Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, çobanların çalışma şartlarına, çalıştıkları alanların şartlarına dikkat çekerken, nesilden nesile aktarılamamasının nedenini mesleklerini sosyal güvence olmadan sürdürmelerine bağladı
Haber Giriş Tarihi: 01.06.2024 12:27
Haber Güncellenme Tarihi: 01.06.2024 12:27
Kaynak:
İHA
Öztürk, “ ’Niçin çobanların çocukları asgari ücretle otellerde işçi olarak çalışıyor’ diye bu konu konuşuluyor ancak otelci bu insanlara konfor sağlayabiliyor, kalacak güvenli bir yer ve genel zati ihtiyaçların giderilmesi noktasında bir ortam sağlıyor” diye konuştu.
Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, çobanlara yüksek maddi imkan sunulmasına rağmen neden mesleklerini sürdürmek istemedikleri hakkında açıklamalarda bulunurken, küçükbaş hayvancılıkta yaşanan sorunların çözümleri ve Kurban Bayramı öncesi dikkat edilmesi gereken kurallar ile ilgili konuştu.
Aile tipi yetiştiricilik sona eriyor
Başkan Zeliha Öztürk, ailenin en küçük bireyi olan çocukların kırsaldan kente göçü sonrası çobanlığın sürdürülebilirliğinin azaldığına dikkat çekerek, şu ifadelere yer verdi: “Anadolu’da özellikle küçükbaş hayvancılıkla ilgili söylenmiş bir söz vardır; sürüyü eğer oğlan yayar gelin sağarsa koyun koyundur, oğlan yaymaz gelin sağmazsa koyun oyundur” diye aslında tam da bunları söylüyoruz, atalar ne güzel söylemişler. Bu noktadan biraz uzaklaştık, çünkü ailelerimiz artık bölündü ve parçalandı, evlatlar ailelerden ayrıldı. Dolayısıyla küçükbaş hayvancılığın temelinde olan bu aile tipi yetiştiricilik de bu anlamda ciddi bir kayba uğradı. Bir karı kocanın büyük bir sürüyü sevk ve idare edebilmesi, bunlarla uğraşabilmesi çok zor. Sonuç itibari ile aynı şey bizim için de geçerli, hem keçi üreticisi hem koyun üreticisi gerçekten iş yükü anlamında bu sektörde kalmakta zorlanıyor”
Çobana karavan projesi talebi
Son yılların en fazla kazandıran meslekleri arasında yer alan çobanlık mesleğinin devamı için sosyal güvencenin şart olduğuna değinen Başkan Zeliha Öztürk, barınma sorununa da vurgu yaptı. Öztürk, “Eğer biz yeni gelen neslimize sosyal güvence ile ilgili bir takım kaynaklar sağlayabilirsek, sosyal güvencelerini temin edebilirsek, bu anlamda sektöre ciddi bir can suyu verilmiş olacak. Bununla birlikte aynı zamanda özellikle yetiştiricinin barınma sorununun da giderilmesi önemli bir durum, şu an itibariyle kırsalda yetiştiricimiz içme suyu olmaksızın yerine göre elektriğin ve yolun olmadığı ortamlarda özellikle yaylalarda bu sıkıntılarla yetiştiricilik yapmaya çalışıyor. Sosyal hayatın istediği konforu yaşatmamız gerekiyor, bunun için özellikle ilimizde yapılabilecek karavan projeleri yetiştiricilerimizin de yüreğine dokunacak, böylelikle bu sektörde kalmaları için de gerekçe oluşturacaktır” diye konuştu.
İhtiyaçların karşılanması halinde sürdürülebilirlik sağlanır
Sosyal güvence ve konforlu bir yaşam sunulması halinde çok kişinin çobanlık yapmak için başvuruda bulunacağına işaret eden Zeliha Öztürk, şöyle devam etti: “Çok zor bir iş, çok yüksek ücretlerin olduğu aşikar ama insanlar sonuç itibariyle her şeyden önce sosyal güvence ister. Barınma ortamınızın ve internet ortamınızın olmadığı, içme suyu problemi yaşadığınız, rahatça duşunuzu bile alamadığınız bir noktada tabii ki sizde çalışmak istemeyebilirsiniz. Hep şu örnek verilir; “Niçin çobanların çocukları asgari ücretlerle otellerde işçi olarak çalışıyor?” diye bu konu konuşuluyor ancak takdir edersiniz otelci bu insanlara o konforu sağlayabiliyor, kalacak güvenli bir yer ve genel ihtiyaçların giderilmesi noktasında bir ortam sağlıyor. Dolayısıyla biz de zati ve genel ihtiyaçlarının karşılanabileceği ortamları küçükbaş hayvancılığın önüne koyabilirsek, bu sektörde de çalışmak isteyen çok kişi olacaktır, sektörden kopmada kesilecektir diye düşünüyorum.”
