ÜÇ TÜRK BİR

ARAYA GELİRSE

  

Ali Eşref UZUNDERE

Siyasette, özel sektörde, devlette tecrübesi olan Bedrettin Dalan GESİAD’ın davetlisi olarak katıldığı sinerji toplantısına “Türk kimliği Türk dili ve Türkiye’de Eğitim ve Gençlik” konusunda konferans verdi. Türkiye genç Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (GESİAD) Almira Otel'de düzenlediği sinerji toplantısını açılışını yapan Başkan Ramazan Kaya, Ülke olarak son yaşadığımız terör eyleminden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şehitlere Allah’tan rahmet ailelerine sabır dileğinde bulundu.

MİNİ BİR KONSER

Başkan konuşmasından sonra derneklerine yeni üye olan işadamları Ahmet Yasin Özdemir, İbrahim Baskur, Murat Çakmak ve Numan Karadeniz’i sahneye davet ederek rozetlerini takip üyelik belgelerini verdikten sonra GESİAD üyesi Fatih Aksoy’un sazı eşliğinde sahneye davet edilen Bedrettin Dalan’ın yeğeni Ogan Han, sözlerini Dalan’ın yazdığı türkülerden oluşan halk müziği konseri verdi.

BU TOPRAKLARDAN ÇIKMAYACAĞIZ

Anadolu topraklarını bedel ödeyerek yurt, vatan edindiğimizi, bu uğurda halen şehitler vererek bedel ödemeye devam ettiğinizi ifade eden Bedrettin Dalan, Anadolu’nun bir başka adının 'Kavimler Kapısı' olduğunu, bu kavimler kapısından pek çok kavimler gelip geçtiğini bildirdi. Türklerin 1071’den çok daha evvel Anadolu’ya geldiklerini, 1071 son defa gelerek, bir daha çıkmamak üzere yurt vatan edindiğimiz tarih olduğunu hatırlatan Dalan, "Bundan sonra da çıkmaya hiç niyetimiz yok. Akıllı politikalar yürütebilirsek, bu topraklar için ödediğimiz bedel az olur" dedi.

12 BİN YIL ÖNCE

Konuşmasında Türk milletinin tarihi süreç içindeki evrelerini, yaşadıkları hayat şartlarını, kazanımlarını, örf, adet geleneklerini anlatan Dalan, sözlerine şöyle devam etti: “Türk milletinin sürekli hareket halinde olmuş bir millettir. Senede iki kez yapılan bu yürüyüş hareketi sırasında çıkardığı seslerle, dili Türkçeyi, bu yürüyüşün hareketi sırasında karşılaştıkları zorluklarını aşabilmek için önce atı ehlileştirmiş, sonra tekerleği ve nehirleri geçmek içinde salı yapmıştır. Türklerin, 12 bin yıl önce yaptığı tekerlek, Türkmenistan’da müzede sergilenmektedir. Türkler,  ehlileştirip yararlandığı koyunların sığırların, atların birbirlerine karışmaması için damgamlar kullanmışlardır. Bu damgalar zaman içinde yazıya dönüşmüştür.

TÜRK BİR ARAYA GELİNCE

İbn-i Haldun; Türk milletinin devlet kurma kabiliyeti çok fazla bir millet olduğunu söylüyor. Bu söz boşuna söylenmiş bir söz değildir. Dünya tarihine bakın, Türklerden başka en çok devlet kuran başka bir millet yoktur. Üç Türk bir araya geldiğinde devlet olur. Bu özellikleri nedeniyle üç kıtada hükümran olmuşlardır."

ABD ve Avrupa’nın

korktuğu tek millet

Konferansında, "ABD’nin ve Avrupa’nın en çok Türk milletinden korktuğunu, ABD’yi ve Avrupa’daki devletleri yıkacak tek milletin Türk olduğunu" ileri süren Dalan, Başımıza gelenlerin hepsinin bu korkudan kaynaklandığını söyledi. Kendi tarihimizi kendi elimizle, kendi gözümüzle, kendi dilimizle yazdığımız takdirde, Türk milletini hiçbir gücün yenemeyeceğini belirten Dalan, Türk dili dünyanın en mükemmel dili olduğunu, Bu dile Türk milletine tanrının bahşettiğini belirtti.

SÜMER, TÜRK'ÜN YANSIMASIDIR

Sümer medeniyetinin Orta Asya Türk medeniyetinin bir yansıması olduğunu, tarihin Türklerle birlikte başladığını, Batılıların bunu bildikleri halde söylemediklerini kaydeden Dalan, “Edebiyatta Mevlana, Nizami Gencevi gibi fikir ve düşünce adamlarımızın eserlerini Farsça, yazdıklarını, 'Oturdum' kelimesini Farça 17 kelimeyle, Almanca 7 kelime ile ancak izah edilebildiğini söyledi.

ELİNE, DİLİNE, BELİNE...

