Özkan YILDIRIM

Uzun pandemi sürecinden sonra tekrardan bir araya gelmiş olduğumuz Yenişehir İlçemizin güzel mahallelerinden, soyadı gibi çalışkan muhtarı Mithat Arı ile detaylı olmasına rağmen aslında can sıkıcı bir röportaj gerçekleştirdik.

*****Mithat Muhtarım, izlediği uzun bir aradan sonra tekrardan mahallenizde konuk edip misafir ettiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Bu geçen bir buçuk, iki yıla yakın süreçte ne gibi değişiklikler oldu acaba Marmaracık Mahallesi'nde.

Osmangazi'de konforlu ulaşım Osmangazi'de konforlu ulaşım

BİZİM KURULU DÜZENİMİZ NEDEN BOZULDU?

---- Bizlere, Marmaracık Mahallemize böylesine güzel bir fırsat vermiş olduğunuz için ben de sizlere ve ekibinize teşekkür etmek istiyorum. Geçen süreçte parke taşları ile ilgili gelişmeler yaşandı, mezarlığımızın oraya kadar taşlar döşendi. Yollarımız bitti, şimdi “V” kanallarımız kaldı,  onlarda yapılacak inşallah en kısa zamanda geleceklerini söylediler. Bu gerçekten güzel bir çalışma oldu mahallemiz için fakat bizim için en büyük sorun en büyük sıkıntı teşkil eden, eski köy yerinde tarım alanlarında yapılaşmanın, talanın olabildiğince devam etmesidir. 1990 yılında heyelan nedeniyle köyümüz şu an bulunmuş olduğu yere taşınmış olmasına rağmen halihazırda daha eski köyümüzün olduğu yerde kaçak yerleşimin devam etmesi çok acı verici. Madem orada yapılaşma devam edecekti, biz neden taşındık. Bu konuyla ilgili gerekli girişimleri yaptığımızı düşünüyorum ilgili kurumların hemen hemen hepsine dilekçelerimizi verdik. Fakat buradan sonuç alabilmiş değiliz. Sonuç alamadık istenilen sonuç alınamadı maalesef. Burada imar yok, burada kanalizasyon yok, su yok, elektrik yok, ama önüne gelen burada yapılaşmaya gidiyor. İl Tarım’a dilekçe verdik hiçbir çalışma yapmadılar. İl tarımdan biz bu bölgede bu tarım alanlarının talan edilmemesi adına burada bir çalışma talep ediyoruz, yazık oluyor, geleceğimiz köreliyor, çok kirli nahoş görüntüler ortaya çıkıyor, önüne gelen bir baraka getirip koyuyor, konteyner koyuyor, bina yapıyor. Kafasına göre betonarme tuğla kullananlar var. Çok ciddi bir çevre kirliliği görüntü kirliliği oluyor. Bu aşamada sayın basın mensuplarına da büyük iş düşüyor.

4 KURUMA ÖZEL İŞ DÜŞÜYOR

Öncelikle İl Tarım Müdürlüğü'nden, Çevre Şehircilik Müdürlüğü'nden, Büyükşehir Belediye imar işleri ve Yenişehir Belediye imar işlerinden bu 4 kurumun mutlaka devreye girmesi gerekiyor uzun çalışmalar araştırmalar sonucunda 1990 yılında devletimiz bizi eski köy yerinden alıp buraya taşınmamıza karar verdi. Ondan sonra biz buraya geçtik oraları eski köy bölgesi bizim tarım alanımız olarak kaldı ama bu tarım alanımızda işte o eski binaların yanı sıra yeni yeni kaçak yerleşimler devam ediyor. Kaçak yapılaşma kaçak yerleşim adı altında kimisi imar barışından faydalandık diyor, kimisi faydalanmadık diyor. 10 tane yapının bir iki tanesi faydalanmışsa 8 tanesi 9 tanesi kaçak. Böyle bir nahoş bir durum var ve bu durum artarak devam ediyor. Bunlara yaptırım uygulanmadığı için ardı arkası kesilmeden devam ediyor hala daha. Heyelan nedeniyle taşınmış olan köyün eski yerinde imar barışından faydalanma gibi bir durumunda olmaması çok şaşırtıcı, kabul edilebilecek bir durum değil.

