Gerçekleştirmiş olduğu üretim kalitesi ve ihracat ile kendisini yurdumuzda kanıtlayan ve hedeflerini büyüten Elart Çeyiz’in kurucusu ve yöneticisi, başarılı iş insanı Refik Ceylan ile geçmişten günümüze birçok merak edileni sorma fırsatı yakaladığımız detaylı bir röportaj gerçekleştirdik.
Haber Giriş Tarihi: 13.12.2021 10:38
Haber Güncellenme Tarihi: 13.12.2021 10:38
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Özkan YILDIRIM/ÖZEL RÖPORTAJ
***Öncelikle Refik Bey bizleri, ekibimizi işyerinizde konuk ettik misafir ettiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Refik Ceylan kimdir? Sizi tanıyarak isterseniz başlayalım sonrasında Elart Çeyiz ev tekstili geçtiğimiz 20 yılda büyük bir atılım neticesinde sizin idare nizde bugünlere geldi, geçmişten günümüze dek gelen süreci de bizlerle paylaşır sanız sevinirim.
ÜNİVERSİTEYİ KAPALIÇARŞI’DA TAMAMLADIM
—- Bize böylesine güzel bir fırsat tanıdığınız için ben sizlere teşekkür etmek istiyorum. Refik Ceylan 1977 Bursa doğumlu, tabii biz sonuçta buralıyız. Üniversitemizi Bursa Kapalı Çarşı'da okuyarak orada tamamladık. Bursa Kapalı Çarşı bir okuldur, üniversitedir. Sonuç olarak bizim genlerimizde kökenlerimizde zaten Tekstil vardı.Bursa bir tekstil şehri yüzyıllarca yıldır böyle İpek böceğine ismini veren bir şehir. Tekstilde aslında yurtdışında Amerika'ya da gitseniz emin olun belki Bursa'yı bilmiyorlardır ama Bursa'yı İpek böceğini Bursa Demirtaş'ı söyleyebiliyorlar biliniyoruz biz aslında. Devletimizde yeni yeni “Made in Türkiye” yaptı bu da çok güzel oldu, çünkü bizim özümüzle ilerlememiz lazım.Kimliğimizi yansıtmamız lazım, yabancılaşmamamız lazım , değişmememiz lazım. Bursa Kapalı Çarşı'da yetiştik burada çok şey öğrendik.Burası bir üniversite orada almayı, vermeyi, müşteri memnuniyetini, karşılıklı sadakatı ,oradaki esnaflığı, oradaki bütün aldığımız dersler atalarımızdan beri gelen kültürlerle oluşan oradaki işleyişi öğrenmiş olduk. Sonuçta Ticaret bugün Büyükşehirlerde de olsa ticarette ana kurallar değişmiyor. Nasıl? Üç tekerlekli bir aracı yönetmekle bir şirket yönetmek arasında bir fark yoksa o yüzden bizim orada aldığımız ticaretin özleri biz de çok büyük artı değer oluştu. Okuma şansımız olmadı şu an çocuklarımız özel okullarda okutabiliyoruz ama bizim öyle bir şansımız olmadı .İlkokul mezunuyum orta bire gittim ama tamamlayamadım rahmetli babamız orta bir de iken vefat ettikten sonra mecburen bıraktık. Aslında rahmetli babamız Okula da göndermeyecekti de ama öğretmenimizin fark etmesi neticesinde orta okula yazılmış oldum. Ama dediğim gibi bitiremedik. Nasip değilmiş okumak. Olsun pişman değilim insanların kendini yetiştire bilmesi de önemli yeri geliyor buraya Harvard mezunu insanlar geliyor onlarla çalışıyoruz önemli olan şu an dünyada bilgi ve teknoloji. O yüzden insanlar yeter ki kendilerini geliştirebilsinler. Bugün atom mühendisi bile olabilirler sonuçta her şey bedava her yerden ders alabiliyorsun bugün sonuçta biz de aynı şekilde ilkokul mezun olarak gözükebiliriz ama emin olun şu anki Türkiye'deki bilinmesi gereken yollardan daha fazla kitap okuyup, gelişen trendleri mecburen takip etmek zorundayız. Sonuçta büyüyoruz Global bir marka olma hedefimiz var.Bu anlamda mutlaka kendimizi güzel bir şekilde beslemek, güncellemek zorundayız.
2001 YILINDA HEDEFLERİMİZİ KOYDUK
2001 yılında yaşadığımız büyük buhran Amerika'daki kriz vesaire süreçten sonra o zaman Özel sektörde kendi İş yerimizi açtık o zaman çalışmış olduğumuz yerde baktık ki bir yerden sonra “nereye kadar” dedik .Çünkü ben Bursa'da şunu gördüm, bir Kafkas, bir Özdilek vesaire var ama bizim ulusal markalarımız yok ya da varsa da çok az. Neden olmasın? dedim biz ipek böceğin de bir marka oluyorsak neden Bursa'dan daha başka markalar çıkmıyor. Bizim de sonuç olarak hedefimiz oydu. Türkiye'de ev tekstiline adını veren bir marka olmak. İlk marka yolculuğunda biz bu işe başladığımızda hedefimiz şuydu;Türkiye'de ev tekstilinde önce yatak örtüsünde sonra çeyizde ondan sonra da home olarak ev tekstiline adımızı vermekti. Hamdolsun bunu da kısa bir zamanda başardık bugün bulunduğumuz yere 50 yıllık, 100 yıllık markaların hayal edemedikleri noktadayız.
ŞU ANDA ŞİRKET DEĞERİMİZİN KAT KAT
ÜZERİNDE MARKA DEĞERİMİZ VAR
Şu anda şirket değerimizin kat be kat üzerinde marka değerimiz var. Bugün zaten marka üretebilmek çok önemli hayatta iz bırakabilmek çok önemli. Biz de iyi izler bırakabilmek için 2001 yılında kurulduk toplam 20 yıl içerisinde Bugün Türkiye'de parmakla gösterilen sektöre yön veren markaların başında geliyoruz.Kendimizden 50 kat 100 kat daha büyük markalardan daha büyük bir marka değerimiz ve katma değerimiz var. Biz çok daha farklıyız bizim gençlerimiz farklı yapımız farklı. Biz bir patron şirketi değiliz,biz sonuçta şuna inanıyoruz,”Başarı mutluluk getirmiyor, Mutluluk başarı getiriyor”. O yüzden biz ekip olarak burada takım çalışması yapıyoruz, bizim ekibimizde ki insanlar 15 yıldır 20 yıldır beraber çalıştığımız ortak hedefe yürüdüğümüz arkadaşlarımız. Bu tamamen bir takım çalışması. Refik Ceylan burada bir çalışan arkadaşlarına yol gösteren ekip lideri olabilir, takım lideri olabilir, genel müdür olabilir ismi neyse yol gösteren bir unsur .Buradaki çalışma başarı ekibin başarısı. Sonuçta 2001 yılında kurulmuş olduğu halde 20 yıl içerisinde bugün Türkiye'deki en iyi 2 markası 3 markası olabilmek çok büyük bir başarı. Bursa'da 50 yıldır 100 yıldır firmalar var arkasında holdingler var ama inanın ki hiç biri bir marka değil, olamamış sokakta görsek kimse tanımaz onları ama Elart dediğinizde sokaktaki 4 kişiden 3 kişi markamızı bilir hangi konuda uzman olduğumuzu bilir.Sonuçta hizmet odaklı olduğumuzun bilincinde kısa zamanda güzel işler başardık. Bundan sonra hedefimiz Global artık Global olarak yol almak istiyoruz.
