Aile yapımızın muhafazası çok önemli

ÖZKAN YILDIRIM/ ÖZEL RÖPORTAJ

Başkanım sizinle uzun bir aradan sonra tekrar birlikte olmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Bizleri ,ekibimizi il başkanlığınızda konuk edip misafir etmenizden dolayı teşekkür etmek istiyorum. Mehmet Şimşek kimdir? Kısaca sizi tanıyarak isterseniz sorularımıza geçelim?

Mehmet Şimşek ,aslen Diyarbakırlıyım, 20 yıldır Bursa'da yaşıyorum. Partimiz 2012 yılında kurulduktan sonra kurucu il başkanı olarak görev aldım ve halen o görevi arkadaşlarımızın desteğiyle  yürütüyorum. Evliyim iki kız, bir erkek babasıyım. 3 torunumuz var.

Başkanım bilmeyenler duysunlar diye de sormak istiyorum.  HÜDA PAR’ın  amacında  hedefinde neler bulunmakta?

ÖNCE İNSAN,ÖNCELİK ADALET

HÜDA PAR'ın açılımı Hür Dava Partisi’dir.  İslamı referans alan toplumun manevi değerlerini tekrardan toplumda hakim kılmaya çalışan, bizi biz yapan değerleri topluma yaymaya çalışan, bütün meselelerinde İslam'ı referans alarak çözmeye çalışan, aynı zamanda hedefinde odağında insan olan bir siyasi hareket. Bize göre “memleketteki bütün sorunlar, hatta insanlığın sorunları bu bakış açısıyla çözülür” diye düşünüyoruz. İnsanı merkeze koyan  bu konuda sloganımız da var “önce insan, öncelik adalet”diye. Kimin için adalet? İnsanlar için adalet, bununla alakalı her hafta genel merkezimiz memleketin sorunları ile ülkenin sorunlarıyla hatta dünyadaki var olan diğer coğrafyadaki insanların, halkların sadece müslümanlar değil bütün toplumların sorunları ile  alakalı her hafta bir gündem değerlendirmemiz oluyor. Bu açıklamalarımızla karşılık buluyoruz. Birçok meseledeki  açıklamalarımızdan sonra gerek iktidar tarafından gerek muhalefet tarafından görüşlerimiz genel başkanlar tarafından dile getirilmeye başlandı. Bu da bizim için güzel bir şey .Ortada yapılmış doğru bir şey varsa bunun dillendirilmesi  güzel,kimin söylediği yaptığı  bizim için önemli değil. Önemli olan onun yapılması. Belki biz icra makamında olmadığımız için buna güç yetişemeyebiliriz ama dile getirdiğimiz bu hakikat eğer icra makamı tarafından dikkate alınıp uygulamaya konuluyorsa bu bizim için   sevindiricidir. Önemli olan uygulanmasıdır yani doğrunun yapılmasını sağlamak, yoksa sırf kuru kuruya muhalefet yapma gibi bir anlayışımız yok.

DOĞRU KİMDEN GELİRSE DESTEK VERİRİZ

Doğru kimden gelirse bunu kimin yaptığına bakmaksızın destek veririz. Yanlış da kimden gelirse gelsin onun makamı önemli değil onun karşısında dururuz. Daha önceden de mesela gerek iktidarın yaptığı yanlışlarla ilgili açıklamalarımız, gerek muhalefet tarafından yapılan doğrularda yaptığımız açıklamalar ve de desteklememiz ortadadır. İyi bir iş varsa velev ki muhalefet yapıyorsa bile biz onun doğru olduğunu söylemişizdir. Hatta iktidar tarafından bunun yapılması gerektiğini de söylemişizdir. Biz de kesinlikle kuru kuruya bir muhalefet anlayışı yok. Evet biz muhalefet partisiyiz ama bu muhalefeti yaparken  yapıcı bir muhalefet yapmaya çalışıyoruz. Sadece eleştirmek değil,eleştirirken yanlışı söylerken doğru yolu da gösterme anlamında bu şekilde çalışmalar yapıyoruz.

