Sosyal sorumluluk projelerin de her zaman katılım sağlamakta olan, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doçent Doktor Burcu Metin Ökmen ile birçok merak edilene cevap bulduğumuz kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
Haber Giriş Tarihi: 02.08.2022 08:00
Haber Güncellenme Tarihi: 02.08.2022 08:00
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Özkan YILDIRIM/ÖZEL ROPÖRTAJ
Öncelikle Burcu Hanım bizleri ve ekibimizi Lotus Ofis’te bulunan kliniğinizde ağırlamanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Bursa'da sizi tanımayan yoktur ama Burcu Metin Ökmen kimdir? Okuyucularımız için sizi kısaca tanıyarak röportajımıza başlayalım isterseniz.
Bizlere böylesine güzel bir fırsat tanımış olduğunuz için ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum.1977 Bursa doğumluyum. İlk orta ve lise tahsilimi Bursa'da tamamladım. Uludağ Tıp mezunuyum, sonra asistanlık için Ankara'ya gittim. Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon ve Eğitim Araştırma Hastanesi’nde asistanlık eğitimimi tamamladım ve uzman oldum. Sonrasında Bolu'da mecburi hizmetimi yaptım, yaklaşık 5 sene Bolu’da kaldım. 2015 yılında sınava girerek eğitim görevlisi olarak Bursa İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi'ne geldim.2018 yılında da Doçent oldum. 2022 Ocak ayına kadar orada doçent olarak çalıştım. Asistan eğitimi, poliklinik ve yapılabilecek her şeyi yaptım. Ocak 2022’de de ayrılarak kendi kliniğimi açtım. Evliyim eşim de doktor o da anestezi uzmanı Doçent ve Akademisyen Korgün Ökmen. 15 yaşında Fen Lisesi'ne giden bir kızımız ve 8,5 yaşında 3. sınıfta okuyan bir de oğlumuz var.
Burcu hocam, öncelikle bizlere kliniğinizde ne gibi tedavi yöntemleri uyguladığınız ile ilgili bilgi verirseniz sevinirim?
HEM TANI KOYUYORUZ,
HEM DE TEDAVİ EDİYORUZ
Normalde bizim yaş grubumuz çok geniş. Çocuk doğduğundan “0” yaşından bir insan vefat edene kadar her yaş grubundaki hasta grubuna bakıyoruz. Dolayısıyla burada hem hastaların tanısını koyuyoruz, hem tedavilerini yapıyoruz. Ayrıca ultrasonda görüntü ve tanı koyma eğer hastaların enjeksiyon ihtiyacı varsa iğne ihtiyacı varsa ultrasonda görerek enfeksiyonlarını yapıyorum. Bu da körleme yapılan yani ultrasonsuz yapılan enjeksiyonlara göre çok daha büyük bir başarı sağlıyor açıkçası. Doğru yere doğru miktarda ilaç vererek daha hızlı iyileşme ve kesin başarı gibi bir şey oluyor aslında. Kliniğimizde ultrasonumuz var ultrasonla hem tanıyı koyuyoruz hem de enjeksiyonları onun eşliğinde yapıyoruz, hastalarımızın daha düzgün tedavi olmasını sağlıyoruz. Aynı zamanda fizik tedavi rehabilitasyon ihtiyacı olanlar için de hemen kliniğimizin içerisinde bir egzersiz salonumuz var orada fizyoterapist arkadaşlarla beraber hastaların tedavisini gerçekleştiriyoruz.
Bir diğer okuyucumuz biraz da kiloluymuş galiba, ‘aşırı kilolar bizim için dezavantaj mı?’ diye soruyor.