Dalan, "'Eline, diline, beline sahip ol' sözü Mete Han’ın (Oğuz Han) kurduğu devletin anayasasıdır. El = vatan toprak demektir. Dil= konuştuğu dil Türkçe demektir. Bel= soy sop millet demektir. 'El' kelimesini halan kullanıyoruz. 'Bizim eller' gibi toprağı vatanı yurdu idare edenlere 'El Beyi', İl Beyi, 'Elhan' gibi. Saru Saltuk, bu sözleri Bektaşi töresine dönüştürmüş. Töre; Türk anayasasının adıdır. Türkler töre dışına çıkmazlardı. Çıkanlar en ağır şekilde cezalandırılırlardı. Batılılar; Anadolu’nun bazı yörelerinde işlenen namus cinayetlerini 'Töre' ile özdeştirmişlerdir.

ERGENEKON ADI KİRLETİLDİ

Türklerin varoluş destanının bir adı Ergenekon'dur. Ben Ergenekon’dan hala yargılanıyorum. Ama gelip bura’da size Ergenekon'u anlatıyorum. Düşünebiliyor musunuz? Bu temiz Ergenekon adı kirletildi ülkemizde. Neden ve kimler kirletildiği 15 Temmuz’da ortaya çıktı. Ergenekon Türklerin varoluş destanının adıdır. Nevruz’da örs üzerinde demir dövmemiz, etrafı dağlarla çevrili Ergenekon denilen yurttan demir dağı eriterek çıkışımızın sembolüdür. Demir madenini ilk defa Türkler bulup kullanmıştır. Daha sonra demire su verek çelik yapmışlardır. Dünyada Türk milleti dışında çocuklarına demir, çelik adını koyan bir başka millete rastlayamazsınız, çünkü yoktur. Bizim olmazsa olmaz şartımız çağa ayak uydurup çağın gereklerini yerine getirmek ve önüne geçmektir. Türk milletinde bu kabiliyet vardır. Artık başkalarını biçtiği elbiseyi değil kendi diktiği elbiseyi giymek zorundadır" dedi.

 

Mükemmel koyun

“Her insan kendisinin en fazla hangi kabiliyetinin olduğunu keşfetmesi ve küçük yaştan itibaren hedef koyması, hayal kurması lazımdır. Küçük yaştan itibaren hayaline giden yol için kendini buna hazırlaması ve bu yolda sadakatle, sabırla yürümesi lazım” diyen Bedrettin Dalan, kendisinin 8 yaşında iken mühendis olmak istediğini, hedefinden hiç şaşmadığını söyledi. Babasının 'Vali olmasını' istediğini belirten Dalan, "Mühendis oldum, İstanbul’a değil Belediye başkanı oldum. Vakıfta okuduğum için vakıf kurmayı 15 yaşında hayal etmiştim. Hayalimden hiç şaşmadım 42 yaşında vakıf kurdum.  Hayalleri gerçekleştirmek sabır istiyor” dedi.

DÜŞÜNEN ADAM İSTEMİYORLAR

Amerikalı bir yazarın 'Mükemmel Koyun' adında kitabı çıktığını bu kitaba bakınca ülkemizde eğitim sistemini akla getirdiğini bildiren dalan şunları kaydetti: "Ülkemizde hem dini eğitim yapan okullarda hem de normal eğitim verenlerde maalesef düşünen soru soran, aklına yatmadığı konularda gerekiyorsa kavga eden insan tipi yetişmiyor. Çünkü hükmedici, Türkiye’yi kontrol etmek isteyen güçler, bu ülkede düşünen din adamı, düşünen bilim adamı yetişsin istemiyor. O yüzden kendi yarattığımız sorunların içinde boğuluyoruz. Türkiye eğitim sistemini değiştirmesi lazım. Otomatik robot, otomatik koyun olmak kolay. Şimdi düşünün. Bu ülkede general, ağır ceza reisi, Anayasa Mahkemesi üyesi olmuş biri, ilkokul mezunu olmayan bir adamın arkasından ölümüne gidiyorsa oturup bir düşünmeli. Bu adamlarda mı kabahat yoksa eğitim sisteminde mi? İyi eğitilmiş, düşünen, soru soran bir insan asla kendi iradesini; bırakın ilkokul mezunu olmayan FETÖ'ye, öz babasına bile bağlamaz."

ONLAR ROBOTLAŞMIŞLAR

FETÖ'cü denilen insanlara kızmaktan çok acıdığını belirten Dalan, "Çünkü insanlıktan çıkarılmışlar, robotlaşmışlar. Bu ülkede başka 'cu'lar, 'cı'lar da var. Bu ülkede cuk'lu, muk'lu insanın yetiştirilmemesi lazım. İnsanı birey olarak yetiştiren, soru sormasına fırsat verilecek şekilde eğitim lazım. O zaman biz millet, insan olur, kalkınırız. Sorun yaratsak bile çözeriz. Şimdi sorun yaratan, ama çözemeyen bir millet olduk. Biz Türküz kardeşim. Onun için kimlikli kişilikli bir eğitim lazım" ifadelerine yer verdi.