‘Yeniden’ nefes alacağız

Gökçe Çalışci

Seçim çalışmaları hız kazanırken, adaylar kendilerini ve vaatlerini tanıtmaya devam ediyor. a Gazete’ye ziyarette bulunan Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa 2. Bölge Milletvekili Adayı Naim Öztürk, bu seçimlerde en büyük sürprizi Refah Partisi'nin yapacağına inandığını söyledi. Öztürk, “Genelde 2. bölgede çalışma yapıyoruz. Bu kadar teveccüh beklemiyorduk. İttifak sebebi ile medyadan 4 yılda alamadığımız görüntüyü aldık. Vatandaşlar bu sayede hem genel başkanımızı hem çalışmalarımızı hem de logomuzu tanımış oldu” dedi.

‘BU İMAJI ZİNDE TUTMAK LAZIM’

Vatandaşın ilgisinden memnun olduklarını dile getiren Öztürk, “Bu konuda memnunuz. İnşallah bu sayısal değere de yansır. 14 Mayıs akşamı da bunun görüntüsünü alacağız” ifadelerini kullandı. Halkın teveccühünün seçim akşamı sandıklara yansıyacağını belirten Öztürk, “İkili diyaloglarda, şahsen görüştüklerimizde, kahvehane ortamında ya da derneklerin toplantılarında aldığımız görüntü, imaj, enerji için hakikaten büyük bir sıçrama yapacağımıza inanıyoruz. Ancak bu işin bir de reel boyutu var. Bu reel boyutuna da yansıyacak mı? Onu göreceğiz. Bu imajı ya da bu teveccühü zinde tutmak lazım. Bunu da yapmaya çalışıyoruz. Yeniden Refah Partisi de her partiden oy alabilecek nitelikte. Çünkü kıymetli genel başkanımız Dr. Fatih Erbakan fıtrata uygun bir muhalefet sergilemekte. Doğruyu, iyiyi, güzeli, adaleti kim uygulamışsa, kim yapıyorsa takdir etmek lazım, tebrik etmek lazım. Yanlışı kim yapıyorsa, ister sizden, ister bizden, olsun bunu da eleştiriyoruz. Bu insan fıtratına yakışır, uygun bir muhalefet anlayışı. İnsanları celp ediyor. Her kesimden oy alabilecek nitelikteyiz. Biz Saadet Partili kardeşlerimizin tabanından da İYİ Parti'nin tabanından da hatta CHP'nin tabanından bile oy alabilecek durumdayız” diye konuştu.

‘SAYGI ÇERÇEVESİNDE SİYASET YAPIYORUZ’

Siyaset dilinde şahısları hedef almadıklarını belirten Öztürk, son 5-6 sene içinde, siyasilerin birbirlerinin kişiliklerini hedef alarak yaptıkları eleştirilerin, toplum tarafından da kabul görmediğini söyledi. Öztürk, “Biraz daha nezaket, biraz daha orta yolu tutan bir siyasi dile ihtiyaç var. Bunu da Fatih Erbakan yapıyor. Genel Başkanımız 45 yaşlarında. Siyasette 35 yılı var, önü açık. Bu seçim sonuçlarından sonra önümüzdeki 4-5 yıl içerisinde birçok siyasi karakterin, siyasi liderin de siyasetten geri duracağı, geri çekileceği ortada. Yeni karakterlerin, yeni bir vizyonların, yeni söylemlerin bu siyasi arenaya hakim olacağı, alan hakimiyeti oluşturacağı ortada. Bu ortamda kullanacağınız dil çok önemli. Herkese saygı çerçevesinde siyaset yapıyoruz, yapmaya da gayret ediyoruz. Bizim geleneklerimiz var. Ahlak ve maneviyata, kişilik haklarına, adalete önem veriyoruz” dedi.

