Eda ÖZATA Tüp bebek tedavisi, gebe kalma sorunu yaşayan çiftlerde, gebelik elde etmek amacıyla yapılan bir tedavi türü. Temeli, üreme hücrelerinin, yani kadının yumurtalığında sperm vücut dışında döllendirildikten sonra tekrar rahime yerleştirilmesidir. Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan ve tüp bebek tedavisiyle ilgili her türlü detayı anlatan Soranus Tüp Bebek Merkezi’nde çalışan Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı Doktoru Yrd. Doç. Serbülent Orhaner,çeşitli nedenlerden dolayı çocuk sahibi olamayan çiftler, söz gelimi tüplerin tıkalı olduğu çiftlerde gebelik olamayacağını söyledi. Tüp bebeğin ilk başta bu çiftlerin tedavilerine yönelik olarak tasarlanmış bir tedavi olduğunu dile getiren Orhanel, “Kadın yumurtalığında gelişen yumurta, döllenmeye uygun hale gelince vücut dışına alınıyor, alındıktan sonra erkeğin spermiyle döllenip, belirli bir döllenme aşamasında rahime tekrardan yerleştiriliyordu. Daha sonra bizim tüp bebek yaptığımız hasta grupları değişti. Tüpleri tıkalı olduğu için veya spermi az olduğu için gebe kalamayanların dışında da çeşitli nedenlerden dolayı gebe kalamayan çiftlerde de tüp bebek yapılmasının uygun olduğu düşünüldü” dedi. Her yumurta gebelik yaratacak kuralı yok Normal koşullar altında kadın ve erkekte yumurtalıkları beynin kontrol ettiğini ifade eden Serbülent Orhanel, “Beyin kadınlarda her ay 1 yumurta geliştirmek üzere tasarlanmış bir programı kullanarak her ay 1 yumurta oluşmasına müsaade eder. Bu 1 yumurta da kadında ve erkekte gebelik şansını azaltan herhangi bir neden söz konusu değilse en fazla yüzde 25 gebelik elde edilebilir. Yani her elde edilen yumurta gebelik yaratacak diye bir kural yok. Tüp bebek yapılıp yapılmama aşaması genelde 1 yıl sürüyor. 1 yılın sonunda tüp bebek yapılıp yapılmayacağına karar veriyoruz. Ama bu bekleme süresinin 1 yıl tutulmaması gereken hastalarımız da var. Biz bir tedavide toplam gebelik şansını değerlendirdiğimizde yaşla ilgili azalmayı çok ciddi olarak görüyoruz. 35 yaşın altındaki kadınlarda tek embriyo transferi yapıyoruz. O da gebelik şansını düşürüyor. Ama embriyo transferini yaptıktan sonra elimizde gebelik şansını olduğunu düşündüğümüz embriyolar kalırsa onları imha ediyoruz. Eğer verdiğimiz taze embriyo ile gebelik elde edemezsek imha ettiğimiz donmuş embriyoları transfer ediyoruz” şeklinde konuştu. ESKİDEN GENELDE İKİZ OLUYORDU AMA… Serbülent Orhanel tüp bebekle olan gebeliklerde genelde ikiz çocuk olduğu yönünde toplumda genel bir algı olduğunu ifade etti. Orhanel, “Tüp bebek tedavisi sonucunda ikiz bebek doğacak diye bir şey yok. Eskiden çok oluyordu. Çünkü eskiden tek embriyo transferi yaptığımız hasta sayısı azdı. Dolayısıyla ikiz gebelikler çoktu. Şimdi 35 yaşın üzerinde 2 transfer yapabiliyoruz. Sonuçta bu transfer metoduyla ikiz gebelikler ciddi anlamda azaldı. Ama hala normal doğumla ikiz oranının üzerindedir. İkizlerin gebelik takipleri iyi yapılırsa çok fazla sorun yaratmaz. Bizim için sıkıntı yaratan 3 ve üzeri gebelikler” ifadelerini kullandı. İLK ÇOCUĞUMUZ ÜNİVERSİTEDE OKUYOR Tüp bebek tedavisi sonucu elde edilen gebelikten sağlıklı bir çocuk olup olmayacağı konusuna da değinen Orhanel, “Alternatifi olmadığı için tüp bebek tavsiye edilen bir yöntemdir. Ya çocuksuz bir yaşamı kabulleneceksiniz, yada tüp bebek olacaksınız. Tüp bebek, bir aile için gerçekten büyük bir nimettir. İnsanların çok büyük bir kısmı çocuksuz bir yaşamı düşünmüyor. Tüp bebekle elde edilen gebelik ile doğal yolla gebeliğin arasında çok ciddi bir fark yok. Bizim ilk çocuklarımız artık üniversiteye gidiyor ve başarılı öğrenciler” dedi.