Cenaze bekler çiğ köfte beklemez

Ülkemizde  çiğ  köftenin duayen isimlerinden Zeynel Tanrıverdi (Zeynel Usta’nın) dükkanına konuk olduk. 

 

Memnuniyetle... Ben Adıyamanlı Zeynel Tanrıverdi 1960 doğumluyum. Çifte köfte ustası olarak işe Adıyaman’da 1983 yılında başladım. 2000 yılından sonra Bursa’ya geldim ve 10 şubemi burada açtım. Adıyaman’da özel kişilere çiğ köfte hizmeti verdim. Bu kişilerin arasında rahmetli Eski Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’da vardı. Devlet Protokolüne ve istek üzerine gerçek çiğ köfteyi ben yapıyordum. Türkiye’de ikinci usta olarak ben geliyorum. İstanbul’da Elazığlı Çamur Çiğ köftecisi Ahmet Usta’dan sonra geliyorum. Bursa’da bu dükkanı açtığımda ilk olarak Adıyaman kelimesini ben kullandım. Adıyaman kelimesi benden sonra türedi. Herkes kullanmaya başladı. Hatta bana zamanında Adıyaman kelimesini kullanma bu kelimeden dolayı kimse alış veriş yapmaz dediler. Daha sonra ben bu isimle devam ettim ve şükürler olsun halktan da güzel teveccüh gördüğümden   şubelerimi çoğalttım. 

Bursa’da ilk olarak Dikkaldırım’da şubemi açtım. Daha sonra Etibank, Yeşilyayla gibi yerlerde bir çok şube açtım. Hatta Azarbeycan’da Bakü’de de şuan da şubemiz var. İstanbul, İzmir, Ankara’da ve daha bir çok noktada francaising şubelerimizde hizmete girdi.

 

Dedem bana rüyamda çiğ köfte yoğur dedi. Bende malzemeleri aldım. Ve yoğurmaya başladım. Bana sen nasıl çiğ köfte yapıyorsun dedi. Bende nasıl yapacağım dedim. Bunun içine şeker koyacaksın dedi. Bende çiğ köfteye şeker konur mu hiç dedim yap benim dediğimi dedi bende yaptım. Böylelikle şekerli çiğ köfteyi dünyada ilk ben icat ettim. Bakü’deki şubeye ayda bir gidip geliyorum. Her zaman kalitenin hep aynı olması için ciddi çalışmalar yapıyoruz.

 

Dikkaldırım’da var ,Demirtaş’da var, Setbaşı’nda var, Darmstad  caddesinde  yani burada var. Azerbaycan-Bakü’deki şubemizi unutmayalım. 

 

