Mehmet ÇETİNKAYA

Bursalı bir grup gazeteci arkadaşla birlikte Konya’nın Yunak ilçesine seyahatimiz oldu. Merak etiğimiz Yunak isminin nereden geldiğinin sorusuna iki yanıt verildi. Eskiden buranın halkı derede koyun, kuzu ve yün yıkarmış ve Yunak isminin de yün yıkamaktan geldiği söylenir. Diğer rivayete göre ise Derede yıkanan yünler beyaz olduklarından Akşehir ve Konya’da kolayca alıcı bulur ve yünü ak ifadesi kullanılırmış, Yunak isminin ise buradan geldiği söylenmektedir…

İlk defa gittiğim bu ilçe adeta Orhaneli'ni andırıyordu.

İlçenin en büyük gelir kaynağı tarım.

İlk ziyaretimiz Yunak Belediye Başkanı Abdullah Emre Demirhan'a oldu.

Başkan genç, çalışkan ve oldukça enerjik. Tarımın içinden gelen ve halen tarımla bağını koparmayan müteşebbis ruhlu bir insan. Belediye Başkanlığı görevinde ilk dönemi yani 4 yıllık icraatlarını dinledik.

Rahmetli Babası da 2 dönem belediye başkanlığı yapmış.

Başkanlık makamında ve yaptığı yatırımları yerinde gezdirerek anlatı Demirhan.

İşte Demirhan'ın anlattıklarının özet kısmı;

‘Nüfusumuz 22 bin. 10-15 yıl önce ise 50 bin civarında idi. İlçenin ekonomisini ayakta tutan en diri pay tarım. Türkiye’nin en büyük tarım arazisi Yunak'ta. Yunak ülke içinde pek duyulmuş bir yer değil ama Şanlıurfa Siverek'le birlikte buğday üretiminde ilk sıradayız. Bir yıl onlar diğer yıl biz birinciyiz... Çünkü Türkiye’de tarımsal yüzölçümü olarak en büyük ilçe 1.35 milyon hektar olarak Yunak. Buğdayın yanı sıra pancar üretimimiz de iyidir. Susurluk'a Adapazarı'na bile şeker pancarı gönderiyoruz. Kütahya ve Konya Ilgın'a da  buradan pancar gidiyor. Bugün bir fabrikanın ortalama 500 bin ton pancar işleme gücü varken Yunakta 1,5 Milyon ton pancar üretiliyor. Bunlar bilinmeyen dinamiklerimiz.

İlkokulda bize öğretilen fabrika hammaddenin olduğu yere kurulur denirdi. Devletin o zamanki fikirleriyle o bölgelerde pancar ekiliyordu. Artık özelleştirmelerle durum değişti.

 Özeleştirmeye karşı değiliz

Çoğu insanın özelleştirmeye karşı olduğunu gördüm. Biz Yunak ilçesi ve belediyesi olarak özelleştirmelere kesinlikle karşı değiliz. Pancar üretimi tamamen bir ticaret işidir. Bugün devletimiz Kars'ta toz kilosunu 12 TL üretiyor ancak pancarın toz kilosu bakkallarda 3 TL civarında. Devletimizin Ilgın gibi Afyon gibi bazı fabrikaları kar yapıyordu ama yüzde 70 fabrikaları da zarar ediyordu. Şimdi bunları özel iş adamaları aldı hesaplarını kitaplarını yapacak. İnşallah ben inanıyorum ki yüzde yüz de fabrikanın biri gelip Yunak’a fabrikalarını kuracak. Çünkü biz burada yılda 50 milyona yakın bir nakliye ücreti ödüyorduk. Sadece kamyonların mazot bedeli 19 milyondu geçen sene fabrikalara taşıma fiyatı. Bir işadamının hiçbir zaman 50 milyon nakliyeye harcamayacağına eminiz. Kesinlikle ilçemiz de bir tane fabrikanın 3-5 yıl içerisinde orta vadede geleceğine inanıyoruz. 

Başbakanımızla, Cumhurbaşkanımızla bu konuları görüştük. Ama siyasi otoritenin elinde bu fabrikalar varken biz bu konuyu resmen çözemedik. Şimdi özel firmalar aldı. İnşallah bu özel fabrikalarla görüşüp en kısa sürede birinin buraya gelmesi için tekrar mücadelemize devam edeceğiz.

BÖLGE OLARAK KADERSİZİZ 

İç Anadolu’nun çok büyük bir kadersizliği var. Burnumuzun dibinde Afyon var. Afyon'da birçok hibe desteği var. İnşallah hibe destekleri ilçe bazına düşer. Tarımsal anlamda ilçemizde çok büyük bir para dönmekte. Ülkemizde en çok traktör satan firmalar hep Yunaklıda. Çünkü tarım burada çok ileri derecede. Tarımda sulama konusunda da bugüne kadar devletten hiçbir destek alamadık.

