CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursalılara seslendi. Kılıçdaroğlu, “2 trilyon vergi topladın. 70 milyara fabrikaları sattın. 500 milyar dolar da borçlandın. Bizi neden soğan kuyruğuna mahkum ettin?” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 28.03.2019 17:17
Haber Güncellenme Tarihi: 28.03.2019 17:17
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Gökdere’deki mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, “Bursa niye yeniden yeşil Bursa olmasın? İnegöl neden Türkiye’nin Avrupa’nın en güzel mobilya merkezi olmasın? Dünyanın her tarafından mobilya tasarımcıları gelecek. Bursa sadece tarihi ve kültürüyle, tarımıyla değil, aynı zamanda mobilyasıyla Avrupa’nın en önemli kentlerinden birisi olacak. Mustafa Bozbey yapacak. Bursa’da yaşamanın ayrıcalığını hep birlikte göreceğiz. Siz de bakacaksınız ben de bakacağım. Siz de, şu vaadi vermiştiniz, yerine getir diyeceksiniz. Güzel bir Bursa’yı birlikte inşa edeceğiz. Diyorlar ki, bir beka sorunu var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin beka sorunu var demek, geleceği yok anlamına gelir. Türkiye yok edilmek üzere demek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölgesinin en güçlü, kuvvetli devletlerinden birisidir. Nüfusuyla, çalışkanlığıyla, insan yapısıyla, her şeye rağmen ekonomisiyle bölgenin en güçlü devletidir. Niye diyorlar beka sorunu var diye? Ne olacak? Başka bir beka sorunu var. Yani elden gidecek. Nasıl götüreceğiz? Gidecek, ben de biliyorum. Allah’ın izni ve sizlerin oylarıyla gidecek. Türkiye’yi yeniden güçlü, saygın, demokrasisi gelişmiş bir ülke haline getireceğiz. Muhtar seçilecek. Köyde muhtarı seçtik, muhtarın ne beka sorunu var? Oyu aldı. Mahallede derdi olursa vatandaş soracak. Ne beka sorunu var? Belediye meclis üyesi kim? Bursalılar. İl genel meclisi üyesi, başkanı kim? Vali. Kimler seçiliyor? Vatandaşlar. Herhangi bir beka sorunu yok. Vali yerinde duruyor. Onu da sen tayin ediyorsun. Türkiye’nin beka sorunu yoktur. Bölgesinin en güçlü ülkesidir. Türkiye üretimden koparılmadığı sürece herkesin çalıştığı, işinin, aşının olduğu huzurlu bir Türkiye olduğu sürece hiçbir beka sorunu yoktur. Bunu söyleyenler vatandaşları korkutarak oy almak istiyorlar. Vatandaş korkar mı? Gideceğiz sandığa oylarımızı kullanacağız. Mustafa Bozbey’i büyükşehir belediye başkanı seçeceğiz. Türkiye’yi ve Bursa’yı görecekler. Güzel işler nasıl yapılır, öğrenecekler. Beka falan, bunların hepsi hikaye” dedi.
“BU İŞLER İFTİRAYLA YÜRÜMEZ”
Kılıçdaroğlu, “Çıkar derler ki, biz şunları yapacağız. Bir hizmet yarışıdır siyaset. İşsizlikten söz edemiyorlar, üretimden söz edemiyorlar. Tarım bitti. Ekonomiden söz edemiyorlar. Mutfaklarda yangın var. Sanayici memnun değil. Emeklinin hali meydanda. Esnaf siftah yapamıyor. Söz edemiyorlar. İftira atıyorlar. Bu işler iftirayla yürümez. Bizim vatandaşımız her şeyi görüp biliyor. Önümüzdeki süreçte sandığa giderken düşünün, elinizi vicdanınıza koyun. Özellikle geçmiş seçimlerde, AK Parti’ye oy veren değerli kardeşlerime sesleniyorum. 17 yıl iktidar yaptınız, tek başına iktidar yaptınız. Ortağı yoktu. 17 yıl öncesine götüreyim sizi. Kazandığında başbakanlığı, İstanbul’dan Ankara’ya geldi. Keçiören’de bir daireye oturdu. Milletin başbakanıyım dedi. Milletle beraber oturacağız dedi. Milletvekilleri lojmanlarının satılması lazım dedi. Oyunu her seferinde arttırdı. Vatandaş da güvendi. Arkasından vatandaşlardan vergi topladı. 2 trilyon doların üzerinde. Arkasından devlet fabrika kurar mı dedi. Dedelerimizin ödedikleri vergilerle kurulan fabrikaları 70 milyar dolara sattı. Devleti 500 milyar dolar borca soktu. Şu soruyu sormak zorundayız. AK Parti’ye oy verenler şunu sormak zorundalar. 2 trilyon vergi topladın. 70 milyara fabrikaları sattın. 500 milyar dolar da borçlandın. Bizi neden soğan kuyruğuna mahkum ettin; bu soruyu soracaksınız" diye konuştu.
