Hatice DAL

Hafta başını Bursa’da geçiren Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Bursa Engelliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin yeni binasının açılışını gerçekleştirdi. Açılış töreninde konuşan Hakan Çavuşoğlu, parti olarak ayrım yapmaksızın hizmet götüren anlayış benimsediklerini savunarak şöyle devam etti: “Burada engelli kardeşlerimizle bu heyecanı paylaşmanın çok büyük mutluluğu içerisindeyim. Engelli kardeşlerimiz bu toplumun gözbebeği, bu toplum için çok önemlidir. Partimiz kurulurken, toplumla bütünleşirken engellilerin toplum hayatına kazandırılması konusunda ilke koymuştu. Hükümetimiz göreve geldiği günden bu yana engellilerin gönlüne ulaşmak, engelleri aşmak için büyük çaba içerisindeyiz. Tüm vatandaşlara ayrım yapmaksızın hizmet götüren anlayış, sosyal devlet anlayışıdır. Patron vatandaştır, devlet ise onun hizmetkârıdır.”

POZİTİF AYRIMCILIK GÜVENCE ALTINDA

2002 yılında 24 lira olan engelli aylığının 529 liraya yükseldiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Böyle bir sosyal hizmet anlayışının gereği olarak 2017'de 45 milyar lira engelliler için ayrılmıştır. Bu kaynak 2002 yılında 1 milyar 600 milyon liraydı. Bizler faiz bütçesi değil, sosyal bütçe yaptık. 28 kat artış sağladık. 2005 yılında engelliler kanunu çıkarıldı. İlgili diğer mevzuatlarla birlikte yaklaşık bin 500 maddelik engelliler hukuku oluşturulmuştur. 2010 yılında anayasa değişikliği ile beraber, engellilere pozitif ayrımcılık anayasal düzeyde de güvence altına alınmıştır. 2005 yılından bu yana ilk defa bakıma muhtaç engelliler, bakım hizmeti kapsamına alınmış, hizmetlilerin ücretlerinin ödenmesi sağlanmıştır. 2002 yılında 2022 sayılı kanun kapsamında engelli maaşı alan vatandaşlarımızın sayısı 262 bin 378 iken, bugün bu sayı 629 binlere yükselmiştir” şeklinde konuştu. 

Türkiye’ye güç verecekler

Engellilerin yerinin kapalı kapıların ardı değil toplumun içi olduğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, kamudaki engelli istihdamında ciddi oranda arttığının altını çizerek, “Kapalı kapılar ardında insan yaşamını kabul etmek mümkün değildir, bizler engellilerin toplum arasında olmasını istiyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışına sahibiz. Engellileri öteleme, dışlama ya da arka planda bırakma eylemini büyük oranda kaldırdığımızı görmenin mutluluğu içerisindeyiz. Bunun en güzel örneklerinden biri de eğitim olanağıdır. Bir yandan okul ve eğitim kurumlarının engellilere verilen eğitimlerini düzenlerken, 86 bin yavrumuzun da okuldan eve, evden okula ulaşımını sağlıyoruz. Bu yavrularımızın Türkiye'ye güç vereceklerine inanıyoruz. Kamuda da engelli istihdamı çok ciddi oranda arttırıldı. 2002'de 5 bin 777 olan engelli sayısı bugün 50 bin üzerine çıktı. 498 bini aşan vatandaşa evde bakım götüren devletimiz var. Batıda ve dünyadaki medeniyetlerden çok önce ecdadımız işitme engellilerin eğitimi için okullar açtı, bu alandaki mirasımız çok değerli. Bizim adımlarımız asla lütuf değildir, vatandaşlarımızın en doğal hakkıdır ve onların hukuklarının haklarının gereğidir” ifadelerini kullandı.

ÖDENEK ÇIKTI

Bursa’ya kurulacak olan Engelliler Yaşam Merkezi için ödenek çıktığını ifade eden Çavuşoğlu konuşmasını şu şekilde noktaladı: “Bugün aldığımız haber neticesinde inşallah bir ödenek söz konusu oldu. Bursa'da kurulacak olan bir Engelliler Yaşam Merkezi ile birlikte aileleri sabahtan bu engelli kardeşlerimizi buraya bırakmak suretiyle hepsi kendi işine gücüne devam edecek. Akşam da bırakıldıkları yerden alınmak suretiyle bu engelli kardeşlerimizin bir yerde sosyal hayatın merkezinde yer almalarına imkan sağlayacağız, diğer taraftan da ailelerin işlerini akılları arkalarında kalmadan yapmalarına imkan tanınacaktır.”

CİDDİ DESTEKLER VAR

Medeni bir memleketin en önemli vasfının zengin olması değil, çaresizlerine destek olabilmesi olduğunu kaydeden Vali İzzettin Küçük ise, “İlimizde 114 tane engelli derneği var. Bugün düzenleyeceğimiz çalıştay da engelli derneklerinin problemleri ele alınacaktır. Hükümetimizin de bu konuda çok büyük katkıları bulunmakta” diye konuştu.  