FAZLA KİLOLAR BÜYÜK SIKINTI
Gerçekten dezavantaj. Biz özellikle fizik tedaviciler olarak fazla kiloları sevmeyiz. Çünkü fazla kilolar eklemlere yük bindirir. Dolayısıyla eklemlerin aşınmasını ve kireçlenmesini kolaylaştırır ve sonuçta yaş ilerledikçe kireçlenme problemleri ortaya çıkıyor ikisi bir araya geldiğinde, daha fazla kireçlenme daha fazla ağrı daha fazla yıpranma demek.
Diğer bir okuyucumuz Mesut Bey, fizik tedavi yöntemleri tamam güzel de o noktaya gelmemiz için neler yapmamız gerek diye soruyor?
SAĞLIKLI YAŞAM ÖNERİLERİ
Bunun için aslında düzenli egzersiz şart, hepimizin yapması gereken şeyler kaslarımızı güçlü tutmak, yediğimiz içtiğimiz şeylere dikkat etmek. Fazla kilolarımızdan kurtulmamız gerekli, yararlı vitaminleri almak çok önemli. Düzenli spor en çok önerdiğimiz unsur, yapmamız gereken kasların her zaman kuvvetli kalması, bunları öneririm.
Yine bir başka okuyucumuz, ‘sayın hocam branş anlamında başka bir branşa keşke gireyim dediğiniz hiç oldu mu?’ diye soruyor.
BAŞKA BRANŞI HİÇ DÜŞÜNMEDİM
Hayır, hiç olmadı. Fizik tedavi ve rehabilitasyonu çok seviyorum. Aslında Rehabilitasyon kısmını daha çok seviyorum. Özellikle bu felçli hastalar bilirsiniz, vücudun bir kısmı tutmayan felç geçirmiş ya da belden aşağısı felç geçirmiş hastaların normalde günlük yaşamlarını sağlayacak pozisyona getirme işine ‘Rehabilitasyon’ deniliyor. Sadece nörolojik değil bir de sportif rehabilitasyon ortopedik rehabilitasyon var. Bu menisküsler, bağ yırtıkları, tendon yaralanmaları. Ben işin o kısmını daha çok seviyorum açıkçası. Fakat ağrı esas, insanları rahatsız eden erken dönemde tedavi edilmesi gereken durumlar. O yüzden hem fizik tedavi hem rehabilitasyonu çok seviyorum başka bir branşı hiçbir zaman düşünmedim.
Sabiha Hanım ‘branş anlamında genç kadınlara önerir misiniz?’ diye soruyor.
GENÇLERE ELBETTE ÖNERİRİM
Şimdi şöyle; Bizim branşımızda fizik tedavi doktorları var, fizyoterapistler var, bir de fizik tedavi teknikerleri var. Sadece fizik tedavi doktorları tıp fakültesinin üzerine uzmanlık yaparlar. Fizyoterapistlerin 4 yıllık bir üniversite eğitimleri vardır ondan sonra fizyoterapist olurlar. Fizik Tedavi Teknikerleri de 2 yıllık bir eğitim görürler. Fizyoterapistler normalde bir hastanın tedavisini düzenleme yetkisine sahip değildirler. Fizik Tedavi doktorunun uyguladığı reçete programını uygular dışarıda sağlıklı kişilere bir egzersiz programı verebilir ama normal olarak yasalara göre fizik tedavi doktorunun yazmış olduğu reçeteyi uygulamak zorundadır. Teknikerlik ise sadece bu elektro terapi dediğimiz fizik tedavi ajanlarını uygularlar hastalara. Bir egzersiz gösterme gibi eğitim almamışlardır. Aralarındaki fark bu. Tabii bu farka göre de bütün gençlerimiz bu üç kategoride kendi durumlarına göre eğitim alabilirler. Ben kesinlikle Fizik Tedavi doktorluğunu öneririm. Öncelikle Tıp fakültesini kazanmaları, sonrasında da TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavına) girmeleri ve başarılı olmaları gerekiyor.
Meraklı bir diğer okuyucumuz ‘hocamızın günü nasıl geçiyor?’ diye soruyor.
