Amir olarak çalıştığı fabrikada kadın mesai arkadaşlarını evine çağırdığı ve uygunsuz mesajlar attığı öne sürülen yönetici tazminatsız kovuldu. Yıllar süren yargılamaya son noktayı koyan Yargıtay, mesajların cinsel içerikli olmamasına rağmen taciz suçunu oluşturduğuna dikkat çekerek amirin tazminat alamayacağına hükmetti.
Haber Giriş Tarihi: 30.07.2021 11:25
Haber Güncellenme Tarihi: 30.07.2021 11:25
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Çalıştığı fabrikadan kovulan amir, İş Mahkemesi’nin kapını çaldı. Haklı sebep olmaksızın davalı tarafından iş sözleşmesine son verildiğini, ödenmeyen alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı işveren ise işyerinde amir pozisyonunda çalışan davacının kadın çalışanlara taciz içermeyen mesajlar attığı için işten çıkarıldığını savundu. Şikayet üzerine, çalışanı işten çıkardığını öne sürdü. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı her iki taraf avukatı da temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikteki kararda, kadın işçilere uygunsuz mesaj atan amirin tazminatsız atılması gerektiğine dikkat çekildi. Kararda şöyle denildi: “Somut olayda, davacının iş sözleşmesi davalı işveren tarafından, davacının çalıştığı projelerde farklı tarihlerde bayan mesai arkadaşlarına karşı iş ilişkisini aşan davranışlar sergilediği ortadadır. Uygunsuz saatlerde telefonla aradığı, mesaj atarak rahatsız ettiği, uygunsuz tekliflerde bulunduğu, diğer çalışanlara sinkaflı hakaret ettiği ve kendisine karşılık vermeyen bayan çalışanların vardiyalarını buna göre belirlediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple davacının sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-(c), (d) ve (e) hükümlerine dayanılarak feshedilmiştir. Her ne kadar mahkemece davacıya isnat edilen eylemlerin bayan iş arkadaşlarına cinsel tacizde bulunma boyutunda olmadığı, herhangi bir cinsel ifade içermeyen mesaj gönderme şeklinde olduğu, tüm iddiaların soyut düzeyde kaldığı gibi bir değerlendirme yapılmışsa da; dosya içerisinde mesaj kayıtlarının bulunduğu, söz konusu mesajlarda davacının bayan iş arkadaşını evine çağırdığı, rahatsız ettiği ve taciz ettiği sabittir. Diğer bayan personelleri de taciz ettiğine dair duyumlar olduğu, taciz eyleminin gerçekleşmesi için açıkça cinsel ifadeler içermesinin gerekmediği, dolayısıyla davacının eylemlerinin haklı neden ağırlığında olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece davalı işverence yapılan feshin haklı olduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.” (İHA)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kadın işçileri eve çağırmak kovulma sebebi
Amir olarak çalıştığı fabrikada kadın mesai arkadaşlarını evine çağırdığı ve uygunsuz mesajlar attığı öne sürülen yönetici tazminatsız kovuldu. Yıllar süren yargılamaya son noktayı koyan Yargıtay, mesajların cinsel içerikli olmamasına rağmen taciz suçunu oluşturduğuna dikkat çekerek amirin tazminat alamayacağına hükmetti.
Çalıştığı fabrikadan kovulan amir, İş Mahkemesi’nin kapını çaldı. Haklı sebep olmaksızın davalı tarafından iş sözleşmesine son verildiğini, ödenmeyen alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı işveren ise işyerinde amir pozisyonunda çalışan davacının kadın çalışanlara taciz içermeyen mesajlar attığı için işten çıkarıldığını savundu. Şikayet üzerine, çalışanı işten çıkardığını öne sürdü. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı her iki taraf avukatı da temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikteki kararda, kadın işçilere uygunsuz mesaj atan amirin tazminatsız atılması gerektiğine dikkat çekildi. Kararda şöyle denildi: “Somut olayda, davacının iş sözleşmesi davalı işveren tarafından, davacının çalıştığı projelerde farklı tarihlerde bayan mesai arkadaşlarına karşı iş ilişkisini aşan davranışlar sergilediği ortadadır. Uygunsuz saatlerde telefonla aradığı, mesaj atarak rahatsız ettiği, uygunsuz tekliflerde bulunduğu, diğer çalışanlara sinkaflı hakaret ettiği ve kendisine karşılık vermeyen bayan çalışanların vardiyalarını buna göre belirlediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple davacının sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-(c), (d) ve (e) hükümlerine dayanılarak feshedilmiştir. Her ne kadar mahkemece davacıya isnat edilen eylemlerin bayan iş arkadaşlarına cinsel tacizde bulunma boyutunda olmadığı, herhangi bir cinsel ifade içermeyen mesaj gönderme şeklinde olduğu, tüm iddiaların soyut düzeyde kaldığı gibi bir değerlendirme yapılmışsa da; dosya içerisinde mesaj kayıtlarının bulunduğu, söz konusu mesajlarda davacının bayan iş arkadaşını evine çağırdığı, rahatsız ettiği ve taciz ettiği sabittir. Diğer bayan personelleri de taciz ettiğine dair duyumlar olduğu, taciz eyleminin gerçekleşmesi için açıkça cinsel ifadeler içermesinin gerekmediği, dolayısıyla davacının eylemlerinin haklı neden ağırlığında olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece davalı işverence yapılan feshin haklı olduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.” (İHA)
En Çok Okunan Haberler