Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, bir dizi ziyaret için geldiği Antalya’da ilk olara Kepez üstündeki Macera Ormanı’ndaki seyir terasından Antalya’yı izledi. Kurtulmuş’a, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, ilçedeki çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Burada iki üniversite öğrencisi ile de sohbet eden Kurtulmuş, ardından Duacı Gençlik Kampı, kapsamındaki Demokrasi Kampı’na katıldı.

Burada konuşan Kurtulmuş, geleceğin gençlerinin Türkiye’yi çok daha ileri götüreceğini söyledi. Gençlere başarılı bir kamp dileyen Kurtulmuş, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada PKK’nın hayatı çekilmez hale getirdiğini belirterek, canlı bombalarlar ile Türkiye üzerinde baskı oluşturmaya çalıştığını kaydetti.

DAEŞ’inde canlı bomba katliamları ile Türkiye’nin önünü tıkamaya çalıştığına değinen Kurtulmuş, “Bir taftan coğrafyamızda Suriye son 5 yılda paramparça oldu. Musul operasyonu ile birlikte Irak’ta yeni bir döneme giriyoruz. Olayların niye yoğun şekilde bu coğrafyada yaşandığını ve niçin Türkiye merkezli bir operasyonlar zinciriyle karşı karşıya kaldığımızı iyi anlamamız lazım. Yetmiyor 15 Temmuz’da FETÖ denilen eşkıya çetesi yıllardır gizlendikleri yerden çıkarak bu ülkenin önünü kesmek için bir operasyon yapıyor, bir darbe teşebbüsünde bulunuyor. Yetmiyor içeriden ve dışarıdan algı operasyonları ile Türkiye’nin önü kesilmeye çalışılıyor. Soruyu doru sormazsak cevabı doğru veremeyiz. Bunun sadece bir takım politik, siyasi,türbülansların sonucu olmadığını görmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

 

 

"Esenlik adası"
Resmin büyüğüne bakılması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, “3 asır evvel çok geniş coğrafyaya yayılmış olan yaklaşık 20 milyon kilometrelik yüzölçümünde bütün dünyada, Osmanlı Barış Düzeni koyulan bir düzeni koymuş olan bir imparatorluğun varisleriyiz. O büyük toprak gide gide 2.5 milyon kilometrekareye ulaştı 1. Dünya Savaşı öncesinde. O coğrafyada 1 asır önce son kalan insanlığın esenlik adası 2.5 milyon dağıtmak için ve yeni bir düzen kurmak için birinci paylaşımı gerçekleştirmek üzere bir süreç başlatıldı. Bunun adı 1. Dünya Savaşı’dır” dedi.

"Yapay sınırlarla ayırdılar"
Balkanlarda tüm unsurların Osmanlı zamanında barış içinde yaşadığını dile getiren Kurtulmuş, “Her yıl onlarca insanın evinin yıkıldığı, Filistin’de 4 asır boyunca Osmanlı egemen olmuş. Kimse kimseye kime inanıyorsun nasıl yaşıyorsun diye sormamış. Ama maalesef 1. Dünya Savaşı öncesinde başlayan dönemde hem Osmanlı’nın kendi içinde, hem de geniş coğrafyamızda insanlar etnik fitnenin ateşi yakılarak birbirinden ayrıştırılmaya başlanmış. Balkan harpleri budur. Birbirlerine insanlar düşman haline getirilmiştir. 20 yıl içinde 2.5 milyon kilometrekarelik alandan küçüle küçüle 780 bin metrekarelik bugünkü Anadolu ve Trakya toprakları kalmış. O süreçte başlatılan birinci paylaşım savaşı. 1. Dünya Savaşı ile birlikte imparatorluklar dönemi sona ermiş. Dünyanın en büyük barış imparatorluğu Osmanlı tavsiye sürecine girmiş. Ondan sonra masaların üstüne pergeller cetvelleri koymuşlar, Sykes-Picot ile cetvellerle sınırlar çizilmiş. Orta Doğu’da hiçbir şekilde birbirlerinden ayrılmayan insanları yapay sınırlarla birbirlerinden ayırmışlar” dedi.

"Milis değil, örgüt adlarını kullanın"
“Aradan bir asır geçmiş şimdi oynanan oyun ikinci perde” diyen Kurtulmuş şöyle konuştu:
“Bir asırdır etnik fitne üzerinde insanları ayırmaya çalışmışlar ama bölge insanının gönlünde yer etmemiş. Birbirinden ayrı olmadıklarını görmüşler. Oyun tutmamış. Şimdi bir asır evvel sınırlarını böldükleri insanların şimdi gönüllerini ve zihinlerini bölmeye çalışıyorlar. Orta Doğu’da bugün oynanan oyunun adı budur. Suriye, Irak, FETÖ’nün darbe girişiminin arkasındaki esas gerekçe budur. Bu tabloyu görmediğimiz takdirde resmin detaylarında kaybolur, Orta Doğu’nun labirentlerinden çıkamayız. Mesele bu coğrafyanın daha fazla parçalanması aradaki ihtilafların kalıcı hale getirilmesidir. Kürt Koridoru, Şii milisler, Türkmen milisler, Kürt milisler, bunları bilerek algı operasyonun parçası olarak kullanıyorlar. Bölgede oynan oyun Türklük, Kürtlük, Araplık oyunu değildir. Sünnilik, yada Şiilik oyunu değildir. Bölgede oynanan oyun ikinci kez Sykes-Picot’u devreye koymak ve yeniden sınırları değiştirmektir. Milis adlarını kullanmayın örgüt adlarını kullanın. Türkiye bu bölgede kilit taşıdır. 72 millet uraya niye geldi. Osmanlı çökerse, bölgenin dağılacağını biliyorlardı. Ama bu millet dağılmış imparatorluktan Türkiye Cumhuriyeti devletini kurdu. Son özgür bağımsız devleti kıyamete kadar yaşayacaktır. Tarihi asla hikaye okur gibi okumayın. Bizim tarihimizi her birisi bugün tarih tekrar tekrar tekerrür ediyor, oyuncular, isimler, aktörler farklı. Aynı şeyler olmaya devam ediyor.”