Bursa’nın UNESCO dünya mirası listesine girmesinin ardından tarihi ve kültürel miras çalışmalarında rotayı İznik’e çeviren ve göl içindeki batık bazilikanın su altı müzesine dönüştürülmesi, çini fırınları, Abdülvehhab Tepesi, hanlar ve medreselerle surların gün yüzüne çıkarılması gibi birçok projenin startını veren Büyükşehir Belediyesi, bu çalışmaların semeresini toplamaya başladı. 1964 - 1980 arasında İstanbul Üniversitesi tarafından, 1980 - 2006 arasında Arkeolog Bedri Yalman tarafından Roma Tiyatrosu’nda belirli dönemlerde yapılan kazı çalışmalarının hız kazanması için iki yıl önce Büyükşehir Belediyesi devreye girmişti. Büyükşehir Belediyesi ile Kültür Turizm Bakanlığı arasında imzalanan protokolle kazı ve restorasyon çalışmalarının yılın bir bölümü değil yıl boyunca yapılması kararlaştırılmıştı. Kültür Turizm Bakanlığı himayesindeki çalışmalara finans desteği Büyükşehir Belediyesi’nce sağlanırken, Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü de kazılara başlamıştı. Kesintisiz devam eden kazı ve alan düzenleme çalışmalarıyla antik tiyatro artık ete kemiğe bürünmeye başladı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Kültür ve Turizm Daire Başkanı Aziz Elbas ile birlikte antik tiyatro kazı alanında incelemelerde bulundu. Kazıları yürüten Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aygün Ekin Meriç, kazılarda gelinen son durum hakkında Başkan Altepe’ye bilgiler verdi. İznik’in Bursa’dan da önce başkent olan Selçuklu, Doğu Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerinin tüm izlerini bünyesinde barındıran önemli bir merkez olduğunu belirten Başkan Altepe, bütün medeniyetlere ait izleri gün yüzüne çıkarmayı amaçladıklarını söyledi. 2 bin yıllık geçmişi olan Roma Tiyatrosu’nun düz arazide kurulan özel bir proje olduğunu, Aspendos gibi bir iki yerde benzerinin bulunduğunu ifade eden Başkan Altepe, “Buradaki kazılarda uzun zamanda az mesafe alınmıştı. Büyükşehir Belediyemizin de katkılarıyla artık burada gece gündüz faaliyet sürüyor. Bir an önce ayağa kaldırmak ve tamamlanan bölümlerde kültürel sanatsal faaliyetler yapmak istiyoruz. Geçen yıldan bu yana önemli bir mesafe kat edildi. Yerin altından önemli argümanlar çıkarıldı. Artık ete kemiğe bürünüyor. Tiyatronun mevcut dokusu bozulmuş, buradan sökülen taşlar, sur imalatında kullanılmış. Şimdi aynı ocaklardan, aynı taşları bulunup orijinal ölçülerinde keserek, milimetresine kadar uygun şekilde yerine uygulanacak. Mevcut dokuya zarar vermeden orijinal haliyle canlanacak. Bir an önce etkinlikleri yapmayı hedefliyoruz. 2 bin yıl öncesinin ambiyansını oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Taşlar tek tek ölçüldü
Doç. Dr. Aygün Ekin Meriç de alandaki bütün taşların tek tek ölçüldüğünü, orijinali nasılsa aynı o şekilde canlandırılmasının yapıldığını söyledi. Girişlerde gösterişli sütunlu galeriler bulunduğunu ifade eden Meriç, “Bunlar da ölçüldü, nasılsa o şekilde ayağa kaldırıldı. Kazılar bittikten sonra restorasyon çalışmaları başlayacak. Proje bazında tip projesi yapılmaya başladı. En kıza zamanda kazıların tamamlanması ve restorasyonun bitirilerek tekrar kültür sanat faaliyetlerinin yapılması için çalışıyoruz. Bir aksilik olmazsa 3 - 4 yıl içinde tamamlanmasını umuyoruz” dedi.