"Küçükbaş hayvancılığa destek, et krizini çözer"
Türkiye’de ciddi anlamda bir et krizi olduğunu kaydeden Başkan Öztürk, yaşanan krizin küçükbaş hayvancılığa destek olarak aşılabileceğini dile getirdi. Öztürk, ”Küçükbaş hayvan sayımızda 2015 yılından itibaren düşüşler söz konusu, bunun sebebi maalesef üreticinin para kazanmamasıdır ancak sektörde çok zor üretim şartları da buna etken olabiliyor. Türkiye’de ciddi anlamda bir et krizi var, et krizinden tamamen kurtulmamız için yerli ve milli hayvancılık şekli olarak küçükbaş hayvancılığa desteğin şart olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Kurbanlığın küpesinden sağlık durumuna bakılabilir
Kurban Bayramı’nda vatandaşların ibadetini yerine getirirken koyun ve keçiyi tercih etmeleri yönünde tavsiyede bulunan Başkan Zeliha Öztürk, kurban seçerken dikkat edilmesi gereken hususu şu şekilde dile getirdi: “Antalya gibi özellikle endemik bitkinin bir hayli yoğun olduğu, çayırının merasının kekik kokulu dağlarının özellikle ete olan dönüşümünü tatması açısından, küçükbaş yetiştiricimizin de kalkınması anlamında, tüketicimizin ve özellikle kurban kesmek isteyen vatandaşımızın kurbanını koyun keçi olarak seçmesini tavsiye ediyoruz. Öncelikle kurbanlık seçimi yapılırken; Tarım ve Orman Bakanlığı’nca kulak küpesi takılmış ve aşılı programları uygulanmış hayvanları seçmek gerekiyor. Bununla birlikte; kulak küpesinden kayıtlarına bakarak, hayvanın sağlığı ile ilgili bilgileri de edinebilirler.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çobanın çocuğu teknoloji istiyor
Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, çobanların çalışma şartlarına, çalıştıkları alanların şartlarına dikkat çekerken, nesilden nesile aktarılamamasının nedenini mesleklerini sosyal güvence olmadan sürdürmelerine bağladı
Öztürk, “ ’Niçin çobanların çocukları asgari ücretle otellerde işçi olarak çalışıyor’ diye bu konu konuşuluyor ancak otelci bu insanlara konfor sağlayabiliyor, kalacak güvenli bir yer ve genel zati ihtiyaçların giderilmesi noktasında bir ortam sağlıyor” diye konuştu.
Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, çobanlara yüksek maddi imkan sunulmasına rağmen neden mesleklerini sürdürmek istemedikleri hakkında açıklamalarda bulunurken, küçükbaş hayvancılıkta yaşanan sorunların çözümleri ve Kurban Bayramı öncesi dikkat edilmesi gereken kurallar ile ilgili konuştu.