Bize ilgili kurumlar diyor ki; Bizim amirimiz Kaymakam bey, dolayısıyla Valilik, dolayısıyla da Devletimiz bize yazı gönderiyorlar .”Tüm muhtarlarımız sınırları içerisindeki kaçak yapılaşma var ise ilgili kurumlara bildirmelidir, bildirmezse sizde suçlu oluyorsunuz deniliyor” bildiriyoruz gelişme yok maalesef böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. İnsanlarla karşı karşıya kalıyoruz bu bildirimlerle ilgili bu da bir sıkıntı illaki sonuçta böyle bir tasarrufta bulunması lazım genel çalışma diyerek bunun anlatılması lazım.

1990 YILINDA HEYELAN NEDENİYLE BURAYA GEÇTİK

1990 yılında heyelan nedeniyle devlet tarafından eski yerimizden bu yerimize geldik. 30 yıldır 31 yıldır herkes daha hala tam bile yerleşemedi, yıllardır inşaatla ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Madem yerleşim devam edecekti biz eski yerimizde kalsaydık. Eski yerdeki Kaçak yerleşim var gücüyle artarak devam ediyor. Buna bir türlü önlem bulunamadı, buraya gelenlerin tamamı neredeyse dışarıdan. Yerleşik olanların hepsi dışarıdan.

TALANA DUR DENİLMELİ

Bu konuda Çevre Şehircilik Müdürlüğünün mutlaka devreye girmesi lazım yoğun müracaattan dolayı onlarında başı kalabalık olabilir ama bu durum çok çok daha acil. Hala da ha kaçak yerleşimler devam ediyor. Konteynırını alan derme çatma yapılarla burada gittikçe bu insanlar artıyor ve ayrıca kanunsuzluklar da artıyor burada.

YILLARDIR KULLANDIĞIMIZ SUYU KULLANAMAZ OLDUK

Bunun yanı sıra Marmaracık köyümüzün merkezinde ciddi bir su sıkıntısı da var eski köyümüzün oradan hemen Caminin yanında boşa akan bir su var. BUSKİ iki kere oradan buraya hat çekti. Fakat o suyu burada depoya bağlayamadıkları için su sorunu yaşıyoruz. Burada BUSKİ'de görevini yapmıyor, yapamıyor. Şöyle bir durum var bu konuyla ilgili orada yaşayan insanlar mahkemeye müracaat ederek bu konuyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı aldırdılar. BUSKİ bu suyu buraya bağlayamadı. Bu konuyla ilgili mahkemeler halihazırda devam ediyor. Eski köyümüzün yerindeyken biz o suyu kullanıyorduk devlet heyelan nedeniyle 1990'da buraya bizi taşıdıktan sonra o suyu şimdi kullanamaz duruma geldik.

GEREKLİ TEDBİRLER İŞ İŞTEN GEÇMEDEN ALINMALI!

Bu durumda anlaşılabilir değil, bu yönde verilmiş olan kararda kesinlikle anlaşılabilir değil. Heyelan nedeniyle taşındık biz buraya, heyelan riski halen devam ediyor. Kaşak yerleşimlerde artarak sürüyor. Karadeniz Bölgesi'nde, orada, burada sellerden, heyelanlardan neler yaşanıyor biliyorsunuz. Biz de bu konularla ilgili mutlaka bir çözüm getirilmesini bekliyoruz.