ÜRÜNLERİMİZİN YÜZDE 98’İNİ KENDİMİZ ÜRETİYORUZ
Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 98’ine yakınını kendi bünyemizde üretiyoruz. Çünkü ürettiğimiz ürünler katma değerli ürünler işçiliği yoğun olan el işçiliği odaklı ürünler.Aşağı yukarı elimizde toplam sezonsal olarak değişmekle beraber 90 ila 120 arasında personelimiz bulunmakta. Ekibimizin tamamı Bursa'daki yaşayan insanlarımızdır,kendi insanlarımızdır. Çalışanlarımızın da aşağı yukarı yüzde 88'i oran olarak bayanlardan oluşur. Kadınlarımızın gücüne inanıyoruz. Bakın Türkiye'de yönetim dahil %90'nı bayanların çalıştığı bir marka daha yok. Sonuçta ucuz iş gücü değil ,sadece mavi vaka yaka değil, bugünse yollarımızda müdürlerimiz de çoğu depo uzmanlarımızın içerideki yüzde doksanı bayanlardan kadınlardan oluşuyor. Bu şeyle alakalı bizim insanımız bizim kadınlarımız ürettiğimiz ürünler zaten kadınlarımıza hitap ediyor. Yeter ki fırsat verelim hepsi genç, dinamik ,idealist ,işine aşık ,mutlu ,keyifli kişiler olduğunda zaten başarı kendiliğinden geliyor.
**** 20 sene de güzel bir ilme yakalamışsınız. Bundan sonraki hedeflerinizde neler var? Bu konularla ilgili neler söylersiniz bizlere Refik Bey?
FAKİR BİR AİLEDEN GELMİŞ OLMAM
BENİ DAHA GÜÇLÜ KILDI
—- Gelecek olarak, aslında ticaretimize başladığımız zaman 20 yıl önce gerçekten samimiyetime inanın o zamanlar önüme koymuş olduğum şu anki bulunduğumuz yer şu anda bulunduğumuz konum şu anki yaptığımız iş biz bunu 20 yıl önce işe başladığımızda stratejimizi, hedeflerimize, planlarımıza zaten buraları hedefleyerek yola çıkmıştık. Cenab-ı Allah bu anlamda nasip de etti,biz de çok çalıştık, gecemizi gündüzümüze kattık. Sonuçta sıfırdan oluşturduk. Yeri geliyor ilkokul okuyorsun orta bire öğretmenin tarafından yerleştiriliyorsun. Sonra baban vefat ediyor aile durumun zaten sıkıntılı hayatında lastik ayakkabıdan sonra spor ayakkabıyı Okul aile birliğinin hafta sonu almış olduğu destekle giymişsin. Ama önemli değil şu anda yanında ders verdiğimiz burs verdiğimiz insanlar,öğrenciler var.Şu an o günlerden bugünlere gelmişiz.Bu güzel bir şey Elen Musk'ın dediği gibi “bir çocuğun en büyük zenginliği ve varlığı fakir bir ailede büyümesidir” Çünkü niye onun yaşamış olduğu tecrübeler hayat mücadelesi o başarma aşkı zaten erken yaşta gerçekleri kabul etmen, bu da tecrübeler birikimlerle başlıyor daha erken yaşta.Bizim yaşadığımız zorluklar bizi geliştiriyor bu zorluklar bizi bağışıklı kılıyor , bizi tecrübeli yapıyor.Bizim aldığımız bütün kültürümüzün genlerimizin tamamı çocukluğumuzda erken yaştaki tecrübelerin katkısı var.
**** Peki Refik Bey, sizden sonra mesleği devam ettirecek çocuklarınız umut vaat ediyorlar mı?
SEVEREK YAPARLARSA OLUR
— Işık var.Şu anki gençlerimize yeter ki imkanlar verilsin. Benim iki tane evladım var.Onlar tabii devam edecek mi etmeyecek mi zaman gösterecek. Sonuçta bir kişinin babadan kaldığı için mecbur kaldığı için devam etmemesi lazım.Keyif alarak devam etmesi isteyerek yapması lazım. Sonuçta insanların başarılı olmasının en büyük sebebi sevdiği işi yapması nerede mutluysa onu yapmasıdır.Bizde tabi elimizden geldiğince ülkemizin,mesleğimizin,tekstilin güzel yanlarını vesaire her şeyi onlara anlatacağız.Ama şu anda da biliyorsunuz yeni bir dünya kuruluyor.Sonuçta herkes kriz vesaire diyor ama yeni bir çağa giriliyor.Bu dijital bir çağ, teknoloji çağı.Şu anda bu şirketlerin bu değişime ayak uydurması gerekiyor inşallah bu fırsatı gençlerimiz kaçırmaz. Şu anda dijital bir çaya gidiyoruz.Yapay Zeka teknolojileri vesaire artık her şey robotlaşmaya başladı.
