‘Yaşadığımız kente ihanet etmeyelim’

Özkan YILDIRIM/RÖPORTAJ

Yunus Başkanım, öncelikle bizleri, ekibimizi Uludağ OSB’de  ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Gündem yoğun isterseniz en güncel konu ile başlayalım istiyorum asgari ücret 8.500 TL olarak güncellendi, bu konu ile ilgili isterseniz görüşlerinizi alarak röportajımıza başlayalım.

KAFA RAHAT İSE VERİM ARTAR

Yaklaşık 6 ay önce asgari ücrette düzenleme olmuştu ve %50 arttırılmıştı, şimdi yine tekrardan bir %50 artış sağlandı. Özellikle iş dünyası için maliyet hesaplarını yaparken girdi maliyetleri ne kadar önemli ise yani elektrik, doğalgaz, hammadde ne kadar önemli ise işçilik  maliyeti de o kadar önemli. Tabi ki, işçi maliyeti işveren açısından önemli ama çalışanın  onun psikolojisi alım gücü anlamında o kadar önemli. Çünkü ekonomik durumu iyi olan ekonomik problemi olmayan insanların performansı farklı, daha rantabl daha verimli çalışıyorlar. Sıkıntılı bir işçinin iş verimi çok düşüyor, bunları göz ardı etmeden her şeyi dengelemek mecburiyetinde ama en önemli konu uluslararası anlamda elinin güçlü olması için ürettiği malın uluslararası pazarda 0,1 cent  kadar ucuz olursa tercih edilen bir ürün olacak onu da göz ardı etmemek lazım.


ÜRETİM MALİYETİ SANAYİCİ İÇİN ÖNEMLİ

Bu artış daha çok yoğun sektörlerde sıkıntı yaratabilir. Türkiye'de de lokomotif sektörlerden biri de tekstil, tekstilde de konfeksiyon emek yoğun sektörlerin başında geliyor. Uluslararası firmaların Türkiye'den özellikle marka firmaların tercihlerini Türkiye dışındaki ülkelere vermeleri neticesinde son 3 ayda siparişlerde azalmalar yaşadık. Covid sürecinde artan siparişler maalesef son zamanlarda aksi yönde ilerliyor. Burada tabii en önemli etkenlerden biri girdi maliyetleri doğal gazdaki artışlar elektrikteki artışlar. Türkiye'nin tercih edilmesi noktasında belli  firmalar ülkeler alternatif üreticiler arama yoluna girebiliyorlar. Elektrik ve doğal gaz tüketimi artarsa istihdam da artar. Çünkü işçi aranır ne kadar çok makine çalışırsa o kadar çok fazla personele ihtiyaç oluyor,emeğe ihtiyaç oluyor. Şimdi söylendiği gibi sanayici açısından maliyet hesabında düşündürücü olabilir ama işçisinin ekonomik durumu psikolojik durumunun iyileşmesi  de önemli. İşçimize vereceğiz asgari ücret sonuçta bu asgari ücretin de çok üstünde vermemiz lazım alım gücüne göre hareket etmemiz lazım, açlık sınırı belli rakam ortada işçi ruhen rahat olursa kendini işe verebilirse işçiden daha fazla verim almış olacağız.

TARTIŞMA ORTAMI VAR

Öncesinde %50 ,şimdi de bir %50 zam getirdiği zaman orada özellikle ustabaşı ,Kalfa çalışan çırak arasındaki dengeyi korumak açısından da işveren sıkıntıya düşecek. Çünkü daha tecrübeli emeğini ortaya koyabilen bilgisini maharetini ortaya koyabilen insanla yeri aldığın bir insanın  maaşı birbirine yakın olduğu zaman haklı olarak  bilgisini maharetini tecrübesini ortaya koyanlara da iyileştirmeler yapılmalı. Dolayısıyla o da bir ayrı sıkıntı işveren açısından. Gönül ister ki ekonomide bir istikrar ortamı olsun. Böyle %50- %50 değil de daha  piyasa oturmuş olsa, Avrupa'daki enflasyon rakamları belli en fazlası %9..10’lar da olan çok nadir ülke var. Ama bizdeki enflasyon %80’ler -%150- 200'ler  konuşuluyor orada bile hem fikirlilik yok tartışma ortamı var.

Başkanım 2022 bitmek üzere 2023'e az kaldı yeni yıl ülkemiz açısından da özel bir yıl, Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümü Uludağ OSB’nin  yüzüncü yılda 1 milyar dolar hedefine ulaşması gayretini ortaya koymuştunuz. 2023 hedefine ulaşılabilecek mi?