GÜNÜM ERKEN BAŞLAR
Sabah çok erken altı, altı buçukta kalkıyorum. Cumartesi, pazar birkaç saat esneklik payım var. Tabii ki insan bir kere erken kalkmaya alışınca kolay oluyor aslında, sabah erken kalkmak. Ben Doçent olalı dördüncü seneme gireceğim ama hala akademik yazılarıma devam ediyorum, makale yazmaya devam ediyorum, kongrelerde ders anlatmaya devam ediyorum, hatta devlet hastanesinden ayrılmış olsam bile bazı asistanlar ile görüşüp onlara eğitim vermeye devam ediyorum. Kalktıktan sonra kahvaltı sonrası hafif bir egzersiz, sonrası çocukları eşimi gönderiyorum. Sonra kliniğime geliyorum hastalarıma bakıyorum, akşam da çocuklarım gelmeden mümkün olduğunca evde olmaya çalışıyorum.
Klinik olarak ne zamandan itibaren hizmet vermeye başladınız acaba sayın hocam?
METROYA YAKIN OLMAMIZ BÜYÜK AVANTAJ
Kliniğimiz Mart ayından itibaren halkımıza hizmet vermeye başladı. Burasının en büyük avantajı, aslında metroya çok yakın olması. Toplu taşıma ile gelenler kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Bizim hastalarımızın çoğu ağrılı ve yaşlı hastalar olduğu için çok fazla mesafe yürüyemezler. O yüzden merkezi olması, toplu taşımaya yakın olması bizi cezbetti ve burayı tercih ettik, gelen hastalarımızın rahatlıkla ulaşmaları açısından.
Son olarak da Burcu Hocam isterseniz STK çalışmalarınıza gelelim Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı olarak gerçekten çalışmalarınızda Bursa'da ses getirmiş durumdasınız ve STK’lar anlamında da oldukça aktifsiniz. Bize bu konularla ilgili neler söylersiniz? Sonrasında da son sözlerinizi alarak isterseniz röportajımızı tamamlayalım.
ONLARA YARDIMCI OLMAK BÜYÜK ONUR
Elbette. Ben Bursa Görme Engelliler Spor Kulübü'nün Yönetim Kurulu Üyesiyim ve de takımın Spor Kulübü'nün de As başkanıyım. İki dönemdir yönetim kurulu üyeliği yapıyorum. Bu dönem As başkan oldum. Gençlerimizle zaman geçirmek onlara destek olmak branşımın gereği, onlara yardımcı olmak benim için büyük onur. Türkiye Romatizmal Araştırma ve Savaş Derneği Bursa Şubesi’nin Genel Sekreteriyim. Elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum, tabii bunlar kamu yararına hizmetler biliyorsunuz. Sporcularımızla beraber olmak manevi yönden çok büyük ferahlık sağlıyor ben bu anlamda herkese STK çalışmalarında yer almalı hususunda öneride bulunmak istiyorum.
KRONİKLEŞMEDEN TEDAVİ EDİLMELİ
Ağrı ile yaşamak çok zor. Ben bunu kendim yakından biliyorum. Diz kapağım kırılmıştı ve çok acı çekmiştim. Fizik tedavi ve rehabilitasyonun her aşamasını kendim de yaşadım o yüzden hastaların yaşadıklarını tahmin edebiliyorum. Hastalıklar ertelendikçe, ağrılar ertelendikçe, tedaviler çok daha zorlaşıyor. Kronik ağrıya dönüşüyor daha çok zorlanıyoruz bu sefer ağrıları çözmekte zorlaşıyor. Mümkün oldukça erken tedavi edilmesinde fayda var çok beklenmeden ağırlar başladığı gibi. Bizler bütün Bursalıları kliniğimize gelerek bizlere danışmanlarını bekliyoruz. Son olarak başta Bursa'da yaşayan insanlarımız olmak üzere yurt genelinde yaşayan milyonlarca insanımıza Bursa'dan, Lotus Ofis’ten sevgilerimi, saygılarımı, göndermek istiyorum, esenlikler diliyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Burcu Metin Ökmen ile yüz yüze
Sosyal sorumluluk projelerin de her zaman katılım sağlamakta olan, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doçent Doktor Burcu Metin Ökmen ile birçok merak edilene cevap bulduğumuz kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
Özkan YILDIRIM/ÖZEL ROPÖRTAJ
Öncelikle Burcu Hanım bizleri ve ekibimizi Lotus Ofis’te bulunan kliniğinizde ağırlamanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Bursa'da sizi tanımayan yoktur ama Burcu Metin Ökmen kimdir? Okuyucularımız için sizi kısaca tanıyarak röportajımıza başlayalım isterseniz.