DİJİTAL ÇAĞA HAZIRLANMAMIZ LAZIM
Böyle bir dünyaya gidiyoruz bu dünyanın da kendine göre dinamikleri farklı olacak,bu fırsat treni aslında kaçmadı.Bizim bu anlamda çok büyük bir potansiyelimiz var gençlerimiz çocuklarımızı bu konuya yönlendirmemiz gerekiyor.Babalar,ebeveynler sonuçta bu durumu bir yere kadar getirdi ama bunun da geleceğe ulaşması lazım.Türkiye'de 2-3 markadan biriyiz ama Globale çıktığımız zaman sadece bizim için değil doğru düzgün daha bir Türk markası bile dünyada bilinmiyor.Bugün dünyada birçok şirket var.Farklı farklı markalar Türkiye'nin milli hasılasından büyük ciroları var.Biz Elart olarak Türkiye'deki,Bursa'daki 40 yıllık , 50 yıllık holdinglerden bile ilerideyiz. Kesinlikle burada patron şirketi olmamamız ,performans odaklı çalışan bir kitle olmamız önemli unsur.zaten başarıda bu şekilde geliyor kimse sonuçta Superman değil.Aşağı yukarı 47-48 ülkeye ihracat yapıyoruz e-ihracat var ,e-ihracat demek teknoloji demek.Şu anda günümüzün dünya pazarında Türkiye’nin e-ticaret payları %14-15’lere çıktı. e-ticarette biz de çok hızlı büyüyoruz.
ÜLKEMİZİN AVANTAJLARI ÇOK BÜYÜK
Buna focuslanmış,buna odaklanmış durumdayız.Bunlar yeni çıkan kanallar dünyanın daha şu anda keşfetmiş olduğu bizim keşfetmediğimiz yeni yeni başladığımız e-ihracat kanalı var inanılmaz potansiyel barındırıyor şu anda Çin’den 14 bin dolarlık konteyner maliyetleri varken,bugün biz 1000-2000 dolarlara bugün göndermiş olduğumuz ürünleri Avrupa'da ertesi gün teslim ediyoruz.Çok büyük avantajlarımız var Tekstil olması ürünlerin katma değerli olması. Zaten Çin'e karşı uzak doğu'ya karşı aradaki tedarik problemleri aynı zamanda alternatif olarak ortaya çıkmış olmamız.Yabancıların alternatif olarak Türkiye'yi de görmüş olmaları bunları hep öngörüyor olmamız lazım. Biz şimdiye kadar hep geleceği tahmin edeceğimizi zannederdik,geleceği tahmin etmek de olmuyor,gelecek öngörülüyor ve yaratılıyor.Biz buna adapte olmaya çalışıyorduk ama yeni neslin bunu başarması lazım. 10 yıl sonra nasıl elektrikli araçlar vesaire yapılmasına karar verilmişse bizim de o ana göre yapılanmamız lazım.Şu anda kağıttan iplik üretilebiliyor. 5 yıl sonra 10 yıl sonra bunlar çıkacak.O yüzden geleceğe hazırlık yapmamız lazım.Bizlerde yaptığımız çalışmalarda sadece bugüne göre değil de 5 yıl sonra 10 yıl sonrasına göre planlar yapmamız lazım. Kimisi fütürizm diyor,kimisi fütürist yaklaşım diyor.Bir şekilde buraya göre bir hazırlık altyapı olduğu zaman o zaman zaten başarı sürdürülebilir olur.Sonuçta Elart çeyiz milli bir değer, Bursa'nın bir markası.
İLK MAĞAZAMIZI SURYAPI’DA AÇTIK
Biz hedeflerimizin en başında neden Bursa'dan milli bir marka olmasın demiştik. Hamdolsun şu anda Türkiye'de parmakla gösterilen bir noktadayız. En hızlı büyüyen e-Tekstil kategorisinde Trendyol ve benzeri Alışveriş yollarında başarılar aldık. En başarılı marka olduk. Mağazalarımıza açıyoruz bugün sonuçta ev tekstilinde eskiden bir yatak örtüsü ile çeyizle başlarken serüvenimiz de şu anda bir yatak odasında bir mutfakta bir evde bir salonda kullanılabilir ev tekstili ile alakalı tüm ürünlerimiz 360° tamamen hepsini üretir hale geldik. Bugün üretici olmamızın da ötesinde en büyük avantajımız, üretip satmış olduğumuz ürünlerin çoğunun % 90'ının kendimizin üretimi olmasıdır.Bu üretimlerimizle alakalı tamamen A'dan Z'ye 2008 yılında İSO’yu almışızdır. Toplamda neredeyse 13-14 sene oldu bir çok işletme mecburiyetten dolayı İso'yu alırken,ya da müşterileri istediği için İso’yu alırken biz hedeflerimize daha hızlı, planlı ,programlı ulaşabilmek için 2008 yılında aldık. Çünkü hiçbir zaman hayatta tesadüflere yer yok.
YURT GENELİNDE 700’Ü AŞKIN BAYİMİZ VAR..!!
Biz burada olacağımızı 20 yıl önce hedeflemiştik. Bugün Elart’ın 700'ü aşkın bayisi var.Türkiye'nin her tarafında biz o zamanlarda bu hedeflerimizi koymuştuk.Bizim şu andaki hedefimiz en yakın zamanda mümkün olabildiğince önümüzdeki 10 yıl içerisinde Allah nasip ve kısmet ederse Amerika’sında,İngiltere'sinde, Avrupa'daki bütün önde gelen ülkelerde mağazalar açmak ve bunu ilk startını da verdik.
HEDEFİMİZ NEWYORK 5.CADDE’DE MAĞAZA AÇMAK..!!
Bugün konsept açık bir şekilde Suryapı Bursa'da ilk mağazamızı açtık.Bu mağazanın tamamı %100 kendi markamız Elart olarak hizmet veriyoruz.Biz bu Elart markasının dünyadaki tüm ülkelerden patentini aldık çünkü neden biz geliyoruz burada büyük potansiyel var.Türk markasının ev tekstilinde neler üretebileceğini İnşallah 3-5 yıl sonra röportajımızın bir benzerini de Amerika'daki ofisimizde yaparız.Çünkü hedefimiz bizim dünyanın her tarafına ihracat yapmak.Biz zaten Türkiye'de ulaşabileceğimiz hedeflere ulaştık.Bizim tek ihtiyacımız hayalleri olan,heyecanı olan genç çalışkan, ahlaklı kişileri, beyinleri alıp onlara bu ortamı imkanları sunduğumuzda zaten başarı kendiliğinden gelecektir.
****Bilhassa “x” kuşağındaki “y” kuşağındaki gençlerin karamsarlığına yönelik yorumlar basında medyada birçok kereler görüyoruz karşılaşıyoruz.Bu konuyla ilgili sizin fikriniz nasıl acaba gençlerimize neler önerirsiniz bu konuyla ilgili?
