Göl Yazıevi'nin konuğu Serdar Uslu Göl Yazıevi'nin konuğu Serdar Uslu

 

Özlem ATAÇ
Ülkemizde 1903 yılından günümüze 130’un üzerinde deprem oldu. Bu depremler sonucunda 110 bin insanımızı kaybettik. Artçı depremlerin yoğunlaştığı şu günlerde depremsellik ve doğal afet anlamında dikkat edilmesi gereken illerden biri olan Bursa’da da vatandaşlar her gün korku içinde gününü geçiriyor. Son iki ayda Bursa’nın merkezinde ve ilçelerinde hissedilen artçıların da yoğunlaştığını dikkate alarak Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Güney Marmara Şube Başkanı ve Yüksek Jeoloji Mühendisi Engin Er’e Bursa ve depremi sorduk. 
DOĞAL OLAYLAR AFETE DÖNÜŞMESİN!
“Bursa depremsellik ve doğal afet anlamında dikkat edilmesi gereken illerin başında gelir” diye söze başlayan Er, şöyle devam etti: "Bursa, Türkiye'de depremselliği en yoğun yaşayan, merkezinden üç, her ilçesinden birer fay hattı geçen bir il. Dolayısıyla Bursa depremsellik ve doğal afet anlamında dikkat edilmesi gereken kentlerden biridir. Biz dikkat etmesek de son iki ay içinde olan depremler konuyu gündeme getirmektedir. Depremle iç içe yaşamak zorunda olduğumuz ülkemizde doğa olayların afete dönüşmemesi, toplumsal acıların tekrar yaşanmaması için daha önce defalarca belirttiğimiz bazı konuları bir kez daha hatırlatmayı gerekli görüyorum.”
TSUNAMİ TEHLİKESİ BİLE VAR!
Büyük depremlerin yapılan çalışmalara göre 140 yıllık periyotlarda tekrarlandığını söyleyen Er, bu periyoda göre Bursa’da da bugün yarın bir deprem beklenildiğini belirtti. Yakın zamanda olması beklenen büyük Marmara depreminin deniz merkezli olduğunda tsunami tehlikesi dahi arz ettiğine dikkat çeken Er, “Eğer beklenen Marmara depremi 7.5 büyüklüğünde olur ve tek seferde kırılırsa bundan bırakın çevre illerin etkilenmesini Yunanistan, Bulgaristan, Avusturya hatta İtalya'ya kadar bu depremin yaşandığı hissedilir. Böyle bir depremde tsunami tehlikesi dahi var. Gevşek, kötü zemine inşa edilmiş evlerde oturan insanların tamamı bu depremden olumsuz etkilenir” dedi. 
BİNALARA MÜHENDİSLİK HİZMETİ 
Türkiye’de artık jeoloji ve jeotekniğin planlama bazında yapıldığını ve uygulandığını söyleyen Er,“Ama uygulamalar belediyelerde. Belediyeler bir yeri imara açarken orada 1/1000'lik planlar yapıyorlar. Aslında bütün ülke bazında yapılması gerekli şey bu. Bursa genelindeki binaların yüzde 65'i kaçak. Mühendislik hizmeti almamış bir bina var ortada. Bunun zemini iyi olsa ne olur, kötü olsa ne olur? Genelde Jeoloji Mühendisleri bir afet olduktan sonra hatırlanır, bir deprem, heyelan olduğu zaman hatırlanır. Bu aslında dünyanın bir sorunu” ifadelerini kullandı. 
EVİNİZİN ALTINDAN FAY HATTI GEÇİYOR MU?
Vatandaşların Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün kurumsal web sitesinde yayınlanan haritalar aracılığıyla vatandaşların evlerinin altından geçen fay hatlarını öğrenebileceğini söyleyen Er, “2006 yılından 2012 yılına kadar Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğündeki  mühendislerin arazideki yapmış olduğu çalışmalar neticesinde Türkiye’deki hemen hemen tüm fay hatları tespit edildi. Bu fay hatlarının aktiviteleri üzerine bir çalışma yapıldı. Aktif olan fay hatlarının tümü haritada işaretlendi. Tüm bunları gösteren MTA’nın bir sayfası var. Bu sayfaya girip ölçeği büyüttüğümüz zaman mahallemizden yani evimizin ne kadar yakınından aktif fay hattı geçtiğini net bir şekilde bu sayfada görebiliyoruz. Tabii bunu sadece görmüş olmamız yeterli değil. Bizim bu bilinçle beraber planlarımızı revize etmemiz lazım” dedi.