Özkan YILDIRIM/ÖZEL RÖPORTAJ

***Öncelikle başkanım, başkan yardımcım bizleri, ekibimizi Dokumacılar Odası’nda konuk ettiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Aydın Başkanım sizi tanıyarak isterseniz röportajımıza başlayalım sonrasında da gündemi oluşturan Çataltepe Sanayi Sitesi yapımı ile ilgili son bilgileri bizlerle paylaşır sanız  sevinirim.

Toplum duyarlılığı açısından bizlere böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı bende sizlere teşekkür etmek istiyorum. Ben Aydın Çitil 1986 yılında Çitil Tekstil olarak işletmemize açtık. Öncelikle o zamanlarda kara tezgahlar vardı. Daha sonra yıllar geçti tezgâhlarımızın âdetini çoğalttık gelişen Teknolojiye ayak uydurma anlamında gücümüzün yettiğince Rusya'dan gelen makinalardan aldık özellikle. Daha sonra 2002 yılı ile birlikte, İlyas başkanımızın yanında Dokumacılar Odası’nda yönetimde yer aldım. İlyas Başkanımız çok iyi bir kardeşimizdi, heyecanlı bir kardeşimizdi. Hastalığının bir süre sonra  nüksetmesi neticesinde kendisini  erken yaşta kaybettik. Bu bizim için derin bir üzüntüydü. Bu durum bizim moralimizi de bozdu açıkçası. Yönetim olarak bizde bırakalım mı yoksa seçime kadar götürelim mi diye düşündük. O zaman seçime de 1 buçuk yıl vardı. Elimizden geldiğince seçime götürelim sonrasında da bakarız dedik. Oy istemeye yüzümüz olursa insanlardan isteriz siz yapın devam edin derlerse, yaparız diye düşündük. Bu şekilde başladık. Sonra seçimler geldi Allah razı olsun esnaf kardeşlerimiz sevenimiz çokmuş öyle olduğunu öğrendik. Tekrar devam edin baskıları neticesinden seçimlerde aday olduk, seçimi kazandık. Buradan bütün Dokumacılar Odası üyelerine herkese bütün arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum.

ESKİ ÜYELERİN HUKUKU KORUNMALI

Bu süreç içerisinde de artık kangren olmuş olan Çataltepe olayı ile ilgilenmeye başladık. Burada bazı öğrenmiş olduğumuz saklanmış olan gerçekleri duydukça ayarımız kaçtı işin açıkçası. Bu sefer bu nasıl olmuş? Arka arkaya sormaya başlayınca olay büyüdü. Tabii bu olay neticesinde Çataltepe olayından muzdarip insanlar Çataltepe mağdurları adı altında bir WhatsApp grubu oluşturduk. Bu grup 250’yi geçtikten sonra grup almadığından bir başka grup daha oluşturduk. Bu insanların sözcüsü olma yoluna gittik. Hiçbir beklentimiz vesaire yok aslında. Vazifemiz de değil ama bizim için önemli olan burada göz göre göre hakları gasp edilmiş yanlış yönlendirilmiş insanların haklarını tekrar geriye almak ya da var olduğuna muhataplarını inandırma çabası içerisinde bulunduk, uğraştık.

HERKESE BU DURUMU ANLATTIK

Geçtiğimiz yıl Çataltepe Sanayi Sitesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adı altında bir dernek kurduk. Bu konuyu birçok mecraya taşıdık herkesle paylaştık. Bütün birimlerle, kamuda, vekillere, başkanlara herkese bu konuları anlattık. Hatta televizyon programlarında moderatörlere soru sorulmasını sağlamıştık. Onların da vermiş oldukları cevaplardan bu konuya uzak olduklarını ve alakasız olduklarını da öğrenmiş olduk aslında.

ÇATALTEPE ESNAF İÇİN YAPILMAYACAK MIYDI?

Çataltepe Sanayi Sitesi ne maksatla kurulmak istendi diye kendimize çok sorduk.18-19 tane esnaf grubunun Bursa'da yer edinmesi idi aslında ilk amaç, nedir? Bu işte şehrin içinde dağınık düzensiz işletmelerin bir düzene kavuşması güzel bir çatı altında toplanması hedeflendi amaç güzeldi. Sonrasında da bir Kooperatif kuruldu biliyorsunuz. Ve bu 7 nolu mutabakat ortaya çıkarıldı. Bu kooperatifte doğal üyeleri hiç hesaba katmamışlar onları doğal üye olarak kabul etmemişler ilk hak sahiplerini. Yani şimdi orada 500’e yakın üye var o üyelerin 163 tanesi gerçek hak sahibi. Bunu belgelerle ispat ettik, geriye kalan rakam kooperatif kimi isterse onu yazmış parası olanları.

PARASI OLANA YER VERMİŞLER

Parası olana yer vermişler. Ondan sonra bakmışlar tabii tapuları çıkmış yerlerin planları hazır, bunlar da açgözlü gibi davranmışlar. Bu paraya yer mi olur demişler bir tane almış iki tane almış çok fazla dükkânı olan kişiler var görünen. Fransa'dan, Almanya'dan, İtalya'dan, Amerika-New Jersey’den adam buradan dükkân almış. Hani bu başlarken Bursa esnafı için başlamıştı, bunun başlangıç amacı zaten devlet ile yapılan protokolde ikinci maddesi ne diyor; Bursa esnafı için yapılıyor diyor işadamına dahi denmiyor. Besop üyesi olan Bursa esnafına diyor. Böyle bir sistem oluşturulmuş. Bizim Mehmet Abi ona saadet zinciri diyor birisi birini getirmiş. O diğerini getirmiş diğeri başkasını getirmiş vesaire. Bilmediğimiz ama iddia edilen birçok şey var ama ispat ettiklerimiz fazlasıyla yeter.