Biz tam da onlarız

  • Kendisinin de Batı Trakya’dan göçtüğünü belirten Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu geldiklerinde Müslüman olup olmadıklarının sorulduğunu kaydederek, “Hâlbuki biz tam da onlarız. Aramıza sınır çekilmiş, birbirimizden uzaklaşmışız, gönüllerden uzak olmuşuz” dedi.

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun ikinci durağı ise Rumelili Yönetici Sanayi ve İşadamları Derneği oldu. RUMELİSİAD binasının önüne yapılan Baş Çarşı Çeşme açılışını da gerçekleştiren Hakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin geçmiş tarihi ve gönül coğrafyasının 780 bin kilometrekarenin üstünde olduğunu belirterek, “Türkiye için her zaman aynı şeyi söylüyoruz, Türkiye asla 780 bin kilometrekarelik haritadan ibaret bir ülke değildir. Türkiye'nin geçmiş tarihi, gönül coğrafyası 780 bin kilometrekarenin kat be kat üstündedir, haritaya sığdırılacak kadar da değildir. Bundan sonraki süreçte de tüm Anadolu coğrafyası için çalışmaya devam edeceğiz. Bugün dünya üzerinde 300 milyon Türkçe konuşan soydaşımız ve akrabamız var. Balkanlarda çok önemli dostlarımız, candaşlarımız, hatırlarımız var. Dolayısıyla bu coğrafyada her zaman yakın temas halinde olmamız sorumluluğumuzdaki bir görev olarak karşımızda duruyor. Son 15 yıl içerisinde Türkiye, buralarda çok varlık göstermeye başladı. Dostluklarımızı, ilişkilerimizi artırmaya başladık. Oradaki soydaşlarımızda güven ilişkilerimizi güçlendirdik” diye konuştu.

GÖNÜLLERDEN UZAK OLMUŞUZ

Kendisinin de Batı Trakya’dan göçtüğünü kaydeden Çavuşoğlu, “Ben 1983 yılında Batı Trakya'dan Çanakkale'de Biga'ya geldim. Doğduğum köye olan mesafesi yaklaşık 240 kilometreydi. Arada haritalar sınırlar olmasa biz birbirimize çok yakınız. Arkadaşlarımızdan tutun da orada çalışanlar, Müslüman olup olmadığımızı, ne kadar Türkçe konuştuğumuzu sordular. Hâlbuki biz tam da onlarız. Aramıza sınır çekilmiş, birbirimizden uzaklaşmışız, gönüllerden uzak olmuşuz” ifadelerini kullandı. 

YALNIZ BIRAKAMAYIZ

“Gitmediğiniz, elini sıkmadığınız insanlar sizden uzaktır, gitmeniz lazım. Önce bunları oluşturduk” diyen Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu,  sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün 16 bin uluslararası öğrencimiz var. Şimdiye kadar 100 bin uluslararası öğrenciyi Türkiye'de mezun etmişiz. Şimdi ne yapıyoruz? Oradaki ülkelere giderek, dernekler kuruyoruz. Dolayısıyla onlarla olan bağımızı devam ettirmeye, ileriye doğru pekiştirmek için adımlar atıyoruz. Bosna Hersek'te şu anda okullar da dâhil olmak üzere 7-8 bin Boşnak kardeşimize Türkçe eğitimi veriyoruz. Bizim eserlerimizi okuyacaklar, siyasetçilerimizi iş adamlarımızı doğrudan anlama fırsatını yakalayacaklar. Almanya'nın Bosna Hersek'teki öğrenci sayısı 160 bin. Biz çok geç kaldık buralara girmekte, bu insanlarımız bizim insanlarımız onlarla birlikte olmalıyız onları yalnız bırakamayız.” Balkanlarla ilişkilerinin arttırılarak güçlendirilmesi gerektiğini savunan Çavuşoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “RUMELİSİAD'a destek vermekten ötürü sevinç duyuyoruz. Bir işi tamamen kamu kaynaklarına bırakmak bazen sahada mümkün olmuyor. RUMELİSİAD da yatırımlarıyla nefes aldırdı. Türkiye ateş çemberi, baktığımız zaman balkanlara sırtımızı döndüğümüz gibi bir algı var ama bu söz konusu değil, biz hala onlarlayız. Bu ilişkilerimizi güçlendirerek artırmak durumundayız. Gönül coğrafyamızda, gönlümüzün ulaştığı yere kadar varlık göstermek istiyoruz. RUMELİSİAD 60 bin istihdam sağlıyor, 1,5 milyon dolarlık ticaret hacmi var. Ecdatlarımız orada, onların hayatını kolaylaştıracak yatırımlar yapmamız gerekiyor, iş adamlarımıza büyük iş düşüyor.”