Türkiye bize Fransız

Yunak Ovası Sakarya havzasının içerisinde yer alıyor. Biz hep yer altı dip kuyularıyla sulama yapıyoruz. Bugün Çumra ilçesinde Abdulhamit'ten bu yana devlet su getirmede çok büyük çalışmalar yapmış. Ama Yunak’ın çiftçileri her zaman kendi emekleri ile derin kuyu açarak kendi işini kendi görmüş... Bizim arazilerimizin yüzde 20’si sulanabilir arazi. Bugün Türkiye’deki başka bir vatandaşa sorsak Yunak’ı bilmiyor ama Fransız tohum firmalarının ilçemizde çok büyük ekim sahaları var. Sertifikalı tohum üretiliyor bölgemizde. Kendi çiftçisine yetecek sanayisi var Yunak’ın. Bu insanlarımızın yaşayabileceği seviyede esnafımız var. İlçemizde devlet kurumları da yatırımlarını son 5 yıl içerisinde arttırdı. Büyükşehir yasasıyla köylere mahallelere hizmet götürmeye başladık. Çok geri kalmış bir ilçeyiz. Önce kendimizi tanımalıyız.

ŞEKER FABRİKASI İSTİYORUZ

İlçemizin gelişmesi için tek hedefimiz bir fabrika. Fabrika alanında en çok ektiğimiz ürün pancar olduğu için şeker endüstrisinin ilçemizde yer almasını istiyoruz. Özelleştirme gerçekten çok mantıklı. Özelleştirmeyi destekliyoruz.

Türkiye’de şeker kanunu var. Bazı konularda geç kaldık. Nişasta bazlı şekerin ülkede bu kadar üretimi çok daha erken kesip ya da üretimi artırımını durdurabilirdik. Bu konuda ülkemiz daha bu yıl bilinçlendi. Bu yıl Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Nişasta bazlı şekerin üretim kotası yarı yarıya düşürüldü. Daha sonra şeker pancarı üretimi 800 bin artırıma gidildi. İnşallah devletimiz uyanık olur. Nişasta bazlı üretimi keser. Memleketimizden çıkarır. Türkiye Cumhuriyetinde Şeker Kanunu değişmediği sürece bu fabrikalar pancar şekerinden şeker üretmek zorunda. Fabrikaların ekeceği, üreteceği şeker cinsi bile belli. Bu kanun yasalarla belirlendiği için bu kanun değişmediği sürece hiç kimse pancardan şeker üretmeyip nişasta bazlı şeker üretemez. Sosis, sucuk üretiminin kontrol edildiği gibi devlet şeker üretimini kontrol ve denetimi yaparsa sıkıntı olmayacağını düşünmekteyim. Hepimizin çocuğu evladı var. Nişasta bazlı şeker kesinlikle kanserojendir. Nişasta bazlı şekeri çikolatalara vb. şeylere ekleyip de bize yedirenlere hakkımı helal etmiyorum.

Türkiye’nin en az nüfus yoğunluğu Yunak’ta. Kilometre kareye 7 kişi düşüyor. Bu nedenden dolayı en az bütçe alan ilçe Yunak oluyor. Nüfusa göre paralarımız dağılıyor. Benim şuan 85 kilometre ileride köylerim var. Yunak ilçesi bir uçtan bir uca 135 kilometre bir ilçe. 

Gençler büyükşehirlerde fabrikalarda asgari ücrette çalışıyorlar çiftçiliğe yönelmiyorlar hâlbuki gelip ben şeker pancarı üreteceğim dese tarlasını sulayıp geriye kalan günlerde keyfine bakacak ve çok güzel kazanç sağlayacak ama şimdiki gençler çiftçiliğe çok uzak bakıyorlar diye özetledi.

İNSANSIZ KÖY

Yunak ilçesi ziyaretimizden sonra Yunak Kültür ve Yardımlaşma Dernek Başkanı Hakkı Arıcı’nın köyü olan Kurtuşağı’na gittik.

Oradan da Cami hariç bütün evler yıkılmış harabeye dönmüş olan  Yukarıaliçomak köyünü gördük. Akabinde Çeltik ilçesi Belediye Başkanı Mehmet Ekizoğlu’nu makamında ziyaret ettik…

Yolunuz Yunak’a düşerse belki turistik bir gezi olmayabilir ancak ilçe halkı ve yöneticilerin samimi sohbeti dinlenir ve çayı içilir.

Bursa’da iseniz Konya Yunak Kültür ve Yardımlaşma derneğine uğrayıp aynı sohbeti yapabilirsiniz. Tanışmaya ve tanımaya değer insanlar olduklarını kendi gözlerinizle göreceksiniz...