Çare Büyükşehir'de Çare Büyükşehir'de
Özkan YILDIRIM
İnegöl’ümüzün  köklü sağlık kurumlarından Özel Cihangir Hastanesi'nin Başhekimi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı  Op. Dr. Mehmet İrfan Bilgesoy ile birçok konuyu ele aldığımız güzel, kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
 
•        Sayın hocam, Öncelikle merhaba demek isterim. Bizleri   6   seneyi aşkındır İnegöl halkına hizmet vermekte olan bu güzel kurumunuzda kabul ettiğiniz için ayrıca teşekkür.  Sizi tanıyarak röportajımıza başlayalım isterseniz?
Ben Mehmet İrfan Bilgesoy. Şanlıurfalıyım, 1971 doğumluyum. Liseyi Urfa'da tamamladım. Antalya Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra İstanbul Okmeydanı SSK Hastanesinde İhtisasımı yaptım. 2001 yılında İnegöl'e geldim, SSK Hastanesinde Ortopedi Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Sonrasında İnegöl SSK Hastanesinin  Başhekimliğini  2 yıl kadar yaptım.  SSK Hastaneleri kapandığında Devlet Hastanesi'nde bir süre ortopedi uzmanı olarak çalıştım. 2007 yılında bu hastanenin ilk çalışmalarına, planlarına  başlamış olsam  da, o dönemde yaşanan bazı aksiliklerden dolayı maalesef 2013 yılında hizmet vermeye başladık. Hastanemizin  kurucularındanım,  aynı zamanda idarecisiyim. 
 
•     Peki hocam hangi branşlarda hizmet vermekte siniz? 
   27  hekim arkadaşımızla birlikte hastanemizde bütün branşlarda   hizmet vermekteyiz.
 
•     Hocam sizce, en ideal  hasta-hekim ilişkisi nasıl olmalı?
Aslında en önemli olan şey insanın yetiştirilmesi, bu hekim için de geçerli hasta içinde geçerli. Hekimde kendini bilecek, hastada kendini bilecek, hakkını hukukunu bilecek. Kimse kimsenin alanına girmemesi lazım,  bu bağlamda biz hastanemizde böyle bir ilişki zinciri kurma çabasındayız. Fakat  dediğim gibi en başında olan şey insanların birbirine saygılı davranması haklarını hukukunu  bilerek davranması  diyebilirim.
 
Sevmeden 'asla olmaz
•       Sayın hocam bilhassa lise çağındaki öğrencilere doktorluğu ,  tıbbı önerir misiniz?
Öncelikle, bu meslek sevilmeden yapılacak bir meslek değil, çok zor bir meslek. Sadece para kazanmak maksadıyla yapılırsa, hem yapan kişi zorlanır hem de toplumsal açıdan ciddi bir sorunla karşı karşıya kalırız. Hekimlik yapan kişinin hekimliği sevmesi lazım, parayı ön planda tutmaması lazım. Bu sadece hekimlik için değil hakimlik, savcılık, öğretmenlik için de geçerli. Toplumu ilgilendiren branşlar bunlar, eğer sevmedikleri halde bu mesleği seçeceklerse  buna hiç girmesinler. Bu meslek çok zor sadece  para kazanmak için bu mesleğe girilmez. Daha iyi para kazanabilecekleri meslekler var gitsinler o meslekleri yapsınlar. Dışarıdan yanlış algılanıyor, hekim olunca böyle inanılmaz para kazanılacak zannediliyor ve  aileler onun için de zorluyorlar çocuklarını. Tıp fakültesi mezunları doğru, işsiz kalmazlar ama üzerine basa basa söylemek istiyorum, insanları sevmiyorlarsa çalışmayı sevmiyorlarsa hekimliği seçmesinler. Tabii sadece seçimde yetmiyor aynı zamanda  yüksek puan da lazım, bazı branşlar yüksek puan istiyor, bazıları görece daha düşük puan istiyor ama yine de kendi ilgi alanlarına yakın branş seçmeleri lazım. Örneğin, çok insanlarla diyaloğu sevmeyen ya da çocukları sevmeyen bir kişinin çocuk hekimi olması abes bir durum, pek iyi değil. Konuşmayı sevmiyorsa insanlarla diyalogu sevmiyorsa diğer klinik branşlar dediğimiz branşlara mikrobiyoloji gibi, biyokimya gibi, radyoloji gibi seçebilirler. Daha çok insanlarla iç içe olmayı ,sosyal olmayı  seviyorlarsa biraz daha dahili branşları seçebilirler. Cesurlarsa, çabuk karar verme yetenekleri gelişmişse, yani  gözü karaysa  diyeyim cerrahi branşları  seçebilirler.
 
