Beyşehir Gölü’nde geçimini balıkçılıkla sağlayan bir grup avcı, tatlı sularda elektroşok yöntemiyle avlanmanın giderek yaygınlaştığını öne sürerek, bu tür yollarla avlananlara tepki gösterdi. Beyşehir Gölü’nün Jandarma burnu mevkisindeki kıyıda toplanan balıkçılar, yasal olmayan elektroşokla avlanma nedeniyle balık neslinin giderek azaldığını savunarak, mazot parasını dahi çıkaramadıklarını ileri sürdüler. Elektroşokla avlananlara yönelik cezaların artırılması, hatta hapis cezasının getirilmesini isteyen balıkçılar ellerindeki, “Şok ile balık avlanmasını istemiyoruz”, “Bu vahşete dur diyelim” ve “Bu göl bizim ekmek teknemiz” yazılı dövizlerle elektroşokla avlananları protesto etti. Balıkçı Şafak Çorum, yaptığı açıklamada, gölde her geçen gün önü alınamayan, kanuni olmayan bir avlanmanın söz konusu olduğunu ileri sürerek, “Bu yöntemle hem çok can alıyorlar, hem de hoyratça tutulan balıklar nedeniyle gölde su ürünleri bitme noktasına geldi. Normal yollarla avlanan biz balıkçılar ise her gün attığımız ağları boş çekiyoruz, evimize ekmek götüremez, para kazanamaz hale geldik. Kasalarımız boş kaldı. Kolluk kuvvetlerinin yazdıkları cezalar yeterli değil, cezaların artırılmasını istiyoruz. Tüm balıkçı arkadaşlarımızın şikayeti bu, denetimlerin daha da sıklaştırılmasını ve elektroşokla avlanmaya ise hapis cezasının getirilmesini istiyoruz. Ayrıca, vatandaşlarımızdan su ürünleri avlanma yasağında avlanması yasak olan göl balığı yememesini de rica ediyoruz” dedi. "Hem kanunen yasak, hem de etik olmayan bir davranış" Balıkçı İbrahim Erdoğan da, elektroşokla avlanan meslektaşlarına tepki göstermek ve bu konuda bir farkındalık ve bilinç oluşturmak için bir grup balıkçı ile bir araya geldiklerini vurgulayarak, “Balığımıza ve gölümüze sahip çıkmak için buradayız. Elektroşokla avlanmak hem kanunen yasak, hem de etik olmayan bir davranış. Geleceğimizi lütfen mahvetmeyelim. Tüm balıkçı arkadaşlar olarak duyarlı olalım. Geçen yıl komşu bir köyden 2 arkadaşımızı göle elektrik akımı vererek avlandığı için maalesef kaybettik. Hem can güvenliği yok, hem de bu davranış doğru ve kanuni değil. Balık ağla veya oltayla yakalanır. Göle elektrik akımı vermek hiçbir açıklamaya, vicdana sığmaz. Biz balığımıza ve gölümüze sahip çıkıyoruz, tüm meslektaşlarımızın da buna sahip çıkmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Beyşehir Gölü’nde elektroşok yöntemiyle avcılığın 3-5 sene öncesine kadar olmadığını ancak son dönemde giderek yaygınlaştığı yönünde duyumlar aldıklarını dile getiren İbrahim Erdoğan, kısa yoldan çok para kazanmak isteyenlerin ekmek tekneleri olan avcılığa zarar verdiğini savundu. Erdoğan, “Bu göl bizim geleceğimiz, buradaki avcılık potansiyelini yok etmememiz lazım. Gölde 3-5 sene öncesine kadar yeterince balık vardı, avlanabiliyorduk. Balığa çıktığımızda 15-20 kilo olsa da günlük nafakamızı çıkarabiliyorduk. Elektroşok yöntemiyle avcılık başlayınca gölde balık neredeyse kalmadı, bu yöntemle günlük ortalama 200-300, hatta 500 kilo balık tuttuklarını duyuyoruz, kıyıda sadece balık avlamakla kalmıyorlar, anaç, yavrular ve diğer türleri de katlediyorlar. Bu vicdani değil, bir katliam oluyor. Bu konuda, vatandaşlarımızın da bu tür avcılık yapanları görmeleri halinde ihbar etmelerini istiyoruz” diye konuştu. Gölde 20 yıldır balıkçılık yaptığını belirten Fahri Tekin de, gölde balık neslinin giderek tükendiğini, buna bilinçsiz avlanmanın neden olduğunu ileri sürdü. Balıkçı Mevlüt Kavaklı ise elektroşokla avlanmayı protesto etmek için bir araya gelen balıkçı meslektaşlarının yasal olarak avlanmaya büyük önem verdiğini belirterek, “Hepimizde bu bilincin olması gerekiyor. Yasak zamanda karnındaki yumurtasıyla kıyılara kadar inen balıkları elektroşokla avlıyorlar. Olta avcılığı altında bile bunu yapanlar var. Hatta oltayı bile yasaklamak gerekiyor bence. Yasak dönemde ihbar yapılıyor, kolluk kuvvetlerimiz kontrol için yerinden hareket ettiğinde telefon açarak ‘jandarma buradan çıktı, geliyor’ diyerek haber verenler var. Denetime giden ekip de gittiğinde bulamıyor yasa dışı avlananları. Yani denetim görevlileri ve bot sürekli takip ediliyor. Böyle olunca etkin bir denetim olmuyor. Kolluk kuvvetlerimizin denetimlerini sıklaştırırken, daha etkin yöntemlere başvurmasını istiyoruz. Mesela, gölde bizim teknelerle, sivil balıkçı kıyafetleriyle, balıkçıymış gibi kılığa girerek denetimler yapılırsa daha etkili olacağını düşünüyoruz. Bu konuda, havadan çekim yapan kameralardan da denetimlerde istifade edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Balıkçılar, yaptıkları açıklamaların ardından ellerinde şokla avlanmaya karşı içeriklerin yer aldığı dövizleri açarak tekneleriyle hareket ederken, tatlı sularda yasa dışı avlananları protesto etmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak için bir süre göl üzerinde tur attı. Balıkçılar, olaysız şekilde dağıldı.