Bursa, Marmara Depremi’nden nasıl korunacak?

Ezgi Özdaş

Kayıtlı tarihin en büyük depremlerinden biri olan Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından gündemden düşmeyen olası Marmara Depremi de yeniden gündeme geldi. 10 ilimizde yıkıma neden olan 6 Şubat depremleri, yer sarsıntılarının yaşatabileceği yıkımı gözler önüne sererken Marmara Bölgesi’nde yaşayan vatandaşlar da bölgelerinde olması muhtemel depreme dair araştırmalar yapmaya başladı. Olası Marmara Depremi’ni ve bu depremin Bursa üzerinde yaratacağı etkiyi Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan agazete.com.tr okuyucuları için değerlendirdi. Depremden korunmanın kurtuluş reçetesinin bir an önce kentsel dönüşümün yapılması ve rezerve alan tespit edilmesi olduğunu vurgulayan Orhan, “Geçtiğimiz günlerde yaptığımız toplantıda üniversitede hocalar tarafından tespit edilen Yenişehir’den başlayan ve Uluabat’a kadar giden Bursa’nın 1855 depremindeki bir fay hattı var. Eğer Marmara Depremi bu fay hattını da tetiklerse Bursa’da çok önemli ölçüde hasar olur” ifadelerini kullandı.

“BELEDİYELERİN İLK İŞİ KENTSEL DÖNÜŞÜM OLMALI”

Orhan, belediyelerin ilk ve en önemli işinin kentsel dönüşüm olduğunu hatırlatarak, “Bu anlamada İstanbul’da bir buçuk milyon kişinin barınabileceği rezerve alan tespit ettiler. Bursa’ya da en az 200, 300 bin hatta 500 bin kişinin barınabileceği bir rezerve alanı oluşursa, kentsel dönüşüm bu konuda çok rahat olur. Oraya yeni binalar yapılır, burada riskli binalarda yaşayan insanlar oraya taşınır, daha sonra o alandaki binalar yıkılır, yerine yeni binalar yapılır, gelmek isteyen gelir, satmak isteyen satar veya orada yaşamak isteyen yaşar. Ama depremden bu şekilde korunmuş olur” dedi.

YARISI BİZDEN YORUMU

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan ve Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesi olarak duyurulan “Yarısı Bizden” kampanyasıyla ilgili konuşan Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan, “Ama Bursa’da maalesef bu iki konuya da cevap alamadık. Üzülerek ifade ediyorum, Bursa’dan istenilen kamuoyu oluşmadı” dedi.

İŞTE KURTULUŞ REÇETESİ

Orhan, “Rezerve alanının oluşabileceği bölgelerin, kamuya ait yerler, çeşitli kurumlar tarafından belirlenip bir de zeminlerle ilgili de çalışma yapılması lazım. Onun için afaki bir şeyler söylemek doğru olmaz, bilgiye dayalı bu işlerin yapılması lazım” diyerek şu şekilde devam etti: “Bursa’da böyle bir şey yapılırsa inanın Bursa’nın kurtuluşu demektir. Yüzde 70’i kaçak olan bir şehirde insanların yaşadıkları yerlerde ve gelecek seçimde de belediye başkanlarından ısrarla kentsel dönüşümün öncelik olmasını istemesi lazım. Planlar ona göre yapılmalı. Kentsel dönüşümle birlikte zaten yollar genişleyecek, yeşil alanlar oluşacak, ona göre planlar yapılacak. Ama şu anda çok tehlikeli bir durum. 1855 depremi fay hattı, Acemler Kavşağı’na direkt isabet ediyor. Oranın yıkılması demek Bursa’nın ana arterinin kapanması demek. Kaldı ki Bursa’nın üst tarafları yani dağ bölgesi Kuştepe, İvazpaşa, Maksem, Teleferik bölgeleri, ulaşımın çok zor olduğu bölgeler… Depremle birlikte Allah muhafaza bir yangın çıksa çok sıkıntılı olaylar bekliyor. Onun için tedbir alınması lazım. Ama insanlar çok kaderci, toplumun bir refleksi yok, bu da çok üzücü.”