Bu ciddi salgından kendilerinin de ister istemez etkilendiğini belirten Uludağ İçecek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Kızıl, “Kafe, restoran, otel ve benzeri yerlerin kapalı olması tabi ki bizi de olumsuz etkiledi. Biz de pazarlama stratejimizi değiştirerek, evlerde karantinada olan vatandaşlarımıza daha çok ulaşabilmek için televizyonlardan koruyucusuz üretim yapmanın ne kadar önemli olduğunu duyurduk. Türkiye’de koruyucusuz üretim yapan tek firma olduğumuzu ön plana çıkartarak, gazoz, şekersiz gazoz, portakallı gazoz, Frutti ve Frutti Ekstra gibi markalarımızla tüketicimize ulaşmaya çalıştık. Böyle bir salgında yaptığımız yatırımın da ne kadar doğru olduğunu görüyoruz. Günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karşılayan Frutti Cmax, çok ciddi bir fark oluşturdu. Üretim anlamında sanayi 4,0’a çok yakın bir firma olarak çok ciddi dijitalleşme içerisine girdik. Evden çalışma sistemini de başarıyla yürüten bir firmayız. Krizde evden yoğun çalışma ile sadece sağlıklı ürünlerin markası değil, interaktif ve çok hızlı hareket eden bir firma olduk. Bu krizi aşmak ve sürdürebilir olmak için doğru kararların hızlı atılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz bunu gerçekleştirdik” dedi.
"KORONA İLE YAŞAMAYA ÇABUK ADAPTE OLDUK"
Türkiye’nin en çok içecek ihracatını yapan firma olduklarının da altını çizen Kızıl, “Yıllık 30 milyon dolar üzerinde içecek ihracatımız var. Tüm dünyayı saran korona salgınında ihracat kanalında doğal olarak biz de etkilendik. Almanya salgından ekonomik olarak az etkilenen ve hatta şu an pandemiden ilk çıkacak ülkelerden biri gibi görünüyor. Almanya’daki Türk ve diğer marketler, yapılan doğru organizasyonlarla hiç raflarını boş bırakmadı. Bizlerde onların raflarını boş bırakmayarak onlardan teşekkür aldık. Biz korona ile yaşamaya çabuk adapte olduk. Doğru üretim anlayışımızla pazarda servis vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.
"BACAMIZ TÜTÜYOR"
Uludağ İçecek markasının tabi ki bir otomotiv veya tekstil gibi üretime ara vermediği gibi, bakliyat veya market gibi satış rekorları da kırmadığını belirten Kızıl, “Arada bir yerlerdeyiz. Çünkü; kapanan otel, restoran, kafe ve çay bahçeleri gibi satış kanallarımız var. Ancak, yerel ve ulusal marketlerimiz açık. Bu kanalda bir yoğunluk var. İhracatımız da fena gitmediği için mevcut olan açık kanallarımızla bacamız tütüyor. Bin 280 personelimizle aynı şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Hepsinin maaşını ödüyoruz. Biz de nisan ayında kısa çalışmadan yararlandık. Umarım mayıs ayında kısa çalışmadan yararlanmayacağımız, sağlıklı, bol güneşli, güzel günlere geleceğiz. Türkiye ekonomisine katkıda bulunmayı umut ediyoruz” dedi. (İHA)
