Mehmet ÇETİNKAYA  

Belçika – Brüksel Yerel Meclisi’nde 89 milletvekili var. Bunların beşi Türk kökenli... Geçen yıl Belçika’ya yaptığımız seyahatte hem Milletvekili hem de Brüksel Saint-Josse Belediye Başkanı Emir Kır ile röportaj yapıp sizlerle paylaşmıştık. Bu yıl da agazete okuyucuları için Sosyalist Parti’den 3 Türk kökenli federal milletvekili ile Meclis’te söyleşi gerçekleştirdik.

Sayın Hasan Koyuncu sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1981 Brüksel doğumluyum. 2 tane çocuğum var. Oğlum on üç yaşında, kızım yedi yaşında. Dedem rahmetli 1965 yılında gelmiş Belçika’ya. Ben burada üçüncü nesilim, çocuklarım da 4. nesil. Ben burada doğdum ve büyüdüm. Yüksek okulda iktisat okudum. Daha sonra 2004 yılında ilk iş yerimi, yirmi üç yaşında iken, açtım. Sonrasında siyaset yapmaya karar verdim ve gençlik kollarında siyasete başladım. 2010 yıllarında aktif olarak gençlik kollarında başladım. O dönemde bulunduğumuz parti için gece gündüz demeden koşturduk. Metrolarda bildiri dağıttık, üniversitelere afiş astık. Parti, beni 2012 yılında, 31 yaşındayken, belediye seçimlerine aday gösterdi. Belediye meclis üyesi seçildim. Akabinde 2014 yılında bu kez genel seçimlere aday gösterildim. Orada ilk defa milletvekili seçildim; 33 yaşında iken. Genç milletvekillerinden birisiydim. 2019’un Mayıs ayında tekrardan milletvekili seçildim. Güzel oy aldığım için de başkan vekili görevini verdiler bana. Dolayısıyla biz burada atalarımızın, “Doğduğun yer değil doyduğun yer” sözüne göre yaşıyoruz. Türkiye’ye tatile gidiyoruz. Türkiye bizim kalbimizde ama biz burada yaşıyoruz. Birinci nesil geldiğinde çok büyük zorluklarla karşılamış. Bu işin cefasını onlar çekmişler ve biz bu bayrağı devraldık. Bu bayrağı daha ileriye taşımaya niyetliyiz. Bunun için mücadele veriyoruz. Gençlere biz örnek olmak istiyoruz. Bizi örnek alsınlar istiyoruz. Eğitimli gençler yetişsin istiyoruz. Buralarda daha fazla söz sahibi olmamız lazım. Bu topraklara güzel bir şekilde entegre olmamız lazım ve örf ve adetlerimizi unutmadan tabi ki.

ARTIK AKIL GÜCÜ LAZIM 
Bizim değerlerimiz var. Onlara sahip çıkarak buraya entegre olacağız. Bizim dedelerimiz buraya geldiğinde bilek gücü lazımdı. Bugün, 55 yıl sonra akıl gücü lazım. Herkese iş var burada. Gençlerimizin üniversiteyi bitirmesi lazım. Brüksel’e her gün yedi yüz bin insan çalışmaya geliyor. Bunun yarısı Brüksel dışından geliyor. Eğitim, eğitim, eğitim... Gençlerimiz okuyacak, biz onlara yol göstereceğiz. Avukatlar çıkacak, doktorlar çıkacak. Bu şekilde birinci nesilden aldığımız bayrağı daha da ilerilere taşıyacağız. 

Sayın Koyuncu, Türkiye’de milletvekili olmak ile Brüksel’de milletvekili olmanın farkı nedir? 
Yetkiler aynı. Yasama - yürütme. Kanunlar yapıyoruz. Komisyonlar var, çıkacak kanun orada tartışılıyor. Prosedür aynı. 

Peki, 55 yıl önceki kültürü yaşatmak için ne yapıyorsunuz?
Tabii bizim bir geçmişimiz var. Buraya tepeden düşmedik. Dolayısıyla bizim de geçmişimizi unutmamamız lazım. Geleceğimizi geçmişimiz üzerine kuruyoruz. Dolayısıyla orası bizim kalbimizde. Bu değerleri muhafaza ederek bayrağı ileriye taşıyoruz.
Peki, vekilim Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi konusunda yaklaşımınız nedir?
Türkiye’nin AB ile çok önemli ilişkileri var. Türkiye ihracatının yarısını batıya yapıyor. Terörle mücadelede anlaşmalar var. Suriye politikasında anlaşmalar var. AB Türkiye ile çok iyi geçinmek durumunda. Hatta dünya sahnesinde ağırlık kazanmak istiyorsa Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ihtiyacı var. Bugün ekonomik olarak refahın batıdan doğuya kaydığını görüyoruz. AB güçlü bir şekilde ben de buradayım demek istiyorsa, yanında güçlü bir Türkiye olması lazım. Hatta İngiltere’nin de olması gerekiyor, biliyorsunuz Brexit konusu var. 
Peki, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme ihtimali var mı sizce?
Reformlar bekleniyor. Tabii ki uzun bir süreç. Biliyorsunuz önü açık bir konu, zaman gösterecek.