YÜZDE 10 YETENEKSE,YÜZDE 90 ÇALIŞMAK
—- Sihirli bir değnek var mı? Sihirli bir değnek var yüzde 10 yetenek ise,yüzde 90 çalışmak.Şu anda başarının tek anahtarı çalışmak,hangi üniversitede olması önemli değil.Ben Oxfort mezunu personellerle çalıştım,günün sonunda fos olanlarını da çok kereler gördüm.Önce teorik bilginin yanı sıra pratik bilgi de çok önemli üniversitede orada burada mutlaka projeler üzerine çalışsınlar, tecrübe kazansınlar.Şu anda Elart bir başarı örneği şu anda Türkiye'de örnek olarak gösteriliyoruz.Bazen üniversitelerden bile konuşmaya çağırıyorlar çünkü bugün biz örneğiz. Bizim bu işe başladığımız zaman belli, illa arkanda büyük imkanlar olacak destek olacak diye bir şey yok.Sadece hayallerin varsa o hayallere inanması gerekiyor insanın.Ama çalışmak gerçekten azimle heyecanla kararlılıkla hedeflere ulaşmaları lazım.Yılmamaları lazım başarısızlıktan yada hatalardan korkmamaları lazım.Her hata yaptıkça her yanlış yaptıkça bunlar bizi tecrübelendiriyor.Hatalarımızdan yanlışlarımızdan ders çıkartmamız gerekiyor.Girişimcilik çok önemli bir şey çünkü gençlerimizde inanılmaz bir potansiyel var.Ben şu anda gençlerimize görüyorum tamamen şu an teknoloji çağındayız,bizim bu iş elimizdeki potansiyeli ortaya çıkartmamız gerekiyor.
MORAL BOZMADAN GENÇLERİMİZİN
GELECEĞE ODAKLANMASI LAZIM
Şu anda ben gençlere çok inanıyorum o yorumlara katılmıyorum mesela “getir” diye bir proje kuruldu biliyorsunuz 7-8 milyar dolar deniliyor,bir Trendyol var 15-16 milyar dolar değeri var deniliyor.Bakın bunların hepsinin altında yeni nesil var.En basit “getir” dediğiniz zaman kocaman kocaman holdingleri topladığınız zaman bir “getir” etmiyor ,bir Trendyol etmiyor.Çünkü bunların altında yazılım var, bunların altında Yapay Zeka var,Algoritma var, artık günümüzde şu an gençlerin gerçekten müthiş bir arkadan gelen genç nesil var.Ben inanıyorum moral bozmamak lazım bizim ülkemizden endişemiz yok bizim ülkemiz inanılmaz potansiyeller barındırıyor.Ama şu var zaten kişi alıp da özel bir fanusta böyle bir imkan yok.Herkes tırnaklarıyla kazıyacak rekabet kişilerde gelişecek.Şu anda ufacık bir oyun programında bile mucizeler yaratıyor gençlerimiz. Bunların hepsi bir emsal.Bugün halen bizim bir hayalimiz var.Türkiye'de zaten ulaştığımız hedeflere ulaştık,şu anda hedefimiz dünyada marka olabilmek.Global marka olabilmek. Amerika'da,New York'ta mağazalarımızı açabilmek.Amerika'da 5.caddede mağaza açabilmek.Bu sadece benim hayalim değil, buradaki ekibimizin hayalleri, tekrar söylüyorum, bu iş ekip işi bugün bir şirket düşünün şirket içerisinde çalışma saatlerini bile çalışma personelleri değiştirebiliyor.Biz cumartesi günleri çalışmıyoruz neden %90’a yakını kadın bu personellerimizin aynı zamanda aileleri var.Hedef çok çalışmak değil katma değerli çalışabilmek çok önemli, verimli çalışabilmek çok önemli.Hedefleri olmalı hedefleri olmayan hayalleri olmayan hiçbir personelimizle çalışamıyoruz.
TEKNOLOJİ-TEKNOLOJİ-TEKNOLOJİ
Çünkü neden bu benim için de geçerli ben bu koltuğu ne kadar hak edebiliyorsam o kadar sürece burada durabilirim. Ben kendimi yenilersem çağa ayak uydurabilirsem mevcut bütün yeni tecrübeleri yeni trendleri adapte olup da şirketime bu geleceğe doğru yönetebilirsem bu koltukta oturmaya devam edebilirim.Bu çalışanlar için aynı şekilde herkes kendisini aynı şekilde ilerletiyor yönetiyor insanların eğitime çok odaklanması gerekiyor.Şu anda teknoloji-teknoloji-teknoloji.Yaptığımız bu işte sadece Tekstil üretmiyoruz. Şu anda biz teknoloji şirketiyiz şu anda dünyada dijital çağ var.Buna adapte olmanın tek yolu içerideki Teknolojiyi çok iyi kullanmak gerekiyor.Şu anda 160 ülkeye entegre bir şekilde ürünlerimizi sevk edebilecek bir teknoloji ortaya koymaya çalışıyoruz.Bunun altyapısı hiçbir ülkeye bağlı değil, kurmuş olduğumuz bir online satış sistemi tamamen bağımsız bir şekilde hiçbir zaman kapanmayan aynı anda dünyanın her tarafına Amerika'daki gelen satışı görüp 3 gün sonra 4 gün sonra New York’a ,Kanada'ya, Almanya'ya gönderebilecek altyapıları kurmaya çalışıyoruz.Bunları kurabilmek için yeni genç insanlara ihtiyacımız var yeni genç beyinlere ihtiyacımız var çünkü nesil onların nesli,biz bir yere kadar bu bayrağı getirdik. Bundan sonra da o bayrağı alıp daha ileriye götürecek olanlar bizim gençlerimiz.Ülkesine güvenen kendisine güvenen insanlar için her şey var.Yeter ki hayalleri olsun yoksa hiç kimse hiçbir başarılı tesadüfen gelmiyor.Öyle bir sihirli değnek yok,sadece ve sadece bir sihirli değnek varsa o da çalışmaktır. En başta da söylemiş olduğum gibi son olarak buradan başta birbirlerinden yetenekli çalışma arkadaşlarımız , iş arkadaşlarımız olmak üzere Bursa'da yaşayan bütün hemşehrilerime Türkiye'de yaşayan 84 milyon Türk insanına Bursa'dan sevgilerimi, selamlarımı göndermek istiyorum,esenlikler diliyorum.Diyerek sözlerini tamamladı.