“YETER ARTIK DEMELİYİZ”
Erdoğan’a yüklenen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “17 yıldır seni omuzlarımda taşıyorum, yeter artık demeniz lazım. Özellikle AK Parti’ye oy veren kardeşlerime şunu da söylemek isterim. Bizim büyük dedelerimiz Kurtuluş Savaşından sonra üzüm, incir, tütün, buğday sattılar, fabrika yaptılar. Şimdi tam tersini yapıyoruz. Fabrika satıyoruz, patates, üzüm alıyoruz. Fabrika satıyoruz. Tarım ürünü alıyoruz. Nasıl oldu Türkiye bu hale geldi? Bütün kardeşlerime söylüyorum, sandığa gidip vicdanınıza soracaksınız. 17 yıl ben seni omuzlarımda taşıdım. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman bir işsiz gelip TBMM’nin duvarının dibinde kendisini yakmaz. Bunların döneminde oldu. Gencecik çocuklarımız intihar ediyor. Onların hiçbir derdi yok. İşsizlik nedir farkında bile değiller. Ülkücü kardeşlerime geliyorum. Meral Hanım söyledi. Milliyetçilik kolay bir şey değildir. Milliyetçilik, bayrağını, vatanını sevmektir, ayrım yapmamaktır. Bu ülkenin taşına, toprağına canını feda etmektir. Milliyetçilik hiçbir çocuğun aç girmediği Türkiye’yi düşlemektir. Bölgesinde üreten, güçlü devleti ayağa kaldırmak demektir. Milliyetçilik, tank palet fabrikalarını yabancı bir orduya satmak demek değildir.”
“BAHAR DA GELECEK, YÜZÜMÜZ DE GÜLECEK”
Nilüfer Belediye Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey de mitingde yaptığı konuşmada, “Artık bahara kavuşmak için gün sayıyoruz. Bu şehri birlikte yönetmek için gün sayıyoruz. 31 Mart'ı inançla, coşkuyla bekliyoruz. Siz Bursa'nın başkanını seçiyorsunuz. Sizin derdinizi dert edinecek Bursa'nın başkanını seçiyorsunuz. Biz 20 yıllık deneyim ve bilgimizle 'Bu işi Bursalılar adına en iyi biz yaparız' diyoruz. Biz Bursa'nın tüm meselelerini biliyoruz. Ulaşım, trafik, planlama, kentsel dönüşüm, iş, istihdam, ekonomi sorunu. En önemlisi birlikte yönetme sorunu. Ulaşım ve trafik meselesinin planlama ile nasıl çözüleceğini biz biliriz. İnsan için şehir planlamasıyla kentsel dönüşümde mal sahiplerinin haklarını koruyarak nasıl yapılacağını biz biliriz. Çevre sorunlarıyla baş etmeyi, Bursalıları temiz çevre, temiz hava, temiz suyla buluşturmayı biz biliriz. İş, istihdam ve ekonomi alanlarını nasıl geliştirileceğini biz biliriz. İnegöl'de yapacağımız en büyük fuar alanıyla İnegöl'ü Türkiye'nin mobilya markası ve merkezi haline getireceğiz. Köylünün tarımda çalışanların kooperatifçilikle ve destek vererek insanca yaşayacakları gelire nasıl kavuşturulacağını biz biliriz. Tarihi ve kültürel değerlerimizi gün yüzüne çıkararak Osmanlı'nın başkenti bir Bursa'dayız, onları hikayelendirerek turizm kenti Bursa'yı oluşturmayı biz yaparız. Katılımcı şeffaf olmayı biz biliriz. Tüm bu sorunlar nasıl çözülür, onları biz biliriz. Biz bunların hepsini Nilüfer'de yaptık. Sıra şimdi Bursa'da. Bizim ne yaptığımız ortada. Gidip doğru yere baksınlar. 20 yıllık bir başarı hikayesi işte orada duruyor. Yalan dolanlarla iftiralar atmaya gerek yok. Bunlar ucuz yöntemler. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Bursalılar Bozbey'i 20 yıldır tanıyor. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Nilüfer'i içinde yaşamaktan mutluluk duyulan bir ilçeye dönüştürdük. Şimdi Bursa'yı da mutlu ve gülümseyen bir kent yapmak için geliyoruz. Bizim asıl sorunumuz yatağa aç giren insanlar. İşsiz ve umutsuz insanlar. İşte biz bunun için geliyoruz. Ulaşım bir kamu hizmetidir. Haktır. Kâr amaçlı yapılamaz. Onun için de biz Bursalıları ucuz ulaşıma kavuşturmaya geliyoruz. Ulaşım ilk ve ortaokul öğrencilerine okula gidiş gelişlerinde ücretsiz olacak. 