya şahit olmadığını söyledi.

Diğer tanık Aydın Osmanlar da "Olay tarihinde Sabah Meşail benim yanımda çalışıyordu. Cumartesi günü öğle saatlerinde gitti. Pazartesi günü A.H., sabah saat 08.30 gelerek kayınvalidesi İstanbul’a gideceğinden üç gün izin istedi" dedi.

Tanık ifadelerinin ardından söz verilen A.H., "Kimseyi öldürmedim. Karakolda beni dövdüler, bu yüzden cinayeti kabul etmiş gibi ifade verdim. Olay günü eşim, annesiyle beraber olduğunu ve gelmeyeceğini bana mesaj attı. Ben de arkadaşım K.’yi arayarak, alkol ve sigara alıp bize gelmesini söyledim. Evin odasına girdiğimde karımın cesedini gördüm. Telaşlandığım için kaçmaya başladım. Eşim ve kayınvalidemi akrabaları öldürmüş olabilir. Onlardan şüpheleniyorum" diye konuştu. H., "Eşim Hayat, işyerinden kayınvalidem için izin almamı istemişti" dedi.

CEP TELEFONU İNCELENECEK

Diğer tutuklu sanık K.J.’de "A., akşam saatlerinde beni arayarak, alkol ve sigara alıp evlerine gitmemi istedi. Eve girmemle birlikte polisler geldi. A., kaçmaya başladı. Beni iki polis yakaladı. Cinayetlerle ilgim yok" diyerek, tahliyesini istedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatının iki sanığın da cezalandırmasını istediği duruşma sonunda K.J. suç vasfının değişme ihtimaline karşı, yurtdışı yasağı ve adli kontrol getirilerek, tahliye edildi. A.H.’de tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, olay yerinde fotoğraf çektiği iddia edilen K.J.’nin cep telefonun incelenmesini isteyerek, duruşmayı erteledi. (DHA)