Türkiye'de 20 yılda kendini kanıtlayan ülkemizin en bilinen markalarından biri olmayı başaran ve şimdi de Global hedeflere Yelken açan Bursa’mızın değerli markalarından Elart’ın kurucusu,yöneticisi ,Genel Müdürü, işletmecisi,ceosu siz ne derseniz deyin o olduğunu söyleyen değerli iş insanı Refik Ceylan'a bizlerde dünya markası olma çabalarında başarılar diliyoruz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
‘Hedefimiz dünyada marka olabilmek’
Gerçekleştirmiş olduğu üretim kalitesi ve ihracat ile kendisini yurdumuzda kanıtlayan ve hedeflerini büyüten Elart Çeyiz’in kurucusu ve yöneticisi, başarılı iş insanı Refik Ceylan ile geçmişten günümüze birçok merak edileni sorma fırsatı yakaladığımız detaylı bir röportaj gerçekleştirdik.
Özkan YILDIRIM/ÖZEL RÖPORTAJ
***Öncelikle Refik Bey bizleri, ekibimizi işyerinizde konuk ettik misafir ettiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Refik Ceylan kimdir? Sizi tanıyarak isterseniz başlayalım sonrasında Elart Çeyiz ev tekstili geçtiğimiz 20 yılda büyük bir atılım neticesinde sizin idare nizde bugünlere geldi, geçmişten günümüze dek gelen süreci de bizlerle paylaşır sanız sevinirim.
ÜNİVERSİTEYİ KAPALIÇARŞI’DA TAMAMLADIM
—- Bize böylesine güzel bir fırsat tanıdığınız için ben sizlere teşekkür etmek istiyorum. Refik Ceylan 1977 Bursa doğumlu, tabii biz sonuçta buralıyız. Üniversitemizi Bursa Kapalı Çarşı'da okuyarak orada tamamladık. Bursa Kapalı Çarşı bir okuldur, üniversitedir. Sonuç olarak bizim genlerimizde kökenlerimizde zaten Tekstil vardı.Bursa bir tekstil şehri yüzyıllarca yıldır böyle İpek böceğine ismini veren bir şehir. Tekstilde aslında yurtdışında Amerika'ya da gitseniz emin olun belki Bursa'yı bilmiyorlardır ama Bursa'yı İpek böceğini Bursa Demirtaş'ı söyleyebiliyorlar biliniyoruz biz aslında. Devletimizde yeni yeni “Made in Türkiye” yaptı bu da çok güzel oldu, çünkü bizim özümüzle ilerlememiz lazım.Kimliğimizi yansıtmamız lazım, yabancılaşmamamız lazım , değişmememiz lazım. Bursa Kapalı Çarşı'da yetiştik burada çok şey öğrendik.Burası bir üniversite orada almayı, vermeyi, müşteri memnuniyetini, karşılıklı sadakatı ,oradaki esnaflığı, oradaki bütün aldığımız dersler atalarımızdan beri gelen kültürlerle oluşan oradaki işleyişi öğrenmiş olduk. Sonuçta Ticaret bugün Büyükşehirlerde de olsa ticarette ana kurallar değişmiyor. Nasıl? Üç tekerlekli bir aracı yönetmekle bir şirket yönetmek arasında bir fark yoksa o yüzden bizim orada aldığımız ticaretin özleri biz de çok büyük artı değer oluştu. Okuma şansımız olmadı şu an çocuklarımız özel okullarda okutabiliyoruz ama bizim öyle bir şansımız olmadı .İlkokul mezunuyum orta bire gittim ama tamamlayamadım rahmetli babamız orta bir de iken vefat ettikten sonra mecburen bıraktık. Aslında rahmetli babamız Okula da göndermeyecekti de ama öğretmenimizin fark etmesi neticesinde orta okula yazılmış oldum. Ama dediğim gibi bitiremedik. Nasip değilmiş okumak. Olsun pişman değilim insanların kendini yetiştire bilmesi de önemli yeri geliyor buraya Harvard mezunu insanlar geliyor onlarla çalışıyoruz önemli olan şu an dünyada bilgi ve teknoloji. O yüzden insanlar yeter ki kendilerini geliştirebilsinler. Bugün atom mühendisi bile olabilirler sonuçta her şey bedava her yerden ders alabiliyorsun bugün sonuçta biz de aynı şekilde ilkokul mezun olarak gözükebiliriz ama emin olun şu anki Türkiye'deki bilinmesi gereken yollardan daha fazla kitap okuyup, gelişen trendleri mecburen takip etmek zorundayız. Sonuçta büyüyoruz Global bir marka olma hedefimiz var.Bu anlamda mutlaka kendimizi güzel bir şekilde beslemek, güncellemek zorundayız.
2001 YILINDA HEDEFLERİMİZİ KOYDUK
2001 yılında yaşadığımız büyük buhran Amerika'daki kriz vesaire süreçten sonra o zaman Özel sektörde kendi İş yerimizi açtık o zaman çalışmış olduğumuz yerde baktık ki bir yerden sonra “nereye kadar” dedik .Çünkü ben Bursa'da şunu gördüm, bir Kafkas, bir Özdilek vesaire var ama bizim ulusal markalarımız yok ya da varsa da çok az. Neden olmasın? dedim biz ipek böceğin de bir marka oluyorsak neden Bursa'dan daha başka markalar çıkmıyor. Bizim de sonuç olarak hedefimiz oydu. Türkiye'de ev tekstiline adını veren bir marka olmak. İlk marka yolculuğunda biz bu işe başladığımızda hedefimiz şuydu;Türkiye'de ev tekstilinde önce yatak örtüsünde sonra çeyizde ondan sonra da home olarak ev tekstiline adımızı vermekti. Hamdolsun bunu da kısa bir zamanda başardık bugün bulunduğumuz yere 50 yıllık, 100 yıllık markaların hayal edemedikleri noktadayız.
ŞU ANDA ŞİRKET DEĞERİMİZİN KAT KAT
ÜZERİNDE MARKA DEĞERİMİZ VAR
Şu anda şirket değerimizin kat be kat üzerinde marka değerimiz var. Bugün zaten marka üretebilmek çok önemli hayatta iz bırakabilmek çok önemli. Biz de iyi izler bırakabilmek için 2001 yılında kurulduk toplam 20 yıl içerisinde Bugün Türkiye'de parmakla gösterilen sektöre yön veren markaların başında geliyoruz.Kendimizden 50 kat 100 kat daha büyük markalardan daha büyük bir marka değerimiz ve katma değerimiz var. Biz çok daha farklıyız bizim gençlerimiz farklı yapımız farklı. Biz bir patron şirketi değiliz,biz sonuçta şuna inanıyoruz,”Başarı mutluluk getirmiyor, Mutluluk başarı getiriyor”. O yüzden biz ekip olarak burada takım çalışması yapıyoruz, bizim ekibimizde ki insanlar 15 yıldır 20 yıldır beraber çalıştığımız ortak hedefe yürüdüğümüz arkadaşlarımız. Bu tamamen bir takım çalışması. Refik Ceylan burada bir çalışan arkadaşlarına yol gösteren ekip lideri olabilir, takım lideri olabilir, genel müdür olabilir ismi neyse yol gösteren bir unsur .Buradaki çalışma başarı ekibin başarısı. Sonuçta 2001 yılında kurulmuş olduğu halde 20 yıl içerisinde bugün Türkiye'deki en iyi 2 markası 3 markası olabilmek çok büyük bir başarı. Bursa'da 50 yıldır 100 yıldır firmalar var arkasında holdingler var ama inanın ki hiç biri bir marka değil, olamamış sokakta görsek kimse tanımaz onları ama Elart dediğinizde sokaktaki 4 kişiden 3 kişi markamızı bilir hangi konuda uzman olduğumuzu bilir.Sonuçta hizmet odaklı olduğumuzun bilincinde kısa zamanda güzel işler başardık. Bundan sonra hedefimiz Global artık Global olarak yol almak istiyoruz.