VEKÂLETLERİ ALDIK DAVALARI AÇTIK

Sonrasın da haklarını arama noktasında birleştirdiğimiz insanlar. Biz yaklaşık 160 kişiden vekâlet mahkemede dava açabilmek için, bunları kısım kısım çeşitli illerde çeşitli tarzlarda dava açtık. Bazı mahkemeler bizim alanımızın dışında deyip kabul etmedikleri de oldu. Ankara-İstanbul-Bursa Mahkemesi kabul etmedi alamayız bu dosyayı dediler. Danıştay'a verdik, Danıştay bize muhatap mahkeme buldu. Gittik orada açtık davayı. Şu anda da davalarımız başlamış durumda yakında göreceğiz. Şimdi kooperatif diyor ki; 14 sene önce para vermişsin 50 bin TL, 50 milyon o günün parasıyla atıyorum bugün canın sıkıldı paranı istiyorsun sana diyor ki 50.000 lira para veririm onu da git Besop’tan al diyorlar. Bugünkü değere baktığımızda o zamanın parasıyla şimdiki bu milyon TL yi aşmış durumda, görünen o. Konu ile ilgili çok uzun zamandır uzun araştırmalar yapan bu konu ile ilgili belgelere ulaşmaya çalışan birçok kişi ile görüşen bu anlamda geniş bir bilgi birikimine ulaşmış olan Dokumacılar Odası Başkan Yardımcısı Mehmet Kuş ise şunları söyledi;

ÜYE DEVRİ OLMAMASI BÜYÜK HAKSIZLIK

 “Burada çok büyük bir haksızlık var şöyle söyleyeyim; Tamam iyi güzel kooperatife devretmiş siniz. Parayı ödeyenler üyelerin hiçbiri öbür tarafa üye değil. Üyelerin devri olmamış üye devri yok. Kooperatif yeni baştan üye kaydetmiş şu anda 500'e yakın üyeleri var 163 tanesi Besob üyesi diğerleri değil. Fransa'dan, İtalya'dan, Almanya'dan, Amerika'dan, Antalya'dan her yerden var, her yerden üye kabul etmişler. Burada çok büyük tuhaflıklar var. Eğer orada ilk 2100 kişi doğal üyeler otomatik olarak üye geçişi olsaydı oradaki şartnameye bu yazılsaydı TOKİ'ye ve Besob’a para yatıranlar otomatikman kooperatif üyesi denseydi bitmişti bu olay. Para yatıranlar devam ederdi yatırmayanlar elenirdi. Dışarıdan yeni esnaf üye kaydı yapılır olay biterdi. Şimdi bu şartlara geldiğiniz zaman 3.000.000 metrekare yer gidin bakın bir çift çivi çakılmış değil. Burada yapılacak iş belli bu işi TOKİ alacak devlet alacak dünya kadar dava açtık. Buradaki sürecin bacakları belli ya tutacaksınız TOKİ'ye geri vereceksiniz, ya Besob’a devredeceksiniz.

CUMHURBAŞKANIMIZIN

DEVREYE GİRMESİ ÖNEMLİ

 Orayı Besob’da hak sahiplerine verecek arsalarını bu şekilde olacak, bunun kooperatifle falan olma şansı yok. Bir kere 2000 kişilik, 3.000.000 metrekarelik yerde 500 kişinin ödediği parayla burada bir şey yapılacağına aklınız esiyor mu bu mümkün değil. Burası görünen o ki artık saadet zinciri haline gelmiş. Birçok kişiye mecraya vekillere başkanlara herkes anlattık ama maalesef bir netice alamadık. Bunu çözebilecek olan sadece devlet var görünen o Cumhurbaşkanımızın, Reisimizin mutlaka bu iş için devreye girmesi lazım. 2100 eski üyenin haklarının korunması lazım binlerce kişinin ödemiş oldukları paraların haklarının korunması lazım. Bu anlamda bizler artık bunun tek ve tek Cumhurbaşkanımızın mutlaka bu işe el atarak artık bunun çözümlenmesi bekliyoruz.14 sene oldu. Dile kolay sonuçta burada ve bu işin sonuçlanması için bizlerde sayın başkanımız Aydın Çitil ile birlikte bu işin üzerinde duruyoruz. Ve bu anlamda birçok dava açmış durumdayız, hep birlikte bakıp sonuçlarını göreceğiz.” Diye ekledi. Bursa Dokumacılar Odası Başkanlığının yanı sıra 2011 yılında kurulmuş olan Çataltepe Sanayi Sitesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ÇATSANDER) Başkan yardımcılığını da yürüten Aydın Çitil Başkanımıza. Bursa Dokumacılar Odası Başkanı Yardımcısı Mehmet Kuş’a bizlerde bundan sonraki çalışmaların da başarılar diliyoruz.