Erkan ŞEN
“Bizim öncelikli amacımız işportacının dükkân sahibi olması, dükkân sahibinin atölye sahibi olması, atölye sahibinin fabrika sahibi, fabrika sahibinin de holding sahibi olmasıdır.” Bölge Esnaf Kefalet Kooperatifleri Birliği Başkanlığı görevlerinin yanında TESKOMB (Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği) Genel Başkan Vekilliği, Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Genel Başkan Vekilliği görevlerini yürüten Bahri Şarlı’ya ait. Bu güzel niyetin sahibi ve gerçek olmasını gönülden dileyen Bahri Şarlı ile çok özel bir röportaja imza attık…

Sayın Başkan kısaca sizi tanıyarak röportajımıza başlayalım isterseniz...
1949 Bursa doğumluyum. Aşağı yukarı 175 yıllık Bursa kökenimiz var. Emirsultan İlkokulu, Çelebi Mehmet Ortaokulu ve sonrasında Bursa Erkek Lisesi'ni bitirdim. Askerlik dönüşünde Türk Ticaret Bankası'na müracaat ettim ve orada göreve başladım. 1 yıla yakın görev yaptıktan sonra o zamanki Bursa Kooperatif Başkanı rahmetli Hasan Kamacı’nın daveti üzerine Bursa Kooperatifi’nde muhasebeci olarak göreve başladım. Daha sonra sırasıyla kooperatif müdürlüğü, bölge müdürlüğü derken emekliliği hak ettim. Emekli olduktan sonra o günkü yönetim kadroları başta başkanımız Osman Bey olmak üzere diğer arkadaşlarımız beni emekli etmek istemeyerek, göreve devam etmemi istediler, ben de kooperatif yönetim kuruluna murahhas üye olarak seçildim. Daha sonra benim hiçbir talebim olmadığı halde gene o günkü yönetim kadrolarının talepleri doğrultusunda Bursa Kooperatif Başkanlığı, Marmara Bölge Birliği Başkanlığı, daha sonra da Marmara Bölge Birliği'nde görev yaptım. Daha sonra da şu andaki Merkez Birliği Genel Başkanımız Sayın Abdulkadir Akgül'ün istekleri doğrultusunda ve tabi ki Türkiye'deki tüm kadroların beni seçmesi nedeniyle Genel Başkan vekilliğine seçildim. 2003 yılı başından beri bu görevi yürütmekteyim. Bunun yanı sıra Avrupa Kooperatifler Birliği'nde de yönetim kurulu üyesiyim.
 

Avrupa Kooperatifler Birliği ile geniş manada ortak çalışmalardan müspet sonuçlar alabildiniz mi acaba?
Aslında gururla ifade etmek gerekir… Avrupa Birliği’ne üye olmadığımız halde kooperatifler bakımından girmiş olduğumuz tarihten beri yönetim kadrolarında görev yapmaktayız. Tam manasıyla fayda sağlaması için Avrupa Birliği'ne ülke olarak da üye olmamız lazım ama bu demek değildir ki faydalanamıyoruz… Birçok konuda fayda alıyoruz. Özellikle “skorlama” olayı dediğimiz; kooperatiflerin başarısına göre değerlendirilmesi meselesini Türkiye'ye getirdik orada gördüğümüz bir tablodur bu. Türkiye'ye taşıdık! Bu ne demek oluyor? Kooperatif başarılıysa burada öncelikle kooperatifin üyelerinin faydalanması ilkesidir. Kooperatifler başarılı olduğu takdirde ortağının kullanacağı kredi miktarının yüksek olmasıdır. Mesela bugün en yüksek kredi 200 bin liradır. Başarılı kooperatif ortağına 200 bin liraya kadar kredi kullandırabiliyor. Daha az başarılı olan 150 bin lira kullandırabiliyor. Bu işte, bizim Avrupa'dan getirdiğimiz bir sistem, bu da gerçekten hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda güzel bir netice verdi. Sonuçta başarılı kooperatif üyelerinin kooperatiften daha fazla istifade etmesi gerekiyordu ve bu öyle de oldu. Tabii bu kooperatifler açısından başarılı olma rekabeti de getirdi. Herkes yaptığı işin daha da iyi olabilmesi için mücadele etmeye başladı. Bunun da Türkiye'deki kooperatifler arasında daha da itibarlı müesseseler ortaya çıkartmaya başladığını söyleyebilirim. Sonuç itibariyle “skorlama”nın  Türkiye'deki kooperatifçiliği daha itibarlı konuma getirmiş olduğunu söyleyebilirim. Kooperatiflerin ülkemizde devlet sektörü, özel sektörden sonra üçüncü konumda olduğunu unutmamamız  gerekiyor. Bu da bizim için gurur verici bir şey.

Peki, Bursa Kooperatifi ve Bölge Birliği ne durumda? 
Bursa örnek şehir… Bursa Kooperatifi ve Bursa Bölge Birliği olarak çok büyük mesafeler kat edildi. Bu kolay olmuyor. Emek istiyor, koşturmak istiyor, yoğun çaba istiyor, ekip istiyor. Allah'a şükür biz bugüne kadar Bursa Kooperatifi, Esnaf Kefalet Kooperatifi olarak her konuda birinci olduk. Bu konuda da en iyi kooperatif, en iyi başkan seçilmişizdir. Dolayısıyla bunlar da Bursa halkına onur verici, gurur verici hadiselerdir. Bunun yanında Bursa Esnaf Kefalet Kooperatifi ve Marmara Bölge Birliği hem kooperatifimiz hem bölge birliğimiz kalite belgesi ödüllerini almıştır. Bu bağlamda çok başarılı olduğumuzu söyleyebilirim.

