Ali Eşref UZUNDERE

Nilüfer Doğanköy’deki Türkiye’nin ilk Din Eğitimi Külliyesi”nin yapımına ilişkin tartışma yaratan “Allah'a borç vermek ister misiniz” afişi tasarlayan Eski Nilüfer Müftüsü ve Bursa Din Eğitimi Külliyesi Yaştırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Durmuş Ayvaz’la konuştuk. Sosyal medyada yayınlanan ve tepkilere neden afişteki “Allah'a borç vermek ister misiniz” sorusundan rahatsız olan bazı vatandaşlar, afişe de tepki gösterildi.

Sosyal medyada tartışma yaratan  afişe tepki gösterenler konunun "istismar" edildiğini vurgularken, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı Bursa Valiliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi.

Ayvaz’a tartışma yaratan afişin hikâyesini sorduk. Afişi Teğabun Süresi.“Eğer siz Allah’a (rızası uğruna) güzel bir borç verirseniz, Allah onu size kat kat fazlasıyla öder ve sizi bağışlar. Allah şükürün karşılığını verendir. Ceza vermekte acele etmeyendir” meallindeki 17. Ayetinden esinlenerek tasarladık. “Allah’a borç verir misiniz?” den maksat, sırf yardım gayesiyle ve Allah rızası için maddi yardım olduğunu kastetmiştik.

  • Bursa Din Eğitimi Külliyesi fikri nasıl doğdu?

-Nilüfer Müftüsü iken bu memleketime nasıl bir hizmet ederim, nasıl bir eser bırakalım diye düşünürken doğdu. ‘Din eğitiminin temel sorunlarından bir tanesi bilinçsiz eğitim yapılmasıdır. Milletimiz çocuklarını imam hatibe veriyor, ama neden niçin verdiğini bilmiyor. Biz de dedik ki, bir sistem yapalım din eğitimini her şeyi ile bir arada devlet kontrolünde yapalım dedik.

Hz Ali’nin güzel bir sözü var. ‘İslam’dan isim kalacak, Kuran’dan resim kalacak,  ben önderim, rehberim diyen İnsanlarda arkasına taktığı insanları helake sürükleyecek.’

İslam’dan isim kaldı hakikaten, herkesin ismi Hasan, Hüseyin, Ahmet, Ömer, Osman, Ali ama içi boş. Kuran’dan resim kaldı. Herkes Kur’an kitabımız diyor, ama okumuyor, okusa bile anlamıyor.

Bu gün gördüğünüz gibi‘önderim, rehberim’ diyenler, insanları arkasına takıp istismar ediyor, insanları felakete sürüklüyor. Dünyaya bakıyorsunuz IŞİD, TALİBAN, ülkemizde FETÖ, daha öncekiler, daha sonra gelecek olanlar, bunlar ne yapıyor?  Arkasına taktığı kitleleri felakete sürüklüyorlar.

  • Neden kaynaklanıyor bu?

İnsanın fiziki ihtiyacı olduğu gibi manevi ihtiyacı da var. Dünyevi için ihtiyacın olan ev araba alırsın bir de manevi yönünü doğru bilgilerle beraber ihya etmesi lazım. Bu günümüzün en önemli problemlerinden biridir. Batı toplumlarını görüyorsunuz, çökmüş işte. Batı toplumlarının her türlü imkânları var, ama manevi yönden çökmüş,  aile yapısı yok olup gitmiş.

-En büyük sıkıntımız

Biz aile yapımızla övünüyorduk. Biz de yavaş yavaş helake doğru gidiyoruz. Birilerinin bir şey yapması gerekiyordu. Biz ya oturup seyredecektik. Ya da bir şey yapacaktık. Biz elimizi taşın altına soktuk. Bu işleri yapmak öyle kolay değil. Zor işler bunlar. Bizim en büyük sıkıntımız, bildiklerimizi hayatımıza tatbik edemememizdir. Hz. Peygamberimiz için diyorlar onun ahlakı neydi?

Hazreti peygamberimizin ahlakı yaşayan Kuran'dı. Şimdi hepimizin ahlakının yaşayan Kuran olması lazım, benim de senin de onunun da.  Biz din adamı olduğumuz için bu bize has bir şey değil bu.

