Bursa'nın dört güzel ilçesi bir başka deyişle dağ yöresi olarak bilinen bölgesinde yaşayanlar uzun yıllar hizmet fakiri olarak yaşamlarını sürdürmüş ve bu yöreye en çok zararı 'GÖÇ' olarak vermişti. Ne yazık ki geçmişte adı batının güneydoğusu olarak ta biliniyordu.
Öyle ki bu yörede öğretmen olarak görev yapanlar sanki doğu veya güneydoğuda görev yapar gibi hizmet sürelerinde değerlendirildi. Unutmadan ayrıca bu yöre Bursa İl merkezinde sürgün yeri olarak bilinirdi. Bunun en bilinen sebeplerinin başında ise uzun yıllardır çözülemeyen Bursa ya olan yol sorunuydu. Taa ki geçtiğimiz yıla kadar.
Yıllardır ihmal edilen yöre nihayet hizmet yönünden hak ettiği değeri görmeye başladı. Ama bu seferde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin üzerine de çöken bu Covid-19 belası bu hizmetleri gölgelemiş gibi duruyor. Çoğu yöre insanının hayal edemeyeceği rüyasında görse inanamayacağı 'doğalgaz' ile tanışması, yol sorunun da sona gelinmesi ve de yörenin gelişmesi yönünde Büyükşehir in destekleri ile yapılan hizmetler.
Bakın Keles Belediye Başkanı Mehmet Keskin sosyal medya hesabından yayınladığı teşekkür mesajında;"Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarafından ilçemize kazandırılan ve bünyesinde otopark, restaurant, düğün salonu, konferans salonu ve fuayene alanı da bulunan Keles Kültür Merkezi binamızın açılışını gerçekleştirdik. Bu konuda emeği geçen Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur AKTAŞ'a, açılışta bizleri yalnız bırakmayan Milletvekillerimiz Osman MESTEN ve Refik ÖZEN'e" şükranlarını iletiyordu. Yine, Orhaneli Belediye başkanı Ali Aykurt ta geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından "Heyecanlıyız❗ Doğanın şehri #Orhaneli tüm güzellikleri ve değerleri ile çekim merkezi oluyor. Büyükşehir Belediyemizin değerli destekleriyle hayata geçirdiğimiz Eko Turizm Tesisinde sona yaklaştık. Doğanın kalbinde, Bungalov Evleri, Osmanlı Evi, çadır ve karavan kampının yer aldığı bu özel tesis doğa sporlarının en güzel alternatifi olacak. Karagöz’ün memleketi Orhaneli’mize özel ilgisi ve desteği için Alinur Aktaş başkanıma bir kez daha şükranlarımı sunuyorum" diyordu.
Bize düşen görev ise, bundan önce de, olduğu gibi bundan sonra da bu yöreye yapılan hizmetleri alkışlamak, söz verilenlerin sonuna kadar takipçisi olmak düşüyor, sanırım!