Artık seçim atmosferine de girdik gibi değil mi Sayın başkanım?

Genel başkanımızın  bundan birkaç ay önce sayın Cumhurbaşkanı ile yapmış olduğu görüşmede edindiği kanaatte erken seçim olmayacağı yönündeydi. Şu anda pratikte seçim atmosferine de girildi diyebilirim. Biz de kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz seçime herhangi bir ittifak içerisinde girmeyeceğiz gibi gözüküyor.

SİYASET YAPMAK KOLAY BİR İŞ DEĞİL
 

Peki başkanım, Bursa'da yerel anlamda parti  çalışmaları nasıl ilerliyor?

Siyaset yapmak çok kolay bir iş değil. Bunun maddi boyutu çok büyük. Özellikle bizim gibi mecliste olmayan hazineden seçim için yardım almayan siyasi partiler için sahada çalışmak reklam yapmak vs, buna bütçe dayanmaz. Biz de bunu baz alarak bütçemize göre kendi arkadaşlarımızın ,üyelerimizin fedakarlıkları  ile çalışmalar yürütüyoruz. Biz özellikle halkla beraber iç içe olmayı hedefliyoruz,seçimden seçime değil. Parti kurulmadan önce zaten biz STK’larda görev almıştık, yöneticilik yapmıştık onlarla alakalı bir altyapımız var. Memleketin tamamında da bu şekilde. Bizim  zaten kitlemiz ,çevremiz ,tabanımız var. Bu tabanı daha çok yaymaya çalışıyoruz.

İNSANIMIZA DOKUNARAK İLERLEMEK İSTİYORUZ

Bu tabanı genişletmeye çalışıyoruz. Birebir ilişkileri halkımızla ilerletme çabasındayız, insanların bize göre dokunuşlara ihtiyacı var. Birisiyle oturup muhabbet edip, çay içip, kahve içip onu dinlemek çok önemli. Kuru kuruya bazı vaatlerde bulunmak ,biz gelince şöyle yaparız, böyle yaparız söylemleri geride kaldı. Bize göre insanların halkımızın hasret kaldığı sıcak dostluk ilişkileri üzerinden yol almaya çalışıyoruz. Sosyal ilişkileri birebir yaparak parti çalışmalarında aileleri ziyaret ederek geniş ailelere giderek arkadaşlarımızın kendi sosyal çevreleri ile bu diyaloğu geliştiriyoruz. Biz  diğerleri gibi sadece reklama önem veren sadece reklamla bu işin olacağını ya da vaatlerle olacağını düşünmüyoruz. Bu dokunuşlar da iyi olduğumuzu da söyleyebilirim .Dikkat ederseniz bizim partimiz ulusal medyada pek yok ya da herhangi bir açık oturum programında falan bulunmuyor, bu kasıtlı yapılan bilerek yapılan bir şey, planlı bir şey. Buna rağmen biz de madem buralarda yokuz, insanların gönüllerine dokunarak gönüllerinde olmayı yeğliyoruz. Her hafta bununla ilgili toplantılar  yapıyoruz ve bu ziyaret halkalarını genişletiyoruz.

İSTİKAMETİ BOZMADAN İLERLEMEK  ÇOK ÖNEMLİ

Biz şuna inanıyoruz; bizim için başarı milletvekilliği kazanmak, belediyeleri kazanmak, belediye meclis üyeleri, belediye başkanlığını kazanmak değildir. Elbette bunlar hedef kazanılması lazım ama biz bu siyaseti yaparken istikametimizi  bozmadan yapmaya çalışıyoruz. Eğer istikameti bozarsak ,makas açılırsa bunun bir anlamı kalmaz manası da olmaz. Biz istikameti bozmadan bir siyaset yapmaya çalışıyoruz. Bize göre insan kazanmak belediye kazanmaktan milletvekili kazanmaktan çok daha önemlidir. Maalesef ahlaki olarak toplum  Çok kötü bir seviyeye geldi. Bu ortamda insanların hem dünyasını  hem ahiretini mamur edecek işler yapmak bu konuda istikameti bozmadan onları da doğru yola sevk edebilmek yardımcı olabilmek bizim için çok çok önemli. Belediye başkanlığını kazanmaktan milletvekilliği kazanmaktan da  önemli. Elbette bunlar bu imkanlar da elimize geçerse bu hizmetleri çok daha iyi yaparız diye düşünüyorum. Bu konuda Allah'tan da yardım diliyoruz. Çünkü istikameti bozmadan bu işleri yapabilmek çok önemli.

