ELİF ASLAN/ÖZEL HABER
AGA Proje Genel Müdürü ve Yüksek Mimar Erol Arcan, a Gazete Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ekmekçi ve a Gazete Editörü Elif Aslan, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’ı makamında ziyaret etti. Gerçekleşen ziyarette yaptığı ve yapacağı projelerden bahseden Sertaslan,“Eğer yaşadığımız şehirde herkesi bir parça mutlu edemiyorsak mutlu olmak mümkün değil” diyen Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, “Merkeze insanı aldığımız 8 başlıkta da değişik sosyal tabakaya dezavantajlı gruplara erişmeye çalıştığımız, ‘Gemlik'e Uğurlu Gelecek’ uğurla geleceğe evirilen akabinde yaşlıya huzur, yoksula adil yaşam, ulaşımda kolaylık, körfeze bolluk, zeytine bereket sokak hayvanlarına şefkat gibi 8 başlıkta aslında özünde insanı biraz daha mutlu eden zeytinin başkenti, Marmara'nın incisi, barışın ve huzurun kenti Gemlik’i o noktaya taşıyacak projeler sunduk ve kabul gördü” ifadelerinde bulundu.
DOSTLUK EGEMEN OLACAK
Göreve geldiği günden beri Gemlik için hizmet eden Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, “Kimseden oy istemedim, ‘bana oy verin, ben sizi mahcup etmeyeceğim’ demedim. Herkese huzura ihtiyacımız olduğunu, dostluğun egemen olması gerektiğini, hiçbir farklılığın öneminin olmadığını anlattım. 16 kere yıkıldık ama 17. kez kurulabilmek için ayağa kalktık. Bu şehre borcumuzu ödeyebilmenin bir fırsatı olarak görevim bu seçimde ona göre oy verin. Tek bir seçmen bana şöyle demez ‘Sen bize şunu yapmak için söz verdin, sana bunun için oy verdik’ doğrusu neyse onu koyduk ortaya, biz gelmezsek gelenden bunu isteyin deyip anlattık. Özünde 8 başlıkla insanı biraz daha rahatlatan bir Gemlik hayalini aktardık” dedi.
‘İNSANLARIN HAYATINA DOKUNDUK’
Pandeminin ortaya çıktığı süreçte fırsat yakaladıklarını aktaran Sertaslan, “Pandemi bize fırsat verdi insana hizmet, insanı mutlu edebilmek noktasında yapabileceğimiz işlerin sayısını arttırdık. Basit şeylerle bile insanın hayatına dokunabileceğimiz an sayısı arttı. Ve dedim ki yanındaki arkadaşlarıma, çocuklar zamanın ruhu, anlattığınız şeyi artık ispat ettim” diye konuştu.
HERKESİ MUTLU EDEN BELEDİYE
Asgari ücretin %40’ı üzerinde maaş verdiklerini söyleyen Sertaslan,“Biz herkesi mutlu etmeden mutlu olamayız. İşçimizden başladık, sözleşmeye imza attım asgari ücret kaç para açıklanırsa açıklansın, benim işçim onun yüzde kırkının altında maaş almayacak. Bursa'da bizden daha çok maaş veren belediye yoktur” dedi.
YURTTAŞIN EN İYİ ARKADAŞI
Yapacağı projeleri heyecanla aktaran Sertaslan, “Huzur evine, kreşe, engelsiz taksi, yapacağım deyip de yapamadığım 8 başlık içerisinde hiç müdahale edemediğim sokak hayvanlarına barınak yapmam lazım nitelikli sadece operasyon yapıp nekahet dönemini atlatıp sonra bıraktığım bir mekândan bahsetmiyorum. Çok güzel bir uygulama projemiz hazır. Plan bitsin, parası da hazır hemen başlayacağız. Pandemide en önemlisi ekonomik kriz tüm dünya da var ama bizde biraz daha derinleşmiş halde. Vatandaş uğraşırken belediyesi yapıyor. Halk marketimiz, halk büfelerimiz. En iyi arkadaşıyız yurttaşın, zor zamanlarda belediye olur yanında, bizde öyle olmaya çalışıyoruz. En son cenaze evlerine yemek bağışladık. En yakın komşusu biziz. Muhalefetsiz olmuş bir insan olarak fırsat vermiyorum. Yer, mekân, Türkiye şartları bizi çok zorlarken bir taraftan da şöyle bir fırsat verdi, ne koyarsak insanlar mutlu oluyor. Kimse adalet sarayı yapmanı beklemiyor ama adaleti, adalet duygusuna güveni sağlamak sarayı yapmaktan daha büyük işe yarıyor” ifadelerini kullandı.