ONLAR BİZİM GURUR VESİLEMİZ

Peki, kooperatif olarak eski zamanlarda kredi vermiş olduğunuz işadamlarımdan örnekler verir misiniz?
Hüseyin Özdilek bizim ortağımızdır. Ondan sonra yine Beyçelik firmasının sahibi Faik Çelik de ortaklarımızdandır. Yeri geldiğinde peyderpey bizden bizzat kredi kullandıklarını söyleyebilirim. Onlar bizim gurur vesilemiz. 
     Bizim bu bağlamda, işportacının dükkân sahibi olması, dükkan sahibinin atölye sahibi olması, atölye sahibinin fabrika sahibi olması, fabrika sahibinin de holding sahibi olması hedeflerimizden. Bu bağlamda çalışıyoruz; aşama aşama kendimizi geliştirmemiz lazım. Ülkemizin gelişmesi için her sektörün kendi üzerine düşen görevi yapması lazım. “En iyisi hangi işi yapıyorsa, onun en iyisini ben yapıyorum” iddiasında olunması lazım diye düşünüyorum.

 

Mutluluğun yolu Osmangazi'den geçti Mutluluğun yolu Osmangazi'den geçti

HALK BANKASI’YLA İŞBİRLİĞİ HALİNDEYİZ

Son zamanlarda piyasa koşullarında faizler bayağı yüksekken, geçtiğimiz hafta Merkez Bankası'nın 425 baz puan faiz oranları indirmesi… Bu gelişmeler size olumlu yansıdı mı? Piyasaları olumlu etkiledi mi?
Şimdi bu bir başlangıç… Şöyle açıklayabilirim: Merkez Birliği'nde göreve geldiğimiz tarihten itibaren yani 2003'ün başından itibaren aynı zamanda AK Parti hükümetinin göreve başlaması aşağı yukarı aynı tarihlerdeydi. O tarihten bugüne kadar faizler   %59’lardan  %4’lere %5’lere kadar düştü ancak son zamanlardaki ekonomik sıkıntılardan ve en önemlisi ekonomiye dış müdahaleler nedeniyle Türkiye'de faizler maalesef yükseldi. Biz Halk Bankası ve genel başkanımız Sayın Abdulkadir Akgül ile beraber yaptığımız görüşmeler sonucunda faizleri arttırmamak için elimizden gelen mücadeleyi yaptık ancak sonuçta banka da bizim bankamız, banka ne kadar güçlü olursa esnaf ve sanatkârlara vereceği hizmet de o kadar büyüyecek. Bunun farkında olduğumuzdan öyle hareket ettik. Hep kendimize değil, bir karar verirken hem kooperatiflerimizin hem bankamızın hem de esnaf ve sanatkârlarımızın menfaatine ortak noktayı bulma gayreti içerisinde olduk. Dolayısıyla bankanın da artık bu faiz arttırma talebine duyarsız kalamazdık. Sonuçta topladığı mevduat faizi belliydi. Dolayısıyla 3'er puanlık artış söz konusu oldu. 4’ler 7, 5’ler 8 oldu ama bu tabi ki 1 Mayıs'tan itibaren geçerliydi. Ondan evvel kredi alanların eski kredi oranları devam etti. Tabi piyasalarda faizler % 24-25'lerde iken bu durumu esnafımız da makul karşıladı. Amacımız elbette esnaflarımıza en düşük maliyetle buluşturmak. Sonuçta esnaf ve sanatkâr bu ülkenin orta direği temel direğidir. Olmazsa olmazıdır, kendisi yanında çalışanlarıyla ve aileleriyle ülke nüfusunun neredeyse üçte birini temsil eden bir kesim kimseden bir yardım almadan dükkânını besmele ile açıp, şükürle kapatan bir kesim. İstihdam ve katma değere büyük katkısı olan bir kesim, dolayısıyla bu kesime ne kadar hizmet etsek azdır, ne kadar destek olsak azdır. Onlar eli öpülesi insanlardır.

MORAL BOZMAYALIM
Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Aslında biz bu zor günleri çok gördük ve hepsini aştık. Hatta zor günleri fırsata çevirdiğimiz de oldu. Dolayısıyla hiç moralimizi bozmadan çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz tünelin sonundaki ışığı hep beraber göreceğiz diye ümit ediyorum. Merkez Bankası'nın faiz indiriminin çok olumlu olduğunu… Bunun bankaların verdiği konut kredilerine, araç kredilerine yansıyacağını düşünüyorum. Sonrasında da bizim kredilerdeki rakamların eski rakamlara dönmesini bekliyorum. Bütün esnafımızın, bütün halkımızın Kurban Bayramı’nı şimdiden kutluyorum. Sağlık, sıhhat, afiyet ve mutluluklar diliyorum bol kazançlı günlerin olmasını diliyorum.