90 lira olan abonman 60 liraya inecek. 165 lira olan abonman da 120 liraya inecek. Ayrıca Bursaray ve tramvaylar dini ve milli bayramlarımızda ücretsiz olacak. Su en temel hakkımızdır. Evlerde yüzde 25, iş yerlerinde de yüzde 20 indirim müjdesini veriyorum. Kadınlara mikro kredi ile iş imkanları oluşturmaya geliyoruz. Halk kart ile dertlere derman olmaya geliyoruz. Sizi gülümsetmek için geliyoruz. Gözlerinizin içi gülsün istiyoruz. Tek bir çocuk yatağa aç girmesin. Babalar analar evlatlarının ceplerine harçlık koyabilsin diye geliyoruz. Bizim 20 yılımız şehre hizmetle geçti. Adaletten hiç şaşmadan geçti. Bizim 20 yılımız esnafın, işçinin, emeklinin, köylünün, çocuğun, gencin, yaşlının, kadının, engellinin yanı başında yer alarak geçti. Bizim 20 yılımız ayırmadan bölmeden ötekileştirmeden yalansız dolansız geçti. 20 yıldır yaptığımız gibi yapılacak tüm hizmetlerde katılımcı olacağız. Şeffaf olacağız, hesap vereceğiz. Bunu tüm kalbimle söylüyorum. Hep birlikte bunu başaracağız. Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz. Derdimiz Bursa, bahar da gelecek. Yüzümüz de gülecek” dedi. (İHA)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kılıçdaroğlu ve Akşener'den ortak miting
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursalılara seslendi. Kılıçdaroğlu, “2 trilyon vergi topladın. 70 milyara fabrikaları sattın. 500 milyar dolar da borçlandın. Bizi neden soğan kuyruğuna mahkum ettin?” dedi.
Gökdere’deki mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, “Bursa niye yeniden yeşil Bursa olmasın? İnegöl neden Türkiye’nin Avrupa’nın en güzel mobilya merkezi olmasın? Dünyanın her tarafından mobilya tasarımcıları gelecek. Bursa sadece tarihi ve kültürüyle, tarımıyla değil, aynı zamanda mobilyasıyla Avrupa’nın en önemli kentlerinden birisi olacak. Mustafa Bozbey yapacak. Bursa’da yaşamanın ayrıcalığını hep birlikte göreceğiz. Siz de bakacaksınız ben de bakacağım. Siz de, şu vaadi vermiştiniz, yerine getir diyeceksiniz. Güzel bir Bursa’yı birlikte inşa edeceğiz. Diyorlar ki, bir beka sorunu var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin beka sorunu var demek, geleceği yok anlamına gelir. Türkiye yok edilmek üzere demek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölgesinin en güçlü, kuvvetli devletlerinden birisidir. Nüfusuyla, çalışkanlığıyla, insan yapısıyla, her şeye rağmen ekonomisiyle bölgenin en güçlü devletidir. Niye diyorlar beka sorunu var diye? Ne olacak? Başka bir beka sorunu var. Yani elden gidecek. Nasıl götüreceğiz? Gidecek, ben de biliyorum. Allah’ın izni ve sizlerin oylarıyla gidecek. Türkiye’yi yeniden güçlü, saygın, demokrasisi gelişmiş bir ülke haline getireceğiz. Muhtar seçilecek. Köyde muhtarı seçtik, muhtarın ne beka sorunu var? Oyu aldı. Mahallede derdi olursa vatandaş soracak. Ne beka sorunu var? Belediye meclis üyesi kim? Bursalılar. İl genel meclisi üyesi, başkanı kim? Vali. Kimler seçiliyor? Vatandaşlar. Herhangi bir beka sorunu yok. Vali yerinde duruyor. Onu da sen tayin ediyorsun. Türkiye’nin beka sorunu yoktur. Bölgesinin en güçlü ülkesidir. Türkiye üretimden koparılmadığı sürece herkesin çalıştığı, işinin, aşının olduğu huzurlu bir Türkiye olduğu sürece hiçbir beka sorunu yoktur. Bunu söyleyenler vatandaşları korkutarak oy almak istiyorlar. Vatandaş korkar mı? Gideceğiz sandığa oylarımızı kullanacağız. Mustafa Bozbey’i büyükşehir belediye başkanı seçeceğiz. Türkiye’yi ve Bursa’yı görecekler. Güzel işler nasıl yapılır, öğrenecekler. Beka falan, bunların hepsi hikaye” dedi.