'PARA' ÖNCELİK  OLMAMALI
   •     İnsanları iyileştirmek onların dertlerine derman olmak nasıl bir şey hocam?
İyilik yapmak, yardımcı olmak güzel bir histir. Hekimlikte de  böyledir, başka bir mesleği icra ediyorlarsa da böyledir. Sadece hekim için geçerli değil  bu aslında, bir mobilyacı olarak güzel  şeyler yapıyorsa, o da muhtemelen mutlu oluyordur. Hekim olarak insanlara faydalı olabiliyorsak ,hasta geldiğinde derdine derman olabiliyorsak, bu çok büyük bir mutluluk elbette. İnsanı doyuran bir mutluluk ayrıca. Dediğim gibi hayatta önceliğin  para olmaması lazım.  İnsanlara yardımcı olmak, insanlara dokunabilmek  bunlar çok daha önemli farklılıklar. Elbette bunları yaptıktan sonra zaten insan para kazanmış olur da aynı zamanda, aslında parayı düşünmeyen, önceliğine koymayan hekimler çoğu zaman daha çok para kazanırlar. İyi olmak para kazanmaya engel bir şey değil, hastaya yardımcı olmak, hastaya iyi davranmak iyi hekim olmak para kazanmaya engel bir şey değil. Hayatta parayı kesinlikle hiçbir zaman önce görmemek lazım, gelir diye düşünüyorum.
 
YENİ   BİR    DÜZENLEME ŞART..
•      2013 yılından  beri hizmet vermektesiniz. Sayın hocam İnegöl'de bu 6 yıl nasıl geçti,  ivme nasıldı?
İlk 3 sene zorlandık, ekonomik olarak bayağı bir zorlandık, bu süreçte hastane zarar eder durumdaydı. 3. seneden sonra kendi kendini idare etmeye başladı, şimdi oturmuş bir sistemimiz var. Ama  esasen Türkiye'de özel hastanecilik çok zorlaştı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödemeleri çok düşük. Hastalar çok ödeme yapamıyorlar, hastane çok masraflı bir iş, ekonomik olarak çevirmekte zorlanıyoruz. Hastalara çok fazla yüklenmek istemiyoruz ama SGK'nın ödemeleri gerçekten çok komik, çok düşük. Bu durum  bizleri hizmet vermekte zorluyor, mutlaka sosyal güvenlik kurumunun  bu ödeme planını tekrardan gözden geçirmesi gerekir diye düşünüyorum. Yoksa yakında bütün özel hastanelerin  hepsi SSK gibi çalışmaya başlayacak. Bu bizim daha iyi hizmet vermemizi daha iyi bir binaya sahip olmamızı engelde oluyor aslında. 2007 yılında bu işe başlarken bizim planımız bu değildi şartlar anca bunu yapmamıza  olanak verdi. Yoksa istediğimiz hedefi  tutturduğumuz söylenemez.
 