Mutluluğun yolu Osmangazi'den geçti Mutluluğun yolu Osmangazi'den geçti



Sayın İbrahim Dönmez Sizi kısaca tanıyabilir miyiz sayın vekilim?
1971 doğumluyum. Evliyim. İki oğlum bir kızım var. Aynı zamanda ilk dönemin mayıs ayında seçildim. Yirmi yıldan beri partideyim. Hasan Koyuncu ile birlikte biz 2006’dan beri Meclis üyesiyiz aynı zamanda. Burada biliyorsunuz ikisi de olabiliyor. Sağlık sektöründen geliyorum. Ortopedi uzmanıyım. Burada ilkokul, lise, üniversite derken TIP Fakültesi’nden mezun oldum. Eş zamanlı olarak üniversitesinin hastanesinde klinik şefiydim. Mayıs ayında seçildikten sonra diğer görevleri bırakıp buraya geldik. Sağlık sektöründen geldiğim için aynı zamanda sağlık komisyon başkanlığını verdiler. Burada biliyorsunuz 5 komisyon var. En ağır komisyonlardan biri sağlık komisyonu. İlk defa girmeme rağmen o komisyonu parti bize güvenip verdi. 5 aydan beri bu işi yapıyoruz. 

İlk döneminiz… Buradaki siyaset nasıl gidiyor, hedeflerde neler var?
Refah dönemi Avrupa’da pek eskisi gibi değil. Brüksel’de sağlık sorunları var. Sosyal sorunları var. Konut sorunları var. Ulaştırmada sorunlar var. Şimdi burası bölge parlamentosu... Biz komisyonlara gelip onlara çare aramaktayız. Şu anda gençlerimizin yüzde 30’a yakınının işsizlik problemleri var ancak çözümler bulabiliyoruz. Çareler üretiyoruz, üretmek zorundayız. Aynı zamanda bu görevden ayrı olarak ben ulaştırmada yönetim kurulundayım. Ulaştırmayla da baya ilgilendim. Brüksel şu anda Avrupa’nın trafiği en yoğun olan şehri. Bunlara biz çözüm arıyoruz. Lojman konut söz konusu, sosyal konutlarda büyük eksiklik var. Şu anda kırk bin konut yapmaktayız. Çalışmalarımız buna yönelik sürekli çalışıyoruz. Buradaki vatandaşımızın alım gücünü yükseltmeye çalışıyoruz. Rahatlatmaya çalışıyoruz. Bütün siyasi düşüncemiz o yönde. Biz iktidarız burada, en büyük partideyiz. Sosyalist partideyiz. Birkaç dönemdir biz yönetiyoruz ve güzel şeyler yapılıyor. Bazen yetersiz oluyor ama çalışılıyor.

İbrahim Bey, Türkiye’deki sağlık sistemini bir siyasetçi ve sağlıkçı olarak nasıl görüyorsunuz? Geçmişten bugüne olan değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben Bayrampaşalıyım. Küçükken duyuyorduk; sakın hasta olmayalım, büyük sorunlar olabilir diye… Özellikle devlet hastanelerinde… Bugün yirmi yıl sonra Türkiye oldukça efor sarf edip çok farklı noktalara taşıdı sağlık hizmetlerini. Hatta ve hatta sağlık turizmine bile girdik. Özellikle estetikte oldukça geliştik. Çok iyi doktorlarımız var, çok iyi hastanelerimiz var. 
Özellikle Belçika ile mukayese ettiğimizde nasıl görüyorsunuz?
Türkiye daha önde… Mutlaka! Şimdi bir örnek vereceğim; dün arkadaş aradı bir MR çekilecek diye, 2 ay sonraya verdiler randevuyu. Geçen hafta İstanbul’daydık, aynı sorun için aradık. İki saat sonra gelin dediler. Siz düşünün yani. 
Yeni nesil dünyanın birçok yerinde hazır işe konmayı bekliyor. Rahatlık bekliyor. Bu anlamda da herkesin bir yurt dışı hayali vardır. Hem burayı bilen hem Türkiye’yi bilen biri olarak Türkiye’deki gençlere ne önerir, neler tavsiye edersiniz?
Formayı terletmeden o maçı kazanamayız. Mutlaka çok çalışmaları lazım! Şu anda Türkiye’nin hayat şartları Avrupa ile hemen hemen eşit. Özenti olmamalarını rica ediyorum. Orada çok iyi çalışıp çok iyi yerlere gelebilirler. Son yirmi yılda Türkiye’nin ilerlemesi müthiş. Hep beraber çalışarak orada daha ileriye gitmelerini tavsiye ediyorum. Özveriyle çalışmalarını öneriyorum. Eğitime çok önem vermeleri gerekiyor. Vekilimin de söylediği gibi artık her şey akıl gücüyle. 


                                                                                          

***

ABD ve Batı Karayipler (Miami-Jamaica- Haiti-Cozumel) seyahatinden dönünce de Brüksel Milletvekili ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Şevket Temiz ile yaptığımız röportajı sizlerle paylaşacağız. Ayrıca MHP’li Belediye başkanları ile görüşen milletvekili ve Brüksel Saint-Josse Belediye Başkanı Emir Kır neden disipline verildi, partisinden neden ihraç kararı verildi. Bu önemli ve hassas konuyu da sizlerle detaylıca paylaşacağız...