Ekonomik olarak bazı daralmaların, sıkıntıların olduğu ve ilk defa senede 2 kere  asgari ücretin değiştiği bir dönem yaşandı bunlara bakarak, ben hedefimizi tutturacağımıza inanıyorum. Bu hedefi tutturabilmek için organize sanayi bölgeler yönetimlerinin  mantalitesi çok önemli. Çünkü Türkiye'de hala Organize Sanayi Bölgeler yönetimlerinde ,bölge müdürlerinin idare ettiği bölgeler haline geliyor. Halbuki Organize Sanayi Bölge yönetimlerinin yerel yönetimlerden farkı yok. Konulara daha vakıf. Bakanlık nezdinde denetimlerde, bizden boyahane  ruhsatı alamayınca şikayetçi oluyorlar, durmadan müfettişler geliyor. Geçenlerde yine  geldiler. Gelen müfettişlere  bakıyorum sabit bir bakış açısı var memur zihniyeti ön plana çıkıyor. Uludağ OSB olarak buhar merkezini devreye aldık ve bu tür sıkıntılardan kurtulduk. Buhar merkezi başlı başına bir olay. Hem şehrin doğu yakasında yer altı sularının %90 az kullanımını sağlamış olduk. Karbondioksit salınımını da %92 azalttık. O bölgedeki sıkıntı Uludağ OSB’nin  ilk ayağı olan GÜSAB’da Gürsu'da da vardı. KOSAB’ta da aynı sıkıntı var. İnsanlar vahşi kapitalist duygularını bazı sanayici arkadaşlarımızın  frenlemesi lazım. Şimdi mesela soruyu soran hanımefendinin problemini biz kendi bölgemizde yaşamıyoruz. Bu sorunu sıkıntıyı böylelikle halletmiş olduk. Önceden burada da bu tür sıkıntılar yaşıyorduk. Merkezi buhar  sistemini oluşturduktan sonra bu sıkıntı sona erdi. Şimdi Gürsulular buralarda geziyorlar. OSB kurulma fikrini ortaya koyduğumuz  o zamanlar Yenidoğan Mahallesi'nin nüfusu 1500'dü, bugün 30 Bin-40 Bin. Keşke planlar o zaman yapılmış olsaydı. Sanayi bölgeleri de aynı şekilde. Sanayi bölgeleri oluşuyor, ondan sonra ıslahı için  uğraşıyoruz. Buhar merkezini yaptığımız için bile eleştiriler geliyor, bu çok üzüntü verici.

YÖNETMELİĞİN  DEĞİŞMESİ ŞART

İnşallah 2023'te seçimler olacak Bursa'dan milletvekili seçilecek arkadaşlara ben özellikle Organize Sanayi Bölgeler yönetmeliğinin değişmesi yönünde yeni seçilecek arkadaşlara yardımcı da olabilirim, bu yönde mutlaka bir kanun teklifi getirilmesi lazım. Siyasal yapının mutlaka buradan elini çekmesi lazım, buranın bağımsız bir  üst kurum olması lazım. Denetimler bu üst kurum olarak yapılmalı. Odalar ve Borsalar içinde gerekli her ilçede Ticaret ve Sanayi Odası mutlaka kurulmalı, yoksa birkaç kişinin oluşturacağı yönetiminin hükmettiği koca Bursa'da Ticaret Sanayi Odası. İkisinin ayrılması lazım. Bunların kanun ile yapılması daha iyi, çünkü gücü ele geçirenler bırakmak istemiyor, gücü siyasal gücü dönüştürmeye çalışıyor. Veya siyasal gücü arkasına alıp bir şeyler yapmaya çalışırken diğer tarafta da objektif olduğunuz zaman açık konuştuğun zaman boyahane ruhsatı alamayan birkaç kişi, Uludağ OSB’yi şikayet ediyor. Ona o  ruhsatı vermek demek Gürsu'ya Kestel'e, Yıldırım'a, Bursa'ya ihanet demek. Bu olayı ben kamuoyuyla çok paylaşmadım ama bundan sonra paylaşacağım. Ruhsat dediğin olayda fahiş rakamlar sanayiciler  birbirlerine boyahane ruhsatını satıyor o yüzden millet birbirini yiyor. Ben niye bu iş için mücadele veriyorum. Yer altı suları Gürsu’da  300 metrelere inmiş durumda. Yeni boyahane ruhsatı veremem,yerel yönetimler nerede? Niye gelmiyorsunuz kardeşim, bu sadece benim işim mi, bunu ben medya ile paylaşıyorum, kamuoyunda gündem oluşturuyorum milletvekili arkadaşlar size şikayet için gelenlere neden başkan size ruhsat vermiyor diye sordunuz mu, beni arayıp sordunuz mu. Sayın Başkan Yunus Aydın böyle bir iddia var, arka arkaya  müfettişler geliyor hep aynı konular.