Bizlere böylesine güzel bir fırsat tanımış olduğunuz için ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum.1977 Bursa doğumluyum. İlk orta ve lise tahsilimi Bursa'da tamamladım. Uludağ Tıp mezunuyum, sonra asistanlık için Ankara'ya gittim. Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon ve Eğitim Araştırma Hastanesi’nde asistanlık eğitimimi tamamladım ve uzman oldum. Sonrasında Bolu'da mecburi hizmetimi yaptım, yaklaşık 5 sene Bolu’da kaldım. 2015 yılında sınava girerek eğitim görevlisi olarak Bursa İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi'ne geldim.2018 yılında da Doçent oldum. 2022 Ocak ayına kadar orada doçent olarak çalıştım. Asistan eğitimi, poliklinik ve yapılabilecek her şeyi yaptım. Ocak 2022’de de ayrılarak kendi kliniğimi açtım. Evliyim eşim de doktor o da anestezi uzmanı Doçent ve Akademisyen Korgün Ökmen. 15 yaşında Fen Lisesi'ne giden bir kızımız ve 8,5 yaşında 3. sınıfta okuyan bir de oğlumuz var.
Burcu hocam, öncelikle bizlere kliniğinizde ne gibi tedavi yöntemleri uyguladığınız ile ilgili bilgi verirseniz sevinirim?
HEM TANI KOYUYORUZ,
HEM DE TEDAVİ EDİYORUZ
Normalde bizim yaş grubumuz çok geniş. Çocuk doğduğundan “0” yaşından bir insan vefat edene kadar her yaş grubundaki hasta grubuna bakıyoruz. Dolayısıyla burada hem hastaların tanısını koyuyoruz, hem tedavilerini yapıyoruz. Ayrıca ultrasonda görüntü ve tanı koyma eğer hastaların enjeksiyon ihtiyacı varsa iğne ihtiyacı varsa ultrasonda görerek enfeksiyonlarını yapıyorum. Bu da körleme yapılan yani ultrasonsuz yapılan enjeksiyonlara göre çok daha büyük bir başarı sağlıyor açıkçası. Doğru yere doğru miktarda ilaç vererek daha hızlı iyileşme ve kesin başarı gibi bir şey oluyor aslında. Kliniğimizde ultrasonumuz var ultrasonla hem tanıyı koyuyoruz hem de enjeksiyonları onun eşliğinde yapıyoruz, hastalarımızın daha düzgün tedavi olmasını sağlıyoruz. Aynı zamanda fizik tedavi rehabilitasyon ihtiyacı olanlar için de hemen kliniğimizin içerisinde bir egzersiz salonumuz var orada fizyoterapist arkadaşlarla beraber hastaların tedavisini gerçekleştiriyoruz.
Bir diğer okuyucumuz biraz da kiloluymuş galiba, ‘aşırı kilolar bizim için dezavantaj mı?’ diye soruyor.
