Sanatsal tarzını dünya çapında tanıtan Fransız post-empresyonist ressam Paul Gauguin’in ölüm yıl dönümünde hayatını ve eserlerini gelin birlikte inceleyelim.
ASLI YEŞİLYURT
Cesurca kullandığı renkler, basitleşmiş figürler ile sanatsal tarzını dünya çapında tanıtan Fransız post-empresyonist ressam Paul Gauguin’in ölümünün 120. yıl dönümünde hayatını ve eserlerini sizler için hazırladık.
Aslında borsacı olan Gauguin, iş dünyasında başarı merdivenlerini hızla tırmanırken, aynı zamanda izlenimciliğe de merak saldı. İzlenimci resimler alıp koleksiyon yapan Gauguin, boş zamanlarında resim yapmaya başladı. Gauguin’in izlenimci resme başlamasında önemli rol oynayan akıl hocası Camille Pissarro oldu. Gauguin, Pissarro’nun daveti ile izlenimcilerin sergisinde eserlerini sergiledi. Zaman içinde bu organizasyonla farklı gruplarla, farklı sanatçılarla tanışan Gauguin aynı zamanda borsacılığa da devam etti.
Gauguin sanatı, özellikle Tahiti olmak üzere yaptığı birçok seyahatten esinlenmelerle dolu. Resimlerinde Tahiti hayatına sıkça rastlamak mümkün. Gauguin’in eserleri döneminde geniş çapta duyulmamış olsa da kullandığı teknikler ise modern sanatın gelişimine katkı sağlamış, bu katkı kendisinden sonra gelecek olan Pablo Picasso gibi ressamlara etki etti.
ÜNLÜ ESERLERİ Sahilde Tahitili Kadınlar / 1891Ressamın ünlü eserlerinden biri olan Sahilde Tahitili Kadınlar tablosu, Gauguin’in Tahiti gezisi sırasında yaptığı bir eserdir. Resimde canlı renkler ve iki boyutlu unsurlarla tanınan bir eserdir. Gauguin Batı dışı kültürlerden esinlenerek kendi tablosuna bu kültürü yansıtmıştır.
1888’de tamamlanan eser, bir çobanın domuzlarını otlatmasını tasvir eder. Eserde kullanılan renkler, empresyonist tarza benzetilmiştir.
Van Gogh ve Gauguin’in sanatsal tarzlarının yansıdığı eser, Van Gogh’un evinin önünde resmedilmiştir.
19. yüzyılda başlayan Gauguin-Van Gogh arkadaşlığı, ortak sanat tarzları ile dostluğa dönüşmüştür. Van Gogh, Gauguin’in eserlerinde kullandığı renklerden, Gauguin ise Van Gogh’un eserine yansıttığı duygusallıktan etkilenmiştir.
Bu dostluk, Aralık 1888’de, Van Gogh ile girdiği bir tartışmaya kadar sürdü. O tartışma Van Gogh’un kendi kulağını kesmesi ile son buldu ve iki ressam bir daha hiç görüşmedi.
Pazar / 1892