Bursa’da 2 zincir market mühürlendi Bursa’da 2 zincir market mühürlendi

Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, bu konuya açıklık getirerek, “Bursa’da böyle bir uygulama yapıldığına dair bir bilgi almadık ama eğer böyle bir uygulama yapan işveren varsa kendi başını ağrıtır. Bu uygulamanın hukuksal bir dayanağı yok ve işçi açtığı davayı kazanır” dedi. 

Özlem ATAÇ/ÖZEL HABER

Tüm İşçi Hakları Derneği Başkanı Yalçın Varal, asgari ücretin 4 bin 253 liraya çıkarılmasının ardından bazı işverenlerin çalışanları ile pazarlık yaptığını ve yeni asgari ücreti uygulamadıklarını söyleyerek, ceza ve denetimlerin caydırıcı hale getirilmesi çağrısında bulunmuştu. Bu uygulamanın tüm Türkiye’de yaşandığını belirten Varal, “Çalışana baskı yapılıyor. İşsiz kalma endişesi yaşayan çalışanlar da mecbur kalıyor” dedi. 

‘HUKUKSAL DAYANAĞI YOKTUR’

Bu uygulamanın hukuksal olarak hiçbir dayanağının olmadığını belirten Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, gazetemize bu konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bu uygulama hakkında Bursa’dan herhangi bir duyum almadıklarını belirten Erdursun, “Bu Uygulamayı gerçekleştiren işveren bile bile kendi başını ağrıtır. Yapmak isteyenler vardır yapanlar vardır ama bunu yasalarla hukukla hiçbir şekilde yan yana getirmesi mümkün değil. Yarın öbür gün çalışanlar dava açıp birbirlerine şahitlik yaparlarsa bu aradaki farkları geri alabilirler, aynı zamanda tazminat hakları doğar ve bu kişilerde bu uygulamaları yaptı diye maddi cezalarla karşı karşıya kalırlar” dedi. 

‘BUNU YAPTIKLARINA PİŞMAN OLURLAR’

Bu tarz uygulamaları kabul etmenin tek sebebi işsiz kalma korkusu olduğunu belirten Erdursun, “İşsiz kalmamak için işçi bunu kabul eder, aradan 5 yıl geçer ama benim durumum şöyleydi deyip birbirlerine şahit göstererek işveren hakkında her zaman dava açabilir. Yani işveren böyle bir uygulamayla işçinin eline koz vermiş olur. Diyelim ki işçi işten ayrılacak, tazminatsız işten ayrılacak bir işçi işverene gelip derki 'benim tazminatımı ver. İşveren derki 'sen işi bırakıyorsun, yasal olarak senin hiçbir hakkın yok. Ben sana tazminat vermiyorum.’ Bu seferde işçiler işverenleri tehdit eder 'sen benim tazminatımı vermiyorsan ben de gidip seni şikayet ederim hatta benim paralarımı da vereceksin bana eksik verdin. Yasal olarak senin bana ödemen gereken 4 bin 253 TL, bunu bana bankadan yatırdın, elden geri aldın, sadece benim değil diğer çalışanlara da bu şekilde bir uygulama yaptın şahitlerimiz de var' böyle diyerek işverenleri çok zor duruma düşürürler. Yani bunu yapan işverenler yarın öbür gün bunu yaptığına pişman olurlar” diye konuştu. 

‘UYARILMALARI GEREKİYOR’

İşverenlerin uyarılması gerektiğini dile getiren Erdursun, “Yani ne olacak ki ben bankadan yaptırırım, sonrada geri bankadan çektikten sonra 1000 TL'sini alıp kasaya koyarım ve bu iş biter zannediyorlar ama bu iş bitmez. İşçi her zaman haklı olmuş olur ve bunu işçi çok fazla kullanır. Bir kişinin maaşı asgari ücretten belirlendiyse en az asgari ücret tutarında bir ödeme yapması gerekir. Ama şöyle diyelim ki bir kişinin maaşı asgari ücretin üstündeydi yani 5 bin TL maaş alıyordu, asgari yapılan zam sonrası ‘bu işyerinde ben hiç kimseye zam yapmıyorum artık maaşlar 5 bin TL ise 5 bin TL'de kaldı’ derse çalışan bu sefer hiçbir şey yapamaz. Yasal olarak en düşük ücret asgari ücret olmalıdır ama onun üstündeki tutarlara da asgari ücrete yapılacak zam oranında zam yapmak gibi bir zorunluluk yok” ifadelerini kullandı.