Bursa Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Yıldırım Oran, Türkiye’nin akarsularının bir bütün olarak hedef belirlenerek değerlendirildiği takdirde İstanbul’un dolayısıyla, Türkiye’nin Dünya Gıda Merkezi olabileceğini ve kendisine tamamen yeterli gıda üretimi yapabilmenin dışında Avrupa’nın gıda ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayabilme kapasitesine sahip olduğunu söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 30.03.2022 09:27
Haber Güncellenme Tarihi: 30.03.2022 09:27
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Özkan YILDIRIM
Bursa Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Yıldırım Oran, önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de en büyük problem hedefsizliktir diyen Oran, “Evveliyatla hedefler belirlenmeli, bilahare hedefe müteveccih projeler hazırlanmalıdır. Akabinde ise zamanla ve planlama yapılarak hedefe ulaşılmalıdır” dedi.
‘TÜRKİYE “SU FAKİRİ” ASLA DEĞİL’
Türkiye’nin su fakiri olmağını belirten Oran, mevcut suları kullanmayı bilmeyen bir sistem içerisinde ve maalesef hiç kullanılmaması gereken yeraltı sularını kullanan zihniyetle gittikçe çoraklaştığını belirtti.
‘SANİYEDE 500 TON SU DENİZE DÖKÜLÜYOR’
“Suları tersine akıtabiliriz” diyen Oran, “İlk anda çok tuhaf gibi gelebilir ancak sularımızı mutlaka tersine akıtabilmeliyiz. Mesela Sakarya, Kızılırmak ve Yeşilırmak Karadeniz’e dökülmektedir. Bu yaklaşık olarak şu demektir, 3 nehirden kaybettiğimiz su saniyede yaklaşık 500 tondur. Yeşilırmak üzerinde kurulu Almus Barajının bulunduğu Tokat İli Almus İlçesinin rakımı 832 metre, Akşehir Gölünün rakımı 954 metredir. Öyleyse Panama Kanalı örneğinde olduğu gibi havuz silsilesi ile istemi veya kademeli pompa sistemi ile suyu Almus Barajı’nın suyunu yakındaki başka bir yükseltiye yapılacak baraj veya havuza basıp geriye akıtabiliriz. Türkiye’nin akarsularının bir bütün olarak hedef belirlenerek değerlendirildiği takdirde İstanbul’un dolayısıyla, Türkiye’nin Dünya Gıda Merkezi olabileceği ve kendisine tamamen yeterli gıda üretimi yapabilmenin dışında Avrupa’nın gıda ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayabilme kapasitesine sahiptir” ifadelerini kullandı.
‘KURUYAN, KURUMAKTA OLAN
GÖLLERİMİZDE CANLANACAK’
“Sakarya nehrinin suyunu aynı mantıkla İç Anadolu’daki ovalara sevk edebiliriz” diye sözlerine devam eden Oran, “Böylece evveliyatla kuruyan ve kurumakta olan göllerimizi tekrar kazanabiliriz, sonra ki aşamada ovalarda inşa edilecek yüksek ölçekli birbirleri ile bağlantılı havuzları su ile doldurarak bütün coğrafyamızı mümbit araziler haline dönüştürebiliriz. Aynı çalışmaları Ege Bölgemizde Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz Irmaklarında yapabiliriz. Özellikle gittikçe zayıflayan Büyük Menderesi tekrar canlandırabiliriz” dedi.
‘ANADOLU’NUN KAN DAMARLARI GİBİ SU
DAMARLARI İLE ÖRÜLMESİ SAĞLANMALIDIR’
Oran son olarak, yapılması gerekenleri, planlamaları şöyle anlattı: “Hedef; tüm Akarsularımızın yukarıda serdettiğimiz mantıkla değerlendirilmesi ve denizin hakkı hesaplandıktan sonra 1 tek damla suyun ziyan edilmeden Memleket Topraklarına kazandırılması ile aynı anda çok geniş çaplı havuzlar ile Türkiye Devletinin tüm topraklarının aynı bir vücuttaki kan damarları gibi su damarları ile örülmesinin sağlanmasıdır. Planlama için, coğrafyacılar, hidrogafikerler, potamoloji uzmanları, jeologlar, inşaat, makine, elektrik-elektronik mühendisleri ve tüm konuyla alakalı birimler beraber çalışarak;
A) 6 ay içerisinde sistemin planlamasını yapmalıdırlar
B) 6 ay içerisinde projelendirme tamamlanmalıdır.
C) 15 yıl içerisinde duble yollar, tüneller, kapasitesi son derece yüksek barajlar, Avrupa da Türkiye’yi ilk sıraya taşıyan İstanbul Havaalanını, dünyanın en uzun ve mükemmel asma köprüsünü, denizaltı geçitleri yapabildiğimize göre ne kadar sürede bitirebileceğimiz hesaplanmalıdır. Bu anlamda doğru değerlendirmeyi sayın Cumhurbaşkanımızın da yapacağına inancım tamdır. Bütün bu çalışmaları gerçekleştiren Devletimiz ve Muhterem Cumhurbaşkanlığı Makamının talimatları ile çok kısa zamanda bu hedefe ulaşabiliriz. Çocuklarımıza ve gelecek nesillere suyunu içtiğimiz portakalın kabuğunu bırakıyoruz. Obruklar ve kurumuş yeraltı sularının boşluklarını bırakıyoruz. Buna hakkımız yok.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye'nin önünü açacak büyük hedef
Bursa Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Yıldırım Oran, Türkiye’nin akarsularının bir bütün olarak hedef belirlenerek değerlendirildiği takdirde İstanbul’un dolayısıyla, Türkiye’nin Dünya Gıda Merkezi olabileceğini ve kendisine tamamen yeterli gıda üretimi yapabilmenin dışında Avrupa’nın gıda ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayabilme kapasitesine sahip olduğunu söyledi.
