Huzurevinde yeni yıl kutlandı Huzurevinde yeni yıl kutlandı
Özkan YILDIRIM
Özgen Keskin'i yakın Bursa siyasetine ilgi duyan herkes tanır. İki dönem Yıldırım Belediye Başkanlığı yapan Keskin'e sorularımızı yönelttik, samimiyetle yanıtlarını aldık. 
 
•     Yıllardır Bursa eğitim dünyası ve siyasetinin içinde var olan bir isim olarak Bursa kamuoyu sizi tanıyor. Bir de Özgen Keskin'i sizin kelimelerinizle tanıyabilirliyiz? 
Sizin de belirttiğiniz gibi Bursa bizi tanıyor hamdolsun: Şu anda ‘Türk Dünyası Belediyeler Birliği Yüksek İstişare Kurulu’ndayız.  Eski bakanlarımızla bazı rektör ve profesör arkadaşlarımızla on kişilik bir heyetiz. Bu nedenle Marmara Belediye Birliği Başkan Vekilliği yaptığımız için ve Türkiye Belediye İşleri Sendikası Genel Başkanlığı yaptığımız için esasen Türkiye’de de tanınmaktayız. Ayrıca ‘NALAS’ dediğimiz kuruluşta Doğu Avrupa Belediyeler Birliği Başkanlığı yaptığımız için de Avrupa’da da bir tanınırlığımız var  hamdolsun. Bunlar ayrı ama biz bu konuda tevazu içerisinde olan insanlarız. Kendimizi tanıtmaya gelince 1956 Artvin doğumluyum. Çocukluğum, gençlik ve hizmet yıllarım Bursa Yıldırım'da geçti. Tabi Yıldırım'da on sene belediye başkanlığı yapmakta bize bu vesileyle nasip oldu. Bursa Eğitim Fakültesi’ni bitirdikten sonra yüksek lisansımı Atatürk Üniversitesi’nde yaptım daha sonrasında doktoramı tamamladım. Anadolu’nun bazı illerinde görevlerde bulunduk. İlk olarak 21 yaşımda lise müdürü oldum daha sonrasında Milli Eğitim Müdürlüğü yaptım. Bir dönem Nilüfer’de Belediye Başkan Yardımcılığı’nda bürokrat olarak görev aldım. Yedi sene Vakıflar Bölge Müdürü olarak çalıştım. Vakıflar Bölge Müdürlüğü yaptığımız dönem içerisinde 1999 depremini yönetmek de bize düştü. Acı tatlı birçok anılarımız oldu dolayısıyla göreve geldiğimiz dönemde anılarımızdan pay çıkararak özellikle kentsel dönüşüm üzerinde durduk. Türkiye’de kentsel dönüşüm ilkesi bilinmiyorken 2004’te belediye başkanı seçildim. 2005’te Yiğitler Mahallesinde kentsel dönüşümün açılışını Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yaptık. Başa dönecek olursak yöneticiliğimiz şu şekilde başlamıştı; Bursa’da eğitimimi derece ile bitirdim. Muradiye’de kız öğretmen okulu vardı; bana o zamanlar da dediler ki “Gel seni kız öğretmen okuluna atayalım” o zamanlar bilgisayar yok tabi torbadan kura çekiliyor. Ankara’ya gittik kura çekimi için bana “Bingöl” ilimiz çıktı. Bingöl Sancak Ortaokulu’nda göreve başladım. Okul gösterilerinde öğrencilerimiz için bağlama çaldım folklor ekibi çıkardım yöresel kıyafetlerle, daha sonrasında yine bağlama eşliğinde koro ekibi kurdum. Piyes yazdım, oynattım. Eli kalem tutan bir insanız biliyorsunuz. Gösterilere Vali ve Milli Eğitim Müdürü geldi. Allah rahmet eylesin Ahmet Tosun isminde bir valimiz vardı ertesi gün beni çağırttı. Dizlerimin bağı çözülmüştü; gençlerimize örnek olsun diye anlatıyorum. Odasında birçok evrak yığını vardı gözlüğünü çıkardı “Gel bakalım” dedi rahatladım bir de çay söylemez mi? Beni neden çağırttığını öğrenebilmek için “Buyurun sayın valim” dedim “Ya evladım okul müdürü sürekli istifa ediyor bende oraya doğu düzgün birini bulamıyordum. Gözüm seni tuttu. Bundan sonra yeni müdür sensin” dedi. Her ne kadar stajyer öğretmeniz dediysek de müdürlük serüvenimiz oradan başladı. Sonrasında işte Milli eğitim müdürlüğü, Bölge Müdürlüğü, Belediye Başkan Yardımcılığı görevlerimizi yaptık. Belediye Başkan Yardımcılığında ki deneyimimizden dolayı Belediye Başkanlığı’na aday olma cesaretini gösterdik derken bu tip güzellikleri yaşadık.
 
