Kolombiya, Meksika ve Küba`da üst düzey temaslarda bulunacak olan Erdoğan, yolculuk sırasında Türkiye Gazetesi Ankara temsilcisi ve köşe yazarı olan Nuri Elibol`un sorularını cevapladı. Hakan Fidan`ın MİT Müsteşarlığı`ndan istifasına ilişkin `olumlu bakmıyorum` çıkışının arka planını anlatan Cumhurbaşkanı`nın, paralel yapıyla mücadeleden, başkanlık sistemi ve iç güvenlik paketine açıklamalarından satır başları şöyle:

`Hakan Fidan`ın istifasını doğru bulmuyorum` dediniz. Daha detaylı bilgi vermeniz mümkün mü?

MİT sıradan bir kurum değil. Sıradan bir insanı da getiremeyiz oraya. Nitekim ben `sır küpüm` olarak görebileceğim birini getirmiştim. Bu makama gelmiş olan kardeşimizin milletvekili adayı olmak, ya da ötesinde görevleri planlamak gibi durumu olabilir. Ya da belki bu tür vaatlerde bulunmuş olabilirler, orasını bilemem. Ama kendisine net olarak “Ayrılmanı doğru bulmuyorum. Göreve devam etmen gerekir, çünkü burası rastgele bir yer değil. Siz gidersiniz, yerinize bir başkası gelir, o ayrı mesele. Bunu normal bir memuriyet olarak görebilirsiniz. Ama bu öyle bir makam değil.”

Ama kendileri yorulduklarını, devam edemeyeceklerini söyleyerek maalesef böyle bir adım atmayı uygun buldular. Bundan sonraki süreç Sayın Başbakan`a ait. Yerine kim gelecekse, teklif yapar. Biz de onar ya da onamayız. Kimin geleceği çok önemli, çünkü paralel yapıyla mücadelede neler çektiğimiz ortada…


Bugün PKK bile uluslararası camiada paralel yapının Türkiye`ye verdiği zararı vermemiştir. Bazı yazarlar “Opus Dei”ye benzetiyor ama daha ziyade ABD`deki radikal “Evangelist”leri çağrıştırıyorlar.

Bu süreçte sıkıntı olur mu?

Yok, ne sıkıntı olacak. Hep söylüyorum. Tek kişi dahi kalsam mücadeleyi sonuna kadar sürdürürüm. Kılıçdaroğlu`nun “Başbakanlıkta boşluk var, orayı doldurmak için istifa etti” dedi. Başbakan`ın gidip gitmeyeceğiyle ilgileneceğine, sen nereye gelebiliyorsun ona bak. `Ben başbakan olabilir miyim` diye düşünmüyor, Davutoğlu üzerinden politika üretmeye kalkıyor.New York Times`ta Gülen imzalı yazı yayımlandı. Ardından, Temsilciler Meclisi`nden 88 imzalı mektup gönderildi Kerry`ye. Artık lobi oluşturmayı da geçtiği görüntüsü çıkıyor ortaya.

Parlamento`da Amerika-Türkiye Dostluk Grubu milletvekillerimizin bu mektuba yönelik Sayın Kerry`e bir karşı yazısı olacak. Zannediyorum hazırlıyorlar bu yazıyı. 

Artık iş derinleştirilmeye başladı. Başka şeyler de ortaya çıkmaya başlayacak. Türkiye`deki şehir imamları açıklandı ve hepsi birden kaçıverdi. Yakında belki de ülkelerin imamları açıklanacak. Bakalım uluslararası camiada neler olacak.

`Bana ve aileme tehditler geliyor` dediniz. Nedir bu? 

Öldürmek ve benzeri türden tehditler söz konusu. Siz tabii korumalarınızı falan güvendiğiniz insanlar olarak görüyorsunuz, ama bakıyorsunuz onların içinden de çıkıyorlar. Böcek olayında olduğu gibi.
Bugünkü operasyon neticesinde de nelerin olabileceğini göreceğiz. Temenni ederim ki, burada aynı yanlışa düşülmez. Daha isabetli yargı kararı oluşur. Bu kararın uluslararası boyutu da olabilir.
Bugün PKK bile uluslararası camiada bunların Türkiye`ye verdiği zararı vermemiştir. Uluslararası parlamentolarda, devlet başkanlarıyla her türlü kirli ilişkiye girerek Türkiye`yi kötüleme gayreti içindeler. Bazı yazarlar bunların “Opus Dei”yi (İspanya`da ortaya çıkan katolik tarikatlarından) çağrıştıran bir yapılanma olduklarını ileri sürüyor. Aslında daha ziyade ABD`deki “Evangelist”lerin radikal unsurlarını çağrıştırıyorlar. Tarikat havasında değiller. Türkiye`den gidişten itibaren orada yüklenilen görev ve yapılan şeyler orada. Tabanları bunu tamamen dini meşruiyet olarak algılıyor. Bunlar da o meşruiyete sarılıyorlar. Öyle şeyler var ki bulunduğumuz makam bunları söylememize müsaade etmiyor…