“BU İŞLER İFTİRAYLA YÜRÜMEZ”
Kılıçdaroğlu, “Çıkar derler ki, biz şunları yapacağız. Bir hizmet yarışıdır siyaset. İşsizlikten söz edemiyorlar, üretimden söz edemiyorlar. Tarım bitti. Ekonomiden söz edemiyorlar. Mutfaklarda yangın var. Sanayici memnun değil. Emeklinin hali meydanda. Esnaf siftah yapamıyor. Söz edemiyorlar. İftira atıyorlar. Bu işler iftirayla yürümez. Bizim vatandaşımız her şeyi görüp biliyor. Önümüzdeki süreçte sandığa giderken düşünün, elinizi vicdanınıza koyun. Özellikle geçmiş seçimlerde, AK Parti’ye oy veren değerli kardeşlerime sesleniyorum. 17 yıl iktidar yaptınız, tek başına iktidar yaptınız. Ortağı yoktu. 17 yıl öncesine götüreyim sizi. Kazandığında başbakanlığı, İstanbul’dan Ankara’ya geldi. Keçiören’de bir daireye oturdu. Milletin başbakanıyım dedi. Milletle beraber oturacağız dedi. Milletvekilleri lojmanlarının satılması lazım dedi. Oyunu her seferinde arttırdı. Vatandaş da güvendi. Arkasından vatandaşlardan vergi topladı. 2 trilyon doların üzerinde. Arkasından devlet fabrika kurar mı dedi. Dedelerimizin ödedikleri vergilerle kurulan fabrikaları 70 milyar dolara sattı. Devleti 500 milyar dolar borca soktu. Şu soruyu sormak zorundayız. AK Parti’ye oy verenler şunu sormak zorundalar. 2 trilyon vergi topladın. 70 milyara fabrikaları sattın. 500 milyar dolar da borçlandın. Bizi neden soğan kuyruğuna mahkum ettin; bu soruyu soracaksınız" diye konuştu.
“YETER ARTIK DEMELİYİZ”
Erdoğan’a yüklenen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “17 yıldır seni omuzlarımda taşıyorum, yeter artık demeniz lazım. Özellikle AK Parti’ye oy veren kardeşlerime şunu da söylemek isterim. Bizim büyük dedelerimiz Kurtuluş Savaşından sonra üzüm, incir, tütün, buğday sattılar, fabrika yaptılar. Şimdi tam tersini yapıyoruz. Fabrika satıyoruz, patates, üzüm alıyoruz. Fabrika satıyoruz. Tarım ürünü alıyoruz. Nasıl oldu Türkiye bu hale geldi? Bütün kardeşlerime söylüyorum, sandığa gidip vicdanınıza soracaksınız. 17 yıl ben seni omuzlarımda taşıdım. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman bir işsiz gelip TBMM’nin duvarının dibinde kendisini yakmaz. Bunların döneminde oldu. Gencecik çocuklarımız intihar ediyor. Onların hiçbir derdi yok. İşsizlik nedir farkında bile değiller. Ülkücü kardeşlerime geliyorum. Meral Hanım söyledi. Milliyetçilik kolay bir şey değildir. Milliyetçilik, bayrağını, vatanını sevmektir, ayrım yapmamaktır. Bu ülkenin taşına, toprağına canını feda etmektir. Milliyetçilik hiçbir çocuğun aç girmediği Türkiye’yi düşlemektir. Bölgesinde üreten, güçlü devleti ayağa kaldırmak demektir. Milliyetçilik, tank palet fabrikalarını yabancı bir orduya satmak demek değildir.”
