Erkan ŞEN

Bursaspor Durmazlar'ın 'A Takımı'na yükselme başarısı gösteren ve gelecek vaat eden sporcular arasına giren 1.98'lik Yiğitcan Öztürk, basketbol hikayesini 'agazete' ile paylaştı. 'Ben başta futbolcu olmak istiyordum' diyerek kariyer hikayesini anlatmaya başlayan 17 yaşındaki genç basketbolcu Öztürk,"Ailem boyum uzun olduğu için basketbol oynamam önerisinde bulundu. Büyükşehir Belediyesi'nin altyapısında başladım basketbola, daha sonra ise tekniğim çok beğenildi ve 1 yıllığına Oyak Renault'a geçtim. Yeşimspor'da ise yaklaşık 4 sene oynadım ve basketbol adına çok şey öğrendiğim kurumlardan biri oldu mavi turunculu camia" değerlendirmesinde bulundu.

BAŞLICA HEDEFİM TAKIMDA KALICI OLMAK

Yeşimspor'da geçen zamanın kendisi için çok verimli olduğuna dikkat çeken Yiğitcan Öztürk, "Basketbola kendimi ait hissettiğim zaman TOFAŞ'a transfer oldum ve 4 sene boyunca çok sayıda müsabakaya çıktım. TOFAŞ bünyesinde okullar arası Türkiye şampiyonlukları yaşadık ve o heyecan tarif edilemez. Oynadığımız oyunla bazı büyüklerimizin ilgisini çekmiş olacağız ki Bursaspor Durmazlar'la anlaştım. Çok çalıştım ve A takıma yükselme başarısı gösterdim çok şükür. Hedefim orta vadede bu takımda kalıcı olmak ve en büyük hayalim ise büyük Bursaspor taraftarı için bir efsane olabilmek" diye konuştu.

KİM BİLİR BELKİ BİR GÜN

Her sporcu gibi uluslararası arenada ülkesini temsil etmek istediğini dile getiren Öztürk, "Çok çalışıp milli takım formasını da giymek isterim tabii ki. Milli takımda Bursa'mızı en iyi şekilde temsil etmek istiyorum, ama dediğim gibi önce çok çalışmak lazım. Kim bilir belki bir gün NBA'de mücadele veren bir Türk olarak görürsünüz beni" ifadelerini kullandı.

Çok çalışsınlar

Genç sporculara önerilerde bulunan Öztürk, "Ben genç yaşta A takıma seçilme şansına nail oldum. Benimle ilgilenen çok kaliteli hocalarım vardı her şeyden önce, onların hakkını asla ödeyemem. Hedefleri olan arkadaşlarım tüm olumsuzluklara rağmen çok çalışsınlar ve gelebildikleri en iyi yere gelmek için mücadele versinler. İsteyince gerçekten oluyor, ben buna şahit olmuş genç bir sporcuyum" şeklinde konuştu.

ÖZEL HAYAT OLMALI, ANCAK...

Sporcunun özel hayatını bir programa oturtması gerektiğine vurgu yapan genç basketbolcu, açıklamasını şu cümlelerle sürdürdü: "Bir sporcu asla eğitimini aksatmamalı. Arkadaşlarıyla da eğlenmeli, ancak bu bir program dahilinde olmalı. Diğer gençler gezip toza bilir, ama bu genç bir sporcuysa o vakitte salonda antrenmana katılmak zorundadır. Arkadaşlar bir program dahilinde hayatlarını sürdürebiliyorlarsa hem yorulmazlar, hem de mutsuz olmazlar hayatlarında. Eğer ki bunlar birbirine karışırsa başarı da uzak kalır. Bir sporcu özel hayatından feragat etmek zorundadır, çünkü o kimlik zarar görürse bedeli ağır olabilir."

AİLE DESTEK ÇIKMALI

Ailelere de uyarılarda bulunan Öztürk, "Eğer çocukları gelecek vaat eden bir sporcuysa destek çıksınlar. 'Ders çalış' diye ısrar etmesinler, çünkü o çocukların antrenman yapmaya ihtiyacı var. Sokaklarda uyuşturucu denilen bir illet mevcut ve bu durum Türk gençliğini uçuruma sürükleyen bir durum. Sigara ve alkol ise madde kapısını aralayan en tehlikeli anahtar. Ebeveynler kesinlikle çocuklarını spora yönlendirsinler, böylelikle kötü alışkanlıklardan uzak durulabilir" ifadelerini kullandı.

KÖTÜLÜĞE TEK FREN SPOR

'Kötü geleceğin tek freni spor' diyerek açıklamasını sürdüren genç sporcu, "Kişi illa profesyonel bir kimlik için spor yapmamalı. Sağlıklı yaşamak için spor yapmalı bir insan ve asla hayatından çıkarmamalı hareketi. Gülümseyen bir gelecek için spor şart ve her branşın kendine göre bir güzelliği var. Sporun verdiği tatlı yorgunluğu yatağa uzanınca hissedecek ve gülümseyeceksiniz, bu huzur bir başka" şeklinde konuştu. 'Ali ve Tuncay hocama çok teşekkür ediyorum desteklerinden dolayı' diyerek sözlerini sonlandıran Öztürk, "Ait olduğum yerdeyim. Hedefim Bursa'mızı en iyi şekilde temsil etmek. Beni her zaman destekleyen ve menajerliğimi de yapan dedemin hakkını ödeyemem" dedi.