ÇOK ŞEY  BAŞARDIK
Şunu başardık; Burası hastalara yardımcı olmaya çalışan bir hastane, burası hastaları aldatmaz, burası hastaları yanlış yönlendirmez, burası etik olmayan bir işlem yapmaz. Ben bu kurumun başında olduğum sürece bunlar olmaz. Bunu kesinlikle röportaj maksadıyla söylemiyorum, etik çalışmayı başardık, etik çalışmayan arkadaşları  aramızda barındırmıyoruz. Buradaki bütün arkadaşlarımız bu vasıflara sahip olan arkadaşlar çoğunlukla, parayı ön planda tutmayan ,önceliğini  hastaya , tedaviye veren bir  ekip  oluşturmayı başardık. Fakat  bina kalitemiz ,otelcilik kalitemiz, yardımcı hizmetler anlamındaki hizmetimiz istediğimiz seviyede değil önümüzdeki yıllarda inşallah bunları da başaracağız. Teknik   anlamda hiçbir eksikliğimiz yok ama görsel açıdan bir takım eksiklerimiz var mutlaka bunları da önümüzdeki yıllarda başaracağız. 
 
KARŞILIKLI GÜVEN ÇOK ÖNEMLİ
•      İnegöl halkına neler söylemek istersiniz bu bağlamda hocam?
Şundan emin olsunlar biz onlara en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz,   sağlık açısından, etik açısından onlara en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Bize güvensinler, biz  onlara güveniyoruz. Bunlar hep karşılıklı bizim en büyük sorunumuz  o  maalesef bu güven problemini aşarsak çok daha güzel  yarınlar  olacak inşallah İnegöl'de.
 
•     Sayın hocam birkaç tane de özel sorumuz olacak size, meslek haricinde ne gibi hobileriniz var? Ayrıca  evli misiniz?  Çocuklarınız var mı?  Bu konularla ilgili bizlere bilgi verebilir misiniz? 
 
Evliyim 5 çocuğum var, 3'ü erkek, ikisi kız. En küçüğü 3 yaşında, en büyüğü 18 yaşında ve üniversiteye hazırlanıyor. Zaten 5 çocuktan çok fazla zaman kalmıyor ama onun dışında gençliğimden beri sporla uğraşıyorum bilhassa da futbol oynarım, ayrıca haftada 2-3 günde spor salonuna gidip, spor yapıyorum.
 
•      Sayın hocam röportajımızın  yavaş yavaş sonuna yaklaşmış bulunmaktayız. Son olarak bizim sormayı unuttuğumuz , sizin eklemek istediklerinizi almak isteriz?
 
HEDEFİMİZ HASTA MEMNUNİYETİ
Özel hastaneler olarak biz sonuçta devletin sağlıkta vermiş olduğu hizmetlere destek sağlıyoruz. Onların iş yükünü azaltıyoruz. Aynı hizmeti veriyoruz, bizi kendilerine rakip gibi değil de kendilerinden ve paydaş gibi görmelerini, dışlamamalarını  istiyoruz. Bu bağlamda SGK’nın bizlere yardımcı olmasını istiyoruz. Yapmış olduğu  ödeme sistemini gözden geçirerek bizleri rahatlatmasını bekliyoruz. Böyle olması durumunda inşallah çok daha güzel bir bina programımız da var ama bir türlü bu sıkışıklıktan dolayı bunları hayata geçiremedik. 2003 yılında İnegöl SSK Hastanesinin Başhekimiyken,  hastanenin bakımı dahil, tıbbi cihazları dahil bir kuruş para devletten istemeden  sadece İnegöl'deki işadamlarının yardım ve katkısıyla  komple yeniledik. O zaman hep en iyi hastane, hizmet veren hastane  anlayışı vardı  kafamda, sonrasında SSK kapandı özel hastaneye açarken de amacım oydu. Gerçekten burada çok iyi hizmetler vermeye çalışıyoruz çok masraflı bir iş özel hastane işletmeciliği inşallah dediğim gibi SSK'dan gelen ödemelerin düzenlenmesi ile tekrardan burada da bu hedefimize ulaşacağız diye düşünüyorum. Herkesin memnun kaldığı, hastaların memnun kaldığı, hekimlerimizin de memnun kaldığı bir hastane  hedefimiz var, bunu başaracağımıza eminim. Son olarak buradan İnegöl’de  yaşayan vatandaşlarımıza  sağlık, sıhhat, afiyet  ve esenlikler diliyorum.