‘YÜZDE 40 BİLE YETMİYOR’
İşçilerini mağdur etmeyecek sözleşmelere imza atan Sertaslan, yılbaşından yılbaşına geçerli olan sözleşmeyi asgari ücrete kadar toparlayıp bine 125 ilave edeceğini söyleyerek, “Yüzde 25 arada yine vereceğim. Sözleşmede böyle bir mecburiyetim yokken yapıyorum. Sözleşmeyi yılda bir kez değil üç yıllık yaptık. Önümüzdeki yılın Ocak ayında ben işçiyle oturup görüşme yapmayacağım. Direkt imza atacak. Yüzde 40’ın üstünde ücret alacaklar. Asgari ücret dediğimiz rakam ay sonunu getirmiyor. Yüzde 40 bile vermek yetmiyor bunun da farkındayım” dedi.
‘İNŞAAT MALİYETLERİ KORKUNÇ’
“200 milyonluk bütçemiz 350 milyona çıkarıldı” diyen Sertaslan, “150 milyon ek bütçe yapmak zorunda kaldım. İlave iş yapmayacağım. Üniversite içinde bir öğrenci merkezi yapıyoruz. Hukuk fakültesi, onun yanında 7 tane de yüksekokulumuz var. Konsey tarafından alınmış. YÖK tarafından onaylanmış bir fakülte daha var. Denizcilik Fakültesi istiyorum. Burada bir tane örnek bina yapıyoruz. 7 üniversitenin mimarlarını çalıştırdık. Yaptığımız üniversiteler bir öğrencinin ihtiyacını karşılayacak bütün özelliklere sahip. Amfisi sosyal tesisi, kafeteryası, yemek yeme alanları, kütüphanesi ile konforlu bir alan. Ama ben ihale ederken 15 bin 250 bin liraya aldım, 17 milyon liraya iade etmek zorunda kaldım. Uygulama projesi hazırlattım. Temelini attım bugün bitirmek için 30 milyon lira lazım. İnşaat malzemeleri korkunç yükseldi. Bunlar çok ciddi dezavantajlar. Kaynak bulmakta kaynak üretmekte çok zorluyor bizi insanlar o kadar zorda ki benim yaptığım üniversitedeki o binayı vatandaş konuşmuyor. Halk büfeyi konuşuyor. O ay cebinden 1500 lira çıkacakken 1000 lira çıktı. O halk büfe sayesinde seviniyor” ifadelerini kullandı.
‘KRAVATLIYI İKNA ETMEK KOLAY’
Kentsel dönüşüme dair yaptıklarından da bahseden Sertaslan, “Kentsel dönüşümü konuşacaksak önce bölgede kaç bin metrekare inşaat var onu bilmeliyiz. Bu binalar kaç yaşında? Kaç tanesi bağımsız, konuk mu, iş yeri mi? Kim kalıyor içinde? Kravatlı insanı ikna etmek kolay ya inek bakan teyze varsa ne yapacağız? Bunları bilmeden kentsel dönüşüm konuşulmaz. Bu yıl hükümetin Çevre Şehircilik Bakanlığıyla beraber Kent Türkiye'nin en iyi kentsel tasarım projelerini projesini aldık. Ne var elimizin altında, kaç tane sokak var, kaç tane konut var, kaç tane iş yeri var? 35 dedik ki bunu belediyenin üzerine yük yüklemeden Makul mantıklı bir hisse ile yüzde kırk rakamını ortalama bölgede ortaya koyarsak ihtiyaç duyduğumuzu kaç metrekare üretebilirsek yapabiliriz? Bunun hesabını kentsel tasarım projemizle yaptık. Şimdi ön uzlaşmadayız. Vatandaş geliyor diyorlar ki ‘şu dairemizi verin’ şu blokta, şu vaziyet planında görülen, şu kütle içerisinden size şu metrekarede bir ev verelim. Hiç para da istemiyoruz. Bir taraftan da ek bütçeyi yaptık. Büyükşehir belediyesinden yazıların çıkmasını gelmesini bekliyoruz. Asansör projemiz var bunu hayata geçirmem lazım. Bunun ihalesini yapacağız. Gemlik’in, sahilinden yürüyerek kumla caddesine bağlayacağız sahili” diye konuştu.