TÜRKİYE’DE İLK VE TEK DİN EĞİTİMİ KÜLLİYESİ

Orta Asya’da bizim külliyelerimiz var.  Biz bu külliyeleri devam ettiriyoruz.  Külliyeler bir takım amaçlarla yapılan hizmet binalarının bir arada olmasından meydana gelir.   Türkiye’de ilk ve tek din eğitimi külliyesi Bursa’da yapılmaktadır.  İnşaatı tamamlandığında benzer projelere örnek olacak Külliyete;  3 bin kişi kapasiteli Cami, Diyanet Akademisi,  32 Derslikli İmam hatip Lisesi,  Akademi Yurdu,  250 kişilik Yatılı erkek ve Kız kuran kursu, kreş Kapalı spor salonu, sosyal donatı alanları, kütüphane, tenis sahası, Basketbol sahası futbol sahası bulunmaktadır.

İslam üretmeyi emreder

Yüce Allah Kuran’ın Ali İmran 104. Süresinde mealen şöyle buyuruyor: -“ Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten meneden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır.”

İnsanlarda üstünlük güzel konuşan, çok konuşanda değildir. İş yapandadır. “Veren el alan elden üstündür” denilmiştir. Bizim dinimiz üretmeyi faydalı olmayı emreden bir dindir. Bizde imam kavramı çok önemlidir. İmam önderdir. Çocukluktan sonra bizim dini hayatımızı mahalle imamının gayreti kalitesi din bilgisi yönlendirir.  İmamlar, cemaatin gerisinde değil, önünde olması gerekir. Maalesef bilgi ye sahip olmayanlar, kalplerini ruhlarını satıp birilerinin arkasından gidiyorlar.  Biz bilgili bir toplum yetiştirmek zorundayız. Bunun içinde devlet bilginin alınacağı,  verileceği, yerleri şartları oluşturacak, vatandaşı da gidip oralardan doğru bilgiyi alacak.

-Sosyal medya’da afişle ilgili tepkilere, yorumlara ne dersiniz?

Sosyal medyadaki yorumlar, tepkiler, bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor.  agazete muhabiri olarak beni aradınız. Bende size gelin külliyeyi görün. Afişteki niyetimizle buradaki mana bağlantısını kurup ve yorumunuzu öyle yapın diye davet ettim. Herkesin bu ayeti yorumlayacak kapasitesi olmadığı için, “Adam böyle ayet mi olur?” tepki gösteriyor. ‘Allah’a borç vermek ister misiniz?’ ifadesini ‘Yardım etmek ister misiniz’ anlamında kullandık.

-Bizler Kur’an medeniyetli bir toplumuz

Dinimizin ilk emri okumaktır.  Okumak; kendini, kâinatı ve Rabbini tanımaktır.  Kuran Lafzıyla;  içerdiği mesajlarıyla ve sunduğu ahlak ilkeleriyle;  insanoğluna hem dünya,  hem de ahret mutluluğunu kazandıran ilahi bir kelamdır. 

Bizler Kurban medeniyetli bir toplum olarak Allah’ın muradını daha iyi anlamalı, anladığımızı hayata geçirtmek zorundayız.

Eğitim öğretimde programlar ne kadar gelişmiş olursa olsun, bunların uygulanacağı mekânlara binalara ihtiyaç vardır.

-4 yıl süren bir çalışma  

Bu amaçla din görevlisi ihtiyacını karşılamak amacıyla Doğanköy’de 150 dönümlük bir araziyi Diyanet İşleri Başkanlığı’na kazandırdık. 4 yıl süren bir çalışma ile arazinin imar ve altyapı çalışmalarını sonuçlandırdık.   İnşaatı devam eden Din Eğitimi Külliyesinin mimarı projesini İstanbul büyükşehir belediyesine bağlı KİPTAŞ AŞ’nin yardımıyla tamamladık.  4 Temmuz 2014 tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in katılımıyla attık. Ayvaz, söyleşimizin sonunda  bilginin önemine değinerek,  Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in, Külliyenin temel atma törenindeki konuşmadan şu sözlerle noktaladı:

-Bilgi olmadan

“ Bilgi olmadan din olmaz. Bilgi olmadan, iman kıbleye yerleşmez.  Sosyal hayata yansımaz. Bilgi olmadan ibadet ta olmaz. Onun için İslam coğrafyasında bu gün yaşadığımız en büyük sorunlar, İslam dininin kendisinden değil, Din konusundaki cehaletten kaynaklanıyor.  Din eğitimi sorununu halledemeyen hiçbir Müslüman ülkenin ayakları üzerinde durması mümkün değil. Onun için Türkiye’de diyanet işleri Başkanlığı’nın ilahiyat fakültelerinin temelini attığımız din eğitimi külliyesi gibi önemli din eğitimi müesseslerinin varlığı ülkemiz ve tüm İslam coğrafyası için son derece önemlidir.”