Özlem ATAÇ
İnşaat sektörü de gelişen teknolojiyle birlikte değişiklik geçirdi; insanoğlunun belki de yıllar önce hayal bile edemeyeceği büyüklükte binalar, barajlar, havaalanları, gökdelenler ve sanayi tesisleri yapılmaya başlandı. Bu yüksek binaların oluşmasıyla birlikte inşaat işçilerinin iş güvenliği de daha önemli hale geldi. İstatistikler ise iş güvenliğine önem verilmediğini gösteriyor. İstatistiklere göre inşaat sektörü, dünyanın hemen her yerinde en çok ölümlü iş kazasının görüldüğü sektörlerden biri durumunda... Yıllardır inşaatlarda çalışan Sedat Çil ve Arif Karakelle, iş güvenliğinin öneminden ve yapılması gerekenlerden bahsetti.
BARETSİZ GEZMMEK YASAK
İnşaat sektörüne 20 yılını veren Sedat Çil, “Buradaki şartlarla dışarıdaki şartlar çok farklı. Burası kurumsal bir firma olduğu için baretsiz dahi gezemiyoruz. Baktığımız zaman inşaat sektörüyle fabrika sektörü arasında dağlar kadar fark var. Ben küçüklükten beri alışkınım inşaatta çalışmaya. İş ne kadar zor ve tehlikeli de olsa rahatız. Bir fabrikada rahat bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayamıyorsun, oturamıyorsunuz. Ama biz burada çalıştığımız zorluğun karşılığını dinleyerek de çıkarabiliyoruz. Ayrıca iş güvenliğine gelince burada her birimizle ayrı ayrı ilgileniliyor. Asla burada dinlenirken bile baretsiz oturmuyoruz. Bunun yanında iş güvenliği konusunda eğitim de alıyoruz. Bizim için şu an zor olan tek bir şey var, yaz kış dışarıda olmak, bu da sıklıkla hasta olmamıza neden oluyor. Ben hiçbir zaman iş güvenliği olmayan yerde çalışmadım, çalışmam da... Bizim önceliğimiz ekmek parası kazanmanın yanında iş güvenliği” dedi.
ÖNCELİK SAĞLIK
Daha önce yaşadığı bir olayı da anlatan Çil, “Başka bir yerde çalışan arkadaşımın yanına gitmiştim ziyarete, oturuyorduk elime bir parça verdi tutar mısın diye. O parça o an elimden düştü ve ayağımı kesti. Biz tabii orada hiçbir şekilde hak talep edemedik. Kimseye bu durumu yansıtamıyorsun. Yine üzücü bir haber aldık ve işçi kardeşimiz inşaatta çalışırken düşüp hayatını kaybetti. Bu arkadaşımız bir hayırseverin cami yaptırdığı inşaatta sıva yapıyordu. Sıva yaptığı sırada düşüp hayatını kaybediyor ve ben kendisini gördüm, üzerinde ne ayakkabısı vardı ne emniyet kemeri ne de bareti... Aldığı darbe sonucu yaşamını yitirdi ve 2 çocuğu yetim kaldı. Buradan inşaat işinde çalışan arkadaşlarıma sesleniyorum; önceliğiniz her zaman sağlık olsun, sağlığınız olmadığı yerde iş yürümez zaten. İş güvenliği olmadan asla bir yerde çalışmasınlar” ifadelerini kullandı.
KAZAYA KURBAN GİTMEMEK İÇİN
Arif Karakelle ise şunları kaydetti: “50 yaşındayım. Kendimi bildim bileli 30 senedir inşaat işiyle ilgileniyorum. Şartlar zor tabii kolay değil inşaatta çalışmak. 3 tane çocuğum var, evim kira, elektrik, su, bunlar hep zorluklarla karşılanıyor. Başka bir yerde çalışsak bu masrafların üstesinden hiç gelemeyeceğiz. İş zor ama geliri iyi. Biz de buna mecbur bırakılıyoruz. Şu an çalıştığımız firmanın iş güvenliği konusunda hiçbir sıkıntısı yok. Daha önce çalıştığım yerlerde bayağı sıkıntı çektim güvenlik açısından. Ölümden döndüğüm zamanlar da oldu. Buradan inşaat işçiliği yapan arkadaşlarıma sesleniyorum, kesinlikle iş güvenliği konusunda donanımlı olmayan yerlerde çalışmasınlar. Bir kazaya kurban gidince örtbas ediliyor, bir şekilde sıyrılıyorlar. Bu durumda olan ölene oluyor.”