• Peki, İki dönem Belediye Başkanlığı yaptınız Yıldırım İlçesinde. Bu on senelik süreç içerisinde yapmış olduğunuz  sosyal sorumluluk projeleri ve hizmetlerinizden  biraz bahseder misiniz Özgen Bey. 
Biliyorsunuz birçok sosyal sorumluluk projelerinde yer adım. Bir marka haline gelen 'sevgi marketleri'ni kurduk. Bunların yanı sıra evde yaşlı bakım hizmeti olsun çocuklarımız için kreşlerimiz olsun birçok sosyal sorumluluk projelerimiz oldu. Size başımdan geçen bir anı anlatmak istiyorum hiç unutamadığım bir anımdır çünkü. 80’li yıllarda bir kış günü dedem rahmetli oldu. Bursa’da  çok yoğun  bir kar vardı ki, çok şiddetli bir kıştı. Evin delikanlısı olduğum için cenaze işlerinin sorumluluğu bana verildi. Ortabağlar’dan, Şehreküstü’ne kadar yürüdüm tabut, tahta vs. bulmak için fakat her yer kapalı. Takdir edersiniz ki o zamanlar cep telefonları da yok çevirmeli telefonlar var. Bir numara buldum dükkânın birinden de rica ettim adamı aradım. Öğlende kaldırmamız gereken cenaze ikindi vaktine kaldı sırf bu yüzden. Ve o gün kendi kendime dedim ki “Eğer bir gün belediye başkanı seçilirsem zengin, fakir ayırt etmeksizin bu cenaze hizmetlerini ücretsiz yapacağım”. Seçildim 2004’te hemen meclise taşıdım bu projeyi, tabi sağ olsunlar meclis üyelerim çok değerli dediler ki” Başkanım fakirler tamamda zenginlerde mi?”. Arkadaşlarıma dedim ki “ Ya arkadaşlar böyle kara bir günün zengini fakiri olmaz. Gelin bunu ücretsiz yapalım”. Sağ olsun herkes kabul etti, bizde uygulamayı başlattık.
 