ÜRÜNLERİMİZİN YÜZDE 98’İNİ KENDİMİZ ÜRETİYORUZ
Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 98’ine yakınını kendi bünyemizde üretiyoruz. Çünkü ürettiğimiz ürünler katma değerli ürünler işçiliği yoğun olan el işçiliği odaklı ürünler.Aşağı yukarı elimizde toplam sezonsal olarak değişmekle beraber 90 ila 120 arasında personelimiz bulunmakta. Ekibimizin tamamı Bursa'daki yaşayan insanlarımızdır,kendi insanlarımızdır. Çalışanlarımızın da aşağı yukarı yüzde 88'i oran olarak bayanlardan oluşur. Kadınlarımızın gücüne inanıyoruz. Bakın Türkiye'de yönetim dahil %90'nı bayanların çalıştığı bir marka daha yok. Sonuçta ucuz iş gücü değil ,sadece mavi vaka yaka değil, bugünse yollarımızda müdürlerimiz de çoğu depo uzmanlarımızın içerideki yüzde doksanı bayanlardan kadınlardan oluşuyor. Bu şeyle alakalı bizim insanımız bizim kadınlarımız ürettiğimiz ürünler zaten kadınlarımıza hitap ediyor. Yeter ki fırsat verelim hepsi genç, dinamik ,idealist ,işine aşık ,mutlu ,keyifli kişiler olduğunda zaten başarı kendiliğinden geliyor.
**** 20 sene de güzel bir ilme yakalamışsınız. Bundan sonraki hedeflerinizde neler var? Bu konularla ilgili neler söylersiniz bizlere Refik Bey?
FAKİR BİR AİLEDEN GELMİŞ OLMAM
BENİ DAHA GÜÇLÜ KILDI
—- Gelecek olarak, aslında ticaretimize başladığımız zaman 20 yıl önce gerçekten samimiyetime inanın o zamanlar önüme koymuş olduğum şu anki bulunduğumuz yer şu anda bulunduğumuz konum şu anki yaptığımız iş biz bunu 20 yıl önce işe başladığımızda stratejimizi, hedeflerimize, planlarımıza zaten buraları hedefleyerek yola çıkmıştık. Cenab-ı Allah bu anlamda nasip de etti,biz de çok çalıştık, gecemizi gündüzümüze kattık. Sonuçta sıfırdan oluşturduk. Yeri geliyor ilkokul okuyorsun orta bire öğretmenin tarafından yerleştiriliyorsun. Sonra baban vefat ediyor aile durumun zaten sıkıntılı hayatında lastik ayakkabıdan sonra spor ayakkabıyı Okul aile birliğinin hafta sonu almış olduğu destekle giymişsin. Ama önemli değil şu anda yanında ders verdiğimiz burs verdiğimiz insanlar,öğrenciler var.Şu an o günlerden bugünlere gelmişiz.Bu güzel bir şey Elen Musk'ın dediği gibi “bir çocuğun en büyük zenginliği ve varlığı fakir bir ailede büyümesidir” Çünkü niye onun yaşamış olduğu tecrübeler hayat mücadelesi o başarma aşkı zaten erken yaşta gerçekleri kabul etmen, bu da tecrübeler birikimlerle başlıyor daha erken yaşta.Bizim yaşadığımız zorluklar bizi geliştiriyor bu zorluklar bizi bağışıklı kılıyor , bizi tecrübeli yapıyor.Bizim aldığımız bütün kültürümüzün genlerimizin tamamı çocukluğumuzda erken yaştaki tecrübelerin katkısı var.
**** Peki Refik Bey, sizden sonra mesleği devam ettirecek çocuklarınız umut vaat ediyorlar mı?
SEVEREK YAPARLARSA OLUR
— Işık var.Şu anki gençlerimize yeter ki imkanlar verilsin. Benim iki tane evladım var.Onlar tabii devam edecek mi etmeyecek mi zaman gösterecek. Sonuçta bir kişinin babadan kaldığı için mecbur kaldığı için devam etmemesi lazım.Keyif alarak devam etmesi isteyerek yapması lazım. Sonuçta insanların başarılı olmasının en büyük sebebi sevdiği işi yapması nerede mutluysa onu yapmasıdır.Bizde tabi elimizden geldiğince ülkemizin,mesleğimizin,tekstilin güzel yanlarını vesaire her şeyi onlara anlatacağız.Ama şu anda da biliyorsunuz yeni bir dünya kuruluyor.Sonuçta herkes kriz vesaire diyor ama yeni bir çağa giriliyor.Bu dijital bir çağ, teknoloji çağı.Şu anda bu şirketlerin bu değişime ayak uydurması gerekiyor inşallah bu fırsatı gençlerimiz kaçırmaz. Şu anda dijital bir çaya gidiyoruz.Yapay Zeka teknolojileri vesaire artık her şey robotlaşmaya başladı.
