İnfak sadece maldan, paradan değil, konusu maddi olmayan şeylerden de yapılabilir. Nitekim Kur’an terminolojisinin büyük üstadı Isfahaniinfakı anlatırken: “Maldan olabileceği gibi, bunun dışında kalan şeylerden de olabilir”diyerek bu noktayı aydınlatmıştır. Gerçekten de infakta bulunmak servet sahiplerinin tekelinde olmadığı gibi,sadece onlara hitabeden bir yükümlülük de değildir. Kimin neyi varsa  o, ondan infak edecektir. Bütün mesele bizden başkalarına hizmet ve yardım sunmaktır.Malı olan malından, makamı olan makamından, bunlara sahip olmayanlar ise manevi imkânlardan, mesela, sabretmek, severek, tatlı konuşarak infak edeceklerdir.Nihayet insanın bir şeyler vermek, bir hizmette bulunmak arzusu taşıması da bir infaktır. Hadis-i şerifte şöyle denmiştir:“Bir iyilik yapmayı gönülden isteyip de bunu yapamayana Cenab-ı Hak, o iyiliği yapmış gibi karşılık verir…” Bazıları infakı, zekât ve fitreden ibaret sayarlar. Bu şekilde düşünmek, kavramı yozlaştırmaktadır. Çünkü zekât ve fitre infakın asgari ve resmi kısmından ibarettir. Hadis-i şerifte: “Mallarınızda zekâttan başka fakir hakları da vardır”  deniyor. Nitekim Rağıp bu noktaya da temas ederek, infakın farz kısmı olduğu gibi, tatavvu, yani resmi olmayan kısmı olduğunu da söylemiştir.. Maddi-manevi tüm imkânlarımızla gönülden infakta bulunmak duasıyla. (Ahmet Büyükgül / Mustafakemalpaşa Müftüsü)

BURSA'NIN GÖNÜL SULTANLARI

Akbıyık Sultan

    Ahmed Şemseddin, Fatih Sultan Mehmed Han devrinin gönül fâtihlerinden birisidir. Akbıyık Sultan olarak tanınmaktadır. Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri’nin talebesidir.

Akbıyık Sultan, gazalarda o kadar çok başarılar göstermiştir ki, 2. Murad Han tarafından, 1437’de Yenişehir’in köylerinden biri kendisine hediye edilmiştir. Çok kısa zamanda zengin olan Akbıyık Sultan, hocası Hacı Bayram Veli’ye:

“Hocam, Peygamberimiz ‘Dünya ahiretin tarlasıdır’ buyuruyor. Ben de ahiretim için dünya ile meşgul oluyorum. Bu maksatla dünya ile meşgul olmak gerekmez mi?” diye sorunca Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri de:

“Evladım! Mademki, dünyayı terk edemiyorsun, öyle ise bizi terket…Bu dergâhta dünya ile meşgul olanların işi yoktur…”diye cevap verir.

Akbıyık Sultan dergâhın kapısından üzüntüyle çıkarken başındaki sarığı yere düşürür ve almadan dergâhtan ayrılır. Bir müddet sonra dergâha geri döner, hocasının sohbetlerine katılır ve yıllar sonra hocasının halifeliğine nail olur. Hacı Bayram-ı Veli’nin sekiz halifesinden biri de Akbıyık Sultan’dır.

Akbıyık Sultan, 1444’te Varna Meydan Muharebesi’nde haçlı ordusunu bozguna uğratan ordunun manevi kumandanlarındandır.

1453’te İstanbul’un Fethi’nde, Molla Hüsrev, Molla Gürani, Akşemseddin ve Akbıyık Sultan da ordunun en önündeki gönül sultanlarındandır… Osmanlı’ya fetih nasip olur. Fatih Sultan Mehmed Han da İstanbul Fethi’nde yer alan gönül sultanları adına camiler inşa ettirir. Cankurtaran Semti’nde Akbıyık Sultan diye bir cami yaptırılır.