‘TOPLUM KÜRESEL AKTÖR OLMA YOLUNDA’

Geçmişi reddetmeden siyaset yaptıklarını söyleyen Öztürk, “Biz de Milli Görüş’ün bu toprakların en milli hareketi olduğuna, yerli düşünceye sahip olduğuna inananlardanız. Geçmişimizi reddetmeyen Osmanlı, Selçuklu bakiyesi olan bir toplumuz. Bu genetik kodları taşıyoruz. Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmak suretiyle, bunlar bir birikimdir, kazanç görerek önümüze bir yol haritası çizerek devam etmek zorundayız. Artık bu toplum, küresel aktör olma yolunda. Bu şartlar bunu mecbur kılıyor. Misakı Milli sınırları içerisinde kalamayız. Etki alanımız, nüfusumuz artıyor. Milli mücadeleden 13 milyon nüfusa çıktık. Avrupa'daki vatandaşlarımızla beraber 100 senede 90 milyona ulaştık. Osmanlı'ya bakıyoruz 1520 de nüfus 40 milyonmuş, 13 milyon kilometre kare. 1909 da yine 13 bin 10 kilometre kareye girmiş, nüfus ise 60 milyon. Bu neyin habercisi? Bu bir toplumun nüfusu azalıyorsa, yavaş yavaş küresel güç olmaktan geri çekileceği demek” dedi.

‘TİCARET PAZARLARINA HAKİM OLMAK ZORUNDAYIZ’

Küresel ölçekte oynanması gerektiğini söyleyen Öztürk, “Osmanlı bakiyesi olan bütün ülkelerin ticaret pazarlarına hakim olunmak zorunda. Küresel ölçekte oynamak gerekiyor. Böyle olduğunda üretimimiz, nüfusumuz, savunma sanayimiz de artacak. İçeriden ve dışarıdan tehditler alınıyor. Ne demektir bu? Bütün Osmanlı bakiyesi olan ülkelerin askeri üsleri, bizim tarımsal alanlarımız olacak. Ticaret merkezleri de Ankara'ya, İstanbul'a, Anadolu'ya bağlanacak. Küresel şartlar dünyadaki psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve tarihsel şartlar Dünyayı bir aktör olmaya zorluyor. Ama Türkiye Cumhuriyeti'dir ama Orta Doğu İslam ülkelerinin cumhuriyeti bir araya getirerek, bir arka bahçe bir pazar oluşturarak görmek zorunda.  Bu yolda da başarılı olacağımızı düşünüyoruz.  Ama ilk etapta, yeniden bu partinin hem söylemiyle, hem eylemiyle, hem de projeleriyle mecliste olması lazım” diye konuştu.

‘EKONOMİK BUHRAN VAR’

Öztürk, bağımsızlığın, ekonomik bağımsızlıktan geçtiğini belirtti. Naim Öztürk “Hafif bağımsızlığı elde etmişseniz eleştiriyorlar. Fransa'nın toplam bütçesi 15 milyon etmezken sadece Sivas’ın bütçesinin 20 milyon olduğunu düşünürseniz küresel bir güç olduğunu anlıyorsunuz.  Ülkede şu anda ekonomik bir buhran var, toplumda bunu hissediyoruz, köylü hissediyor. Gübre fiyatı belli. Buğday eksen zarar, mısır eksen zarar.  Genel başkanımız AK Parti'yle görüştüğü zaman Cumhur İttifakı bir protokol anlaşmalarında belirtti; ‘Köylümüzün nefes alabilmesi için, faiz borçlarının bir kereye mahsus tamamen silinmesi, kalan ana paranın 8-10 yıl arasında taksitlenmesi çağrısı yapıldı. Başka türlü nefes alamazsınız. Saha çalışmalarımızda “Cumhurbaşkanımıza ve Yeniden Refah Partisi’ne oy vereceğiz” söylemleriyle o kadar çok karşılaşıyoruz ki… Bu kadarını beklemiyorduk” ifadelerini kullandı.