Özkan YILDIRIM
Bursa Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Yıldırım Oran, önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de en büyük problem hedefsizliktir diyen Oran, “Evveliyatla hedefler belirlenmeli, bilahare hedefe müteveccih projeler hazırlanmalıdır. Akabinde ise zamanla ve planlama yapılarak hedefe ulaşılmalıdır” dedi.
‘TÜRKİYE “SU FAKİRİ” ASLA DEĞİL’
Türkiye’nin su fakiri olmağını belirten Oran, mevcut suları kullanmayı bilmeyen bir sistem içerisinde ve maalesef hiç kullanılmaması gereken yeraltı sularını kullanan zihniyetle gittikçe çoraklaştığını belirtti.
‘SANİYEDE 500 TON SU DENİZE DÖKÜLÜYOR’
“Suları tersine akıtabiliriz” diyen Oran, “İlk anda çok tuhaf gibi gelebilir ancak sularımızı mutlaka tersine akıtabilmeliyiz. Mesela Sakarya, Kızılırmak ve Yeşilırmak Karadeniz’e dökülmektedir. Bu yaklaşık olarak şu demektir, 3 nehirden kaybettiğimiz su saniyede yaklaşık 500 tondur. Yeşilırmak üzerinde kurulu Almus Barajının bulunduğu Tokat İli Almus İlçesinin rakımı 832 metre, Akşehir Gölünün rakımı 954 metredir. Öyleyse Panama Kanalı örneğinde olduğu gibi havuz silsilesi ile istemi veya kademeli pompa sistemi ile suyu Almus Barajı’nın suyunu yakındaki başka bir yükseltiye yapılacak baraj veya havuza basıp geriye akıtabiliriz. Türkiye’nin akarsularının bir bütün olarak hedef belirlenerek değerlendirildiği takdirde İstanbul’un dolayısıyla, Türkiye’nin Dünya Gıda Merkezi olabileceği ve kendisine tamamen yeterli gıda üretimi yapabilmenin dışında Avrupa’nın gıda ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayabilme kapasitesine sahiptir” ifadelerini kullandı.
‘KURUYAN, KURUMAKTA OLAN
GÖLLERİMİZDE CANLANACAK’
“Sakarya nehrinin suyunu aynı mantıkla İç Anadolu’daki ovalara sevk edebiliriz” diye sözlerine devam eden Oran, “Böylece evveliyatla kuruyan ve kurumakta olan göllerimizi tekrar kazanabiliriz, sonra ki aşamada ovalarda inşa edilecek yüksek ölçekli birbirleri ile bağlantılı havuzları su ile doldurarak bütün coğrafyamızı mümbit araziler haline dönüştürebiliriz. Aynı çalışmaları Ege Bölgemizde Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz Irmaklarında yapabiliriz. Özellikle gittikçe zayıflayan Büyük Menderesi tekrar canlandırabiliriz” dedi.
‘ANADOLU’NUN KAN DAMARLARI GİBİ SU
DAMARLARI İLE ÖRÜLMESİ SAĞLANMALIDIR’
Oran son olarak, yapılması gerekenleri, planlamaları şöyle anlattı: “Hedef; tüm Akarsularımızın yukarıda serdettiğimiz mantıkla değerlendirilmesi ve denizin hakkı hesaplandıktan sonra 1 tek damla suyun ziyan edilmeden Memleket Topraklarına kazandırılması ile aynı anda çok geniş çaplı havuzlar ile Türkiye Devletinin tüm topraklarının aynı bir vücuttaki kan damarları gibi su damarları ile örülmesinin sağlanmasıdır. Planlama için, coğrafyacılar, hidrogafikerler, potamoloji uzmanları, jeologlar, inşaat, makine, elektrik-elektronik mühendisleri ve tüm konuyla alakalı birimler beraber çalışarak;
A) 6 ay içerisinde sistemin planlamasını yapmalıdırlar
B) 6 ay içerisinde projelendirme tamamlanmalıdır.
C) 15 yıl içerisinde duble yollar, tüneller, kapasitesi son derece yüksek barajlar, Avrupa da Türkiye’yi ilk sıraya taşıyan İstanbul Havaalanını, dünyanın en uzun ve mükemmel asma köprüsünü, denizaltı geçitleri yapabildiğimize göre ne kadar sürede bitirebileceğimiz hesaplanmalıdır. Bu anlamda doğru değerlendirmeyi sayın Cumhurbaşkanımızın da yapacağına inancım tamdır. Bütün bu çalışmaları gerçekleştiren Devletimiz ve Muhterem Cumhurbaşkanlığı Makamının talimatları ile çok kısa zamanda bu hedefe ulaşabiliriz. Çocuklarımıza ve gelecek nesillere suyunu içtiğimiz portakalın kabuğunu bırakıyoruz. Obruklar ve kurumuş yeraltı sularının boşluklarını bırakıyoruz. Buna hakkımız yok.”
En Çok Okunan Haberler