DİJİTAL ÇAĞA HAZIRLANMAMIZ LAZIM
Böyle bir dünyaya gidiyoruz bu dünyanın da kendine göre dinamikleri farklı olacak,bu fırsat treni aslında kaçmadı.Bizim bu anlamda çok büyük bir potansiyelimiz var gençlerimiz çocuklarımızı bu konuya yönlendirmemiz gerekiyor.Babalar,ebeveynler sonuçta bu durumu bir yere kadar getirdi ama bunun da geleceğe ulaşması lazım.Türkiye'de 2-3 markadan biriyiz ama Globale çıktığımız zaman sadece bizim için değil doğru düzgün daha bir Türk markası bile dünyada bilinmiyor.Bugün dünyada birçok şirket var.Farklı farklı markalar Türkiye'nin milli hasılasından büyük ciroları var.Biz Elart olarak Türkiye'deki,Bursa'daki 40 yıllık , 50 yıllık holdinglerden bile ilerideyiz. Kesinlikle burada patron şirketi olmamamız ,performans odaklı çalışan bir kitle olmamız önemli unsur.zaten başarıda bu şekilde geliyor kimse sonuçta Superman değil.Aşağı yukarı 47-48 ülkeye ihracat yapıyoruz e-ihracat var ,e-ihracat demek teknoloji demek.Şu anda günümüzün dünya pazarında Türkiye’nin e-ticaret payları %14-15’lere çıktı. e-ticarette biz de çok hızlı büyüyoruz.
ÜLKEMİZİN AVANTAJLARI ÇOK BÜYÜK
Buna focuslanmış,buna odaklanmış durumdayız.Bunlar yeni çıkan kanallar dünyanın daha şu anda keşfetmiş olduğu bizim keşfetmediğimiz yeni yeni başladığımız e-ihracat kanalı var inanılmaz potansiyel barındırıyor şu anda Çin’den 14 bin dolarlık konteyner maliyetleri varken,bugün biz 1000-2000 dolarlara bugün göndermiş olduğumuz ürünleri Avrupa'da ertesi gün teslim ediyoruz.Çok büyük avantajlarımız var Tekstil olması ürünlerin katma değerli olması. Zaten Çin'e karşı uzak doğu'ya karşı aradaki tedarik problemleri aynı zamanda alternatif olarak ortaya çıkmış olmamız.Yabancıların alternatif olarak Türkiye'yi de görmüş olmaları bunları hep öngörüyor olmamız lazım. Biz şimdiye kadar hep geleceği tahmin edeceğimizi zannederdik,geleceği tahmin etmek de olmuyor,gelecek öngörülüyor ve yaratılıyor.Biz buna adapte olmaya çalışıyorduk ama yeni neslin bunu başarması lazım. 10 yıl sonra nasıl elektrikli araçlar vesaire yapılmasına karar verilmişse bizim de o ana göre yapılanmamız lazım.Şu anda kağıttan iplik üretilebiliyor. 5 yıl sonra 10 yıl sonra bunlar çıkacak.O yüzden geleceğe hazırlık yapmamız lazım.Bizlerde yaptığımız çalışmalarda sadece bugüne göre değil de 5 yıl sonra 10 yıl sonrasına göre planlar yapmamız lazım. Kimisi fütürizm diyor,kimisi fütürist yaklaşım diyor.Bir şekilde buraya göre bir hazırlık altyapı olduğu zaman o zaman zaten başarı sürdürülebilir olur.Sonuçta Elart çeyiz milli bir değer, Bursa'nın bir markası.
İLK MAĞAZAMIZI SURYAPI’DA AÇTIK
Biz hedeflerimizin en başında neden Bursa'dan milli bir marka olmasın demiştik. Hamdolsun şu anda Türkiye'de parmakla gösterilen bir noktadayız. En hızlı büyüyen e-Tekstil kategorisinde Trendyol ve benzeri Alışveriş yollarında başarılar aldık. En başarılı marka olduk. Mağazalarımıza açıyoruz bugün sonuçta ev tekstilinde eskiden bir yatak örtüsü ile çeyizle başlarken serüvenimiz de şu anda bir yatak odasında bir mutfakta bir evde bir salonda kullanılabilir ev tekstili ile alakalı tüm ürünlerimiz 360° tamamen hepsini üretir hale geldik. Bugün üretici olmamızın da ötesinde en büyük avantajımız, üretip satmış olduğumuz ürünlerin çoğunun % 90'ının kendimizin üretimi olmasıdır.Bu üretimlerimizle alakalı tamamen A'dan Z'ye 2008 yılında İSO’yu almışızdır. Toplamda neredeyse 13-14 sene oldu bir çok işletme mecburiyetten dolayı İso'yu alırken,ya da müşterileri istediği için İso’yu alırken biz hedeflerimize daha hızlı, planlı ,programlı ulaşabilmek için 2008 yılında aldık. Çünkü hiçbir zaman hayatta tesadüflere yer yok.
YURT GENELİNDE 700’Ü AŞKIN BAYİMİZ VAR..!!
Biz burada olacağımızı 20 yıl önce hedeflemiştik. Bugün Elart’ın 700'ü aşkın bayisi var.Türkiye'nin her tarafında biz o zamanlarda bu hedeflerimizi koymuştuk.Bizim şu andaki hedefimiz en yakın zamanda mümkün olabildiğince önümüzdeki 10 yıl içerisinde Allah nasip ve kısmet ederse Amerika’sında,İngiltere'sinde, Avrupa'daki bütün önde gelen ülkelerde mağazalar açmak ve bunu ilk startını da verdik.
HEDEFİMİZ NEWYORK 5.CADDE’DE MAĞAZA AÇMAK..!!
Bugün konsept açık bir şekilde Suryapı Bursa'da ilk mağazamızı açtık.Bu mağazanın tamamı %100 kendi markamız Elart olarak hizmet veriyoruz.Biz bu Elart markasının dünyadaki tüm ülkelerden patentini aldık çünkü neden biz geliyoruz burada büyük potansiyel var.Türk markasının ev tekstilinde neler üretebileceğini İnşallah 3-5 yıl sonra röportajımızın bir benzerini de Amerika'daki ofisimizde yaparız.Çünkü hedefimiz bizim dünyanın her tarafına ihracat yapmak.Biz zaten Türkiye'de ulaşabileceğimiz hedeflere ulaştık.Bizim tek ihtiyacımız hayalleri olan,heyecanı olan genç çalışkan, ahlaklı kişileri, beyinleri alıp onlara bu ortamı imkanları sunduğumuzda zaten başarı kendiliğinden gelecektir.
****Bilhassa “x” kuşağındaki “y” kuşağındaki gençlerin karamsarlığına yönelik yorumlar basında medyada birçok kereler görüyoruz karşılaşıyoruz.Bu konuyla ilgili sizin fikriniz nasıl acaba gençlerimize neler önerirsiniz bu konuyla ilgili?