Aile tipi yetiştiricilik sona eriyor
Başkan Zeliha Öztürk, ailenin en küçük bireyi olan çocukların kırsaldan kente göçü sonrası çobanlığın sürdürülebilirliğinin azaldığına dikkat çekerek, şu ifadelere yer verdi: “Anadolu’da özellikle küçükbaş hayvancılıkla ilgili söylenmiş bir söz vardır; sürüyü eğer oğlan yayar gelin sağarsa koyun koyundur, oğlan yaymaz gelin sağmazsa koyun oyundur” diye aslında tam da bunları söylüyoruz, atalar ne güzel söylemişler. Bu noktadan biraz uzaklaştık, çünkü ailelerimiz artık bölündü ve parçalandı, evlatlar ailelerden ayrıldı. Dolayısıyla küçükbaş hayvancılığın temelinde olan bu aile tipi yetiştiricilik de bu anlamda ciddi bir kayba uğradı. Bir karı kocanın büyük bir sürüyü sevk ve idare edebilmesi, bunlarla uğraşabilmesi çok zor. Sonuç itibari ile aynı şey bizim için de geçerli, hem keçi üreticisi hem koyun üreticisi gerçekten iş yükü anlamında bu sektörde kalmakta zorlanıyor”
Çobana karavan projesi talebi
Son yılların en fazla kazandıran meslekleri arasında yer alan çobanlık mesleğinin devamı için sosyal güvencenin şart olduğuna değinen Başkan Zeliha Öztürk, barınma sorununa da vurgu yaptı. Öztürk, “Eğer biz yeni gelen neslimize sosyal güvence ile ilgili bir takım kaynaklar sağlayabilirsek, sosyal güvencelerini temin edebilirsek, bu anlamda sektöre ciddi bir can suyu verilmiş olacak. Bununla birlikte aynı zamanda özellikle yetiştiricinin barınma sorununun da giderilmesi önemli bir durum, şu an itibariyle kırsalda yetiştiricimiz içme suyu olmaksızın yerine göre elektriğin ve yolun olmadığı ortamlarda özellikle yaylalarda bu sıkıntılarla yetiştiricilik yapmaya çalışıyor. Sosyal hayatın istediği konforu yaşatmamız gerekiyor, bunun için özellikle ilimizde yapılabilecek karavan projeleri yetiştiricilerimizin de yüreğine dokunacak, böylelikle bu sektörde kalmaları için de gerekçe oluşturacaktır” diye konuştu.
İhtiyaçların karşılanması halinde sürdürülebilirlik sağlanır
Sosyal güvence ve konforlu bir yaşam sunulması halinde çok kişinin çobanlık yapmak için başvuruda bulunacağına işaret eden Zeliha Öztürk, şöyle devam etti: “Çok zor bir iş, çok yüksek ücretlerin olduğu aşikar ama insanlar sonuç itibariyle her şeyden önce sosyal güvence ister. Barınma ortamınızın ve internet ortamınızın olmadığı, içme suyu problemi yaşadığınız, rahatça duşunuzu bile alamadığınız bir noktada tabii ki sizde çalışmak istemeyebilirsiniz. Hep şu örnek verilir; “Niçin çobanların çocukları asgari ücretlerle otellerde işçi olarak çalışıyor?” diye bu konu konuşuluyor ancak takdir edersiniz otelci bu insanlara o konforu sağlayabiliyor, kalacak güvenli bir yer ve genel ihtiyaçların giderilmesi noktasında bir ortam sağlıyor. Dolayısıyla biz de zati ve genel ihtiyaçlarının karşılanabileceği ortamları küçükbaş hayvancılığın önüne koyabilirsek, bu sektörde de çalışmak isteyen çok kişi olacaktır, sektörden kopmada kesilecektir diye düşünüyorum.”
"Küçükbaş hayvancılığa destek, et krizini çözer"
Türkiye’de ciddi anlamda bir et krizi olduğunu kaydeden Başkan Öztürk, yaşanan krizin küçükbaş hayvancılığa destek olarak aşılabileceğini dile getirdi. Öztürk, ”Küçükbaş hayvan sayımızda 2015 yılından itibaren düşüşler söz konusu, bunun sebebi maalesef üreticinin para kazanmamasıdır ancak sektörde çok zor üretim şartları da buna etken olabiliyor. Türkiye’de ciddi anlamda bir et krizi var, et krizinden tamamen kurtulmamız için yerli ve milli hayvancılık şekli olarak küçükbaş hayvancılığa desteğin şart olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Kurbanlığın küpesinden sağlık durumuna bakılabilir
Kurban Bayramı’nda vatandaşların ibadetini yerine getirirken koyun ve keçiyi tercih etmeleri yönünde tavsiyede bulunan Başkan Zeliha Öztürk, kurban seçerken dikkat edilmesi gereken hususu şu şekilde dile getirdi: “Antalya gibi özellikle endemik bitkinin bir hayli yoğun olduğu, çayırının merasının kekik kokulu dağlarının özellikle ete olan dönüşümünü tatması açısından, küçükbaş yetiştiricimizin de kalkınması anlamında, tüketicimizin ve özellikle kurban kesmek isteyen vatandaşımızın kurbanını koyun keçi olarak seçmesini tavsiye ediyoruz. Öncelikle kurbanlık seçimi yapılırken; Tarım ve Orman Bakanlığı’nca kulak küpesi takılmış ve aşılı programları uygulanmış hayvanları seçmek gerekiyor. Bununla birlikte; kulak küpesinden kayıtlarına bakarak, hayvanın sağlığı ile ilgili bilgileri de edinebilirler.”
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler