Bursa'da 'Dezenformasyonla Mücadele' buluşması 

ELİF ASLAN

İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü ve Medya Derneği, Panorama 1326 Fetih Müzesi’nde gerçekleşen panel “Dezenformasyonla nasıl mücadele edilir?” konusu işlendi. Panele Dezenformasyonla Mücadele Koordinatörü İdris Kardaş, Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, Daily Sabah Genel Yayın Koordinatörü Mehmet Çelik, Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Erhan Sevenler katılım gösterdi. Yerel basının ilgiyle takip ettiği programda konuklar yerel basın temsilcilerine tecrübelerini anlatırken, “Dezenformasyonla nasıl mücadele edilir?” sorusuna cevap arandı.

Türkiye’de son zamanlarda yoğun bir şekilde dezenformasyona maruz kalındığının altını çizen İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı, “İletişim Başkanlığımızın Medya Derneği ile iş birliğiyle yürüttüğü ‘Yerel Medya Buluşmaları’ projesi çerçevesinde, bugün Bursa’da yerel medya temsilcileri ile geldik. Proje Bursa Bölge Müdürlüğümüzün de içinde yer aldığı 9 ayrı bölgede uygulanmaktadır. Bugün burada ele alınacak konu ‘Dezenformasyonla nasıl mücadele edilir?’. Son yıllarda cumhurbaşkanımızın vizyoner bakış açısı, Türkiye’nin küresel ve bölgesel ölçekteki politika tercihleri ve buna benzer hamleler neticesinde Türkiye’nin yoğun bir şekilde maruz kaldığı bir durum söz konusu.

Dolayısıyla cumhurbaşkanımızın iletişim seferberliği çağrısıyla İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un vizyoner üreticiliğiyle ortaya koydukları geliştirilmekte olan Türkiye İletişim Modeli’nin çok önemli bir sac ayağını teşkil eden Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörlüğü faaliyetleri yoğunluğu olmuştur. Bugün Dezenformasyonla Mücadele Koordinatörü İdris Kardaş da aramızda. Hem İdris Kardaş, Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, Daily Sabah’tan Mehmet Çelik ve Anadolu Ajansı’ndan Erhan Sevenler’in mesleki tecrübeleri ile burada bir panel şeklinde karşılıklı fikir alışverişi yapılarak müzakere ortamında bu konular ele alınacak” şeklinde konuştu.

Bursa'nın çok önemli bir medya merkezi olduğunu söyleyen Medya Derneği Başkan ve Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, Bursa birçok şehir merkezinin, Osmanlı'nın ilk başkentlerinden payitaht, evliyalar şehri. Bursa bir anlamda da bir medya merkezidir. Kendisini has yapısıyla medyanın yazılısından internetine, televizyonuna bütün sahalarına kadar oldukça önemli bir yer. Bugün burada yapacağımız şey aslında hepinizin bildiği bazı şeyleri hızlıca üzerinden geçmek. Bunun temel bakış açısı da siyasi görüş açılarımız, siyasi bakışlarımız, ideolojilerimiz. Dünya üzerinde 190, 495 tane devlet bir takım bölgelerle 200'den fazla devlet ve benzeri yapılar var. Her biri kendine göre hikayeler anlatır. Mesela Danimarka dünyanın en kötü yerlerinden birisidir ama 147 metre 75 santimlik göklere meydan okuyan dağlarıyla 'Bizim muhteşem bir dağımız var' diye övünürler. Ama Türkiye'de 85 milyon olarak övünülebilecek çok daha fazla şeyimiz var. Bir başka konu, coğrafyanın kader olmasıyla ilgili. Türkiye'nin bulunduğu yer dünyanın güç merkezi. Zenginle fakirin, kuzey ve güneyin, en önemlisi özellikle 2023 söz konusu olduğunda en önemli konu olan enerjiyi üreten ve ihtiyacı olan ile satın alacak olan arasında bir yerde oluşumuz. Enerjinin kuzeyimizden geçen hatlarının, Akdeniz'in altından enerji gönderme hesaplarının da yürümeyeceğinin anlaşılması ve doğudan batıya uzanan bir köprü olarak Türkiye'nin bu enerjinin aktarılması açısından mutlaka bir terminal görev edinerek bir merkez görevi görmesi gerektiğinin ortaya çıkması. Türkiye'nin birçok açıdan bazı güçlerin hedefi konumunda olduğunu biliyoruz. Bu hedef almanın çeşitli amaçları var. 
Dezenformasyon faaliyetleri dediğimiz şey ülke içerisinde farklı söylemler. Bir fitne fesat çabası olarak aramıza sokulan, bizi bir anlamda birbirimize yalanlarla, birtakım şeylerle birbirimize hasım haline getirmek, aramızda gücü, birliğimizi bozmak ve giderek ülkeyi zayıflatmak için yapılan faaliyetlerden birisi. Bunlar her birimizin bildiği, kendi çapında mücadele ettiği şeyler" dedi.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş konuşmasında, "Dezenformasyon konusu son zamanların en popüler konularından biri. Ama bugünün meselesi değil. Çok eski tarihe dayanan bir konu. Yalan haber, yalan söylemek yeni bir model zamanları meselesi değil. Sosyal medya dolayısıyla biraz yaygınlaştı. Herkes gazeteci olmak istiyor. Çünkü gazeteci olmak, haber vermek popüler bir konu haline geldi. İnsanlar ellerinde telefonlar sosyal medyadan her biri birer gazeteci gibi fotoğraf çekip, video çekebiliyorlar ya da bir haberi paylaşabiliyorlar. Bu konuyla ilgili bir bilgi paylaşıyorlar. İlk haberi veren, en çarpıcı şekilde veren, daha çok popüler oluyor. Daha çok tanınıyor. Bununda bir çekiciliği oluyor. Dolayısıyla da bu dezenformasyon konusu son zamanlarda daha da arttı. Ama genel itibariyle konvansiyonel medyada bu biraz daha kontrollü, biraz daha dikkatli bir şekilde ilerlemek zorunda. Bunun birçok sınırı, bir dengesi, bir çerçevesi var. Yasal sorumluluklar var. Tekzip ve cezalandırma gibi mekanizmalar var. Sosyal medyadan daha farklı, bu açıdan da kıymetli. Yani konvansiyonel medya hala bizim için çok değerli ve sağlam. Hakikatin duyurulması açısından önemli mecralar. Sizin bulunduğunuz televizyon ve gazeteler için veya haber siteleri için söylüyorum. Biz İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi olarak ağustos ayında kurulduk. Çalışmalar yapıyoruz. Elimizden gelen ne varsa yapmaya çalışacağız. Bu konuyla sadece bir kurulun, devletin ya da tek başına çözeceği bir mesele değil. Sivil toplum kuruluşları, medyanın bizzat kendi temsilcileri, medya bizzat kendisi bu meseleyle ilgilenmesi, buna daha fazla dikkat etmesi, bir farkındalık oluşması önemlidir. Bu toplantı gibi daha fazla toplantıya, eğitime, sunuma maruz kalabilirsiniz. Birçok eğitim planlıyoruz, programlıyoruz" sözlerini iletti.