ULAŞIMA ALTERNATİF YOL
Ulaşım için yeni alternatif yollar yaptıklarını söyleyen Sertaslan, “En az bir yolda yürüyen merdiven benzeri birtakım organizasyonlarla en üst noktaya kadar taşıyacağız. Cumhuriyet Mahallesi 25-30 bin nüfuslu bir mahalle ve ekonomik olarak en üst gelir grubunun oturduğu yer. 3 nüfuslu bir haneye bir buçuk araba düşüyor. Aşağı yukarı 15 bin araç var orada ve o 15 bin aracın yarısı neredeyse her gün Gemlik’in içine geliyor. Sahilimizde park yapan araç sayısı o kadar değil. Denizin en güzel yerini meydandan üniversiteye ayırmıştım 1000-1100 civarı araç alıyor. Deniz kenarındaki sosyal hayatın en kolay erişebileceği alanlarda park yeri yok. Ulaşıma bir alternatif yaratabilirsek burada yürütebiliriz insanları” dedi.
BALIK SATIŞ YERLERİ OLACAK
Yaptıkları projelere olumlu dönüşler aldıklarını aktaran Sertaslan, “Asansör için ihtiyaç duyduğumuz rakam 15- 20 milyon arasında. Piyasa koşulları 15 milyon diyordu ama devlet bana ‘7 milyon göstereceksin’ diyor aksi taksi takdirde kabul edilmiyor. Sizi Karadeniz fıkrası gibi bir utançtan kurtaracağım. Burada balık satılacak. Balık satış yerlerimiz olacak. Proje acayip rağbet gördü. Bu projeyi yapalım mı sorusuna anketlerde % 97-98 karşılık evet dedi. Tam 2 yıl uğraştım. 3 kez değişiklik yaptım projede. Sonunda başkan onayladı izin kâğıdını yazdı Büyükşehirden iznimizi aldık ve gittik iş yapacağız ‘bu binanın dolgu alanları üzerinde yapılması mümkün değildir’ yönetmeliğe aykırı denildi bize. Biz yönetmelik okumayı bilmiyor muyuz? Yapacağımız yerde balık satış yeri diye gösterdiğimiz sekiz adet, yapı var. Canlı balık satılacak geçerken kavuracaksınız. Hatta ortaya bir de taş koyduk mezat yapacağız. Çocuklar çıkıyorlar üç kasa sardalya yakalıyor o sardalya buradan Bursa'ya gidiyor. Toplam uzunluğu 76 metre olan sağ tarafta ve sol tarafta dükkânlar var. Bunu da iki günde yapacağım cuma gecesi gireceğiz. Pazar günü, pazartesi sabahı insanlar geldiğinde balık alacak velev ki geldiler mühürlediler. İçinde satış yapamazsın dediler söküp 16 ayrı yerde otobüs durağı yapılabiliyor” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜME ÖRNEK PROJE
Kentsel dönüşümden ilk başta çok korktuklarını söyleyen Sertaslan, “Yurttaş çoğunun nispetinde onay vermedi. Peki deyip çekildiğimde sadece belediyenin bugüne kadar yaptığı masraf çöp oluyordu, Taslak planlarımız hazır. Ön uzlaşmada yüksek seviyede çıkarsa uygun. Onu alıp bakanlığa götüreceğiz. Bakanlığa gittiğimizde korkuyoruz CHP’li belediyeyiz sorun yaratırlar mı? Diye endişe ediyordum ama ‘en iyi kentsel tasarım teşvik ödülü’ aldık, çok rahatlattı bizi. Ön uzlaşmada 4 ayımız var hala ve bizim koyduğumuz 3100 mülkiyetin sahipleriyle görüşüp tamamıyla görüşmeye yönelik belirlediğimiz süreye 5 aydı kaldı. Benim çocukluğum buralarda geçti. Her sokakta her santimetrekaresinde ayak izim var. Bölgede yeşil insan profili bile değişti. Eğim dışında kat kazanmıyoruz hiç” diye konuştu.