SEÇİM BARAJI TAMAMEN KALDIRILMALI

Hem Cumhur İttifakı,hem Millet İttifakı bize göre toplumu kutuplaştırıcı ayrıştırıcı blokların oluşması bizce iyi değil. Bu memlekette bir siyasi parti 100 bin, 200 bin oy alıp bir taban oluşturabilmişse bize göre o siyasi partinin mecliste bulunması ona söz hakkının verilmesi lazım. Bu anlamda seçim barajlarını doğru bulmuyoruz. Eskiden baraj %10’du sonrasında indi ama bu bile çok yüksek. Dediğim gibi 500 bin kişi bana inanıyor, bana oy veriyorsa,  bana destek çıkıyorsa bunların orada mecliste temsil edilmesi gerekiyor. Bunun önüne set çekilmemesi lazım. O halkın iradesini yok saymak doğru bir şey değil. Yalnız şöyle bir durumda var. Bunu da söylemek lazım, seçim yasası ittifaklara mecbur kılmış durumda, artık sadece muhalefetteki küçük partiler için değil büyük partiler  iktidar partisi bile ittifak yapmak zorunda kalmış, şu anda baraj var 50+1’i biliyorsunuz. Bu bile ittifak yapmayı  gerektiriyor dolayısıyla bizim de eğer kendi şartlarımız da kendi prensiplerimize uygun olursa seçim ittifakı olabilir. Dediğim gibi bizim prensiplerimize şartlarımıza uyarsa bizde herhangi bir ittifak içerisinde olabiliriz bu üçüncü bir ittifak da olabilir. Milleti  İki ittifak arasında hapsetmemek lazım.

KARDEŞLİK HUKUKU İÇERİSİNDE ÇÖZÜLMELİ

Bize göre memleketin sorunları kardeşlik hukuku içerisinde çözülmeli her ne mesele varsa. Bu sadece iktidarın sorunu değil bu 100 yıllık bir sorunsa bu Yüzyıllık sorunların iktidarın sorunuymuş gibi gözükmemesi lazım. Hesaplaşması lazım, helalleşmesi lazım. Biz Hüda Par olarak bu memleket için, millet için iyi ve güzel ne varsa onu destekleriz ,onun uygulamaya konulması için adımlar atarız ama yanlış  bir şey de varsa iktidar da olsa kim söylerse söylesin onu da söyleriz.