Akbıyık Sultan ömrünün son günlerini Bursa’da geçirerek, burada sayısız öğrenci yetiştirir. 1455’te Bursa’da vefat eder ve kendi dergâhının içerisine defnedilir. Ardında pek çok hayır kurumu bırakır. Allah ondan razı olsun. Tüm gönül sultanlarına selam olsun. (Ayşe Serra Kara / Yıldırım Müftülüğü)

GENÇLERİN KALEMİNDEN

Allah insanlara taşıyamayacağı yük yüklemez, O merhametlilerin en merhametlisidir. Her işin başı sabırdır.Biz konuk öğrenciler güvenli memleketteyiz, kalbimiz ferah, gurbetçi olmak çok zordur. Bunları göze alarak gelmişiz inşallah en kısa zamanda her şey ilahi adaletle yerini bulur. Karantina bittiğinde devir mazlumun devri olur. Zülümkarlar mahvolur, Amin!  Buradaki büyük ailemiz ve kendi ailemiz bir medeniyettir, Aile aşktır, özlemdir... İnsan hayalleri öldüğü zaman ölür; umudumuza devam; en kısa zamanda sevdiklerimize canı gönülden sarılmak dileğiyle... (Leyla Karabağlı, Uludağ Üniversitesi İlahiyat 3.sınıf/Azerbaycan)

NE OKUYALIM

Acayip Bir Operasyon (Hz. Ebubekir’in Hayatı)

Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Çocuk Kitapları (7-15) kategorisinde yer alan ve Fatma Çağdaş Börekçi tarafından yazılan bu güzel eser, 2020 yılında basılmış olup 88 sayfadan oluşmaktadır. Eser, Hz. Ebu Bekir’in (ra) hayatını çocuklara eğlenceli bir şekilde anlatıyor.

“Bu dünyadan güzel bir insan geçti.”

Biz onu görmesek de çok sevdik.

İnternet haber sitelerine Basın İlan dopingi İnternet haber sitelerine Basın İlan dopingi

O Hz. Ebu Bekir; arkadaşlığın, dostluğun yegâne örneği.

Peygamberimizin can dostu.

Biz de Hz. Ebu Bekir’den aldığımız vefa dersiyle, birtakım operasyonlara kalkıştık.

Ama ne operasyon!

Kolay olmadı, çok yorulduk ama sonunda iyi bir iş başardık.

Sana tek bir söz söyleyeyim: Kendine bir iyilik yap ve dost edin...

 

İki soru iki cevap

İmsak nedir? Ne zaman başlar? Sabah ezanı okunmaya başladığında yeme içmeye kısa bir süre devam edilebilir mi?

Sözlükte “kendini tutmak, engellemek, el çekmek, geri durmak” anlamlarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan, iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişki ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir. İmsakın zıttı iftardır.

Halk arasında ise “imsak” oruç tutmaya başlanan fecr-i sadığın oluştuğu vakit anlamında kullanılır. Bu manada imsak, oruca başlama vakti demektir.

Oruca ne zaman başlanıp ne zaman bitirileceği Kur’an-ı Kerim’de şu şekilde açıklanmıştır: “(Ramazan gecelerinde) şafağın aydınlığını gecenin karanlığından ayırt edinceye (tan yeri ağarıncaya/fecr-i sâdığa) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar (yiyip içmeden, cinsel ilişkide bulunmadan) orucu tamamlayın.” (Bakara, 2/187)

Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdiği andır. Ezan da imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezanın başlaması ile yemeyi içmeyi terk etmek gerekir. Ezan başladığı sırada ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sakınca yoktur.

Ticaret malının zekâtı kendi cinsinden ödenebilir mi?

Ticaret mallarının zekâtı, malın değeri üzerinden hesaplanıp parayla verilebileceği gibi, malın kendi cinsinden de verilebilir.

Bir Ayet

Göklerin, yerin ve ikisi arasındaki her şeyin hükümranlığı kendisine ait olan Allah yücedir! Kıyametin bilgisi de yalnız O'nun katındadır ve yalnızca O'na döndürüleceksiniz. ﴾Zuhruf, 43/85﴿

Bir Hadis

“Birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeşler olun!..” (Buhârî, Edeb, 62)

Bir Dua

"Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın." (Bakara, 2/128)