ERDOĞAN NET KONUŞTU:

7 Haziran seçiminde başkanlık oylanacak

“Çalışmalarımız hazır. Bizim için ekonominin ve demokrasinin atbaşı gittiği bir sistemdir başkanlık”

Başkanlık meselesinde içerik belli mi? Tartışılsın dediniz ama, muhalefet konuşulsun dahi istemiyor. Sizin hayalinizde nasıl bir sistem var? 

Başkanlık sisteminin denetim mekanizmasını kaldırdığı yalanını da söylüyorlar. Olabilir mi böyle bir şey. Aksine, denetimin daha da arttığı bir sistemdir. Çalışmalarımız hazır. Bizim için ekonominin ve demokrasinin atbaşı gittiği bir sistemdir başkanlık sistemi. Yeni anayasanın içinde Başkanlık da çözüm süreci de demokrasi paketleri de mutlaka yerini almalıdır.

Haziran seçimi yeni anayasa ve başkanlık sisteminin oylanacağı bir seçim mi olacak?

Evet. Aynen öyle olacak. Sayın Başbakan da böyle söylüyor. Seçim bunun üzerine… Bunun oylanacağı bir seçim olacak. 

Seçmen ne düşünüyor? Bir çalışma var mı?

Kamuoyu araştırmalarına bakıldığında tabanın elbette ki yüzde yüz evet demesi söz konusu değil. Ama kahir ekseriyet `evet` diyor. Bu seçim Türkiye açısından kırılma dönemini yaşayacak. Muhalefetin başkanlığa karşı olmasının nedeni başkanlık olursa sadece 2 güçlü parti olacak. Bundan korkuyorlar. 

İç Güvenlik paketiyle ilgili eleştirilere ne dersiniz?

Güvenliğin olmadığı ortamları seviyorlar. Bu paket çıkmazsa bu seçimleri bundan öncekiler gibi silahların gölgesinde yaparız. Özellikle Doğu ve Güneydoğu`da. Vatandaş ne diyor? `Bizim can güvenliğimizi sağlayın ki oyumuzu güvenle kullanalım.` Muhalefet ne diyor? `Elinde molotoflarla gidenlerin önünde giderim` diyor. Ellerinde molotof, demir bilye olanlara `direnme hakkını kullanın` diyor. Ana muhalefetin başı molotof için `direnme hakkı` diyor. Bu tarz anlayışlarla demokrasiden özgürlüklerden bahsetmek mümkün değildir. Bakıyorsunuz MHP de onların yanında yer alıyor. Dördüncüsü de paralel yapı.

“Barajı aşamazsak Diyarbakır`da alternatif meclis kurarız” ifadeleri kullanılıyor.Siyasetin içinde adeta doğdum büyüdüm bu noktalara geldim. Bu süreçte bu isimlerin yaptığı açıklamanın Türkiye gerçekleriyle bağdaşır bir durumu yok. Eğer A partisi B partisi barajı aşamazsa bu durum yüzde elli oyla anayasayı değiştirecek noktaya getirir sizi. Onların Diyarbakır`a ayrı bir parlamento sözleri bir anlam ifade etmiyor. İç güvenlik paketi de bu kaosun önlenmesi için de önemli. Çıktığı takdirde illegal yapılanmaların tamamının önüne geçilecektir.

MUHABBETİ ARTTIRALIM İSTİYORUZ

TC-TUR uçağında gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyarete ilişkin şunları söyledi: “Fiziken uzağız ama, siyasi-iktisadi ön yargıları yıkalım, Türkiye`ye olan muhabbeti daha da artıralım diyoruz. Latin Amerika ziyaretinin ikinci etabında da Brezilya, Venezüella, Bolivya olacak.”