FAZLA KİLOLAR BÜYÜK SIKINTI
Gerçekten dezavantaj. Biz özellikle fizik tedaviciler olarak fazla kiloları sevmeyiz. Çünkü fazla kilolar eklemlere yük bindirir. Dolayısıyla eklemlerin aşınmasını ve kireçlenmesini kolaylaştırır ve sonuçta yaş ilerledikçe kireçlenme problemleri ortaya çıkıyor ikisi bir araya geldiğinde, daha fazla kireçlenme daha fazla ağrı daha fazla yıpranma demek.
Diğer bir okuyucumuz Mesut Bey, fizik tedavi yöntemleri tamam güzel de o noktaya gelmemiz için neler yapmamız gerek diye soruyor?
Bunun için aslında düzenli egzersiz şart, hepimizin yapması gereken şeyler kaslarımızı güçlü tutmak, yediğimiz içtiğimiz şeylere dikkat etmek. Fazla kilolarımızdan kurtulmamız gerekli, yararlı vitaminleri almak çok önemli. Düzenli spor en çok önerdiğimiz unsur, yapmamız gereken kasların her zaman kuvvetli kalması, bunları öneririm.
Yine bir başka okuyucumuz, ‘sayın hocam branş anlamında başka bir branşa keşke gireyim dediğiniz hiç oldu mu?’ diye soruyor.
BAŞKA BRANŞI HİÇ DÜŞÜNMEDİM
Hayır, hiç olmadı. Fizik tedavi ve rehabilitasyonu çok seviyorum. Aslında Rehabilitasyon kısmını daha çok seviyorum. Özellikle bu felçli hastalar bilirsiniz, vücudun bir kısmı tutmayan felç geçirmiş ya da belden aşağısı felç geçirmiş hastaların normalde günlük yaşamlarını sağlayacak pozisyona getirme işine ‘Rehabilitasyon’ deniliyor. Sadece nörolojik değil bir de sportif rehabilitasyon ortopedik rehabilitasyon var. Bu menisküsler, bağ yırtıkları, tendon yaralanmaları. Ben işin o kısmını daha çok seviyorum açıkçası. Fakat ağrı esas, insanları rahatsız eden erken dönemde tedavi edilmesi gereken durumlar. O yüzden hem fizik tedavi hem rehabilitasyonu çok seviyorum başka bir branşı hiçbir zaman düşünmedim.
GENÇLERE ELBETTE ÖNERİRİM
Şimdi şöyle; Bizim branşımızda fizik tedavi doktorları var, fizyoterapistler var, bir de fizik tedavi teknikerleri var. Sadece fizik tedavi doktorları tıp fakültesinin üzerine uzmanlık yaparlar. Fizyoterapistlerin 4 yıllık bir üniversite eğitimleri vardır ondan sonra fizyoterapist olurlar. Fizik Tedavi Teknikerleri de 2 yıllık bir eğitim görürler. Fizyoterapistler normalde bir hastanın tedavisini düzenleme yetkisine sahip değildirler. Fizik Tedavi doktorunun uyguladığı reçete programını uygular dışarıda sağlıklı kişilere bir egzersiz programı verebilir ama normal olarak yasalara göre fizik tedavi doktorunun yazmış olduğu reçeteyi uygulamak zorundadır. Teknikerlik ise sadece bu elektro terapi dediğimiz fizik tedavi ajanlarını uygularlar hastalara. Bir egzersiz gösterme gibi eğitim almamışlardır. Aralarındaki fark bu. Tabii bu farka göre de bütün gençlerimiz bu üç kategoride kendi durumlarına göre eğitim alabilirler. Ben kesinlikle Fizik Tedavi doktorluğunu öneririm. Öncelikle Tıp fakültesini kazanmaları, sonrasında da TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavına) girmeleri ve başarılı olmaları gerekiyor.
Meraklı bir diğer okuyucumuz ‘hocamızın günü nasıl geçiyor?’ diye soruyor.
