Osman GÜRÇAY
2013 yılından beri Orhangazi’deki tünel açma çalışması ve Osmangazi Köprüsü’nün ayaklarına deniz yoluyla ziyarette fark ettiğim ve eleştirdiğim için yolun adına kafayı takmışsın, yapılanları görmüyorsun diyenler oldu.
Buna en güzel cevabı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kurdeleyi keserken “İstanbul-Bursa-Balıkesir-Manisa-İzmir Otoyolu hayırlı olsun” ve ardından “Ya Allah Bismillah” diyerek makası vururken verdi.
Ama haber aynı anda ulusal ve sulusal bütün medyada “İstanbul-İzmir otoyolu açıldı” olarak verildi.
Bu yetmez gibi alandaki takdimci “İstanbul–Gebze–İzmir Otoyolu’nun yüklenici konsorsiyumunu sahneye davet ediyorum” diyerek konunun üzerine mum dikti.
Bu çok mu önemli diyenlere cevabım şudur!
Evet! Çok önemlidir!
Çünkü otoyolun büyük kısmı Bursa sınırları içerinden geçmekle birlikte Bursa olarak otoyola Demirtaş–Minteks arasında 20 kilometre civarında yol HİBE katkımız vardır.
Evet! Çok önemlidir!
Bundan böyle Bursa, bu güzergah ve Ankara-Eskişehir’in Ege’ye ulaşmasında transit bir kent haline gelmiştir ama Bursa sınırları içerisindeki otoyol üzerindeki tesislerde Bursa markaları yoktur.
Dün yaptığım gezide sadece kestane şekerleri stantlarını gördüm. İskender yok ama by döner var. İnegöl ya da Köfteci Yusuf yok ama Köfteci Ramiz var. Bursa’nın havlusu, şeftalisi, meyvesi, sebzesi yok. Hatta Bursa’yı tanıtan materyaller veren bir kulübe bile yok.
Ortasından E5 geçtiği için bölük şehir olarak yıllardır acıdığım Kocaeli’ne benzemekten korkuyorum.
Bursa’nın önce adını sonra da ürünlerini bu otoyola kazımasını diliyorum.
Yoksa yine gol olmayacak!