25 YILLIK EVLİ KADINLARIN EMEKLİ EDİLMESİ LAZIM
Son olarak iki husus üzerinde açıklama yapmak isterim. Birincisi Sayın Genel Başkanımız Avukat Zekeriya Yapıcıoğlu’nun da  öneri olarak dile  getirdiği  hususlar bunlar. Bu toplumda aile yapısının muhafazası çok önemli. Biliyorsunuz evlilik yaşı gittikçe yükselmeye başladı. Hatta uzun yıllar var olan evliliklerde çatırdamalar söz konusu. Toplumda boşanmalar gittikçe artıyor, ailelerin huzuru kalmadı. Bunun birçok sebebi var bireysel olarak da var,toplumsal olarak da var, yönetiminde eksikleri var. Biz diyoruz ki;Bu toplumun yarısını oluşturan kadın, diğer yarısını da doğuran kadın yani bizleri. Kadın bize göre ülkemizde hak ettiği değeri görmüyor. Örneğin bir kadın fabrikada çalışıyor mecbur çalışıyor ailenin geçimini karşılamak için. İşe gittiğinde çocukları varsa kreşe bırakıyor yorgun argın akşam eve geliyor evin ihtiyaçlarını karşılıyor çocukların ihtiyaçlarını karşılıyor yani sadece fabrikada çalışmıyor evde de çalışıyor, bir anne olarak. Erkek öyle değil, çalıştıktan sonra eve gelir ayaklarını uzatır dinlenir. Kreşteki çocuklara oradaki görevliler ne şekilde bakabilir anneleri gibi mümkün değil bakamazlar.25 yıl boyunca yuvasını muhafaza eden çoluğunu çocuğunu yetiştiren temiz bir toplumun oluşmasına katkı sunan kadınların 25 yıl sonunda devletin  bu kadınlarımızı emekli etmesi lazım. Burada aile kurumunun muhafazasını  hedefliyoruz. Birincisi aile yapısının muhafazası aile bizim için çok önemli yani bu toplumun bu milletin aileden kurulduğunu biliyoruz. Böylece sağlam bir aile yapısı ortaya çıkacak sağlam bir nesil ortaya çıkacak. Aile ortamından mahrum,anne şefkatinden anne terbiyesinden,örfünden geleneğinden göreneğinden uzak bir neslin ileride bu memlekete katacağı ne olabilir? Hiçbir şey olamaz. 25 yıl evli olan kadınlara emeklilik hakkı tanınsın  istiyoruz.

EVLENECEK GENÇLERE “DESTEK” VERİLMELİ

İkincisi yine ailedeki durumu muhafaza etme adına boşanmaların çok arttığı  bir dönemde bize göre genç evlilere bir fon oluşturursun. Bunun  kaynağı da ne olsun? Mesela Türkiye'de varisi olmayan zengin kişiler vefat ettiğinde bunların mal varlığı, zenginliği hazineye aktarılır. Biz diyoruz ki; bu ve buna benzer konularla alakalı  bir fon oluşturulsun. Bu fondan evlenmeye güç yetiremeyen gençler evlendirilirse ya da onlara yardım edilirse (çeyiz desteği, beyaz eşya, mobilya vesaire vesaire) çok hayırlı bir iş yapılmış olur. Günümüzde gençler  evlenmeye niyetlendiğin de bir kere en az 10-15 yıl evliliğin borcunu ödemekle  geçirecekler. Bu konuyla ilgili empati yapmamız da  lazım. Örneğin evlendim 500 Bin-600 Bin liralık  borç bana yüklendikten sonra ben eşimle nasıl mutlu olurum. Her ay her ay ödemem gereken ciddi bir para varsa ve bu kısa bir zaman değilde 8-10 yıl gibi bir zamana yayılmışsa zaten bugün 500-600 binden aşağı  hiç kimse evlilik masrafı beklemesin. Evi düzeltmek bile çok büyük masraflı oluyor. Şimdi bunu gören genç korkuyor.  Biz diyoruz ki evlilikler kolaylaştırılmalı. Gençlere yardımcı olmamız lazım onların önlerini açmamız lazım. Biz bu ay içerisinde 2 hafta arayla saha çalışması da yapacağız bu konuyla ilgili.  Birincisi kadınlarımıza yönelik ki onlara değer verilmesi ile 25 yıl sonunda emekli edilmesi ile ilgili. İkincisi de  gençlerin evlenmelerinin kolaylaştırılması ile ilgili dediğim gibi eğer biz ailede  sağlam temeller atarsak toplum sağlam olur ,toplum sağlam olduğunda da memleket sağlam olur. Biz  icra makamı değiliz bunları icraata geçirecek değiliz ama bunları her zaman gündeme getireceğiz, dile getireceğiz. Son olarak başta Bursa'da yaşayan halkımız olmak üzere yurt genelinde yaşayan 85 Milyon  insanımıza Bursa'dan HÜDAPAR İl Başkanlığından selamlarımı gönderiyorum, esenlikler diliyorum.