Türkiye’nin ilk başörtülü İl Milli Eğitim Müdürü olan Fazilet Durmuş, 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle Bilecik’teki en yaşlı emekli öğretmen ve Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın ilkokul öğretmeni ve aynı zamanda okul müdürünü ziyaret etti. İlk olarak Cumhuriyet Mahallesi Öncel Sokak’ta oturan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın Bilecik’teki ilkokul öğretmeni ve aynı zamanda okul müdürü olan Celalettin Demir’i ziyaret eden Fazilet Durmuş, duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Duymuş, “Sizlerle bir arada olmak bizler içinde büyük bir mutluluk. Siz yıllarca öğrencilerimizin yüreklerine dantel dantel işlediniz. Şimdi bizler de o dokunduğunuz yüreklere bizlerin de sizin yüreğinize ufak bir nebze dokunmak dileğiyle gününüz kutlu olsun. Benim de hem ilk Milli Eğitim Müdürlüğüm hem de bayan olarak da bu anlamda Bilecik’te başlamakta güzel bir duygu. Osmanlı’nın mimarı Hayme Ana’yla Bilecik’te bir başlangıç var. Dolayısıyla benim ilk İl Müdürlüğümün Bilecik olması da bu anlamda çok manidar. Sayın Bakanımız Nabi Avcı Bey o zaman Milli Eğitim Bakanı olduğunda beni davet ettiklerinde ‘görev yeriniz Bilecik’ dediklerinde bu anlamda bu heyecanı çok hissettim. Bugünde değerli Bakanımızın öğretmeninin yanında olmak ayrı bir farklılık kazandırdı. Sayın bakanımızın bu enerjik, tebessüm eden yüzünün şimdi nereden kaynaklandığını yakinen şahit olduk” dedi.

“Çok sakin, başarılı bir öğrenciydi”
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın Bilecik’teki ilkokul öğretmeni ve aynı zamanda okul müdürü olan Celalettin Demir ise 1958-1963 yılları arasında Nabi Avcı’nın Bilecik’in Pazaryeri ilçesine bağlı Demirköy İlkokulunda okuduğu anlattı. O yıllardan bahsederken gözleri dolan Celalettin Demir, “Ben Demirköy’e 1962’de gittim. Ben 1962 yılında gittiğim zaman Nabi Bey 4’üncü sınıftaymış. Ben okul müdürüydüm. Ben onu hayal meyal tanıyorum. Çünkü öğretmenler tüm öğrencileri tanımayabilir. Nabi Bey okuldan çıktı, ortaokul ve liseyi okumak için gitti. Babası bakkaldı onun. Ben hep bakkal dükkanına giderim onun. Beni görünce hemen ayağa kalkardı, saygısından yapardı. Çok sakin, başarılı bir öğrenciydi. Babasıyla çok iyi görüşürdük. İyi bir aileydi” dedi.