YÜZDE 10 YETENEKSE,YÜZDE 90 ÇALIŞMAK
—- Sihirli bir değnek var mı? Sihirli bir değnek var yüzde 10 yetenek ise,yüzde 90 çalışmak.Şu anda başarının tek anahtarı çalışmak,hangi üniversitede olması önemli değil.Ben Oxfort mezunu personellerle çalıştım,günün sonunda fos olanlarını da çok kereler gördüm.Önce teorik bilginin yanı sıra pratik bilgi de çok önemli üniversitede orada burada mutlaka projeler üzerine çalışsınlar, tecrübe kazansınlar.Şu anda Elart bir başarı örneği şu anda Türkiye'de örnek olarak gösteriliyoruz.Bazen üniversitelerden bile konuşmaya çağırıyorlar çünkü bugün biz örneğiz. Bizim bu işe başladığımız zaman belli, illa arkanda büyük imkanlar olacak destek olacak diye bir şey yok.Sadece hayallerin varsa o hayallere inanması gerekiyor insanın.Ama çalışmak gerçekten azimle heyecanla kararlılıkla hedeflere ulaşmaları lazım.Yılmamaları lazım başarısızlıktan yada hatalardan korkmamaları lazım.Her hata yaptıkça her yanlış yaptıkça bunlar bizi tecrübelendiriyor.Hatalarımızdan yanlışlarımızdan ders çıkartmamız gerekiyor.Girişimcilik çok önemli bir şey çünkü gençlerimizde inanılmaz bir potansiyel var.Ben şu anda gençlerimize görüyorum tamamen şu an teknoloji çağındayız,bizim bu iş elimizdeki potansiyeli ortaya çıkartmamız gerekiyor.
MORAL BOZMADAN GENÇLERİMİZİN
GELECEĞE ODAKLANMASI LAZIM
Şu anda ben gençlere çok inanıyorum o yorumlara katılmıyorum mesela “getir” diye bir proje kuruldu biliyorsunuz 7-8 milyar dolar deniliyor,bir Trendyol var 15-16 milyar dolar değeri var deniliyor.Bakın bunların hepsinin altında yeni nesil var.En basit “getir” dediğiniz zaman kocaman kocaman holdingleri topladığınız zaman bir “getir” etmiyor ,bir Trendyol etmiyor.Çünkü bunların altında yazılım var, bunların altında Yapay Zeka var,Algoritma var, artık günümüzde şu an gençlerin gerçekten müthiş bir arkadan gelen genç nesil var.Ben inanıyorum moral bozmamak lazım bizim ülkemizden endişemiz yok bizim ülkemiz inanılmaz potansiyeller barındırıyor.Ama şu var zaten kişi alıp da özel bir fanusta böyle bir imkan yok.Herkes tırnaklarıyla kazıyacak rekabet kişilerde gelişecek.Şu anda ufacık bir oyun programında bile mucizeler yaratıyor gençlerimiz. Bunların hepsi bir emsal.Bugün halen bizim bir hayalimiz var.Türkiye'de zaten ulaştığımız hedeflere ulaştık,şu anda hedefimiz dünyada marka olabilmek.Global marka olabilmek. Amerika'da,New York'ta mağazalarımızı açabilmek.Amerika'da 5.caddede mağaza açabilmek.Bu sadece benim hayalim değil, buradaki ekibimizin hayalleri, tekrar söylüyorum, bu iş ekip işi bugün bir şirket düşünün şirket içerisinde çalışma saatlerini bile çalışma personelleri değiştirebiliyor.Biz cumartesi günleri çalışmıyoruz neden %90’a yakını kadın bu personellerimizin aynı zamanda aileleri var.Hedef çok çalışmak değil katma değerli çalışabilmek çok önemli, verimli çalışabilmek çok önemli.Hedefleri olmalı hedefleri olmayan hayalleri olmayan hiçbir personelimizle çalışamıyoruz.
TEKNOLOJİ-TEKNOLOJİ-TEKNOLOJİ
Çünkü neden bu benim için de geçerli ben bu koltuğu ne kadar hak edebiliyorsam o kadar sürece burada durabilirim. Ben kendimi yenilersem çağa ayak uydurabilirsem mevcut bütün yeni tecrübeleri yeni trendleri adapte olup da şirketime bu geleceğe doğru yönetebilirsem bu koltukta oturmaya devam edebilirim.Bu çalışanlar için aynı şekilde herkes kendisini aynı şekilde ilerletiyor yönetiyor insanların eğitime çok odaklanması gerekiyor.Şu anda teknoloji-teknoloji-teknoloji.Yaptığımız bu işte sadece Tekstil üretmiyoruz. Şu anda biz teknoloji şirketiyiz şu anda dünyada dijital çağ var.Buna adapte olmanın tek yolu içerideki Teknolojiyi çok iyi kullanmak gerekiyor.Şu anda 160 ülkeye entegre bir şekilde ürünlerimizi sevk edebilecek bir teknoloji ortaya koymaya çalışıyoruz.Bunun altyapısı hiçbir ülkeye bağlı değil, kurmuş olduğumuz bir online satış sistemi tamamen bağımsız bir şekilde hiçbir zaman kapanmayan aynı anda dünyanın her tarafına Amerika'daki gelen satışı görüp 3 gün sonra 4 gün sonra New York’a ,Kanada'ya, Almanya'ya gönderebilecek altyapıları kurmaya çalışıyoruz.Bunları kurabilmek için yeni genç insanlara ihtiyacımız var yeni genç beyinlere ihtiyacımız var çünkü nesil onların nesli,biz bir yere kadar bu bayrağı getirdik. Bundan sonra da o bayrağı alıp daha ileriye götürecek olanlar bizim gençlerimiz.Ülkesine güvenen kendisine güvenen insanlar için her şey var.Yeter ki hayalleri olsun yoksa hiç kimse hiçbir başarılı tesadüfen gelmiyor.Öyle bir sihirli değnek yok,sadece ve sadece bir sihirli değnek varsa o da çalışmaktır. En başta da söylemiş olduğum gibi son olarak buradan başta birbirlerinden yetenekli çalışma arkadaşlarımız , iş arkadaşlarımız olmak üzere Bursa'da yaşayan bütün hemşehrilerime Türkiye'de yaşayan 84 milyon Türk insanına Bursa'dan sevgilerimi, selamlarımı göndermek istiyorum,esenlikler diliyorum.Diyerek sözlerini tamamladı.
Türkiye'de 20 yılda kendini kanıtlayan ülkemizin en bilinen markalarından biri olmayı başaran ve şimdi de Global hedeflere Yelken açan Bursa’mızın değerli markalarından Elart’ın kurucusu,yöneticisi ,Genel Müdürü, işletmecisi,ceosu siz ne derseniz deyin o olduğunu söyleyen değerli iş insanı Refik Ceylan'a bizlerde dünya markası olma çabalarında başarılar diliyoruz.
En Çok Okunan Haberler