AK Parti İstanbul Milletvekili Ali Sarıkaya, başkanlık sistemi, yeni anayasa çalışmaları ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu´nun Cumhurbaşkanı Erdoğan´a yönelik sert üslubuna ilişkin sorulara cevap verdi.

MİLLETİMİZ DESTEK VERECEK 

Başkanlık sistemi yeniden Türkiye´nin gündeminde... Meclis aritmetiği de ortada. AK Parti´nin planı ne? 

Muhalefet başkanlığı meşru ve demokratik bir sistem olarak tartışmaya yanaşmıyor. Neden karşı çıktıklarını söylemek yerine, siyasi pozisyonlarını kırmızı çizgi olarak kodlayan bir dogmatizmle hareket ediyor. Bu tutum, sistemin hakkıyla tartışılmasını engelliyor. Ancak muhalefetin bu tavrı bizi engelleyemeyecek. Kapı kapı dolaşacağız.

Başkanlık sistemini milletimize anlatacağız. Bu sistemin bu ülkeye biçilmiş bir kaftan olduğunu samimiyetle söyleyeceğiz. Milletimiz doğruluğuna inandığı her şeyde bize destek verdi. Bu kez de öyle olacak. Milletimizin desteğiyle bunu gerçekleştireceğiz. 

Özal ve Demirel gibi liderler de bu sistemi dile getirmişti. Ancak tartışma sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yürüyor. Neden? 

Bu muhalefetin vesayeti savunma, değişime direnme oyunu. Amaç tartışmayı bağlamından koparmak. Reform geleneğinin sürmesini engellemek. Bunu atıl sistemi korumak, vesayetin son kalesini bırakmamak için yapıyorlar. 

VESAYETÇİLERİN SON SIĞINAĞI 

Bu tam olarak ne demek? 

AK Parti iktidarı o kadar güçlüydü ki demokrasi dışı güç merkezleri bu gücü aşamayacaklarını her defasında yenilerek gördüler. Bu yüzden geriye çekilmiş gibi yaparak AK Parti´nin yerini koalisyon hükümetlerinin almasını beklediler. 7 Haziran´da heyecanlandıklarını gördük ama 1 Kasım´da yeniden tek başına iktidar çıkınca beklemeye geçtiler. Parlamenter sistem Türkiye´deki vesayetçilerin son sığınağıdır. Koalisyon hükümetleri, vesayetçi odakların cansuyudur. O dönemlerde siyaset zayıflar. Siyaset dışı aktörler önplana çıkar. Bu yüzden bizim demokrasiyi kurumsallaştırmamız lazım. Biz başkanlık sistemini bunun için savunuyoruz. 

"Zaten ülkeyi AK Parti yönetiyor. Sistem değişikliğine neden ihtiyaç duyuyorsunuz" sorusuna ne yanıt verirsiniz? 

Bugünden bakarsanız bizim için hava hoş. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Başbakanımız Sayın Davutoğlu. Cumhuriyet tarihinin birbirini en iyi anlayan cumhurbaşkanı ve başbakanı. Bugün her şey güzel. Peki, yarın ne olacak? Sayın Cumhurbaşkanımızı, Sayın Başbakanımızı, AK Parti´yi sistemden çekin. Geriye ne kalacak? Bizim bugünü değil yarını düşünerek hareket etmemiz lazım. Çünkü mevcut sistemin en önemli sıkıntısı, yürütmede çift başlılığı öngörmesi. Bugün cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık arasındaki uyum dolayısıyla sorun yaşanmıyor. Ancak, bir siyasal sistemi kişiler arasındaki uyuma endekslemek doğru değil. Bu sorunu çözüme kavuşturmak şart. 

Nasıl bir başkanlık öngörüyorsunuz? 

Başkanlık sisteminin temel parametreleri belli. Yasama ve yürütmenin mutlak ayrılığına dayanan, her iki erkin de müstakil olarak güçlü olmasını öngören bir sistem. Biz başkanlık sistemini, Türkiye´nin siyasal sistem sorununu, devlet-vatandaş ilişkilerini, temsil sorunlarını, idari sorunlarını kökten çözecek kapsamlı bir değişiklik olarak ele alıyoruz. Başbakanımızın da sıklıkla vurguladığı gibi, temel çıkış noktamız, torunlarımızın rahat edeceği bir siyasal sistem kurgulamak. 

MUHALEFET KORKULARI SÖMÜRÜYOR 

Başkanlık denince diktatörlük ve bölünme tartışmaları da gündeme getiriliyor... 
Bu muhalefet, ülkenin sorunlarına kalıcı çözüm üretecek bir vizyondan ve cesaretten yoksun. Seçmenlerinin korkularını sömürüyorlar. MHP seçmeni için en önemli hassasiyet üniter yapı. CHP de kendi seçmenini sürekli diktatörlük benzeri ithamlarla diri tutuyor. Bizim savunduğumuz başkanlık sisteminin onların hezeyanlarıyla ilgilisi yok. 

ANAYASA İÇİN 6 AY SÜRE...

Yeni anayasada takvim nasıl işleyecek? 

Sayın Başbakanımız, CHP ve MHP genel başkanlarını ve Meclis başkanımızı ziyaret ederek yeni anayasa yazımına öncülük etti. Bundan sonraki süreç, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üzerinden işleyecek. Biz yine fedakarlık yaparak eşit üye sayısına razı olduk. Ancak, milletimizi oyalamaya dönük taktiklere karşı önlem almak gerekiyor. Bu komisyona 6 aylık süre tahdidi koymak zorundayız. Bu süre zarfında, AK Parti kendi anayasa önerisini parti bünyesinde tamamlar. Komisyon, yeni anayasa konusunda uzlaşamazsa, AK Parti kendi önerisini kamuoyuyla paylaştıktan sonra Meclis´e sunabilir. 

ERDOĞAN´A HAKARET VARSA NORMALLEŞME OLMAZ

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı, üstelik ağır bir dille hedef almaya başladı. Neden?

Sayın Cumhurbaşkanımız bu makama yarım asrı bulan bir siyasi mücadele ve tecrübe sonucu geldi. Kılıçdaroğlu´nun ise o makama hangi şartlar altında geldiği herkesin malumu. Başarısızlığını Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırarak unutturmak istiyor. Siz bu ülkenin Cumhurbaşkanına hakaret ederseniz normalleşme vesaire olmaz. Çünkü o hakaretler ona yapılmıyor. Onun nezdinde milletin değerlerine, bu toplumun dokusuna, kültürüne yapılıyor. Ona yapılan hakaretler ağırımıza gidiyor. Muhalefet artık buna bir son vermeli. 

BİLDİRİYE TEPKİ

"1128 akademisyen bildirisi, terör örgütünü meşrulaştırıp devleti mahkum eden bir içerik ve üsluba sahip. Hakkaniyetten, demokratik perspektiften, akademik hasletlerden yoksun. PKK ağzıyla devlet suçlanmış. Pek çoğu okumadan imza atmış olmalı." 

 

 

KAYNAK: SABAH