Ben bu sektörde gerçek çiğ köfteyi vatandaşına, müşterisine sunan usta olarak söylüyorum. Fabrikasyon olarak yapılan çiğ köfte gerçek değildir. Çünkü kullandıkları malzemeler kötü. Sebebi ise ucuza mal etmeleri ben malzemeyi kaliteli olanından kullanıyorum, isotun  kilosunu 25 TL’den alırken onlar 5 TL’den alıyorlar. Onlar ketçap kullanırken ben gerçek salça kullanıyorum. Ben 60 TL’ye kilosunu satıyorum. Onlar 40 TL’ye satıyorlar. Bu işin cılkını çıkardılar. Önüne gelen herkes Çiğ köfteci dükkanı açıyor. Bir sektör oluştu ama bu sektörü ilk başlatanlardan biri benim. Önceden de çiğ köfte vardı, kahvehanelerde, sokaklarda satılırdı. Merdiven altı tabir edilen yerlerde imal edip kahvehane köşelerinde ve sokak köşelerinde satıyorlardı. Ve halkın sağlığıyla oynuyorlardı. Dükkan olarak biz başlattık. İşin sırrı kaliteli malzemede ben baharatı kendim yapıyorum, benim yaptığım çiğ köftede 17 çeşit baharat var. İyi kaliteli malzeme kullanırsan köften tutar ve kaliteli olur. Kim güzel yaparsa en iyi usta odur bana göre Türkiye’de hiç çiğ köfteyi bilmeyen adamı çiğ köfte ustası yaptım. Ben bu çiğ köftenin kitabını yazarım. Çünkü ben bu çiğ köftenin araştırmasınıda yaptım.  7 türlü baharatı 17 türe çıkardım. Çeşitleri artırdım, Vücuda faydalı şeyler ekledim. Tüm ünlüler yani çiğ köfte seven anlayan ünlüler geldi buraya benim yoğurduğum çiğ köfteden tattılar. Hepsinin damak tadı iyidir. Bu ünlülerden bir tanesi Latif Doğan’dır, İzzet Yıldızhan’dır, Adnan Şenses’dir Küçük İbo da benim çiğ köftemi tadanlardandır. Onların damak zevki çok iyidir. Daha başka onlarca, yüzlerce ünlü sanatçı, devlet adamı konuğum oldu. Bu ünlülerin bana gelmesinin tek sebebi ikili diyaloglardır. Kişileri karşılamak, buyur etmek çok önemli. İnsanlar gülen insanın yanına gelirler, konuşan insanın yanına gelirler, kendilerini mutlu hissettikleri yere gelirler. Onların misafir edilmesi çok önemli bu yüzden benim çevremde tutulmam bu yüzdendir.  Aynı zamanda bestekarım halk müziği üzerine bestelerim var. İzzet Yıldızhan’ın bir türküsünü de ben besteledim.  “Damımıza damımıza kar yağdı” adlı besteyi ben yaptım. “Kız sakine“ adlı türkünün de bestesi bana ait. Gün yüzüne çıkmamış daha bir çok eserim  var. Çiğ köfteye gelince amaç satmaktan çok memnuniyet yoksa köfteyi yoğurmak çok basit en fazla yarım saatimi alıyor. Köfteyi yetiştirmek kolay ama insanı yetiştirmek zor ve önemli. Çiğ köfteyi yoğurduktan sonra 2 saat içinde yenip tüketilmesi gerekir tabiri caizse Cenaze bekler çiğ köfte beklemez. Çiğ köfte taze taze yenir. Niye fabrikasyon çiğ köfteyi tavsiye etmiyorum sebebi beklemesidir. Ben makineye girseydim bin tane şubem olurdu .Bursa’da damak zevki olan vatandaşlar iyi bilirler, el açmasıyla yapıyorum bambaşka oluyor.

 

Bursa halkına vatandaşımıza, müşterilerimize şunu söylemek isterim. Çiğ köfte alırken elle yoğrulduğunu görmediğiniz çiğ köfteyi asla almasınlar. Elle yoğrulduğunu gördülerse inansınlar yoksa inanmasınlar. Bir laf çıkartıldı bir ara etli çiğ köfte yasak diye, hayır öyle bir şey yok. 

Böyle bir olay yok. Bunu diyenler fabrikasyon çiğ köfte yapanlar. Niye diyorlar çünkü onlara yasak. Türkiye’de herkese yasak da bana mı serbest. Öyle bir madde yok. Etli çiğ köfte var. İsteyen bende yediği çiğ köftelerden ister etsiz, ister etli, isterse şekerli çiğ köfte yiyebilirler. Uzun yıllardır edinmiş olduğumuz tecrübeler neticesinde insanlarımızın damak tadına uygun ve en önemlisi elde yoğrulan çiğ köfte çeşitlerimizle vatandaşlarımızın emrindeyiz Bursa’daki şubelerimize bütün çiğ köfte severleri bekliyoruz. Ayrıca son olarak bütün vatandaşlarımıza sağlık, sıhhat, afiyet ve esenlikler diliyorum.

Doğal, kaliteli ve taze malzemelerle elle yoğrularak yapılan etli, etsiz ve şekerli çiğ köftelerden hangisini tercih edeceğinize karar vererek gönül rahatlığıyla yiyebileceğiniz bir adres olduğunu öncelikle söylemek istiyorum. Daha önceden yediğiniz bütün çiğ köfteleri unutun ve mutlaka Zeynel Usta’ya uğrayın demek istiyorum son olarak. Bizleri konuksever bir şekilde karşılayan ve ağırlayan Zeynel Usta’ya da ayrıca teşekkürlerimizi buradan iletmek isterim.

 

İntizam Mahallesi, İlkbahar Cd. No:32/A Osmangazi/Bursa

(0224) 238 39 33

0 544 577 01 02