GÜNÜM ERKEN BAŞLAR
Sabah çok erken altı, altı buçukta kalkıyorum. Cumartesi, pazar birkaç saat esneklik payım var. Tabii ki insan bir kere erken kalkmaya alışınca kolay oluyor aslında, sabah erken kalkmak. Ben Doçent olalı dördüncü seneme gireceğim ama hala akademik yazılarıma devam ediyorum, makale yazmaya devam ediyorum, kongrelerde ders anlatmaya devam ediyorum, hatta devlet hastanesinden ayrılmış olsam bile bazı asistanlar ile görüşüp onlara eğitim vermeye devam ediyorum. Kalktıktan sonra kahvaltı sonrası hafif bir egzersiz, sonrası çocukları eşimi gönderiyorum. Sonra kliniğime geliyorum hastalarıma bakıyorum, akşam da çocuklarım gelmeden mümkün olduğunca evde olmaya çalışıyorum.
Klinik olarak ne zamandan itibaren hizmet vermeye başladınız acaba sayın hocam?
METROYA YAKIN OLMAMIZ BÜYÜK AVANTAJ
Kliniğimiz Mart ayından itibaren halkımıza hizmet vermeye başladı. Burasının en büyük avantajı, aslında metroya çok yakın olması. Toplu taşıma ile gelenler kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Bizim hastalarımızın çoğu ağrılı ve yaşlı hastalar olduğu için çok fazla mesafe yürüyemezler. O yüzden merkezi olması, toplu taşımaya yakın olması bizi cezbetti ve burayı tercih ettik, gelen hastalarımızın rahatlıkla ulaşmaları açısından.
ONLARA YARDIMCI OLMAK BÜYÜK ONUR
Elbette. Ben Bursa Görme Engelliler Spor Kulübü'nün Yönetim Kurulu Üyesiyim ve de takımın Spor Kulübü'nün de As başkanıyım. İki dönemdir yönetim kurulu üyeliği yapıyorum. Bu dönem As başkan oldum. Gençlerimizle zaman geçirmek onlara destek olmak branşımın gereği, onlara yardımcı olmak benim için büyük onur. Türkiye Romatizmal Araştırma ve Savaş Derneği Bursa Şubesi’nin Genel Sekreteriyim. Elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum, tabii bunlar kamu yararına hizmetler biliyorsunuz. Sporcularımızla beraber olmak manevi yönden çok büyük ferahlık sağlıyor ben bu anlamda herkese STK çalışmalarında yer almalı hususunda öneride bulunmak istiyorum.
KRONİKLEŞMEDEN TEDAVİ EDİLMELİ
Ağrı ile yaşamak çok zor. Ben bunu kendim yakından biliyorum. Diz kapağım kırılmıştı ve çok acı çekmiştim. Fizik tedavi ve rehabilitasyonun her aşamasını kendim de yaşadım o yüzden hastaların yaşadıklarını tahmin edebiliyorum. Hastalıklar ertelendikçe, ağrılar ertelendikçe, tedaviler çok daha zorlaşıyor. Kronik ağrıya dönüşüyor daha çok zorlanıyoruz bu sefer ağrıları çözmekte zorlaşıyor. Mümkün oldukça erken tedavi edilmesinde fayda var çok beklenmeden ağırlar başladığı gibi. Bizler bütün Bursalıları kliniğimize gelerek bizlere danışmanlarını bekliyoruz. Son olarak başta Bursa'da yaşayan insanlarımız olmak üzere yurt genelinde yaşayan milyonlarca insanımıza Bursa'dan, Lotus Ofis’ten sevgilerimi, saygılarımı, göndermek istiyorum, esenlikler diliyorum.
İLETİŞİM BİLGİLERİ:
LOTUS OFİS
KONAK MAH.
1.BADEM CAD.
NO:26 B BLOK NO:89
drburcumetinokmen.com
doc.dr.burcumetimokmen
GSM: +90 533 494 80 54
NİLÜFER/BURSA
En Çok Okunan Haberler