Yalın çalışmalara büyük ödül Yalın çalışmalara büyük ödül
Özlem ATAÇ 
Nilüfer Belediyesi’nin BEBKA desteğiyle kurduğu Hava Kalitesi İzleme İstasyonu’ndan alınan veriler kamuoyuyla paylaşıldı. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Yücel Taşdemir, her hafta değerlendirdiği ölçümleri slayt şeklinde anlatırken, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de kısa bir konuşma yaptı. Nilüfer Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Şube Müdürlüğü’nün ilçenin havasını, suyunu ve elektromanyetik kirlilik oranını düzenli olarak takip ettiğine dikkat çeken Başkan Turgay Erdem, “Halk sağlığı adına yapılan bu çalışmalarda, yapılan ölçüm sonuçlarını da her yıl kamuoyuyla paylaşıyor ve olası riskler konusunda ilgili kurumları uyarıyoruz. Nilüfer’in hava kalitesini izlemek için 2014 yılında BEBKA desteği ile alınan hava kalitesi ölçüm cihazları, belediye binamızın üzerine yerleştirildi ve 2015 Nisan ayından bu yana düzenli ölçüm yapılmaya başlandı” dedi. 
EN KİRLİ HAVA KIŞIN
Ölçüm noktası belirlenirken; nüfus, trafik, sanayi gibi çeşitli faktörler düşünülerek, akademik destek de alınarak, Nilüfer’i büyük oranda temsil edici bir nokta belirlenmeye çalışıldığını belirten Başkan Erdem, “Bu istasyondaki cihazlar, temel hava kirleticiler olan toz, kükürt dioksit, azot oksit, karbon monoksit, ozon ve hidrokarbon oranlarını ölçmekte ve ayrıca meteorolojik verileri de anlık olarak alabilmektedir. Ölçüm cihazlarının periyodik bakımları ve kalibrasyonları yetkili firma tarafından düzenli olarak gerçekleştirilmektedir. Ayrıca elde edilen tüm değerler saatlik bazda ilgili danışmanımız tarafından gözden geçirilmektedir. Danışmanımız Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Yücel Taşdemir bu ölçümleri her hafta değerlendirilerek, bir rapor dâhilinde Çevre Koruma ve Kontrol Şube Müdürlüğümüze iletmektedir. Sonrasında bu raporlar ilimizdeki ilgili kurum ve kuruluşlar ile paylaşılmaktadır. Nilüfer’deki sonuçlara bakıldığında genel olarak soğuk kış aylarında toz, kükürt dioksit, azot oksit, karbon monoksit ve hidrokarbonların yönetmelik sınır değerlerini aşabildikleri, yaz aylarında ise ozon kirliliğinin daha etkin olarak kendisini gösterdiğini söyleyebiliriz” diye konuştu. 
 
ÖLÇÜMLER HALK EVİ’NİN ÇATISINDAN
Projenin amacını, “Nilüfer’deki mevcut hava kalitesini hava kirleticiler açısından tespit etmek ve sonuçları ulusal ve uluslararası hava kalitesi standartları ile karşılaştırmaktır” şekilde özetleyen Nilüfer Belediyesi Hava Kalitesi İzleme Projesi Danışmanı Prof. Dr. Yücel Taşdemir, ölçümlerin yapıldığı yer ve içeriği konusunda şu bilgileri verdi: 
“Ölçümler, Nilüfer Belediyesi’nin İhsaniye’deki örnekleme noktasından yani Nilüfer Belediyesi’ne ait Halk Evi’nin çatısından alınmıştır. Proje kapsamında klasik hava kirleticilerin anlık ölçümleri sürekli ölçüm cihazları ile gerçekleştirilmektedir. Bu hava kirleticiler şunlardır: Kükürtdioksit (SO2), azotoksit (NOX) karbonmonoksit (CO), ozon (O3), partikül madde (PM10 VE PM2,5) ve hidrokarbon (CH4)… Hava kirliliği çeşitli doğal ve antropoyenik emisyon kaynaklardan oluşabilmektedir. Doğal kaynaklar ise orman yangınları, deniz spreyleri, volkanik patlamalar, rüzgar erozyonu, polenler, organik bileşenlerin buharlaşması ve doğal radyoaktivitedir.” 
 
MADDE MADDE VERİLER
Nilüfer’in hava kalitesini değerlendirirken hava kirletici maddelerin özelliklerini vererek, Nilüfer verilerini paylaşan Prof. Dr. Yücel Taşdemir, şu bilgileri paylaştı. 
• Partikül madde (PM): Sıvı veya katı halde bulunabilir. Genelde havada askıda kalır. Daha çok kış aylarında artış oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre elde edilen ölçüye göre 50’nin altında iyi, 50-100 orta ve 100 üzerinde hassas olarak kabul edilmiştir. Nilüfer’de elde edilen veri ise 50-100 arasındadır fakat yılın sonlarına doğru üçüncü aşamayı geçmiş oluyor. Türkiye geneli ise 54 olarak gösterilmiştir. 
• Kükürtdioksit (SO2): Fosil yakıtların yanması sonucu oluşur. Genelde termik santrallerden olur. Kağıt sülfürik asit gibi üretim yapan fabrikalardan ve yakıtlardaki kükürtün yanması sonucu oluşur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 20 seviyesi sınır olarak kabul edilmiştir. Nilüfer’de elde dilen veri 11,1’dir. 
• Azotdioksit (NOX) : Fosil yakıtların yanması sonucu oluşan kırmızımsı-kahverengi bir gazdır. Yüksek konsantrasyonlarda kuvvetli bir kokusu vardır. Genelde taşıtlar ve termik santrallerden oluşur. Yakıtlardaki azotun yanması ve yüksek sıcaklıklarda yanma sonucu, atmosferik azot ve oksijenin birleşmesi sonucu oluşur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sınır 200 gösterilmiştir. Nilüfer’de 34.5, Çin’de 23.0, Fransa’da ise 80 olarak ölçülmüştür. 
• Karbonmonoksit (CO): Fosil yakıtların yakılması sonucu özellikle araçlardan kaynaklanır. Görülemeyen ve kokusu olmayan bir gazdır. Taşıtlar, fırınlar, kazanlar, fosil yakıt ısıtıcıları; özellikle bu kaynakların bakımı eksik ve uygun şartlarda kullanılmıyorsa oluşur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sınır 10 bin olarak kabul edilmiştir. Nilüfer’de 682, Çin’de 1700 olarak ölçülmüştür. Bursa’da lodos olduğu zamanlarda fazladır. Yazın ve soğuk aylarda çok bir fark yoktur. 
• Ozon (O3) : Atmosferdeki iki katmanda bulunur. Yeryüzüne yakın katmandaki ozon zararlı olup stratosferdeki koruyucu ozonla karşılaştırılmalıdır. Genelde yaz aylarında fazladır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sınır 120 olarak belirlenmiştir. Nilüfer’de 49.2, Çin’de 117 olarak ölçülmüştür. 
 
ÇÖZÜM YENİLENEBİLİR ENERJİ 
Ölçülen verilere göre, Nilüfer’in hava kirliliğinin az olduğunu söyleyen Taşdemir, alınacak önlemler hakkında da şu bilgileri verdi: “Öncelikle bu konuda çevre bilincinin oluşturulması gerekir. Tüm emisyonların kontrolünün sağlanması gerekir yani sanayi, ulaşım ve ısınma gibi… Yeşil alanların arttırılması gerekir. Planlamalarda hava kalitesinde oluşacak etkilerin dikkate alınması gerekir. Yenilebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması gerekir.”