GİDİŞAT İYİ DEĞİL

Benim çocukluğumda gençliğimde dereler akıyordu.1 metre mezar kazılıyordu cenaze defnedilemiyordu altına otlar konuluyordu bu yüzden Gürsu’da. Artezyenler akıyordu her yerde, şu anda su 300 metreye indi. Barakfakih’de obruklar oluşmaya başladı, gidişat hayırlı değil. Üniversite , odalar toplantı yaptılar, jeolojik oda başkanı bu konuda bilgi vermişti yeraltı suları ile ilgili. Organize Sanayi bölgeleri problem şu anda Belediyelerde diğer boyahanelere  su verme konusunda çekinceli davranıyor. Neden? Çünkü gelecekle ilgili konutlara yetmeyecek.2001 yılında Uludağ Organize Sanayi Bölgesi'nin Anayasası kabul ettiğimiz, tüzük hazırlanırken mevcut boyahaneleri koruyalım,yeni boyahane açmayalım demiştik o zamanlar. Biz  bu mücadeleleri verirken siyasi erk, yerel yönetimlerin gelip yanımızda olması lazım.

Başkanım Bursa genelinde Uludağ OSB’nin sosyal projeleri olsun çalışmaları olsun çok ön plana çıkıyor. Bazı kesimlerde sizi bu anlamda rakip olarak mı görüyorlar?

Ben aday olacağım diye bazıları kendilerine rakip görüyorlar herhalde ve bu müfettişlerin gönderilmesinde etken de oluyorlar. Lakin ben şunu söylüyorum; Organize Sanayi Bölgelerinin yerel yönetimlerden bir farkı yok Organize Sanayi bölgesinin  hizmet etmesi lazım. Ben şimdi Özdilek ile ticaret merkezi protokolü yaptım. Hüseyin Özdilek’e  teşekkür ediyorum, kamuoyuna da teşekkür ediyorum. Allah razı olsun sıcak yaklaştı. Ama şu an Hüseyin Özdilek oraya yatırım yapacaksa OSB yapmayacak orası yap-işlet-devret olacak ama kim kazanıyor şehrin doğu yakası kazanıyor.Bunları yerel yönetimlerin düşünmesi gerekmiyor mu? Otel yaptırıyoruz doğu yakası Osmangazi, Yıldırım, Kestel  bir milyondan fazla nüfus buralardan istifade edecek.


HEP ELEŞTİRİ ALDIK

Bursaspor, Gürsu,Kestel Belediyespor, Yenidoğanspor hepsine bütün kulüplere, okullara Gürsu Devlet Hastanesi ünitelerine kadar zorla yönetimi ikna ederek yaptık.Y ine aynı şekilde başbakan yardımcımız aradı, Osmangazi'de bir okul vardı yaptırdım oradan bana  sorulacak niye yaptırdınız diye? Bu olur mu, devletin okulunu  yaptırmışım sonuçta. Gemlik’te Emniyetin bahçesine Bursa'nın en yüksek Türk bayrağı direğini diktik, Türk bayrağı dalgalanıyor niye yapıldı,onu konuşacağız. Gürsu'daki bütün okullara, camilere, cemevine hepsi konuşuluyor.

ÖRNEK ÇALIŞMALARA İMZA ATTIK
Sayın Cumhurbaşkanımız Aziz Sancar'ın adını Mardin'de stada koydu halka oylattı, geçenlerde. Aziz Sancar'ın adını biz iki yıl önce Uludağ OSB’de bir caddeye koyduk eşide geldi ayrıca kendisi de aradı teşekkür etti. Sonrasında  bir plakette gönderdi.2 yıl 3 yıl önce söylediklerimizi  siyasi erk yeni icraata koyuyor bu şekilde onlarca var. Bu süreçte gerçekten birçok örnek ortaya koyduk birçok çalışmayı gerçekleştirdik .Yapılan bu kitap çalışmaları,kültürel çalışmalar anlamında bile bunu niye yaptınız diye eleştiriler getiriliyor. Herkese her anlamda eşit davranmaya ,herkese aynı uzaklıkta olmaya çalıştık.Ama bu şekilde çalışmalar ortaya koymuş olmamıza rağmen hala eleştirilmek hala bazı kesimlerin hedefimize kalıyor olmak hala oraya buraya şikayet ediliyor olmak ve böylelikle müfettişlerle karşı karşıya kalmak üzücü oluyor.

Başkanım röportajımızın  sonuna geldik, tabi yeni yıla da sayılı günler kaldı son olarak  insanlarımıza ne tür mesajlar vermek istersiniz? 

 Evet yeni yıla  çok az bir zaman kaldı artık. Herkese güzel bir yıl diliyorum güzel bir yıl temennisinde bulunmak istiyorum. Tüm insanlarımıza ayrıca sevgilerimi selamlarımı göndermek istiyorum, esenlikler diliyorum. 


‘MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR’

Bu güzel röportajın  sonunda küçük bir kesitte ben  ekleyeyim  istedim. Başkanım çok bilinen dilden dile dolaşan bir atasözü vardır “Meyve veren ağaç taşlanır” diye. Bu atasözünün gerçekliği sizin bu çalışmalarınızla da tamamen örtüşüyor. Size yakışanı arkaya dönüp bakmadan bildiğiniz doğrultuda ilerlemenizdir. Ayrıca şunu da eklemek isterim ki; Ben bu yaşıma geldim daha Çınar Ağacının taşlandığını görmedim.