Ünlü resimlerin arkasında yatan zorlu hikayeler

Sanat tarihinde pek çok eser gördük ve görmeye devam ediyoruz. Ancak bu eserlerin bazıları oldukça ilginç ve zorlu hikayelere sahip. İşte sanat tarihine damga vuran eserler ve hikayeleri…

Haber Giriş Tarihi: 08.07.2023 22:16
Haber Güncellenme Tarihi: 08.07.2023 22:16
Haberyazilimi.com

ASLI YEŞİLYURT

Bazı sanat eserleri, görselliği haricinde arkasında yatan hikayeyle de tarihe damgasını vurmuştur. Sanat eserlerinin arkasındaki hikayelerin bazıları biliniyor bazıları ise hiç duyulmadı. İşte o hikayeler…

OPHELIA / JOHN EVERETT MILLAIS

İngiliz ressam John Everett, Shakespeare’in Hamlet oyunundaki Ophelia’nın suda boğulma sahnesini teslim etmek için çizdiği ünlü tablo, İngiltere’nin Surrey kasabasında pek çok zorlu durumlarda çizildi. Oyundaki tasvire en yakın ortamı hazırlayan ressam, böylede bulunan sineklerden şikayetçiydi. Millais bir mektubunda, “Surrey’in sinekleri normalden daha büyük ve insan etini bulmak konusunda daha yetenekliler. Bir tarladaki samanlara zarar verdiğim için mahkemeye çıkarılmakla tehdit ediliyorum” şeklinde ifade etti.

Ressama modellik yapan Elizabeth Siddal için ise işler daha da zordu. Siddal, suda geçirdiği süre nedeniyle hastalandı.

NİLÜFERLER / CLAUDE MONET

İzlenimci akımının öncülerinden olan Claude Monet, yaşamının büyük bölümünü geçirdiği memleketi Gveryn’e döndüğünde yerli halk tarafından pek hoş karşılanmıyordu. Monet, arazisine Japon bitkileriyle bir bahçe inşa etmek istiyor ancak yerliler buna karşı çıkıyordu. Ancak Monet yerlilere rağmen istediği bahçeyi inşa etti ve burada özgürce resimlerini çizmeye devam etti.

Monet, ‘Onları resmetmek için yetiştirmedim’ dediği bahçenin güzelliğini tuvallerine yansıttı.

ALTINLI KADIN / GUSTAV KLIMT

Ünlü ressam Gustav Klimt’in ‘Altınlı Kadın’ resmi aslında ‘Adele Bloch-Bauer’in Portresi’ ismiyle çıkmıştı. Bloch-Bauer ailesi, Avusturya’nın önde gelen Yahudi ailelerinden biriydi. Gustav Klimt bu aileden Adele Bloch-Bauer’i resmetti. Ancak 1930’lu yıllarda Avusturya’yı Naziler tarafından işgal edildiğinde bu tabloya da ailenin elindeki diğer mal varlıkları gibi el konuldu. Bir Yahudi ismi olan ‘Adele’ ismini silmek isteyen Naziler, tablonun ismini ‘Altınlı Kadın’ olarak değiştirdi.

SEAGRAM DUVAR RESİMLERİ / MARK ROTHKO

New York’ta Seagram Binası isimli gökdelen inşa edildi. Kapitalizmin simgesi haline gelen bu binanın zemin katına Four Seasons adında lüks bir restoran da açılmıştı. Restorana asılmak için Rothko’dan resim çizmesini istediler. Bu teklifi kabul eden Rothko, herkesi şaşırttı. Çünkü böyle bir amaca hizmet etmek Rothko’ya göre değildi. Rothko 30 parçadan oluşan eserlerini hazırladı ve eserler restorandaki yerini aldı. Ancak Rothko bu durumda büyük bir hayal kırıklığına uğradı ve ‘bu yemeklere bu fiyatları verenler benim resimlerime bakmaz’ diyerek resimlerini geri aldı. Mark Rothko’nun ‘Seagram Duvar Resimleri’ eserleri Londra sanat galerisinde sergilenmek üzere galeriye ulaştığı sırada, Rothko kendi stüdyosunda ölü bulundu.