Araştırmacılar, çözünmesi yüzyıllar süren karbon kirliliği nedeniyle doğanın bozulmaya devam edeceğini belirterek, küresel ısınmayla mücadele için eşiğin çoktan geçildiğini açıkladı.
Haber Giriş Tarihi: 13.11.2020 15:18
Haber Güncellenme Tarihi: 13.11.2020 15:18
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Norveçli bilim insanların tarafından yapılan yeni bir araştırmada, sera gazı emisyonlarını önlenmenin dünyayı iklim değişikliği nedeniyle sürüklendiği felaketten koruyamayacağı belirtildi. 2015 yılında 200 ülke tarafından imzalanan Paris İklim Anlaşması, dünyadaki sera gazlarının azaltılarak yüzyılın sonuna kadar dünyadaki küresel sıcaklık artışının 1,5 derece altında tutulmasını hedefliyor. Ancak, yeni çalışmaya göre insanlık yarından itibaren sera gazı emisyonlarını durdursa bile bu dünyayı yüzyıllar boyunca ısınmaktan ve okyanusların yükselmesinden koruyamayacak. Çözülen donmuş toprakların, eriyen kutup buzullarının, Amazonlar’da ve Avustralya’da devam eden orman yangınlarının ve Sibirya’da yaşanan rekor sıcaklıklarının bunun kanıtı olduğunu belirten araştırmacılar, harekete geçilmesi için gereken eşiğin çoktan geçildiğini ifade etti.
KARBON DOĞADA ÇÖZÜNEMİYOR
Bununla birlikte dünyadaki karbondioksit emisyonunun rekor miktarda olduğunu belirten araştırmacılar, karbonun doğada çözünememesi nedeniyle Dünya’nın yüzyıllar boyunca kendine gelemeyeceğini aktardı. Bilim insanları, ayrıca 20. yüzyılın sonlarından bu yana, Güneş ışınlarının yaklaşık yüzde 80'ini uzaya geri döndüren milyonlarca kilometrekarelik kar ve buzun yerini açık denizin aldığını ve bu durumun küresel iklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden biri olduğunu ifade etti. Norveç İşletme Okul iklim stratejisi onursal profesörü olan başyazar Jorgen Randers "Modellerimize göre, buzulların şu anki durumu incelendiğinde insanlığın geri dönüşü olmayan noktanın ötesinde olduğunu görüyoruz. Bu erime sürecini durdurmak istiyorsak, ek olarak bir şeyler yapmalıyız. Örneğin, atmosferdeki karbondioksiti emip yeraltında depolamalı ve Dünya'nın yüzeyini daha parlak hale getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
İKİ SENARYO OLUŞTURULDU
Çalışma kapsamında Randers ve meslektaşı Ulrich Goluke, 2 bin 500 yılına kadar dünyada meydana gelecek olan iklim değişikliklerinin sonuçlarını iki senaryoda modelledi. Bunlardan birincisinde emisyonların anında kesilmesinin sonuçları ve ikincisinde ise BM’nin hedeflediği gibi sera gazlarının 2100 yılına kadar kademeli olarak sıfıra indirilmesinin yaratacağı sonuçlar değerlendirdi. Günümüzde, dünyanın yüzeyi, sıcaklıkların yükselmeye başladığı Sanayi Devrimi’nde olduğundan ortalama olarak 1,2 santigrat derece daha sıcak halde bulunuyor. Bilim insanları sera gazı emisyonlarının bir düğmeye basılarak durduğu hayali bir dünyada ise gezegenen önümüzdeki 50 yıl içinde endüstri öncesi seviyelerden yaklaşık 2,3 derece daha fazla ısınacağını hesapladı. Bu durum, Paris Anlaşması'nda belirlenen hedefin yaklaşık bir derece üzerine çıkılacağı anlamına geliyor. 2150 yılından sonra ise dünyada ısı artışı kademeli olarak artacak ve takip eden 350 yıl içinde deniz seviyesi en az üç metre yükselecek. (ntv.com)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ADIM ADIM SONA DOĞRU
Araştırmacılar, çözünmesi yüzyıllar süren karbon kirliliği nedeniyle doğanın bozulmaya devam edeceğini belirterek, küresel ısınmayla mücadele için eşiğin çoktan geçildiğini açıkladı.