MURAT KURUM BAKANIMIZDAN DESTEK İSTİYORUZ

Biz taşınırken kurulu düzenimiz bozuldu, buraya geçtik 30 yıldır borç ödüyoruz,  biz köylüyüz memur gibi bir yer ev yap gir içine otur değil. Bir ev yapıyorsun, bir ev daha yapıyorsun, bir koruluk yapıyorsun, bir dam yapıyorsun, bir samanlık yapıyorsun bir ağır yapıyorsun, bir depo yapıyorsun, büyük hayvanlara vesaire dam ağır derken 30 yıl oldu hala daha tam yerleşemedik. Birçok eşimiz dostumuz da aynı şekilde. 2-3 seneden beri benim bile yaptırmış olduğum işlerin borçları bitmedi, orada sonuçta kurulu düzenimiz vardı sonuç itibarıyla bizim orada. Madem böyle bir sorun olacaktı, heyelanla ilgili buraya geldikten sonra ne için hala daha orada kaçak yerleşim devam ediyor. Çevre Şehircilik heyelan riski taşıyan bölgeye nasıl imar affı getirebiliyor. Bunlar çok sıkıntılı gelişmeler. Buradan Çevre Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’a da seslenmek istiyorum. Mutlaka bu sıkıntıların sona erdirilmesi bu eski köy yerindeki kaçak yerleşimin sona erdirilmesi lazım.

Doğma büyüme Marmaracıklı olan uzun yıllardır Bursa'da iş hayatında çalışmalar yürüten Melike Döner'in kurucusu ve işletmecisi Eyüp Solmaz ağabeyimize de bu konuyla ilgili mikrofonumuzu uzattık. Eyüp Bey, sizi tanıyalım isterseniz ve sonrasında burada yaşanan sıkıntılarla ilgili bizlere neler söylemek istersiniz?

MARMARACIK HALKI TAŞINMA SÜRECİNDE

----  1963 Marmaracık doğumluyum, doğma büyüme buralıyım. 2015 yılında burayı A'dan Z'ye bu hale getirdik. O zaman buranın tadilatını yaparken dedelerimizin mirasıydı oranın da yaşamasını istedim. Fakat orada yaşam sürmeye çalışan arkadaşlar o zaman da bana çok sorun çıkarttılar çeşmeyi açmak istedim, izin vermediler, bayağı bir sıkıntılar yaşadık daha 2015'te caminin yenilenmesi sürecinde. Sonra mahkemeye verip BUSKİ’nin o suyu buraya getirmesi ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı çıkarttılar. İşin enteresan tarafı o, bu kaynağın çeşmenin suyu benim doğduğum arsadan çıkıyor. Asıl kaynak orada tapulu yerimizden çıkıyor.

SU BİZİM TAPULU YERİMİZDEN ÇIKIYOR!

Ben de BUSKİ'ye dedim ki; Madem böyle bir sıkıntı yaşıyoruz ben o köyde doğdum o suda yıkandım, bu suyu bedava kullandım, köyümün yerini devlet değiştirdi heyelan nedeniyle 1990 yılında, taşınmaya mecbur ettiniz oradaki evimizi, ağırlarımızı, damımızı yıktık. burada yeni evler, ağırlar, damlar yapmak için uğraştık şimdi devlet parayla satmaya başladı. Ondan sonra şimdi paraya da alamıyoruz. Çevre Şehircilik Bakanlığı ne iş yapar Çevre Şehircilik Bakanlığı diyor ki; Burası yaşanılmaz bir saha oradaki evimizi yurdumuzu da yıktık buraya kredi çekerek hayvan satarak kendi yuvamızı kurduk. Sonra parayla satmış olduğunuz suyu da vermez oldunuz ne yapmaya çalışılıyor gerçekten anlayabilmiş değilim. Çok büyük bir sıkıntı bu durum mutlaka buna Çevre Şehircilik Bakanlığı el atmalı ikincisi ben o suyla doğmuşum hayatımda ilk tanıdığım su o, onu bedavaya kullanırken sonra parayla kullanmaya başladım sonra o da kesildi. Neler oluyor?  Amaç ne gerçekten anlayabilmiş değiliz, mutlaka bu duruma bir çare olması lazım Marmaracık halkı burada yaşayan insanlar zaten büyük sıkıntılar yaşadılar buraya nakil sürecinde 30 yıldır da yaşanıyor bu sıkıntılar, bunların ivedilikle çözülmesi lazım.