VATANDAŞ TARIMDA BİLİNÇLENECEK
Tarımla alakalı olarak Gemlik tarım kenti ama Karacabey kadar tarım kenti değil. Yenişehir kadar, Mustafakemalpaşa kadar olmadığını söyleyen Sertaslan, “İddia ediyorum benim kadar tarıma kafa tutan bir belediye başkanı yok. Şimdi 2 milyon 469 bin zeytin ağacı var. Bunun dışında sadece iki köyüm de biraz kiraz, biraz incir var. Yurt dışında kişiler zeytin ağacını korumak için kendini zincirle bağlarken, ben burada korumaya kalktığımda aynı teyze bana odunu ile saldırıyorsa zeytin ağacını korumak istiyorsam dünyanın en kaliteli sofra zeytinleri başkenti iddiam varsa üretim maliyetini biraz düşürmem lazım bütün bunların yapılabilmesi için yüzde 100 lisansla yapmak gerekiyor. Gemlik Tarım A.Ş’yi kurduk yakında duyururuz. Toprak analizlerini yapacağız ki yurttaş boş yere yanlış gübre vermesin. Bu önemli bir maliyet kalemidir. İkincisi ilaç, ilacı da yaprak üzerinden alabiliyoruz yani yaprak analizleri üzerinden biz o ağacın neye ihtiyacı olduğunu görebiliyoruz. Bu laboratuvarda yaprak ve toprak analizi yapılabiliyor. Uludağ üniversitesinde bütün Gemlik’in toprak haritasını çıkardık. Rektör hocanın imzasıyla bedelini ödemek kaydıyla onlara Gemlik’in toprak haritasını çıkarttırıyoruz” dedi.
‘SOKAK HAYVANLARINA MAHCUBUM’
Engelleri unutturacak projeler ile halkın karşısına çıkmaya hazırlanan Sertaslan, “Günün sonunda engelsiz bir şehir oluşturacağız engellerinizi unutacaksınız. Buradaki havuzumuzdan istifade edemiyorlar. 20 bin liralık aparatla köz tutması gerekiyor. Engelsiz montaj atölyemiz var iki sınıf şu an. Sekizer öğrenciden 16 civarı öğrencim var. Bunların içinde otistik, Down sendrom sendromu da var. Haftada iki gün salı ve cuma dahil günde iki saat geliyorlar. Biz holdingle anlaştık holding bize birleştirilmeye muhtaç parçalar var. Bir tane conta üzerine bir tane alüminyum parça takılıyor. Onları veriyor çuvallarla. Bizim çocuklarımız onları alıyor, bir öğretmenimiz de var. Onların başındayken o iki saat içinde ne yaparlarsa tek tek çocuklar üst üste koyuyorlar sayısı belli olsun diye. Notlar alınıyor. Ayda bir sefer onlar teslim ediliyor. Sonra oradan bir yetkili geliyor. Her çocuğun isminin üstünde yazılı olduğu birer tane zarf. İçinde bir miktar para çocuklara buyurun alın terimizin karşılığı diye teslim ediyor. Daha güzeli O holding eğer engelli istihdama ihtiyacı olursa başka bir yere gitmiyor. Engelsiz taksimiz var. Engelsiz taksim nasıl çalışıyor? İnanamazsınız. Ortopedik engelliler özellikle telefon açıyorlar. Bu bizim icadımızda engelsiz taksi yok. Dedim ki sevgilinizle bile buluşabilirsiniz. Sadece hastane değil. Evden çıkarmak kadını yoksulu, hiç aklımızdan çıkarmıyoruz. Sonra asansör yaparım kentsel dönüşüm yaparım. En çok sokak hayvanlarına mahcubum daha hiçbir şey yapmadım inşallah onlar içinde projeler yapacağım” diye konuştu.