SİVİL TOPLUMDAN AYRI DÜŞÜNÜLMEYEN BİR HAYAT
Belediye başkanı olabilmek için dükkânı kapatıp gelmek olmuyor dediğim gibi bir dönem Nilüfer Belediye Başkan Yardımcılığı yaptığım, ikincisi de yedi sene Yerel Yönetim Bölge Müdürlüğü görevimdir oradan da bir tecrübemiz vardı. Üçüncüsü de birçok Sivil Toplum Kuruluşu’nda da  başkanlık yaptım. Mesela Yazarlar Birliği, Aydınlar Ocağı Başkanlığı gibi Bursa’da birçok kurum ve kuruluşlarda görev icra ettim. Yani bir deneyimin, tecrübenin olması lazım. Daha sonrasın da Belediye Başkanlığı’na gelince de bu mana da sosyal belediyecilik olsun, kentsel dönüşümler olsun projelerimizi hayata geçirdik. Mesela Yıldırım da elli üç tane okulun yapılmasına vesile olduk. Eğitim kökenli olduğumuz için bu çok önemli. Yine toplumsal anlamda birçok caminin yapılmasına vesile olduk. Bunun yanı sıra okul öncesi eğitim çok önemli olduğundan dolayı biz her mahalleye ‘Mahalle Konağı’ yaptırdık içerisinde mahalle muhtarlığının da bulunduğu. Deprem bölgesi olduğumuz için içerisinde birçok malzemenin bulunduğu bir ‘Deprem Deposu’ yaptırdık. Hepsi de Bursa mimarisine uygun olarak inşa edildi. Hatta hiç unutmuyorum bir mahalle konağı açılışında Kaymakam Ayhan Beyhan “ Özgen Bey altmış dokuz mahalleye ‘Mahalle Konağı’ yaptırdınız fakat kaymakamlık için ‘Hükümet Konağı’ yok” dedi. Hemen girişimde bulunduk ve belediye binasının önüne bir ‘Hükümet Konağı’ inşa ettik. Bunun yanı sıra belediye binasının önüne Türkiye’nin en büyük bayrağını dikerek bir ‘Bayrak Alanı’ oluşturduk.
 
• Sizin siyasi kimliğinizin yanı sıra şair ve yazar olarak ta çalışmalarınız mevcut. Biraz da bu çalışmalarınızdan bahseder misiniz Özgen Bey.
'Göçmen Gözler’ adlı eserimle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye birinciliği, ‘Yeşil Tutku’ adlı eserimle Çevre Bakanlığı Türkiye birinciliği ve ‘Yunus Emre Var Yâr’ına’ adlı eserimle aldığım birçok ödülüm bulunmakta. ‘Türk Dünyası’ adlı eserimi Azerbaycan Devlet Bakanı Sayın  İlham Aliyev okumuş. Bir gün beni aradı ve konferans verip kitabımı tanıtmamı istedi. Sonra gittik kitabımızı tanıttık sağ olsun bakanlarıyla birlikte gelip dinledi bizi. Orada yazarlara çok önem veriliyor ve kütüphane sayısı çok fazla. Vakıflar Bölge Müdürü olduğum dönemler de ‘Bursa Vakıf Üyeleri’ ödüllü şiirlerim var. Aslın da ben düz yazı yazarıyım daha çok tarihi romanlarım var. Son eserim, ‘Dirilişin’ devamı olan ‘Osman Gazi’ ile toplamda 26 eserim bulunmakta. Son eserimde Osman Gazi’nin 14 yaşında Geyikli Baba ile tanıştığı günden, Bursa’nın fethinin yapıldığı güne kadar olan serüven anlatılmakta. Özbekistan’da bir eserim ders kitabı olarak hala okutuluyor. 
 
• Özgen Bey edebiyat, siyaset ve sanat dünyasında edindiğiniz kariyer ışığında gençlere neler söylemek istersiniz, neler önerirsiniz? 
Gençlerimize öncelikle planlı olmayı öneriyorum. Ben gün içerisinde yapılacak olanların bir listesini cebimde tutuyorum. Gün içerisinde planladığım her şey cebimdeki kâğıtta saat saat  yazmaktadır. Aksi halde plansız bir iş yapmak diğer önemli bir işi unutturabilir. O nedenle çok planlı bir şekilde çalışılması lazım. Gençlerimize günlük plan yapmalarını öneriyorum. Yirmi dört saatin, yirmi üçünü kazanabilmeleri için bir saatini plana ayırmalılar. Son olarak bütün Bursalılara , vatandaşlarıma sevgilerimi, saygılarımı  iletmek istiyorum. 
Bizlerde Sayın Özgen Keskin’e bundan sonraki hayatında başarılar diliyor.