Norveçli bilim insanların tarafından yapılan yeni bir araştırmada, sera gazı emisyonlarını önlenmenin dünyayı iklim değişikliği nedeniyle sürüklendiği felaketten koruyamayacağı belirtildi. 2015 yılında 200 ülke tarafından imzalanan Paris İklim Anlaşması, dünyadaki sera gazlarının azaltılarak yüzyılın sonuna kadar dünyadaki küresel sıcaklık artışının 1,5 derece altında tutulmasını hedefliyor. Ancak, yeni çalışmaya göre insanlık yarından itibaren sera gazı emisyonlarını durdursa bile bu dünyayı yüzyıllar boyunca ısınmaktan ve okyanusların yükselmesinden koruyamayacak. Çözülen donmuş toprakların, eriyen kutup buzullarının, Amazonlar’da ve Avustralya’da devam eden orman yangınlarının ve Sibirya’da yaşanan rekor sıcaklıklarının bunun kanıtı olduğunu belirten araştırmacılar, harekete geçilmesi için gereken eşiğin çoktan geçildiğini ifade etti.
KARBON DOĞADA ÇÖZÜNEMİYOR
Bununla birlikte dünyadaki karbondioksit emisyonunun rekor miktarda olduğunu belirten araştırmacılar, karbonun doğada çözünememesi nedeniyle Dünya’nın yüzyıllar boyunca kendine gelemeyeceğini aktardı. Bilim insanları, ayrıca 20. yüzyılın sonlarından bu yana, Güneş ışınlarının yaklaşık yüzde 80'ini uzaya geri döndüren milyonlarca kilometrekarelik kar ve buzun yerini açık denizin aldığını ve bu durumun küresel iklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden biri olduğunu ifade etti. Norveç İşletme Okul iklim stratejisi onursal profesörü olan başyazar Jorgen Randers "Modellerimize göre, buzulların şu anki durumu incelendiğinde insanlığın geri dönüşü olmayan noktanın ötesinde olduğunu görüyoruz. Bu erime sürecini durdurmak istiyorsak, ek olarak bir şeyler yapmalıyız. Örneğin, atmosferdeki karbondioksiti emip yeraltında depolamalı ve Dünya'nın yüzeyini daha parlak hale getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
İKİ SENARYO OLUŞTURULDU
Çalışma kapsamında Randers ve meslektaşı Ulrich Goluke, 2 bin 500 yılına kadar dünyada meydana gelecek olan iklim değişikliklerinin sonuçlarını iki senaryoda modelledi. Bunlardan birincisinde emisyonların anında kesilmesinin sonuçları ve ikincisinde ise BM’nin hedeflediği gibi sera gazlarının 2100 yılına kadar kademeli olarak sıfıra indirilmesinin yaratacağı sonuçlar değerlendirdi. Günümüzde, dünyanın yüzeyi, sıcaklıkların yükselmeye başladığı Sanayi Devrimi’nde olduğundan ortalama olarak 1,2 santigrat derece daha sıcak halde bulunuyor. Bilim insanları sera gazı emisyonlarının bir düğmeye basılarak durduğu hayali bir dünyada ise gezegenen önümüzdeki 50 yıl içinde endüstri öncesi seviyelerden yaklaşık 2,3 derece daha fazla ısınacağını hesapladı. Bu durum, Paris Anlaşması'nda belirlenen hedefin yaklaşık bir derece üzerine çıkılacağı anlamına geliyor. 2150 yılından sonra ise dünyada ısı artışı kademeli olarak artacak ve takip eden 350 yıl içinde deniz seviyesi en az üç metre yükselecek. (ntv.com)
En Çok Okunan Haberler