Özlem ATAÇ

Pandemiyle mücadele sürerken PRC testi zorunluluğu ve aşı kartı uygulamasının devreye girmesiyle sosyal medyada aşı karşıtlarının aşı yaptırmamak için rüşvet vererek HES kodlarına aşı yapılmış bilgisi girildiği iddiaları dolaşmaya başladı. Gazetemize açıklamalarda bulunan Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Kayıhan Pala, pandeminin en başından bu yana fedakarca çalışan sağlık personelinin asla böyle bir iğrenç işe alet olmayacağını düşündüğünü ancak iddialar konusunda mutlaka önlem alınması gerektiğini vurguladı. Pala, “Bu konunun 2 boyutu var. Birincisi bir sağlık görevlisi ister kamu sektöründe ister özel sektörde fark etmez aşı yapmadığı halde aşı yapmış gibi gösterecek olursa, bu sağlık görevlisinin bir daha çalışmamak üzere görevine son verilmesi gerekir. Böyle büyük bir rezalet olmaz” dedi.

KONUŞULMASI BİLE UTANÇ VERİCİ

“İkincisi ise sahte olarak aşı yapılmadığı halde aşı yaptırmış olmak çevresindekilere o insanın bir gereksiz güven aşılayabilir ve onları daha yüksek riske atabilir” diyen Pala, bu durumu ise şöyle açıkladı: Şöyle düşünün uçakta bir yere gidiyorsunuz ya da otobüsle yeni uygulamaya göre ya tam aşılı olduğunuzu ya da o sırada hasta olmadığınızı PCR testi ile kanıtlamanız lazım. Bu sahtekarlar tam aşılıymış gibi o HES kodlarından sertifikalar ortaya çıktığında aynen sizin veya benim gibi otobüse ya da uçağa binecekler. O sırada onlar hem hastalığı geçiriyor hem de aşısız oldukları için bu hastalığı çevresindekilere daha fazla yayıyor olabilirler. İşte bu en önemli halk sağlığı sorunu. Dolayısıyla bir şekilde her ikisinin de yakalanıp yargı önünde hesap vermesi gerekir. Ama cezalandırılmanın sağlık çalışanı açısından mutlaka ilişiğinin kesilmesi gerekir. Böylelerinin bu meslekte yer almaması gerekir.  Bu iddialar ne kadar gerçektir, kaç kişi bu yola başvurur, bahsi geçilen parayı verse bile bu talebi yerine getirecek kimi bulabilir bunları bilmiyorum. Ama bunların konuşulması bile bence utanç verici.”

SINOVAC AŞISININ ETKİSİZ OLDUĞUNU SÖYLEMEK GEREKSİZ

Türkiye’deki aşı durumuna açıklık getiren Pala, “Biontech mi Sinovac mı daha etkili gibi verilerle ilgili bir bilgim yok. Çünkü sağlık bakanlığı bu verileri açıklamıyor. Epidemiyoloji bilgisi olmayan insanlar yalnızca yoğun bakımlardaki oranlar üzerinden fikir yürütüyorlar. Örneğin yoğun bakım derneği tarafından yayınlandığı söylenen yaklaşık bin kişiyi kapsayan bir sonuca göre yoğun bakımlarda yatanların yüzde 39’unun 2 Sinovac aşısı olanların olduğundan söz ediliyor. Buna göre de Sinovac aşısının etkisiz olduğu söyleniyor. Bu iddia şu gerekçeyle gereksiz; toplum içerisinde kaç kişinin aşısız olduğunu bilmeden yalnızca yoğun bakımlardakiler üzerinden bir değerlendirme yapmak bilimsel olarak geçersiz. Şöyle bir şey düşünün; diyelim ki toplumun yüzde yüzünü aşıladık, hiç aşısız kimse yok, bu aşılananlar içerisinden de yoğun bakıma düşenler olacak. Çünkü aşının koruma oranı yüzde yüz değil. Biz o zaman yoğun bakımlarda insan olduğunda madem toplumun yüzde yüzünü aşılamıştık, korumuyor diyebilir miyiz? Diyemeyiz. O yüzden yoğun bakımdaki sayıları toplum içindeki aşı olmuş olanların sayılarını bilerek bunu hesaplama yönetime göre hesaplayarak aşının etkililiğini konuşmamız lazım. Türkiye’de sağlık bakanlığı bu rakamları yayınlamadığı için ne durumda olduğumuzu bilmiyoruz” dedi.

YAPILAN ARAŞTIRMALARA GÖRE BİONTECH YÜZDE 80 ETKİLİ

Biontech aşısının atki oranı hakkında açıklamalarda bulunan Pala, “Biontech aşısıyla ilgili Amerika’dan, İngiltere’den, Almanya’dan dünyanın birçok ülkesinden yayınlanmış araştırma var. Bu araştırma sonuçlarına bakacak olursak Biontech aşısının 2 dozunun yapılması halinde aşının hastaneye yatışı, yoğun bakıma yatışı ve ölümleri yüzde 80’nin üzerinde önlediğini anlıyoruz. Daha önce bu yüzde 95 oranındaydı Delta Plas Veryantı ile birlikte bu oranlar biraz azaldı. Bu pandemiye karşı en önemli araçlardan bir tanesi aşı” ifadelerini kullandı.

Grip hastalığında işi baştan sıkı tutun Grip hastalığında işi baştan sıkı tutun

AKIL VE BİLİM DIŞI BİR ŞEY

Aşı karşıtlığı ve aşı tedirginliğini birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini söyleyen Pala, “Aşı karşıtlığıyla aşı tedirginliğini ayırmak lazım. Türkiye’de ben aşı karşıtlığının ciddi bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Ama önemli bir aşı tedirginliği var. Aşı karşıtlığı akıl ve bilim dışı bir şey. Aşı tedirginliğini çok önemli buluyorum bu yüzden de gerek yüz yüze gerek çevrimiçi toplantılarla onu gidermek için çaba tüketen insanlardan bir tanesiyim. Bir araştırma yapıyoruz. Aşı karşıtlığı ve aşı tedirginliği hakkında. Araştırmalarımız 2 hafta içerisinde sonuçlanacak ” diye konuştu.