Sakin akan Nilüfer Çayının içinden geçtiği, nehir kıyısından yamaçlara doğru kurulu, kavak- çınar- meyve ağaçları ve asmalar ile bezeli, 3000 yıllık bir tarihi ile Misi Köyü sanki zamanda asılı kalmış tadından yenmeyen bir köy gibi bekliyor bizi. Dere suyunun dinlendirici sesi, doğanın cömert yeşili ile çok huzurlu ve rahatlatıcı bir atmosferi olan Misi Köyünün günümüzdekiismi Gümüştepe Mahallesidir. Çok küçük ve şirin bir köy olsa da  Yeşil Bursa nitelemesinin hakkını veren nadir  turistik noktalardan biri. Parlak ve canlı renkleriyle bir renk cümbüşü oluşturan tarihi evleri Osmanlı ve Rum mimarisinin ahengini sunuyor bizlere. Bu evlerden biride MİSİ KÖYEVİ.

MYSİA GÖÇÜ İLE GELENLER

’Sırrını Biliyorum’a Bursa’da samimi gala ’Sırrını Biliyorum’a Bursa’da samimi gala

Birçok kaynak köy için milattan sonrasını işaret etse de, 3000 yıl öncesine uzanan bir tarihi vardır. Bursa şehir statüsüne geçmeden yaşam olan bir bölge Misi antik ismiyle Mysia. Bu bölgeye yerleşenler birçok kaynakta batıdan doğuya ilk göç olarak geçen Mysia Göçü ile gelenlerdir.Bu küçük köyün yerleşim yeri olarak yeniden keşfedilmesi günümüzden neredeyse 1850 yıl öncesine dayanıyor. M.S. 183 yılında Alex isimli bir keşişin, Hristiyanlık dinini yaymak üzere yanında bulunan seksen beş kişi ile birlikte Misi’ye yerleşmesi ile Misi’de tarih yeniden başlamıştır. Köyün fiziki koşullarından dolayı saklanmaya uygun olması, keşişlerin burada uzun yıllar misyonerlik faaliyeti yürütmesini sağlamıştır.Misi, 1316 yılında Osmanlı’nın Bursa’yı fethetmesinden on yıl önce, Bursa çevresinde bulunan yerleşimlerin alınmasıyla, Osmanlı toprağı haline gelmiştir. 1961 yılına kadar Misi adıyla anılan köy, bu tarihten itibaren Gümüştepe adını almıştır. Osmanlı mimarisini yansıtan Misi, 1989 yılında kentsel sit alanı ilan edilmiş olup koruma altına alındı.

4 KUŞAK FARKLI TATLAR

Damak tadınızı kökünden değiştirecek olan MİSİ KÖYEVİ 4 kuşaktır sizi farklı tatlar ile tanıştırıyor. Misi Edebiyat Müzesi ile komşu olan MİSİ KÖYEVİ’ni “Günün Her Saatinde Kahvaltı” sloganı ile Özgür Canseven işletmecilikteki farkını misafirleriyle buluşturuyor. Özgür Canseven ve iki çalışanı adeta tarihi eserlerden müzeye dönüştürdükleri kurumlarını, mekanlarına birkaç damla yemek yemeye gelenleri müşteri gibi değil Tanrı misafiri gözü ile uğurluyor. MİSİ KÖYEVİ‘nde misafirliğin limiti yok… 29 çeşit kahvaltı özelliği ile Misi’ye farklı renk katan MİSİ KÖYEVİ Gözleme Çeşitleri, Menemen, Sucuklu/Kavurmalı Yumurtalı Omlet Çeşitleri, Çiğ Börek, Mantı, Sigara Böreği, Organik Doğal Tarım Ürün Satışı (Salça, Reçel ve Bal Çeşitleri, Çiftlik Yumurtası,  Organik Fasulye, Organik Pirinç) Hafta sonları çocuklar için sınırsız etkinlik, Guruplara Özel Hazırlanan Kahvaltılar, Workshop Grup Çalışmaları Kurumsal Toplantılar, Genç ve Kadın Altın Günü Buluşmaları, Geleneksel Mantı Günü, Grup Yemekleri, Hakiki Doğal Köy Kahvaltısı ile damak tadınızı yerinden edecek, aldığınız tat ile MİSİ KÖYEVİ vazgeçilmeniz olacak.

MEKANIN HİKAYESİ

MİSİ KÖYEVİ‘nin işletmeciliğini yapan Özgür Canseven köy evinin hikayesini bizimle paylaştı. Canseven; “Bizim evin güzel bir hikayesi var. Burada bugüne kadar varlığı bilinen ama tespit edilmeyen bir manastır var. Misipoli Manastırı asırlar boyunca burada yaşayan halkı bu bölgede hüküm sürmüş hanedanlığın zulmünden korumuş. Rivayet odur ki; bölge Osmanlı’ya geçerken ismini yapmış olduğu kahramanlık ile alan Rum kızı Misi’de Kavacık Sultan Yatırı olarak bilinen bölgede Bursa’nın fethi öncesi kendisine saldıran 15 Bizans askerini öldürdüğü rivayet edilen Baciyan-i Rumlardan bir kız çarpışa çarpışa bulunduğumuz eve gelir ve son Bizans askerini de bulunduğumuz yere yakın bir yerde öldürür. Osmanlı askerleri buraya geldiğinde can çekişen Rum kızını görür ve şuan içinde bulunduğumuz eve getirir. 68 gün Osmanlı Beyliği askerleri bu kıza burada bakar, iyileştir. İyileşen kızı sonra dağa salarlar. Aradan 3-4 yıl kadar geçer ve o Rum kızı, annesi ve 2 kardeşi ile Misi’ye gelir Osmanlı Beyliği askerlerini bulur ve köye yerleşmek istediğini belirtir. Asker ona uygun evin burası olduğunu söyler ve kardeşleri ile birlikte bu eve yerleşir. 4-5 ay sonrada bu Rum kızı ve ailesi Müslüman olur. Türk bir genç ile evlenir ve burada yaşamaya başlarlar. Biz bu hikayeyi ilk öğrendiğimizde çok şaşırdık. Misi Köyde bunun gibi anlatılan 3 hikaye daha var. Ama en yoğun olarak bu hikaye anlatılıyor. MİSİ KÖYEVİ köyün hizmet anlamında en leziz köşelerinden biri. Mekanımız yemek için gelen kitleyi müşteri olarak değil, misafir olarak görmektedir. Bu yüzdende müşteri memnuniyetimiz çok yüksek. Bir soluk almak, çam havası ile nefes almak istiyorsanız mutlaka mekanımıza bekliyoruz. Damak tadınız bizimle değişsin…” dedi