“BAHAR DA GELECEK, YÜZÜMÜZ DE GÜLECEK”
Nilüfer Belediye Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey de mitingde yaptığı konuşmada, “Artık bahara kavuşmak için gün sayıyoruz. Bu şehri birlikte yönetmek için gün sayıyoruz. 31 Mart'ı inançla, coşkuyla bekliyoruz. Siz Bursa'nın başkanını seçiyorsunuz. Sizin derdinizi dert edinecek Bursa'nın başkanını seçiyorsunuz. Biz 20 yıllık deneyim ve bilgimizle 'Bu işi Bursalılar adına en iyi biz yaparız' diyoruz. Biz Bursa'nın tüm meselelerini biliyoruz. Ulaşım, trafik, planlama, kentsel dönüşüm, iş, istihdam, ekonomi sorunu. En önemlisi birlikte yönetme sorunu. Ulaşım ve trafik meselesinin planlama ile nasıl çözüleceğini biz biliriz. İnsan için şehir planlamasıyla kentsel dönüşümde mal sahiplerinin haklarını koruyarak nasıl yapılacağını biz biliriz. Çevre sorunlarıyla baş etmeyi, Bursalıları temiz çevre, temiz hava, temiz suyla buluşturmayı biz biliriz. İş, istihdam ve ekonomi alanlarını nasıl geliştirileceğini biz biliriz. İnegöl'de yapacağımız en büyük fuar alanıyla İnegöl'ü Türkiye'nin mobilya markası ve merkezi haline getireceğiz. Köylünün tarımda çalışanların kooperatifçilikle ve destek vererek insanca yaşayacakları gelire nasıl kavuşturulacağını biz biliriz. Tarihi ve kültürel değerlerimizi gün yüzüne çıkararak Osmanlı'nın başkenti bir Bursa'dayız, onları hikayelendirerek turizm kenti Bursa'yı oluşturmayı biz yaparız. Katılımcı şeffaf olmayı biz biliriz. Tüm bu sorunlar nasıl çözülür, onları biz biliriz. Biz bunların hepsini Nilüfer'de yaptık. Sıra şimdi Bursa'da. Bizim ne yaptığımız ortada. Gidip doğru yere baksınlar. 20 yıllık bir başarı hikayesi işte orada duruyor. Yalan dolanlarla iftiralar atmaya gerek yok. Bunlar ucuz yöntemler. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Bursalılar Bozbey'i 20 yıldır tanıyor. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Nilüfer'i içinde yaşamaktan mutluluk duyulan bir ilçeye dönüştürdük. Şimdi Bursa'yı da mutlu ve gülümseyen bir kent yapmak için geliyoruz. Bizim asıl sorunumuz yatağa aç giren insanlar. İşsiz ve umutsuz insanlar. İşte biz bunun için geliyoruz. Ulaşım bir kamu hizmetidir. Haktır. Kâr amaçlı yapılamaz. Onun için de biz Bursalıları ucuz ulaşıma kavuşturmaya geliyoruz. Ulaşım ilk ve ortaokul öğrencilerine okula gidiş gelişlerinde ücretsiz olacak. 90 lira olan abonman 60 liraya inecek. 165 lira olan abonman da 120 liraya inecek. Ayrıca Bursaray ve tramvaylar dini ve milli bayramlarımızda ücretsiz olacak. Su en temel hakkımızdır. Evlerde yüzde 25, iş yerlerinde de yüzde 20 indirim müjdesini veriyorum. Kadınlara mikro kredi ile iş imkanları oluşturmaya geliyoruz. Halk kart ile dertlere derman olmaya geliyoruz. Sizi gülümsetmek için geliyoruz. Gözlerinizin içi gülsün istiyoruz. Tek bir çocuk yatağa aç girmesin. Babalar analar evlatlarının ceplerine harçlık koyabilsin diye geliyoruz. Bizim 20 yılımız şehre hizmetle geçti. Adaletten hiç şaşmadan geçti. Bizim 20 yılımız esnafın, işçinin, emeklinin, köylünün, çocuğun, gencin, yaşlının, kadının, engellinin yanı başında yer alarak geçti. Bizim 20 yılımız ayırmadan bölmeden ötekileştirmeden yalansız dolansız geçti. 20 yıldır yaptığımız gibi yapılacak tüm hizmetlerde katılımcı olacağız. Şeffaf olacağız, hesap vereceğiz. Bunu tüm kalbimle söylüyorum. Hep birlikte bunu başaracağız. Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz. Derdimiz Bursa, bahar da gelecek. Yüzümüz de gülecek” dedi. (İHA)
En Çok Okunan Haberler