Kağıthane Belediyesi tarafından düzenlenen söyleşide Güvenlik Uzmanı Mete Yarar Afrin'e yönelik Zeytin Dalı harekatı ve Türkiye'ni terörle mücadelesini ele aldı.

Programda konuşan Mete Yarar, devam etmekte olan Zeytin Dalı harekatı ile ilgili detaylı bilgiler paylaştı. Söyleşiye katılan vatandaşlar, Yarar'ın anlattıklarını ilgiyle dinlerken, çeşitli sorulara da yanıt buldu.

''Afrin'in Türk Silahlı Kuvvetler tarafından alınmamasının ihtimali yok''

Devam etmekte olan Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili konuşan Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, ''Baktığınız zaman çok çabuk geçiyormuş gibi geliyor ama arazideki Mehmetçikler ve bütün görevliler tam 19 günden beri o çetin şartlarda bu mücadeleyi sürdürüyor. Afrin bu işin sadece başlangıcı, geneli anlamazsak Afrin'i anlamamızın ihtimali yok. Afrin dediğimiz bu yerin Türk Silahlı Kuvvetler (TSK) tarafından alınmamasının ihtimali yok, alınmaması diye bir alternatif de yok. Silahlı Kuvvetler burayı alır bu geldiğimiz noktada. 15 Temmuz öncesi ve 15 Temmuz sonrası PKK’nın azdığı dönemlerde diyorum ben bütün her yerde karakollara bombalı saldırılar yaptıkları dönemlerde, o dağlık arazilerde içimizdeki teröristlerin de çıkmasıyla beraber kalan personelle bu temizlikleri yaptılar'' dedi.

 

''İstanbul’un üç katı büyük bir alanda temizlik yapılıyor''

Afrin'de süren mücadelenin detaylarını anlatan Yarar, ''Harekat alanının büyüklüğü İstanbul kadar, şöyle düşünün Tuzla'dan Çerkezköy'e, Çerkezköy’den Şile’ye kadar olan bir alanda şu an operasyon sürüyor . Diyeceksiniz ki burası şehir orası açık arazi, hiç öyle değil tüneller yerin altına kadar inmiş, orada da evler var bir sürü mahalle var. Hem açık hem de dağlık bir arazi, karşınızda kendini yerin altına indirmiş olan bir örgütle savaşıyorsunuz. Tek boyutlu değil üç boyutlu bir mücadele sürüyor. Hem yerin altı hem yerin üstü hem de mahal'in içi otomatikman üçle çarpın, yani İstanbul’un üç katı büyük bir alanda temizlik yapılıyor'' ifadelerini kullandı.

"Bugün İnsansız Hava Araçları kullanıyoruz''

''Bizim için esas olan askerlerimizin şehit olmaması, bizim için esas olan oradaki bir sivilin hayatını kaybetmemesi'' diyerek sözlerini sürdüren Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, ''O yüzden de zaman zaman hız kesiyoruz zaman zaman hızlanıyoruz. Devletimizin bir buçuk senedir yaptığı hazırlığı görmek istiyorsanız Fırat kalkanı harekatı ile Zeytin Dalı harekatına arasındaki farka bakın, bu farka baktığınız zaman net olarak görürsünüz. Biz Zeytin Dalı Harekatında mikro mini insansız hava araçları kullanıyoruz. İHA’ların boyu küçücük boylardan başlıyor yaklaşık bir uçağın boyutuna kadar çıkabiliyor. Kendi silahını kendi üretmiş olan bir ordudan bahsetmiş oluyoruz'' şeklinde konuştu.

''Bu noktaya bir buçuk yılda gelindi''

Tüm bu gelişmelerin bir buçuk yılda gelinen bir nokta olduğunu ifade eden Yarar, ''Bir buçuk yılda 92 tabur Jandarma Özel Harekat Birliği yetiştirildi. Bu FETÖ gibi görünen örgütlerin ve içimize sızmış olan ajanların bu ülkeye ne kadar zarar verdiğini göstermiş oluyor. Bir buçuk senede ne değişmiş olabilir ki bütün projeler hızlı bir şekilde bitebiliyor. Cumhurbaşkanı daha bir operasyon devam ederken başka bir operasyonun ismini söyleyebiliyor. Daha Zeytin Dalı operasyonunun başlangıcında bundan sonraki hedefimiz İdlip diyebiliyor. Bunu geçmişte söyleyemezsiniz. Eskiden önce toparlanırdık aradan 2 buçuk sene geçerdi, malzemeleri 2 buçuk sene içinde yerine koyardık ve arkasından operasyonu planlardık'' dedi.

''Devletler arasındaki en önemli konu güçtür''

"Bugün gelinen noktada ardı arkasına operasyon planlanabiliyor" diyen Güvenlik Uzmanı Yarar, ''Bu bize ne sağlıyor biliyor musunuz, hedeflerimizin milli olmasını sağlıyor. Silahınızın yerli olmuş olmasının en önemli faydası milli hedefler koymanızdır. Bir ülkenin ordusunun dışa bağımlı olmuş olmamasının, aslında ülkenin savunmasının ne kadar güçlü olduğunun ve hedeflerinin ne kadar büyük olduğunun göstergesidir. Devletler arasındaki en önemli konu güçtür ne kadar güçlüyseniz o kadar dostunuz ve o kadar müttefikimiz vardır. Sizin naif olmanız, sizin insancıl olmanız dostlarınızın sayısının artmasına bazen yetmiyor. Sizin dediğinizi yapabilmeniz, düşmanlık yapanın kafasını bazen ezmekle oluyor'' ifadelerini kullandı.

''Zafiyet içerisine girdiğimizde askerimize yapılan saldırılar artıyor''

''İkisine de sahip olacaksınız, yani dostunuzu koruduğunuzu düşmanınıza da zarar verebildiğinizi gösterebildiğiniz de dostlarınızın sayısı artıyor'' diyerek sözlerini sürdüren Yarar, ''Ya da en azından düşmanlık eden adam olmuyor. Katar’a biz uçaklarla ekip göndermiştik gönderdiğimiz askerlerin toplam sayısı 300 kişiydi mesele sayı değil, mesele 80 milyonun o 300 kişi arkasında durabildiğini gösterebilmek. Omuzunda Türk bayrağı olan birinin başına geldiğinde, 80 milyonun hesabını sorabileceğini inandırabiliyorsanız sizinle kimse uğraşmaz. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum, bu ülkenin topraklarını korumak ya da Zeytin Dalı harekatında ki askerlerimizi korumak bu şekilde olur. Eğer 80 milyon olarak arkasında durabildiğimizi ve milli birlik içinde durabildiğimizi gösterebilirsek o askere kimse silah sıkamaz. Biz ne zaman zafiyet içerisine giriyoruz bizim askerimize olan saldırıların sayısı artıyor'' diye konuştu.